Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/387 E. 2022/509 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR

ESAS NO : 2022/387 Esas
KARAR NO : 2022/509

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/11/2021
KARAR TARİHİ : 14/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİHİ : 22/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının 14/03/2021 tarihinde … plakalı 2016/ model … … marka aracını müvekkil firmaya bakım için getirildiğini, aracın yağ değişimi, bakım ve onarım ve gerekli kontrollerin yapıldığını ve aracın davalıya teslim edildiğini, davalı tarafından aracın kullanıldığını, davalının beyanına göre araçta sorun oluştuğunu ancak sistemlerin tehlikeli uyarı vermiş olmasına rağmen kullanmaya devam ettiğini, daha sonradan davalının müvekkil şirket ile irtibata geçerek aracın hasarlı olduğunu servise çekilmesini talep ettiğini, müvekkil firmanın çekici marifetiyle davalının aracı tekrardan firmanın servisine getirildiğini, aracın gerekli bakımlarının yapıldığını, davalının motor parçasının kendisinin temin edebileceğini belirterek müvekkil firmanın servisinden ayrıldığını, yan sanayi ve çıkma diye tamir edilen motor parçasının bulduğunu ve parçaların motora takılmasını talep ettiğini, müvekkil firmanın … yetkili servis olması nedeniyle davalının talebinin reddedildiğini, bun üzerine davalının aracın kendisine teslim edilmesini talep ettiğini, ancak gerek araç çekici ücreti gerekse araç için yapılan masrafların ödenmesi talep edilmesi üzerine herhangi bir ücret ödemeden iş yerini terk ettiğini, daha sonrasında davalının haksız olarak Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak dolandırıldığını iddia ettiğini, soruşturma neticesinde müvekkil hakkında Kovuşturmaya Yer Olmadığına dair karar verildiğini, bu nedenlerle müvekkil firmanın alacağına kavuşması açısından davanın kabulüne, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
YANIT :
Davalı vekili yanıt dilekçesinde özetle; Dava konusu uyuşmazlık yönünden tüketici mahkemelerinin görevli olduğunu, Müvekkiline ait aracın arızasının giderilmesi için davacı şirkete başvurulduğunu, ancak davacı şirketin arızanın kendilerinden kaynaklanmadığını belirtip tamir içinde yüksek ücret istemesi nedeniyle aracın iadesinin istenildiğini ancak davacının aracı iade etmemesi üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının …Soruşturma sayılı dosyası ile aracı aldıklarını, müvekkiline ait araçta arıza oluşmasının nedenine ilişkin Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin dosyası ile yaptırılan tespitte arızanın davacı tarafından takılan parçalar sebebiyle meydana geldiğinin tespit edildiğini, davanın haksız olduğunu ve reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, alacak davası olup, davadaki uyuşmazlığın, davalıya ait olup davacı tarafından tamirinin gerçekleştirildiği iddia edilen araca ait işlem bedelinin tahsiline ilişkin olduğu anlaşıldı.
Tacir olduğu konusunda hiçbir delil sunulmayan davalı gerçek kişi ve davacı arasında araç tamirine ilişkin tüketici sözleşmesi yapılmıştır.
28 Kasım 2013 tarih ve 28835 sayılı Resmi Gazetede yayınlanıp 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-k maddesine göre Tüketici:” Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” olarak, aynı yasanın 3/1-l maddesine göre Tüketici işlemi: “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” olarak tanımlanmıştır.
Bu yasada yapılan en esaslı değişiklikler tüzel kişilerin tüketici kavramının dışında tutulması ve tüketici işlemi kavramının kapsamının genişletilmesidir. Buna göre tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder şeklinde yeniden tanımlanmıştır. Böylece uygulamada ortaya çıkan ve tüketici sözleşmelerinin kapsamının daraltan yorumların da önüne geçilmiş olacaktır.”olarak belirtilmiştir
Yukarıda kısaca içeriği özetlenen yasal düzenleme nedeni ile davalı 28 Kasım 2013 tarih ve 28835 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanıp 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-k maddesine göre ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek kişi olarak tüketici konumundadır. Aynı Yasa’nın 3/1-l maddesine göre uyuşmazlık sigorta işleminden kaynaklanan tüketici işlemidir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 83/2 maddesinde” Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.”hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, davalı gerçek kişi olup, uyuşmazlık tüketici işlemi niteliğinde olan araç tamir sözleşmesinden kaynaklı verilen hizmetin bedelinin istemine ilişkindir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3/1-1 maddesi kapsamında yapılan değerlendirmede taraflar arasında sözleşmeden kaynaklı tüketici ilişkisi bulunduğu açıkça görülmektedir.
Mahkemelerin görevi, dava şartıdır. (HMK m. 114/(1)-c)
Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. (HMK m.115/(2))
Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
Eldeki davada TTK m. 4/1 uyarınca; “her iki tarafın tacir olması” koşulu gerçekleşmediğinden ve uyuşmazlık mutlak ticarî davalardan olmadığından; TTK m.5 gereğince, Mahkememizin görevsizliğine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK m.114/1-c, 115/2 uyarınca göreve ilişkin dava şartı eksikliği nedeniyle davanın usulden reddine,
Ankara Tüketici Mahkemeleri’nin görevli olduklarının tespitine,
Karar kesinleştiğinde ve süresinde başvuru olduğnda dava dosyasının görevli Ankara Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine,
Süresi içerisinde görevli mahkemeye dava dosyasının gönderilmesi için başvuru yapılmaz ise dosyanın re’sen ele alınıp Mahkememiz tarafından açılmamış sayılması kararı verilmesine,
Yargılama harç ve giderleri hakkında görevli mahkemece değerlendirme yapılmasına,
Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dosyanın görevli mahkemede davaya devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK 331/2 maddesi gereğince bir karar verilmesine,
Dair, davacı vekili…’in yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/09/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸

Not : Bu evrak 5070 sayılı Elektronik imza yasası kapsamında imzalanmıştır.