Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/504 E. 2023/451 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/504 Esas – 2023/451
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
… 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2022/504 Esas
KARAR NO : 2023/451

BAŞKAN : ….
ÜYE : ….
ÜYE : ….
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. … – Av. … – Av….

DAVALI : ….
VEKİLİ : Av. …

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 22/07/2022

KARAR TARİHİ : 20/06/2023
YAZIM TARİHİ : 11/07/2023
Mahkememizde açılan itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili ; Aralarındaki ticari ilişki nedeni ile davalıdan olan alacaklarının ödenmemesi üzerine alacaklarının tahsili amacı ile icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğunu belirtip, fazlaya dair her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, … E. sayılı dosyasına yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalı tarafça yapılan haksız ve takibi sürüncemede bırakmaya yönelik itiraz nedeniyle asıl alacağın asgari % 20 oranında az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili ; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
-… E. Sayılı icra takip dosyası,
-Davalının mal alım beyannamesi,
-Bilirkişi raporu.
DELİLLEREN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Davadaki talep, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeni ile oluşan davacı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı ile aralarında ticari ilişki bulunduğu ve bu nedenle davalıdan alacaklı olduğunu düşünen davacı tarafından davalı hakkında … E. Sayılı icra takibi başlatılmıştır. İcra takibi ile 670.814,51 TL asıl alacak ve 30.639,09 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 701.453,51 TL nin tahsili talep edilmiştir. Ödeme emri 20/05/2022 tarihinde tebliğ edilen davalının 26/04/2022 tarihli itirazı üzerine icra takibi durdurulmuştur. Davalı borçlu itirazında, davacıya henüz talep edilmesi mümkün olan borçları olmadığını söylemiştir.
Davacı iddiasının ileri sürülüş şekli itibarı ile, davacının davalı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu, cari hesabın dayanağı olan belgeler kapsamındaki ürünleri davalıya satıp teslim ettiğini ve icra takibi ile talep edilen kadar davalıdan alacaklı olduğunu kanıtlaması gerekmektedir.
Davanın her iki tarafı tacir olup, ticari kayıtların birlikte incelenmesi gerekmekle birlikte, davalı taraf HMK nun 222/3 maddesindeki uyarıyı içeren davetiye tebliğine rağmen kayıtlarını sunmadığı için inceleme sadeci dava dosyası ve ekleri ile davacı kayıtları üzerinde yapılabilmiştir.
Davacının ticari kayıtlarını inceleyen bilirkişinin raporunda da belirtildiği gibi, davacının defterlerinde 182 belge kapsamındaki toplam bedelli 2.889.261,77 TL bedelli ürünü davalıya satıp teslim ettiğinin kayıtlı olduğu, davalının mal alım beyannamelerinde de aynı miktarlı mal alımının kayıtlı olduğunun anlaşılması nedeni ile davacının davalıya satıp teslim ettiği ürün bedelinin 2.889.261,77 TL olduğunun davalı tarafından kanıtlandığı kabul edilmiştir.
Davacının, sahibi lehine delil olma niteliği bulunduğu kabul edilen defterlerin göre, davacının davalıdan 2022 yılından devir edilen alacağının 223.571,42 TL olduğu, davalının ödeme amaçlı verdiği fakat karşılıksız kaldığı için tahsilat yapılamayan çek bedeli toplamı olan 447.243,00 TL de davacı alacağı olarak kabul edildiğinde, davacının davalıdan olan alacağının 760.814,42 TL olduğu, bu miktarın ise icra takibi ve davaya konu alacak miktarına eşit olduğu kabul edilmiştir.
Davacımız satış bedellerinin tahsil edilememesi riskine karşı sigorta yaptırmış olup, davalı tarafından yapılmayan ödemeler nedeni ile sigorta poliçesi kapsamında 168.938,77 TL ödeme yapılmıştır. Davalı taraf sigorta şirketi ödemesinin davacı alacağından mahsubu gerektiğini ileri sürmekte iken, davacı taraf bu ödemenin mahsubunun mümkün olmadığını ileri sürmektedir.
Davacının yaptırdığı sigorta mal sigortalarının bir türü olan Ticari alacak sigortası olup, davalının davacıya olan borçlarını ödememesi halinde sigorta genel şartları uyarınca davalı borçlunun yapmadığı ödeme yerine dava dışı sigorta şirketi tarafından 168.938,77 TL ödeme yapılmıştır. Ticari sigorta genel şartlarının 25. Maddesine göre sigorta şirketinin ödeme yapmayan sigortalı borçlusuna ödediği miktar yönünden rücu hakkı mevcut olup, mal sigortalarındaki zenginleşme yasağı dolayısı ile aynı alacağın hem davalıdan hem de sigorta şirketinden ayrı ayrı tahsilinin davacı yönünden mümkün olmadığı, bu halde sigorta şirketinin yaptığı ödemenin davacı alacağından mahsubu sonrası davacının davalıdan talep edebileceği asıl alacağının 501.875,65 TL olması gerektiği kabul edilmiştir.
Davacının davalıdan taraflarca belirlenmesi mümkün olan alacağının bulunduğu, davalının haksız itirazı ile davacının alacağına ulaşmasının geciktirildiği, bu nedenle hüküm altına alınan asıl alacağın % 20 si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsili gerektiği, icra takibi ile gecikme faizi talep edilmiş ise de, takip öncesi davalı temerrüte düşürülmediği gibi, davacı alacağının kesin vadeyi içermemesi nedeni ile işlemiş faize ilişkin talebin yerinde olmadığı, fazla miktar yönünden davacı takip yapmakta haksız olmakla birlikte kötüniyetli olarak icra takibi yapıldığı kanıtlanamadığı için davalının kötüniyet tazminatı isteminin koşullarının oluşmadığı kabul edilip, davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kısmen kabulü ile,
.esas sayılı icra takibine yönelik itirazın 501.875,65 TL asıl alacak üzerinden İPTALİNE,
Takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %15.75 orandan başlayan ve değişen oranlı avans faizi uygulanmak sureti ile takibin devamına,
Hüküm altına alınan 501.875,65 TL’nin %20 sine karşılık gelen 100.375,13 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Davalının koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı isteğinin reddine,
2- 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince,
Alınması gereken 34.283,13 TL harçtan peşin alınan 7.948,57 TL harcın mahsubu ile bakiye 26.334,56 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 11,50 TL vekalet harcı, 217,00 TL tebligat ve posta gideri, 2.500,00TL bilirkişi ücreti toplamı 2.728,50 TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre 2.041,35 TL’si ile 80,70 TL başvurma harcı ile 7.948,57 TL peşin harç toplamı 10.757,77 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK m.333/1 uyarınca harcanmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca; davacı yararına hesaplanan 73.206,32 TL nispî vekâlet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca; davalı yararına hesaplanan 26.340,82 TL nispî vekâlet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
7-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.560,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davanın kabul ve red oranına göre,
1.167,13 TL’sinin davalıdan
392,87 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,

Dair, Davacı Vekili Av. … ‘ın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/06/2023

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸