Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/427 E. 2022/811 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/427 Esas – 2022/811
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2022/427 Esas
KARAR NO : 2022/811

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 16/06/2022
KARAR TARİHİ : 13/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/12/2022

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün “…” sicil numarasında kayıtlı “… Taşımacılık Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi”nin sicilden re’sen silinerek bu durumun tescil ve ilan edildiğini, … ile borçlu “… Taşımacılık Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi” arasındaki hukuki ilişkiden kaynaklı alacağın, … tarafından TMSF’ye, TMSF tarafından ise müvekkili şirkete temlik edildiğini,
… Taşımacılık Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi tarafından …’a olan borçları nedeniyle … lehine 02/09/1998 tarih ve 6091 yevmiye numara ile tesis edilen 4. Dereceden 100.000,00 TL bedelli ipoteğin paraya çevrilmesi için Ankara Gayrimenkul Satış İcra Dairesi’nin ….sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatıldığını, söz konusu dosyada ipotekli taşınmazın kıymet takdirinin yapıldığını ve kıymet takdir raporunun taşınmaz maliki ile ipotek borçlusuna tebliğe çıkarılmasının talep edildiğini ancak ipotek borçlusu … Taşımacılık Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi’nin 28/01/2014 tarihli, 8495 sayılı ticaret sicil gazetesinde ye alan ilan ile ticaret sicilinden re’sen terkin edildiğini bu nedenle kıymet takdir raporunun tebliğ olunamadığını,
Terkin kararının borçlu şirkete tebligat yapılmasını ve dolayısıyla taşınmazın satışı işlemlerinin hukuka uygun şekilde yapılmasını engellediğini belirterek anılan şirketin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı cevap dilekçesinde özetle; ihya davasının terkin tarihinden itibaren 5 yıllık süre içinde açılmadığını; bu sebeple zamanaşımı itirazını ileri sürdüklerini; dava dışı şirketin TTK geçici 7.madde kapsamında 23/01/2014 tarihinde ticaret sicilinden re’sen terkin edildiğini; 28513 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Münfesih Olmasına veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesinde Müdürlüklerce sayılı sebeplerle münfesih olan şirketlerin belirleneceği ifade edilmiş ve (d) bendinde “18/05/2004 tarihli ve 5714 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 10 ve 32’nci maddelerine göre adreslerinin ve durumlarının tespit edilmemesi nedeniyle ilgili odadaki üyelikleri askıya alınan ve oda yönetim kurulu kararını takip eden yılbaşından itibaren iki yıl sonunda oda kaydı silinerek, sicil kaydı silinmek üzere Müdürlüklere bildirilen şirketler ve kooperatifler”in müdürlüklerce kapsama alınacağının düzenlendiğini, dava dışı şirket bu kapsamda olduğunu, yasal hasım bulunduklarını ve davanın reddine karar verilmesini, davanın reddi yerine ek tasfiyeye karar verilmesi halinde TTK’nun 547/2 maddesi uyarınca tasfiye memuru atanmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
GEREKÇE:
Dava, ticaret sicilindeki kaydı terkin nedeniyle silinen şirketin ihyası, istemine ilişkindir.
Dava dışı şirketin ticaret sicil özetinden; “… Taşımacılık Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi”nin münfesih olmalarına veya sayılmalarına rağmen TTK’nın geçici 7’nci maddesi uyarınca yapılan ihtar ve ilana rağmen süresi içinde bildirimde bulunulmaması nedeniyle 23/01/2014 tarihinde ticaret sicilindeki kaydının re’sen silindiği, anlaşılmaktadır.
Ankara Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinden, alacaklının …Varlık ve Yönetim Şirketi, borçlunun … Taşımacılık Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi olup, icra takibinin derdest olduğu anlaşılmaktadır.
6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi, anonim ve limited şirketlerin hangi şartlarda sicilden resen terkin edileceğine ilişkindir. Maddenin 1. fıkrası uyarınca 1.7.2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. Madde hükmüne göre anonim şirketler, 559 sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 1.7.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması sebebiyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilebilirler. Ancak aynı maddenin 2. fıkrasına göre şirketin devam eden davasının bulunması halinde bu madde hükmü uygulanmayacaktır. Keza, 28513 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Münfesih Olmasına veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesinde Müdürlüklerce sayılı sebeplerle münfesih olan şirketlerin belirleneceği ifade edilmiş ve (d) bendinde “18/05/2004 tarihli ve 5714 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 10 ve 32’nci maddelerine göre adreslerinin ve durumlarının tespit edilmemesi nedeniyle ilgili odadaki üyelikleri askıya alınan ve oda yönetim kurulu kararını takip eden yılbaşından itibaren iki yıl sonunda oda kaydı silinerek, sicil kaydı silinmek üzere Müdürlüklere bildirilen şirketler ve kooperatifler”in müdürlüklerce kapsama alınacağı düzenlenmiştir. Dava dışı şirket bu kapsamdadır.
Şirket aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla Gayrimenkul Satış İcra Dairesi’nin … esasında kayıtlı takip dosyası bulunması nedeniyle davalının zamanaşımı def’i yerinde görülmemiştir.
Ticaret sicilindeki kaydı terkin edilen dava dışı borçlu şirket aleyhine, alacaklısı (temlik yoluyla hak sahibi olan) davacı şirket olan icra takibi bulunması nedeniyle, şirketin ihyasında davacı alacaklının hukuki yararı bulunduğu kanaatine varılmış olmakla, şirketin ihyası ile ek tasfiye kararı verilmelidir. Tasfiye memuru olarak mahkememizce şirket eski hissedarlarından …’nin re’sen atanması uygun görülmüştür.
Dosya içeriğinden, ihyası istenen şirketin sicil kayıtlarındaki adresine tebligat çıkarıldığı, tebligatın bila ikmal döndüğü, 07/10/2013 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ilan yapıldığı ve 23/01/2014 tarihinde şirketin terkin edildiği anlaşılmaktadır. İhyası istenen şirkete gönderilen tebligat yapılamamış ise de 6102 sayılı TTK’nın geçici 7/4. maddesindeki usul dairesinde ilan tarihine göre tebliğ tarihi belirleneceğinden, ve Ticaret Sicili Müdürlüğünün dava dışı borçlu şirket hakkında icra takibi olduğu konusunda bilgi sahibi olmamasında kusurlu görülmemelidir.
Davalı Ticaret Sicil Memurluğu, davada yasal hasım olduğundan yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulamamıştır. (Yargıtay 11 HD’nin 04.04.2016 tarih ve 2016/2926 E., 2016/3585 K. sayılı benzer ilâmı)
Yukarda açıklanan yasal ve hukuksal olgu göz önüne alınarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kabulü ile;
Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün “…” sicil numarasında kayıtlı “… Taşımacılık Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi”nin Ankara Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğü’nün ….sayılı dosyasında yapılacak işlemler ile sınırlı olmak üzere İHYASINA,
2-Tasfiye işlemlerini yapmak üzere TTK’nın 547/2. maddesi uyarınca, şirket hissedarı …’nin tasfiye memuru olarak atanmasına ve ek tasfiye işlemlerinin anılan tasfiye memuru tarafından yerine getirilmesine,
İhya kararının kesinleşmesi sonrasında ticaret sicilde tescil ve ticaret sicil gazetesinde ilanına,
Davalılardan Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün yasadan kaynaklanan nedenlerle davalı olarak yer aldığı dikkate alınarak yargılama gideri ve vekalet ücreti nedeniyle sorumlu tutulmasına,
3-Bu karar nedeniyle alınması gereken 80,70 TL harç peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
Dair, Davacı Vekili Av…..’in yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/12/2022