Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/748 Esas – 2023/688
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2022/748 Esas
KARAR NO : 2023/688
BAŞKAN : ….
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …
DAVACI :…
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALILAR : 1- …
2- …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/11/2022
KARAR TARİHİ : 24/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/10/2023
DAVA:
Davacı Vekili 03.11.2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 01.12.2016 ve 01.11.2017 tarihlerinde… akdedildiğini,
Davacı kurumun KDVK madde 9 ve KDV Genel Uygulama Tebliği’nin (V/C.2.1.3.2.5) uyarınca, söz konusu sözleşmelere istinaden, davalı şirketlerin kendisine yapılan ödemelerden KDV tutarının 9/10’unu sorumlu sıfatı ile tevkif edip … ödemesi gerekirken, KDV tutarının tamamının davalı şirketlere ödendiğini, sonrasında KDV mevzuatından kaynaklanan zorunluluklar nedeni ile 9/10 oranındaki tevkifat tutarının VUK madde 371’de yer alan pişmanlık hükümlerinden yararlanarak … ödendiğini,
Davalı şirketlere gönderilen yazıda, davalı şirketlerin tevkifatlı fatura kesmek ve yapılan tevkifatı gösterir ….. Nolu KDV beyannamesi vermekle yükümlü olduğunu,
Davalı şirketlere KDV’nin tevkifat yapılmaksızın tam olarak ödenmesi sebebiyle davalı şirketlerin sebepsiz zenginleştiğini, bu nedenle davalılar adına … yatırılan 3.245.350,44TL’nin kendilerine iade edilmesi gerektiğini,
Davalıların kendi KDV beyanlarını düzeltebileceği ve bu suretle … ödenen bir KDV varsa da iade/düzeltme konusu edebileceğinin davalılara bildirildiğini, ancak davalı şirketlerin buna rağmen alacaklarını ödemediğini,
KDV Kanunu’nun 8. Maddesine göre KDV’nin mükellefinin, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde bu işleri yapanlar olduğunu, dolayısıyla yurtiçindeki işlemlerde KDV’nin mükellefinin satıcılar olduğunu, ancak yansıtılabilir bir vergi olduğu için vergiyi fiili olarak mal varlığından ödemek durumunda kalanın alıcı olduğunu,
KDVK madde 9/1’de …. işleme taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutma yetkisi tanındığını, KDV Genel Uygulama Tebliği ile işgücü temin hizmetlerinde alıcılara 9/10 oranında KDV tevkifat yükümlülüğü getirildiğini, KDV’nin kalan 1/10’luk kısmının hizmeti sunan tarafa ödeneceğini ve hizmeti sunan tarafın bunu kendi … beyan edip ödemesi gerektiğini,
Taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden davacı şirketin davalı şirketlerden hizmet alındığını, sorumlu sıfatıyla alıcıdan kesip … beyan etmesi ve ödemesi gereken KDV tutarlarıyla ilgili gerekli düzeltmeleri yaptığını ve KDV’yi … ödediğini, bunu müteakip davalı şirketlerin fazladan tahsil ettiği tutarların iadesini ve işlemlerin düzeltilmesini talep ettiklerini, ancak davalı şirketlerin söz konusu tutarı iade etmediğini,
Davalı şirketlere gönderilen yazıda, tevkifat yapılması gerekirken davalı şirketlere KDV’nin tam ödendiğini, sonrasında 9/10 KDV’yi de ayrıca … ödediğini ve mükerrer ödeme yapıldığını, müvekkili şirket tarafından davalı adına … ödenen 3.245.350,44TL’nin davacı şirkete 30 gün içinde ödenmesi gerektiğini, bu durumun tevkifatlı fatura düzenlemeyen ve ….. nolu KDV beyannamesi vermeyen davalı şirket yüzünden olduğunu, davalı şirketin söz konusu meblağı hata düzeltme yolu ile vergi dairesinden geri alabileceğini,
Davalı şirketlerin meblağı iade ettikten sonra beyanlarını düzeltip vergi iadesi alabileceklerini, gereğini yapmadıkları için kötü niyetli olduklarını, bu duruma davalı şirketlerin tevkifatlı fatura düzenlememesinin neden olduğunu,
Davalı şirketlerin TBK m.77-82 maddelerine göre sebepsiz zenginleştiğini, davalı şirketin KDV’yi geri ödememesinin sözleşme hükümlerine de aykırılık teşkil ettiğini,
Davalı şirketlere ödenmemesi gerekirken peşin ve tam ödenen vergi, sonradan düzeltme yapılarak … de ayrıca ödendiğini, bu meblağı davalı şirketlerin iade etmemesinin, davalı şirketlerin malvarlığında haksız ve hukuka aykırı bir artışa neden olduğunu,
Davalı şirketlerin bu davranışının taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine de aykırı olduğunu, 01.12.2016 ve 01.11.2017 tarihli… kapsamında, madde 6’da ilgili mevzuat uyarınca hesaplanacak KDV’nin sözleşme bedeline dahil olmayıp idare tarafından ayrıca ödeneceğinin kararlaştırıldığını, KDV’nin davalı şirketlere ödenmesi sonrasında düzeltme yapılarak … hesabına ayrıca tevkifat miktarının ayrıca ödendiğini ve davalı şirketlere hiç ödenmemesi gereken meblağ kadar mameleklerinde artış olduğunu,
Davalı şirketlerin mamelekindeki haksız artış durumunun, mükellefi oldukları meblağı hazineye intikal ettirip ettirmediklerinin sorularak ortaya çıkacağını,
Davalı şirketlerin tevkifatsız fatura düzenlediğini, KDV Genel Uygulama Tebliğine göre beyan ve ödeme yükümlülüklerine uymadığını, sözleşme ve Şşartnameye göre mevzuattan kaynaklanan yükümlülüğünü ihlal ettiğini belirterek, 3.245.350,44TL’nin davalı şirketlere yazılan 25.02.2021 tarihli yazının iade döndüğü 02.03.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalılardan rücuen tahsilini, davalı şirketlerin taşınır, taşınmaz, üçüncü kişideki hakları ve bankadaki mevduatları hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı şirketler müşterek vekili 15/12/2022 tarihli cevap dilekçesinde, mevcut davayı davacının iş veren, müvekkili şirketlerin hizmet sözleşmesinde yüklenici olduğu, davacı iş verenin üst iş veren sıfatıyla ödemiş olduğu işçilik alacağının rücu en müvekkili şirketlerden dava yolu ile istediği gibi bir algıya kapılarak dava konusu ile ilgili olmayan şekilde cevap verdiği, sonuç olarak davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında mevcut “Gönderilen Adresten Kabulü, Cihet Ayrımı ve Dağıtım Teslimi Hizmetlerinin Yürütülmesi İşi, Doğrudan Temin Sözleşmesi, …” başlıklı 01/11/2017 tarihli sözleşme ile “Gönderilen Adresten Kabulü, Cihet Ayrımı ve Dağıtım Teslimi Hizmetlerinin Yürütülmesi İşi, Doğrudan Temin Sözleşmesi, …” başlıklı 01/12/2016 tarihli sözleşmeler kapsamında, davacı iş sahibinin davalı hizmet veren şirketlere, hizmet veren şirketlerin verdiği hizmete karşılık düzenlediği faturalara istinaden KDV’nin tamamını da kapsayacak şekilde yapmış olduğu ödeme sonrasında, yasal düzenlemeler uyarınca işveren tarafından yapılması gereken 9/10 oranındaki tevkifat kesintisinin yapılmaması nedeniyle, davacı kurumun söz konusu bedelin pişmanlık hükümlerinden yararlanılarak hazineye ödenmesi sonucunda, davacı tarafından hazineye ödenen tutarın, davalılardan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili istemine ilişkindir.
Her iki taraf tacir olmakla davalılar müşterek vekilinin görev itirazının keza davacı tarafça yapılan ödeme ile dava tarihi arasında 2 yıldan daha az bir süre geçmiş olmakla TBK’nın 82.maddesi uyarınca zaman aşımı itirazın da reddine karar verilmiştir.
Taraflarca delil olarak dayanılan sözleşme ve belgeler, yazılan müzekkereler ile dosyaya temin olunmuş ve taraflarca ibraz edilmiştir.
Mahkememizce re’sen seçilen bilirkişiden 10/07/2023 tarihli rapor aldırılmıştır.
Taraflar arasında, 01/11/2017 tarihli, “Gönderilen Adresten Kabulü, Cihet Ayrımı ve Dağıtım Teslimi Hizmetlerinin Yürütülmesi İşi, Doğrudan Temin Sözleşmesi, …. ” başlıklı sözleşme ile
Yine 01/12/2016 tarihli “Gönderilen Adresten Kabulü, Cihet Ayrımı ve Dağıtım Teslimi Hizmetlerinin Yürütülmesi İşi, Doğrudan Temin Sözleşmesi, …” başlıklı sözleşmelerin düzenlendiği ihtilafsızdır.
Davalı şirketlerin bağlı olduğu … ile …,….., … ve …’ne yazılan müzekkereler ile davalılara ait, temin olunan 2016 – 2017 – 2018 ve 2019 yıllarına ait tüm KDV beyannameleri ile ilgili döneme ait tahsilat dokümanları UYAP sistemi üzerinden temin edilmiştir.
İddia, savunma, taraflarca dayanılan deliller, aralarında mevcut sözleşme ilişkileri, bilirkişi rapor ve tüm dosya kapsamı bütün olarak değerlendirildiğinde,
KDV genel uygulama tebliğinin 2.1.3.2.5. “iş gücü temin hizmetleri” başlığı altında yer alan 2.1.3.2.5.1. “tevkifat uygulayacak alıcılar ve tevkifat oranı ” kısmında yer alan düzenlemeye göre taraflar arasında çeşitli tarihlerde imzalanan hizmet alım sözleşmelerine ilişkin olarak davacı şirketin 9/10 tutarında tevkifat uygulamakla yükümlü olduğu, bununla birlikte davacı şirketin bu yükümlülüğü yerine getirmeyerek KDV tutarının tamamını tevkifat uygulamaksızın davalı şirketlere ödediği,
Davalı şirketlerin ise düzenlenen faturalar karşılığı taraflarına KDV ile ilgili kesinti yapılmaksızın yapılan ödemeler sonrasında, bağlı oldukları vergi dairelerine gerekli KDV beyannamelerini ve tahakkuk eden vergileri düzenli olarak ödedikleri anlaşılmaktadır.
Davacının (alıcı) gerekli olan KDV tevkifatını uygulamayıp doğan KDV’nin tamamını davalılara (satıcılar) ödediği, davalı şirketlere ait belgeler incelendiğinde, söz konusu sözleşmeler uyarınca davacı tarafından yapılan hakediş ödemeleri süreci ve vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği bu süreç boyunca, davacının KDV beyannamesi ile doğan KDV’nin 9/10’unu tevkif edip, sorumlu sıfatıyla beyan edip ödemesi gerekirken, davalıların (satıcıların) KDV beyannamesi ile mükellef sıfatı ile beyan edip, matrah bildirdiği, dolayısıyla KDV tevkifatının yapılmamış olmasından dolayı hazine kaybının oluşmadığı,
Davalıların vergisel yükümlülüklerini yerine getirmiş olması nedeniyle mal varlıklarında herhangi bir artış meydana gelmediği, yasal olarak sorumlu tutulan alıcı taraf olup, davacı … A.Ş.’nin, davalı şirketlere KDV’yi tam olarak ödemesinde, sonrasında pişmanlık dilekçesi ile birlikte tekrar … 9/10 KDV’yi ödemesinde davalıların herhangi bir sorumluluklarının bulunmadığı anlaşılmakla ve mahkememizce bu yönde kanaat edinilmekle,
Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere davacı şirketin kusurlu davranışından ötürü davalı şirketinlerin mal varlığında herhangi bir artış gerçekleşmediği gibi , iddia olunduğu üzere sebepsiz zenginleşmediği, dikkate alınarak, davanın reddi cihetine gidilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın reddine,
Bu karar nedeni ile alınması gereken 269,85 TL harcın peşin alınan 80,70 TL ile 55.422,48 TL peşin harç toplamı 55.503,18 TL harçtan çıkartılarak artan 55.233,33 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya geri verilmesine,
4-A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 299.360,51 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 3.200,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, Davacı Vekili Av. …., Davalı Vekili Av. …. ‘nin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde …. Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/10/2023
Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸