Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/63 E. 2023/33 K. 23.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/63 Esas – 2023/33
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2022/63 Esas
KARAR NO : 2023/33

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 26/01/2022

KARAR TARİHİ : 23/01/2023
YAZIM TARİHİ : 01/02/2023
Mahkememizde açılan itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili ; Taşıma işi yapan davalıya bu amaçla tahsis ettikleri araçları ile davalı tarafından taşıma yapıldığı halde alacaklarının ödenmediğini, alacaklarının tahsili için başlattıkları icra takibinin davalının itirazı üzerine durdurulduğunu belirtip, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmesini iistemiştir.
YANIT :
Davalı vekili ; Davacıya borçları bulunmadığını belirtip, davanın reddine ve kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
– Ankara 26. İcra Müdürlüğü’nün 2022/120 esas sayılı takip dosyası,
-Cari hesap özeti,
-Arabulucu anlaşmazlık son tutanağı,
-Davalının ödeme belgesi,
-Bilirkişi raporu.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davadaki talep, taşıma işi nedeni ile oluştuğu ileri sürülen davacı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
İddiaların ileri sürülüş şekli itibariyle, aralarında taşıma işinden kaynaklı ticari ilişki bulunduğunu ve cari hesap alacağına konu miktar kadar davalıdan alacaklı olduğunu kanıtlaması gerekmektedir.Davacının alacağının varlığını kanıtlaması halinde bu kez davalının davacının kabulünde olan ödeme miktarının üzerinde ödeme yaptığını, bu nedenle borcu olmadığını ispat etmesi gerekecektir.
Davalıdan alacaklı olduğunu düşünen davacımız alacağının tahsili amacı ile davalı hakkında Ankara 26. İcra Müdürlüğü’nün 2022/120 esas sayılı takibini başlatmış, icra takibi ile15.973,65 TL nin tahsilini talep etmiş, ödeme emri 10/01/2022 tarihinde tebliğ edilen davalının süresinde gerçekleşen itirazı üzerine icra takibi durdurulmuştur. Davalı itirazında davacıya borcu olmadığını ileri sürmüştür. İtirazın iptali davası icra takibindeki alacağın tamamı için açılmıştır.
Davalı vekili alacağın zaman aşımına uğradığını ileri sürmüş ise de, alacağın taraflar arasındaki yazılı olmayan ve taşıma işini konu alan sözleşme ilişkisinden kaynaklandığı, 6098 sayılı Borçlar Yasasının 146. maddesi uyarınca öngörülen 10 yıllık sürenin ticari ilişkinin 2021 yılına ait olması nedeni ile takip ve dava tarihi itibarı ile tamamlanmadığı kabul edilmiştir.
Davanın her iki tarafı tacir olup, her iki tarafında defterlerini incelemeye sunmuş olması nedeni ile tarafların ticari defterleri birlikte incelenmiştir. Her iki taraf kayıtlarında da yer aldığı gibi taraflar arasında davacıya ait aracın davalı tarafından taşıma işinde kullanmasından kaynaklanan ticari ilişki bulunduğu kabul edilmiştir. Her iki tarafın ticari kayıtları usulüne uygun tutulduğu için sahibi lehine delil olma niteliğini taşıdığı kabul edilmiştir.
Taraf kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu hazırlanan 20/12/2022 tarihli raporda da belirtildiği gibi, davacı kayıtlarına göre davacının davalıdan 11.663,45 TL alacaklı olduğu, banka aracılığı ile yapılan fakat davacı kayıtlarında yer almayan davalı ödemesi olan 7.560,80 TL ile davalı defterinde kayıtlı olmadığı halde davacı defterinde kayıtlı olan 39,60 TL bedelli faturanın davacı alacağından düşülmesi sonucu davacının davalıdan 4.063,05 TL alacağı bulunduğu kabul edilmiştir.
Bilirkişinin aynı raporunda karşı denetim amacı ile davalı defterleri incelendiğinde, davalının davacıya 18.320,48 TL borcu olduğu, 2020 yılından devir eden 13.221,93 TL bakiye farkın mahsubu sonucu davalı borcunun ( 18.320,48 TL – 13.221,93 TL = 5.098,55 TL) 5.098,55 TL olması gerektiği, davalı yan defterinde kayıtlı olmayan 1.456,00 TL bedelli davacı faturası için ödeme yapıldığı için bu faturanın davalı alacağı olarak kabul edilmesi gerektiği, bu halde davalı alacağının ( 5.098,55 TL + 1.456,00 TL = 6.554,55 TL) 6.554,55 TL ye ulaştığı, bu alacaktan davalı yan defterinde yer almadığı halde davacı kayıtlarında davalıdan tahsilat olarak kayıtlı olan 2.491,50 TL düşüldüğünde davacı alacağının (6.554,55 TL – 2.491,50 TL = 4.063,05 TL) 4.063,05 TL olduğu, bu hali ile kayıtların sonuç itibarı ile davacının davalıdan 4.063,05 TL alacaklı olduğu konusunda uyuştukları, sonuç olarak davacının davalıdan olan alacağının 4.063,05 TL olduğu kabul edilmiştir.
Varlığı kabul edilen davacı alacağına yönelik davalı itirazı haklı nedene dayanmadığı için itirazın kısmen iptali gerektiği, haksız itiraz nedeni ile davacının alacağına ulaşması geciktirildiği için hüküm altına alınan alacağın % 20 sine karşılık gelen miktar kadar icra inkar tazminatının davalıdan tahsili gerektiği, fazla miktar yönünden davacı takip yapmakta haksız olmakla birlikte, kötü niyetli olarak icra takibi yaptığı kanıtlanamadığı için davalının kötü niyet tazminatı isteme koşullarının oluşmadığı kabul edilip aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalının Ankara 26. İcra Müdürlüğü’nün 2022/120 esas sayılı icra takibine yönelik itirazının 4.063,05 TL asıl alacak üzerinden iptaline,
Davalı asıl alacağına icra takip tarihinden itibaren yıllık %9 oranından başlayan değişen oranlı yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına,
Hüküm altına alınan 4.063,05 TL’nin % 20’sine karşılılık gelen 812,61 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
Davacı fazla miktar yönünden icra takibi yapmakta haksız olmakla birlikte kötü niyetli olarak icra takibi yapıldığı kanıtlanamadığı için davalının koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
Alınması gereken 277,55 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 272,80 TL’nin mahsubu ile artan 4,75 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya İADESİNE.
Davacı tarafından yatırılan 272,80 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç olmak üzere toplam 353,50 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE.
Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 4.063,05 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE.
Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE.
Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 78,00 TL ve bilirkişi ücreti 2.250,00 TL olmak üzere toplam 2.328,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 592,15 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığına,
Arabuluculuk için ödenen 1.560,00 TL nin 6325 sayılı yasanın 18/A (11) (13) maddesi uyarınca;
396,80 TL’sinin davalıdan,
1.163,20 TL’sinin davacıdan,
Alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davacı Vekili Av. , Davalı Vekili Av. …’nın(e-duruşma) yüzlerine karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/01/2023