Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/71 E. 2022/662 K. 07.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/71 Esas – 2022/662
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2022/71 Esas
KARAR NO : 2022/662

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 27/01/2022

KARAR TARİHİ : 07/11/2022
YAZIM TARİHİ : 24/11/2022
Mahkememizde açılan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı Vekili ; Davalıya sigortalı … plaka sayılı aracın 06/06/2021 tarihinde neden oldukları trafik kazası sonucu sigortalı araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını belirtip, geçici iş göremezlik nedeni ile 100,00 TL ve sürekli iş göremezlik nedeni ile 8.000,00 TL olmak üzere toplam 8.100,00 TL nin başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı Vekili ; Dava açılmadan önce dava şartı olduğu halde kendilerine başvuru yapılmadığını, sorumluluklarının sigortalı araç sürücülerinin kusur dağılım oranına bağlı olmak şartı ile kaza tarihindeki poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, çalışma gücü kayıp oranı ve kusur dağılım oranına ilişkin raporların ATK’dan alınması, davacı emniyet kemeri olmaksızın yolculuk yaptığı ve olayda hatır taşıması olduğu için tazminatlardan indirim yapılması , davacının zararlarının varlığını ispat etmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik zararının poliçe kapsamında bulunmadığını, alacak yönünden zaman aşımı ve hak düşürücü süre söz konusu olduğu gibi davalı sıfatlarının da bulunmadığını, Ankara mahkemeleri yetkisiz ve ticaret mahkemelerinin görevsiz olduklarını, olayın haksız fiilden kaynaklanması nedeni ile kendilerinden yasal faiz talep edilebileceğini belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
-Araç ile ilgili ruhsat ve poliçe örneğini de içeren hasar dosyası,
-Suç soruşturma dosyası örneği,
-Sigorta şirketine yapılan başvuru ile ilgili kayıtlar,
-Davacının elde ettiği gelir ile ilgili ücret ödeme belgeleri,
-SGK yazı cevabı,
-Arabulucu anlaşmazlık son tutanağı,
-Çalışma gücü kayıp oranı ve tazminat hesaplamasına ilişkin bilirkişi raporları,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, Trafik kazası sonucu davacıda oluştuğu ileri sürülen geçici ve sürekli çalışma gücü kaybından kaynaklanan zararların davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davalı sigorta şirketine sigortalı olup, dava dışı … adına trafikte kayıtlı olup aynı kişinin kullandığı ve davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu … plaka sayılı araç 06/06/2021 tarihinde Erzurum yönünden Bayburt yönüne doğru seyir halinde iken, sürücünün kontrolünü kayıp etmesi ile araç kontrolden çıkıp boş alanda ters dönüp sürüklenerek kazaya neden olmuştur.
Sigorta şirketleri trafik sigorta poliçesi düzenlemekle, sigortalı aracın işletilmesi sırasında meydana gelen ve sigortalı yada eyleminden sorumlu olduğu sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile neden olduğu, üçüncü kişilerdeki bedensel zararlar ile mallarına gelen poliçe kapsamındaki zararları sigortalısı adına ödemeyi üstlendikleri için, öncelikle davacı ile araç sürücüsünün olaydaki kusur dağılım oranlarının belirlenmesi gerekmektedir.
Kaza yukarıda anlatılan şekilde gerçekleşmiş olup, sigortalı araçta yolcu olarak bulunan davacının kazaya etkili olabilecek trafik kuralı ihlali ya da eylemi olduğu ileri sürülmediği için olayda kusuru bulunmadığı, sigortalı araç sürücüsünün aracın kontrolünü kayıp ederek tam kusurlu olacak şekilde davacının yaralanma ile sonuçlanan kazaya neden olduğu kabul edilmiş, ayrıca bu konuda bilirkişi raporu alınmasına gerek olmadığı kabul edilmiştir.
Çalışma gücü kayıp oranı ve iyileşme sürelerinin belirlenmesi amacı ile Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığından 23/06/2022 tarihli rapor alınmıştır. Daha önce benzeri davaların temyiz incelemesini yapmakta iken kapatılan Yargıtay 17.Hukuk Dairesi ile halen aynı uyuşmazlıklar için temyiz incelemesi yapan Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin süregelen uygulamasına göre kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak rapor alınması gerektiği, somut olayda kaza 06/06/2021 tarihinde meydana gelmiş olup bu tarihte Erişkinler için engellilik değerlendirilmesi hakkındaki yönetmelik hükümleri yürürlükte olduğu için bu yönetmeliğe göre hazırlanan ve davacıdaki yaralanmalar ile uyumlu olduğu kabul edildiği için hükme esas alınan raporda da belirtildiği gibi, davacının davaya konu kaza nedeni ile % 11 oranında sürekli çalışma gücü kaybı oluşturup 90 gün iş ve gücünden kalacak şekilde yaralandığı kabul edilmiştir.
Davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazası dolayısı ile SGK tarafından davacıya rücu edilmesi mümkün olan ödeme yapıldığı bildirilmiştir.
Davacı emekli ve ev hanımı olup, emekli ücreti dışında asgari ücreti aşan gelir elde ettiği kanıtlanamamıştır.
Davalı taraf kazaya neden olan araç için 24/08/2020 tarihli ve kaza tarihi için de koruma sağlayan trafik sigorta poliçesi düzenlediği için davalı sıfatlarının bulunduğu kabul edilmiştir.
Davacı alacağının zaman aşımına uğradığına ilişkin itiraz ise 2918 sayılı yasanın 109/2 maddesi uyarınca eylem aynı zamanda suç olup 8 yıl zaman aşımı süresinin tazminat istekli bu dava içinde geçerli olduğu, 2021 kaza tarihi başlangıç alındığında sürenin dolmadığı, olay için öngörülmüş hak düşürücü sürede bulunmadığı kabul edilmiştir.
Uyuşmazlığın zorunlu trafik sigortasına göre çözümlenmesi gerektiği, zorunlu sigortanın bir kısım hükümleri TTK da yer aldığı için ticaret mahkemelerinin görevli oldukları kabul edilmiştir.
Dava için Ankara Mahkemelerinin yetkili olmadıkları ileri sürülmüş ise de, hangi yer mahkemesinin yetkili olduğu belirtilmediği için usulüne uygun yetkisizlik itirazı bulunmadığı gibi, sigorta şirketinin bölge müdürlüğü Ankara’da mevcut olup 2918 sayılı yasanın 110. Maddesi uyarınca Ankara’da dava açılması mümkün olduğundan yetkisizlik itirazı ret edilip yargılamaya devam edilmiştir.
Davalı tarafın itirazı davacının sigortalı araçta emniyet kemeri olmaksızın yolculuk yaptığına ilişkin olup, bu durumun varlığının davalı tarafından kanıtlanması gerekmesine rağmen davalı tarafın buna ilişkin iddia dışında delil sunmadığı gibi, davacının sigortalı araçta emniyet kemeri olmaksızın yolculuk yaptığına ilişkin suç soruşturma dosyasında da delil olmadığı gibi davacının araçtan dışarı savrulduğuna ilişkin belirleme de olmadığı için tazminattan bu nedenle indirim yapılamayacağı kabul edilmiştir.
Sigortalı araç sürücüsü ile davacı eş olup hatır taşıması koşullarının da olayda gerçekleşmediği kabul edilmiştir.
Davalı taraf geçici iş göremezlikten kaynaklanan alacak talebinin poliçe kapsamında olmadığını ileri sürmüştür. Davacı zararının kapsamının BK.nun 54. Maddesine göre belirlenmesi gerektiği, geçici iş göremezlik zararının da bedensel zarar kapsamında olup, poliçe koruması altında olduğu için bu nedenle oluşan zararın da davalı tarafından karşılanması gerektiği kabul edilmiştir.
Davacının kazaya bağlı olarak oluşan zararların belirlenmesi için bilirkişiden 13/09/2022 tarihli rapor alınmıştır. Bu raporda da belirtildiği gibi, davacının elde ettiği gelirin asgari ücret olarak alınması, yaşam süresinin TRH 2010 tablosuna göre ve hesaplamanın ise proğrasif rant yöntemi kullanılarak yapılması gerektiği, alayda tamamen kusursuz olan davacının yaralanmalarının % 11 oranında sürekli çalışma gücü kaybı oluşturduğu, aynı yaralanmaların 90 gün süre ile geçici iş göremezlik oluşturduğu kabul edildiğinde 113.478,11 TL sürekli iş göremezlik ve 7.672,77 TL de geçici iş göremezlik alacağının bulunduğu kabul edilmiştir.
Dava belirsiz alacak davası nitelikli olup, davacı vekilinin 30/09/2022 tarihli dilekçesi ile bedel artırım işlemi yaptığı görülmüş, dilekçe davalı tarafa tebliğ edilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Dava belirsiz alacak davası niteliğinde olduğu için dava açılmakla hem dava dilekçesindeki miktarlar hem de bedel artırımına konu miktar için temerrütün gerçekleştiği, bu nedenle tüm alacak için dava tarihinden itibaren faiz uygulanması gerektiği, davadan önceki başvuru eksik belge ile yapıldığı için yine tüm alacak yönünden dava tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği, sigortalı araç hususi nitelikli olup, davacıda yasal faiz talep ettiği için davacı alacağına yasal faiz uygulanması gerektiği kabul edilip, aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
7.672,77 TL geçici iş göremezlik alacağı,
113.478,11 TL sürekli iş göremezlik alacağı olmak üzere toplam 121.150,88 TL’nin 27/01/2022 dava tarihinden itibaren hesaplanarak değişen oranlı yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
Alınması gereken 8.275,82 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL ile tamamlama harcı olarak yatırılan 500,00 TL toplamı 580,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 7.695,12 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE ÖDENMESİNE.
Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 580,70 TL peşin harç(tamamlama harcı dahil) olmak üzere toplam 661,40 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE.
Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 19.172,63 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE.
Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 147,50 TL ve bilirkişi ücreti 1.500,00 TL olmak üzere toplam 1.647,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE.
Arabuluculuk için ödenen 1.320,00 TL nin 6325 sayılı yasanın 18/A (11) (13) maddesi uyarınca davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davacı Vekili Av. …’nin(e-duruşma) yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/11/2022