Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/532 E. 2023/173 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/532 Esas – 2023/173
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2022/532 Esas
KARAR NO : 2023/173

DAVA : Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 05/08/2022
KARAR TARİHİ : 14/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/03/2023

DAVA: Davacı şirket vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 22/07/2020 tarihli ” … Tatil Evleri Gayrimenkul Satış Sözleşmesi” ve “Ek Protokolü” ‘nün akdedildiğini, anılan sözleşme ile davalı şirket tarafından müvekkili şirkete 625.000 Euro + %18 KDV = 737.500 Euro bedelle Muğla İli, Bodrum İlçesi , Türkbükü Mahallesi, 309 Ada, 1 Nolu Parselde kain , onaylı mimarlı projesinde B Blok 39/4 numaralı B Tipi tatil evi niteliğindeki bağımsız bölümü satışı konusunda anlaşıldığını,
Sözleşmede vadeye bağlanan ve alıcı tarafından sözleşme de belirlenen para cinsi dışında yapılan ödemelerde alıcı ve satıcı arasındaki ödemelere ilişkin herhangi bir cari kur belirlenmemiş ise fiili ödeme tarihindeki alıcının ödeme yaptığı para cinsi, TCMB’nin döviz alış kuru üzerinden sözleşme satış dövizine çevrilerek işlem yapılacak ve ödeme kabul edilecektir, şeklindeki ek protokoldeki düzenleme uyarınca, bağımsız bölümün 737.500 Euro satış bedeline ilişkin kısım kısım yapılması kararlaştırılan ödemelerin farklı bir para cinsinden yapılması halinde TCMB döviz satış kuru üzerinden Euro’ya çevrilerek kabul edileceğinin öngörüldüğünü, satış sözleşmesinin 5.maddesinde satış bedelinin ödeme tarihlerinin, sözleşmenin imzalanmasından , bağımsız bölümün tapuda devrinin yapıldığı tarihe kadar aşamalı olarak belirlendiğini,
Müvekkiline sözleşmeye uygun olarak vade tarihlerinde vadesi gelen satış bedelini ödeme günündeki TCMB alış kuru üzerinden Türk Lirasına çevirerek ekli dekontlarda anlaşılacağı üzere belirtilen tarihlerde 630.000 Euro ödediğini, bakiye tutarın tapu devri aşamasında ödenmesinin kararlaştırıldığını, müvekkilinden son aşamada bakiye 102.500 Euro ödeme yaparak bağımsız bölümü devralmayı amaçladığını,
Davalı şirketin müvekkiline işin bulunduğu aşama ile ilgili bilgi edinme çabalarına kayıtsız kaldığını, müvekkiline “seninle konu kapandı, paranı göndereceğiz” şeklinde mesaj attığını, müvekkilince karşı yanla irtibat kurulamayınca 17/12/2021 tarihli ihbarname ile işin bulunduğu aşama ile ilgili bilgi istendiğine ancak 24/12/2021 cevabı ihtarnamede sözleşmenin resmi şekilde yapılmaması nedeni ile geçersiz olduğundan bahisle paranın iade edileceğinin bildirilip Euro borç karşılığı yapılan sözleşmenin TL olarak iade edildiğini, müvekkilince söz konusu paranın kabul edilmeyerek geri gönderildiğini, bunun üzerine davalı tarafça 26/01/2022 tarihli ihtarname ile sözleşmenin fesih olunduğu ve paranın tekrar iade edileceğinin bildirildiğini, müvekkilince düzenlenen 27/01/2022 tarihli ihtarname ile ödemenin Euro karşılığı yapıldığı TL olarak iade edilemeyeceği, müvekkilinin sözleşmeyi fesih iradesi olmadığı, müvekkilinin aydınlatma yükümlülüğünün ihlal edildiği, davalı yanın fesih iradesi var ise bunun bildirilmesinin talep edildiğini,
Bahse konu ihtarname ile ilgili bir gelişme yaşanmaması üzerine müvekkilince 01/02/2022 tarihli ihtarname ile müvekkili tarafından yapılan ödemelerin iade edilmesinin istendiğini, müvekkilinden Euro karşılığı yapılmış ödemelerin 08/12/2021 tarihinde 5.656.740,00 TL olarak iade edildiğini,
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 706’ncı maddesinin 1. Fıkrası tapu kanununun 26. Maddesinin 1. Fıkrası uyarınca gayrimenkul satışının resmi şekilde yapılmadığı için geçerli olmadığını, TBK’nın 77. Maddesi uyarınca ” Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının mal varlığından ya da emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür.” düzenlemesi uyarınca, davalının geçersiz bir sözleşmeye istinaden 630.000Euro olarak yaptığı tahsilatı aynen iade etmesi gerekirken TL olarak yapılan iadenin müvekkilinin 262.091 Euro tutarında zarara yol açtığını, ayrıca yine müvekkiline farklı bir taşınmazla ilgili satın alma hususunda 800.000 Euro teklif almasına karşın söz konusu sözleşmeyle satın almaktan vazgeçtiği taşınmazın 3.000.000 Euro değere ulaştığını, kaçırılan fırsat nedeni ile de müvekkil açısından zarar oluştuğunu ifade ederek,
Müvekkilince 02/07/2020-10/09/2021 tarihleri arasında yapılan ödemelerin TL olarak iade edilmesi nedeni ile oluşan 262.091 Euro zararın şimdilik 50.000 Euro’sunun 08/12/2021 tarihinden itibaren işletilecek devlet bankalarının Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz ile birlikte müvekkiline ödenmesine, yine anılan sözleşme nedeni ile başkaca sözleşme fırsatlarının kaçırılmış olması nedeni ile 2.000.000 Euro zararın şimdilik 50.000 Eurosunun dava tarihinden itibaren işletilecek devlet bankalarının Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz ile birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı şirket vekili süresi içerisinde vermiş olduğu cevap dilekçesinde usul ve esasa ilişkin cevaplarını ayrıntılı olarak belirtmiş, taraflar arasında mevcut 22/07/2020 tarihli sözleşmenin yasal düzenlemeler dikkate alındığında geçerlilik şartına sahip olmadığı ifade edilip, ayrıca müvekkili şirketin merkezinin Silifke, inşaat sahasının ise Bodrum/Muğla olduğundan yetki itirazında bulunarak dosyanın şirket merkezi olan Mersin Mahkemelerine gönderilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava taraflar arasında mevcut ve yasal koşulları taşımadığı için geçerlilik şartını taşımadığı ( taraflar arasında da ) ihtilafsız olan 22/07/2020 tarihli ” … Tatil Evleri Gayrimenkul Satış Sözleşmesi ve Ek Protokolü” kapsamında davacı alıcı şirket tarafından satın alınması amaçlanan gayrimenkul nedeni ile yapılan ödemenin iadesi sonrasında sebepsiz zenginleşme hukuki nedenine dayalı olarak ve yine kaçırılan fırsat nedeni ile oluştuğu ifade edilen zararın tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasında geçerli bir sözleşme olmayıp, sebepsiz zenginleşme hukuki nedenine dayalı olarak var olduğu iddia edilen alacak ve yine geçersiz sözleşmeden kaynaklı olduğu iddia edilen kaçırılan fırsattan kaynaklı olduğu iddia edilen zararın tahsili amacıyla açılan mevcut davada, sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren geçerli olmadığı dikkate alındığında,
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 6.maddesi uyarınca mevcut davada yetkili mahkeme, davalı tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.
Yukarıda açıklandığı üzere, davalı şirketin merkez adresi dikkate alındığında Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi mevcut davaya bakmakla yetkili olmakla ve mahkememizce de bu şekilde kanaat edilinilmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Bu sebeple; Mahkememizin yetkisizliğine ve yetkili ve görevli mahkemenin Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna dair karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
Mersin Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduklarının kabulüne,
Karar kesinleştiğinde ve süresinde başvuru olduğunda dava dosyasının yetkili Mersin Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine,
Süresi içerisinde yetkili mahkemeye dava dosyasının gönderilmesi için başvuru yapılmaz ise dosyanın re’sen ele alınıp Mahkememiz tarafından açılmamış sayılması kararı verilmesine,
Yetkili mahkemeye dava dosyası gönderilir ise yargılama giderlerinin yetkili mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Dair, Davacı Vekili Av. ….., Davalı Vekili Av. T……’in yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/03/2023