Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/7 E. 2022/131 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/7 Esas – 2022/131
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR

ESAS NO : 2022/7 Esas
KARAR NO : 2022/131

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/01/2022
KARAR TARİHİ : 02/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİHİ : 30/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili ; Davalı ile aralarındaki ticari ilişki sebebiyle davalıya kesilen faturanın ödenmemesi sonucunda davalı aleyhine Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı tarafından takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğunu belirtip, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı vekili ; İcra takibi yetkili icra müdürlüğünde yapılmadığı gibi davanın da yetkili mahkemede açılmadığını, İcra müdürlüğü ve mahkeme yönünden İstanbul Anadolu İcra müdürlükleri ve İstanbul Anadolu mahkemelerinin yetkili olduklarını belirtip, davanın reddine karar verilmesi istemiştir.
DELİLLER :
-Davalıya ait aracın geçiş kayıtları,
-Arabulucu anlaşmazlık son tutanağı,
-Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası,
-Davalı şirketin merkez adresini gösterir ticaret sicil kayıtları,
-Arabulucu anlaşmazlık son tutanağı,
-Tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davadaki talep, davacı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından faturaya dayanak gösterilerek toplam 143.095,98 TL’nin tahsili için davacı tarafından davalı aleyhine Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibi başlatılmıştır. Ödeme emri 02/12/2020 tarihinde tebliğ edilen davalının süresinde gerçekleşen itirazı üzerine icra takibi durdurulmuştur. Davalı borçlu itirazında Ankara İcra Müdürlüklerinin yetkili olmadıklarını, İstanbul Anadolu İcra Müdürlüklerinin yetkili olduklarını ileri sürmüştür.
İtirazın iptali davası açıldıktan sonra dava dilekçesi tebliğ edilen davala vekili 14/02/2022 tarihli cevap dilekçesi ile Ankara Mahkemelerin yetkisiz olup, İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğunu ileri sürmüştür.
İcra takibinin yapıldığı müdürlük ile birlikte itirazın iptali davasının açıldığı mahkemenin de yetkisiz olduğu ileri sürüldüğünde, mahkemenin önce kendisinin yetkili olup olmadığını incelemesi, mahkeme kendisinin yetkili olmadığını kabul eder ise yetkisizlik kararı vermeyip icra müdürlüğünün yetkili olup olmadığını değerlendirmesi, icra müdürlüğünün yetkisiz olduğunu kabul eder ise davaya devam edip, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin yerleşik uygulaması gereği özel dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar vermesi gerekmektedir.
İtirazın iptali davaları, yapılan takibe itiraz üzerine duran takibin devam etmesini sağlamak amacıyla açılmaktadır. Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK’nın) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. İcra takiplerinde yetki konusu 2004 sayılı İİK’nın 50. maddesi yollaması ile usul Kanunu hükümlerine göre belirlenmektedir.
İİK’nın 50. maddesi; “(Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir.
Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur.
İki icra mahkemesi arasında yetki noktasından ihtilaf çıkarsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 25 inci maddesi hükmü tatbik olunur.” düzenlemesini içermektedir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya gelindiğinde, itirazın iptaline ilişkin davanın ve dayanak icra takibinin konu Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında, davalı icra dairesinin yetkisine de itiraz ederek İstanbul Anadolu İcra Dairesi’nin yetkili olduğunu ileri sürdüğü için mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkili olup olmadığı konusunda bir karar vermesi gerekir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89/1-1 bendi gereğince; para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir. Takip ve dava konusu olan fatura bedelinden kaynaklanan tutarın alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödenecek para borçlarından biri olarak kabul etmek mümkün değildir. Davalı taraf taraflar arasında yazılı veya sözlü bir sözleşme ilişkisi olduğunu kabul etmemektedir. Bu halde icra takibi yönünden Ankara icra müdürlüğü yetkili olmadığı gibi aynı gerekçe ile itirazın iptali davası yönünden Ankara Mahkemelerinin de yetkili olmadıkları kabul edilmiştir.
İtirazın iptâli davasının görülebilmesi, yetkili icra müdürlüğünde başlatılmış geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada geçerli takip yoksa itirazın iptâli davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Hukuk Genel Kurulunun 06/04/2004 Tarih, 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı ilamı da belirtildiği gibi öncelikle icra müdürlüğünün yetkili olup olmadığının değerlendirilmesi gerekir. İlâmsız icrada genel yetkili icra dairesi borçlunun ikametgahındaki icra dairesidir.
Somut olayda, davalı borçlunun merkez adresinin İstanbul olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, yetkili icra dairesi davalının merkezinin bulunduğu İstanbul Anadolu İcra Dairesidir. Davalının Ankara icra dairesinin yetkili olmadığına, yetkili icra dairesinin kendi seçimine göre de İstanbul Anadolu icra dairesi olduğuna dair icra dairesinin yetkisine yapmış olduğu itirazı usul ve yasaya uygundur. Şu halde Ankara icra dairesinin yetkili olmadığı ve ortada yetkili icra dairesinde başlatılmış geçerli bir icra takibi bulunmadığı, bu durumun 6100 Sayılı Yasanın 114/2 maddesi uyarınca özel dava şartı olduğu gözetilerek davanın usulden reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK 114/2, 115/2 maddeleri uyarınca özel dava şartı yokluğu nedeni ile davanın USULDEN REDDİNE,
3-Bu karar nedeniyle alınması gerekli 80,70 TL harcın, peşin alınan 1.728,25 TL harçtan çıkartılarak geriye kalan 1.647,55‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan 11,50 TL vekalet tasdik harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
8-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekili Av. …nin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/03/2022