Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/315 E. 2023/89 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/315 Esas – 2023/89
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/315 Esas
KARAR NO : 2023/89

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/12/2021
KARAR TARİHİ : 09/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı…‘nın özel güvenlik görevlisi olarak 13.11.2010 – 10.05.2017 tarihleri arasında Kayseri Şube Müdürlüğünde özel güvenlik işlerini yürüten çeşitli özel güvenlik şirketlerinde çalıştığını ve en son çalıştığı … Güvenlik Danışmanlık Eğitim Alarm Cihazları ve Sistemleri Tic. Ltd. Şti – … Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti iş ortaklığı tarafından 10/05/2017 tarihinde iş akdinin fesh edildiğini, Kemal Kaya tarafından ihbar tazminatının ödenmesi için Arabuluculuğa başvurulduğunu, Kayseri Arabuluculuk Bürosu’nun 2018/137760 nolu dosyasıyla yapılan arabuluculuk görüşmesi sonucunda ihbar tazminatının yarısı olan net 2.000,00-TL’nin ve Arabulucu ücretinin davacı tarafça ödenmesi yönünde anlaşmaya varıldığını, Arabuluculukta yapılan anlaşmaya göre; net 2.000,00-TL, brüt 2.374,14-TL ihbar tazminatının 25.07.2018 tarihinde…’ya ödendiğini, ayrıca brüt 114,39-TL arabulucu ücretinin de ödendiğini, söz konusu ödenen kısım için davacının davalı şirketlere yazılı bildirim yaparak sorumlu oldukları tutarların ödenmesinin istenildiği halde ödenmediğini, davacı ile davalı şirketler arasında imzalanan hizmet alım sözleşmelerine davacı kurumun bina ve eklentilerinin güvenlik hizmetleri için çalıştırılacak personelin tüm sorumluluğu firmaya ait olacak ve sözleşme konusu işlerin yapılması ve çalıştırılan işçiler bakımından İş Kanunu ve mevzuatın işverenlere yüklediği yükümlülükleri yerine getirmekten şirketlerin sorumlu olacağı, tüm işçilik alacaklarından yüklenici şirketlerin sorumlu olacağı hususunun sözleşmenin eki sayılan teknik, idari ve genel şartnamelerde de belirtildiğini, ayrıca firmalara sözleşme gereğince ödenen, sözleşme bedeli içerisinde tüm işçilik alacaklarının da yer aldığı yine sözleşmelerde belirtildiğini, bu nedenle davacı tarafça özel güvenlik görevlisi…’ya ödenen bedelin davalılardan rücuen tahsilinin talep etmek gerektiğini, 01.11.2016–31.08.2017 dönemi için … Güvenlik Danışmanlık Eğitim Alarm Cihazları ve Sistemleri Tic. Ltd. Şti – … Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti.’nin oluşturduğu … İş Ortaklığı ile davacı idare arasında 12.10.2016 tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşmenin 7.23. ve Teknik Şartnam’enin 14.5 maddelerinde yüklenicinin; çalışma hayatını düzenleyen mevzuatın işverene yüklediği tüm yükümlülükleri yerine getirmesi gerektiğinin belirtildiğini, yine sözleşme konusu işlerin yapılması ve çalıştırılan işçiler bakımından firmanın, iş Kanunu ve mevzuatın işverenlere yüklediği yükümlülükleri yerine getirmekten sorumlu olacağının düzenlendiğini, Kemal Kaya’ya ödenen ihbar tazminatı ve arabulucuya ödenen arabuluculuk ücretinden sözleşme gereği davalı şirketler sorumlu olduklarını belirterek Kemal ihbar tazminatı olarak ödenen brüt 2.374,14-TL ile arabulucuya ödenen brüt 114,39-TL olmak üzere toplam 2.488,53- TL’ nin ödeme tarihi olan 25.07.218 tarihinden itibaren uygulanacak ticari faiziyle birlikte sorumlulukları oranında müştereken ve müteselsilen davalılardan rücuen tahsilini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı taraflara yükletilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmelerinde yetkili yer belirlenmiş ve yetkili yer sözleşmesi yapıldığını, buna göre taraflar arasında çıkacak herhangi bir uyuşmazlıkta yetkili yer mahkemesi olarak Ankara mahkemelerinin belirlendiğini, yetkisiz yerde açılan iş bu davanın yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmesini, İş Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca asıl işverenin alt işveren ile birlikte sorumlu olduğunun düzenlendiği, ayrıca asıl işverenin alt işverene rücu etmesine imkân veren bir kanun maddesinin olmadığını, davacının yaptığı ödemeden davalıların huzurdaki dava ile haberdar olduklarını, alacaklının zararını tanzim eden davacının davalılara rücu ettiğini ancak herhangi bir ihbar ve bildirimde bulunmadığını, bu durumun dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiğini, davacının dava dışı işçiye ödemeyi ne için, nasıl ne miktarda yaptığı davalılar tarafından bilinmediğini, davalı şirketlerin davacıdan ihale ile iş aldıklarını, ihaleyi kazanan davalı şirketlerin mevcut işçilerle çalışmaya devam ettiğini ancak davacının ihaleye çıktığı işçi sayısını zaman içerisinde düşürdüğünü, mesela 200 işçi ile ihale ettiği iş başladıktan bir müddet sonra, depolarını kapattığını, depolarını kapatınca işçilerin açıkta kaldığını, 200 işçi ile başlayan işin 100 işçiye kadar düştüğünü, davacı tarafın deponun kapanacağını davalılara bir gün önceden bildirerek işçilere bilgi verme, tutanak tutma, ihbar önelleri v.s için davalıların zamanının kalmadığını, bu nedenle bilirkişinin kusur huşunda inceleme yapması gerektiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmelerin ya da teknik ve idari şartnamelerin hiç birisinde asıl işverenin işçilik alacakları yönüyle davalılara rücu edebileceği yönünde bir düzenleme bulunmadığını, davalıların ihale ile iş aldığını ve ihale şartnamesinde yazmayan hiç bir kalemi işçilere ödemesinin mümkün olmadığını, İhale makamının kıdem tazminatı yönünden davalı şirketlere herhangi bir ödeme yapmadığını, bu nedenle söz konusu alacağın ihale makamı olan davacı tarafından ödenmesinin gerektiğini, aksi durumun ihale şartnamesine aykırılık oluşturduğunu, “Kamu İhale Kanunu’na Göre İhale Edilen Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmet Alımları Kapsamında İstihdam Edilen İşçilerin Kıdem Tazminatlarının Ödenmesi Hakkında Yönetmelik” gereği kıdem tazminat ödemelerinin asıl işveren olan kamu kurumu tarafından ödeneceğini ve hizmet tespitine ilişkin usulün gösterildiğini, bu hususun 6552 sayılı Kanunun gerekçesinde ayrıntılı bir şekilde açıklandığını, ihale konusu işin maliyetini hesaplarken kıdem tazminatını bu hesaplamaya dâhil edemediği ve alt işverenler nezdinde büyük sorunlara yol açtığının belirtildiği, madde gerekçesi dahi alt işverenin yükünün azaltılmasından bahsederken hala müşterek ve müteselsil sorumlu olunduğunun iddiasının hukuka aykırı olduğunu, davacının sebepsiz zenginleştiğini, davacının ödediği vergilerin davalılardan talep edilemeyeceğini, alacak var ise zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddin karar verilmeni, yargılama giderleri ve vekâlet davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER
-Taraflar arasında imzalanan sözleşmeler,
-Kayseri Arabuluculuk Bürosu’nun 2018/137760 nolu dosyası,
-İhbar tazminatının ödendiğine dair ödeme dekontu,
-15/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; son işveren olan davalı şirketin dava dışı işçi yönünden ihbar tazminatı ve arabuluculuk ücretine ilişkin olarak yapılan toplam 2.488,53-TL’den müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağını, 2.000,00-TL’nin 25.07.2018 tarihinde ödendiğini, 2.374,14-TL’ye ilişkin mahsup fişi tarihinin 23.07.2018, 114,39-TL’ye ilişkin mahsup fişi tarihinin 12.07.2018 tarihinde düzenlendiğini, dava açılmadan önce davalı şirketlerin temerrüde düşürüldüğüne dair dosyada bir belge bulunmadığının bildirildiği görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL:
Dava, davacı tarafından dava dışı işçiye ödenen ihbar tazminatı alacağının davalılardan rücuen tahsiline yönelik alacak davasıdır.
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/02/2022 tarih 2021/868 E. 2022/160 K. sayılı ilamı ile mahkemenin yetkisizliğine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği dosyanın mahkememiz yukarıda belirtilen esasına kaydı yapılmıştır.
Davalılar vekili tarafından zamanaşımı itirazında bulunulduğu anlaşılmış ise de; eldeki dava taraflar arasında imzalanan hizmet alım Sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi, Türk Borçlar Kanunu’nun 146.maddesi (mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 125. maddesine) göre 10 yıllık süreye tabi olduğundan ve dava da yasal süre içerisinde açıldığından zamanaşımı itirazına hukuki değer atfetmek mümkün görülmemiştir.
İddia, savunma, toplanan deliller, hesaplama bakımından hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; asıl işveren olan davacının alt işveren olan davalılar ile birlikte dış ilişki itibariyle dava dışı işçi…’ya karşı müteselsilen sorumlu oldukları, iç ilişkide dava dışı işçiye karşı müteselsilen sorumlu olan asıl ve alt işverenlerin birbirlerine karşı sorumluluğunun belirlenmesi yönündeki uyuşmazlığın çözümünde öncelikle taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine, aynı sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıkla ilgili verilmiş mahkeme kararları ve genel hukuk prensipleri dikkate alınarak bir sonuca gidilmesi gerektiği, (Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 2013/24537 Esas 2014/18698 Karar sayılı ilamı) rücuya konu ihbar tazminatına ilişkin işçilik alacaklarından her bir işverenin kendi dönemi ile sınırlı olarak sorumlu olduğu, davacı tarafça arabuluculuk anlaşma tutanağı üzerine masraflar dahil ödenen 2.488,53-TL’yi davalılardan tahsilinin talep edilebileceği, alacağın sözleşmeden kaynaklandığı ayrıca temerrüt gerekmediğinden ödeme tarihinden itibaren ve tarafların sıfatı gereği avans faizi talebi yerinde olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
2-2.488,53 TL alacağın 25/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Bu karar nedeniyle alınması gerekli 169,99 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 110,69 TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 2.488,53 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.363,10 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, Davacı Vekili Av……’nin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda miktar yönünden kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/02/2023

¸