Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/429 E. 2022/551 K. 23.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR

ESAS NO : 2022/429 Esas
KARAR NO : 2022/551

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 17/06/2022
KARAR TARİHİ : 23/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİHİ :29/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait 2013-2017 yıllarına ait tüm yevmiye, envanter ve defter-i kebirin, Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasındaki yargılama sebebiyle bilirkişiye teslim edildiğini ancak defterlerin iade alınamadığını ve mahkemeye yapılan başvuru üzerine de dosya da müvekkiline ait defter ve belgelerin bulunmadığının bildirildiğini, bu defterler yönünden zayi olduğuna dair karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL:
Dava, TTK’nun 82/7 maddesi gereğince ticari defterlerin kaybolması nedeniyle zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Davacı şirket vekilinin dava dilekçesindeki beyanlarında müvekkilinin taraf olduğu Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasındaki yargılama sebebiyle bilirkişiye teslim edildiğini ancak defterlerin iade alınamadığını ve mahkemeye yapılan başvuru üzerine de dosya da müvekkiline ait defter ve belgelerin bulunmadığının bildirildiğini, müvekkilinin defterlerini vergi incelemesi için ibrazının gerektiğini, ancak söz konusu dosya kapsamında bilirkişiye ibraz edilmesine rağmen defterlerin bulunamadığını, müvekkilinin defterlerin zayi olmasında bir kusurunun bulunmadığını beyan ettiği anlaşılmaktadır.
6102 sayılı TTK’nun 82/7 maddesinde; “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde ziyaa uğrar ise tacir zayaı öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” hükmünü içermektedir.
TTK’nun 18/2 maddesinde ise; “Her tacirin ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir.” hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda davacının defterlerinin Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasındaki yargılama sebebiyle bilirkişiye teslim edildiği ancak defterlerin iade alınamadığı ve mahkemeye yapılan başvuru üzerine de dosya da müvekkiline ait defter ve belgelerin bulunmadığının bildirildiği iddia edilmiş olup yukarıdaki düzenlemelerden anlaşılacağı üzere, tacirin ticari defter ve belgeleri ile ilgili zayi belgesi verilmesini talep edebilmesi için saklamakla yükümlü olduğu defter ve belge olması gerekir. Bu nedenle öncelikle tacirin saklama yükümlülüğünü yerine getirip getirmediğinin irdelenmesi zorunludur. Zira, tacirin 82/7 maddesinden yararlanabilmesi için bir taraftan defterlerin korunması amacıyla gereken dikkati ve özeni göstermiş bulunması, diğer taraftan da ziyaa uğramanın onun iradesi dışında meydana gelmiş olması gereklidir. Kanun hükmünün içeriği incelendiğinde, kaçınılmaz bir halin varlığının arandığı açıktır. Kaçınılmazlık, mutlak ve objektif bir kavramdır. Yani alınan tüm tedbirler, sahip olunan tüm imkana ve araca rağmen, mücbir sebep teşkil eden olayın defterlerin ziyaına neden olması engellenememelidir. Ne var ki, dava dilekçesindeki anlatımlara göre dosyaya herhangi bir tutanak, delil ibraz edilemediği, defterlerin sürmekte olan dava nedeniyle bilirkişiye teslim edildiğine ilişkin bir tutanağında bulunmadığı ve defterlerin ne şekilde zayi olduğuna ilişkin dosya kapsamına delil ibraz edilemediği, ayrıca açıklanan süreç kanunda söylenen ve kaçınılmaz nitelikteki haller kapsamında değildir. Özellikle kanun koyucunun örnekleme yolu ile saymış olduğu haller gözetildiğinde olayın meydana geliş şeklinin bu kapsamda değerlendirilebilmesinin kanun koyucunun amacına da aykırı olduğu, bu şartlarda davacının TTK gereği saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeler açısından gerekli dikkat ve özeni göstermediği, basiretli bir tacir gibi davranmadığı kanaatine de varılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Talebin REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili Av. Meltem Kurt’un yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/09/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸

Not : Bu evrak 5070 sayılı Elektronik imza yasası kapsamında imzalanmıştır.