Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/6 E. 2022/545 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/6 Esas – 2022/545
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/6 Esas
KARAR NO : 2022/545

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/01/2022
KARAR TARİHİ : 22/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı …’in Kurum tarafından yapılan hizmet alımı ihaleleri kapsamında firmalar bünyesinde şoför olarak çalışmakta iken 07/07/2021 tarihinde emekli olduğunu, dava dışı işçiye 2.558 günlük kıdem tazminatı süresine ilişkin olarak yasal kesintiler yapıldıktan sonra 45.219,04 TL kıdem tazminatı ödendiğini, ödemesi yapılan tutarın işçiye çalıştıran firmalardan tahsilinin talep edildiğini, … Özel Eğitim Taş. Tem. Hizm. San. Ve Tic. Ltd. Şti. İle … Turizm Taş. Hiz. Temz. İnş. San. Dış Tic. Ltd. Şti. Tarafından ödenmesi gereken toplamda 26.416,23 TL ödeme yapıldığını, dava dışı işçiyi çalıştıran diğer firma davalıdan bakiye 19.148,65 TL’yi yatırmasının talep edildiğini, söz konusu tutarın yatırılmaması nedeniyle dava şartı zorunlu arabuluculuk başvuru yapıldığı, arabuluculuk sürecinde anlaşma sağlanamadığını, ….Arabuluculuk No.lu son tutanağın düzenlendiğini, TBK 61. Ve 62. Maddeleri ve davalı ile imzalanmış sözleşmelerin ilgili hükümleri gereğince Kurumun, dava dışı işçiye ödenmek durumunda kalınan ve davalı firmadan tahsil edilemeyen 19.148,65 TL’nin rücu edilmesi için huzurdaki davanın açıldığını, sözleşmenin ilgili hükümlerinde ( özellikle 36.6, 36.7 ve 36.8) Kurumun herhangi bir ödeme yapmak durumunda kalması halinde yapılan bu ödemenin başka bir ihbara gerek kalmadan nakden ve defaten Kuruma ödeneceğini kabul ve taahhüt edeceği, hisse oranlarına bakılmaksızın tamamının yükleniciden tahsil edileceği şeklinde hükümlerin yer aldığını, Kurumun imzalanan sözleşmeler gereği davalı firmaya söz konusu kalemleri ihale bedeli kapsamında ödemiş olduğundan dolayı mükerrer ödeme yapılması söz konusu olduğunu, Sözleşmenin “Diğer Hususlar” başlıklı 36.6, 36.7 ve 36.8 maddelerinde ; Sürücülerin işten çıkarılması işlemlerinde İdarenin uğrayacağı zararlardan yüklenicinin sorumlu olduğu düzenlenmiştir. Ayrıca, İş ve Sosyal Güvenlik yasalarının işveren ve çalışana yüklemiş olduğu tüm yükümlülüklerden yüklenicinin sorumlu olduğunu” düzenlediğini iddia ile davalı firma çalışanı olan …’e ödenmiş olan 19.148,65 TL’nin ödeme tarihi olan 16/07/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yasal süresi içinde ikame edilmediğini, zamanaşımı def’inin nazara alınmasını talep ettiklerini, rücu isteminin sorumlu kişinin öğrenilmesinden itibaren iki yıl ve her halde tazminatın ödendiği tarihten itibaren on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğradığını, dava dışı işçinin TRT Genel Müdürlüğünün işçisi olmasına rağmen çeşitli işverenlere bağlı gözükerek uzun yıllar çalıştığını, dava dışı …’in davacı kurum nezdinde … Turizm Ltd. Şti’nde 01/06/2014-31/05/2017 tarihleri arasında çalıştığını, çıkış kodu 5 ihale iş bitimi ile iş akdinin sonlandığını, davalı şirkette aldığı son aylık brüt ücretinin 2.492,55 TL olduğunu, dava dışı işçinin Kurumda çalışmaya devam ettiğini, ihale konusunun iş değil işçi olduğunu, bu nedenle gerçekte alt işveren-asıl işveren ilişkisinden söz edilemeyeceğini, davalı şirket ile davacı arasında yapılmış olan sözleşmenin muvazaalı olduğunu, kamu kurum ve kuruluşlarındaki bu tür ihalelerde, işçi çalıştırmanın tamamen bu sistemle olduğunu, davalının kendi istediği elemanlarla çalışma şansı olmadığını, bu elemanların tamamen kurum yetkililerinin gözetimi altından çalıştığını, esasen asıl işveren olan kurumların sorumlu olması gerektiğini, kıdem tazminatından yüklenicinin değil, 6552 Sayılı ve 7166 Sayılı Kanun ile 4857 Sayılı Kanunun 112 maddesine eklenen fıkra gereği asıl işveren davacı kurumun sorumlu olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmede işçilik alacaklarının tamamından yüklenicinin sorumlu olacağına dair bir düzenleme olmadığını, bir an için alt işverene rücu imkanı bulunduğu kabul edilse dahi davacı asıl işverenin yarı yarıya sorumluluğunun devam ettiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla her yüklenicinin işçilik alacaklarından kendi dönemi ve ücreti ile ve sınırlı sorumlu olduğunun Yargıtay yerleşik içtihatları ile sabit olduğunu, faize, faiz türüne, oranına ve başlangıcına da itiraz ettiklerini beyanla davanın reddi talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL:
Dava, hizmet alım sözleşmesine istinaden dava dışı işçiye ödenen kıdem tazminatının davalı şirketten rücu isteminden ibarettir.
Davacı taraf, dava dışı …’in hizmet alım ihaleleri kapsamında davalı şirkette şoför olarak çalışmakta iken emekli olduğunu, dava dışı işçiye 45.219,04 TL kıdem tazminatı ödendiğini, bu tutarın işçiyi çalıştıran firmalardan tahsilinin talep edildiğini, bir kısım firmaların toplamda 26.416,23 TL ödeme yaptığını ancak davalı şirketin herhangi bir ödeme yapmadığını, bakiye tutar 19.148,65 TL’nin davalıdan tahsili gerektiğini ileri sürmektedir.
Davalı taraf ise dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmeyerek kıdem tazminatından davacı kurumun sorumlu olduğunu savunmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacının hizmet alım sözleşmesine istinaden dava dışı işçi …’e ödediği kıdem tazminatını davalı şirketten, işçinin çalıştığı süre ile sınırlı talep edip edemeyeceği, davalı şirketin sorumlu olabileceği tutarların ne olduğu noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce dava dışı işçinin SGK kayıtları çıkarılarak dosyaya konulmuş, dosyaya sunulan hizmet alım sözleşmesinin bir örneği incelenmiş, davacının yaptığı ödeme belgesi incelenmiş, dosya kapsamı üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Konusunda uzman hesap bilirkişisi … tarafından dosyaya sunulan 26/07/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafından, dava dışı işçi için yapılmış olan kıdem tazminatı ödeme miktarından davalı şirketin sorumlu olduğu miktarın 18.714,75 TL olduğunun, Davacı tarafından, dava dışı işçiye 16/07/2021 tarihinde ödeme yapıldığının, dava tarihinden önce davalı şirketin temerrüde düşürüldüğüne dair bir belgenin dosyada mevcut olmadığının bildirildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve deliller, bilirkişi incelemesi hep birlikte değerlendirildiğinde; davanın, davacı kurumun asıl işveren, davalı şirketin alt işveren olarak çalıştırdığı dava dışı işçiye davacı kurum tarafından ödenen kıdem tazminatı alacağını, işçinin çalışma süresi ile sınırlı davalı şirketten rücuen tahsili isteminden ibaret olduğu, davalı şirketin sorumluluğunun belirlenmesinde taraflar arasında imzalanan sözleşmelerin ve eki idari ve teknik şartname hükümlerinin incelenerek tarafların işçilik tazminat ve alacaklarına yönelik sorumluluklarına ilişkin düzenlemelerin dikkate alınması gerektiği, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 22., 36.7., 36.8. Maddesinde yapılan düzenlemeler incelendiğinde, yüklenicinin sözleşme konusu işle ilgili çalıştıracağı işçilere yönelik İş ve Sosyal Güvenlik Yasaları çerçevesinde tüm yükümlülüklerden sorumlu olduğunun, bu hususlara uyulmaması halinde idarenin uğrayacağı zararlardan yüklenicinin sorumlu olduğunun kararlaştırıldığı, sözleşme hükümleri dikkate alındığında davalı şirketin dava dışı işçinin çalışma süresi ile sınırlı olarak davacı kurum tarafından dava dışı işçiye yapılan ödemeden sorumlu olması gerektiği, bu çerçevede yapılan değerlendirmelere göre bilirkişi raporu kapsamında hesaplanan 18.714,75 TL tutarlı alacağın davalıdan tahsili gerektiği açıkça anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne yönelik aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
18.714,75 TL alacağın ödeme tarihi olan 16/07/2021 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Bu karar nedeniyle alınması gerekli 1.278,40 TL harçtan peşin alınan 327,02 TL harcın mahsubu ile bakiye 951,38 TL. harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 1.290,09 TL’sinin davalıdan, 29,91 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 1.034,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre taktiren 1.010,57 TL’si ile 80,70 TL başvurma, 327,02 TL peşin harç toplamı 1.418,29 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım üzerinden AAÜT gereğince hesaplanan 433,90 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, Davacı Vekili (e-duruşma) Av. ….’in yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren davalı yönünden 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık, davacı yönünden ise miktar bakımından kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/09/2022