Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/301 E. 2023/149 K. 06.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/301 Esas – 2023/149
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2022/301 Esas
KARAR NO : 2023/149

H
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 25/04/2022

KARAR TARİHİ : 06/03/2023
YAZIM TARİHİ : 16/03/2023
Mahkememizde açılan İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili; Taraflar arasında imzalanan iki ayrı sözleşme ile kurulan abonelik ilişkisi kapsamında oluşan davacı alacağının davalı tarafından ödemediğini, alacaklarının tahsili için davalı hakkında başlattıkları ve haksız itiraz üzerine duran icra takibine yönelik itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı vekili; Taraflar arasındaki sözleşmelerin 8.1 ve 8.2 maddeleri uyarınca kusursuz imkansızlık ve ifa güçlüğüne ilişkin hükümleri bulunduğu halde davacının tüketim bedelini talep etmek yerine sözleşmeyi fesih ederek cezai şart alacağı talebinde bulunduğunu, bunun haklı nedene dayanmadığını belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
-Ankara 33. İcra Müdürlüğü’nün 2021/191514esas sayılı icra takip dosyası,
-Abonelik sözleşmeler ve fesih sonrası düzenlenen cezai şart alacağına ilişkin faturalar,
-Arabulucu anlaşmazlık son tutanağı,
-Bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davadaki talep, taraflar arasında imzalanan abonelik sözleşmeleri kapsamında davacı tarafından yapılan fesih işlemi sonrasında sözleşme hükümlerine göre tahakkuku yapılan ceza bedeli ile dengesizlik tutarının ödenmemesi üzerine alacağın ferileri ile birlikte tahsili için MTS üzerinden yapılmış icra takibine yönelik davalı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Konunu tamamen teknik nitelikte olduğu için itiraz ve beyanların değerlendirilmesi için bilirkişi raporu alınmıştır. Tarafların iddia ve dayanakları, sözleşme hükümleri. mevzuat kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda ;
Taraflar arasında, 14.01.2019 tarihinde perakende satış sözleşmesi imzalanmış olup, davalı EPDK mevzuatına göre Serbest Tüketicidir. 6446 sayılı yasal mevzuat ve EPDK kararlarına göre Serbest Tüketiciler diledikleri lisanslı tedarik şirketlerinden pazarlık yaparak kendi iradeleri ile ikili anlaşma yapma hakkına sahiptir.
Davacının uymakla yükümlü olduğu konular Enerji Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin Kapsamı 2. madde ile düzenlenmiş olup,” (1) Bu Yönetmeliğe göre, tüketicilere hizmetlerin yeterli, kaliteli ve sürekli olarak sunulması yükümlülüğü davacıya aittir.
İcra takibinin dayanağı olan 18.09.2020 tarihli faturanın her hangi bir tüketim miktarı üzerinden düzenlenmediği ve daha önce düzenlenmiş 113.376 ,00 TL tutarlı faturaya KDV eklenmek suretiyle düzenlendiği görülmektedir. Davalı yanca sunulan davacının 18.09.2020 tarihli yazısından davacı tarafından sözleşmenin 12.5. maddesi uyarınca 78.812,00 TL cezai şart ve 34.564 TL+KDV dengesizlik maliyetinin faturaya yansıtılacağı bildirilmiştir. Davacı 03.02.2021 tarihinde MTS üzerinden davalı hakkında takip başlatmış, 133.783,68 TL asıl alacak, 9.132,97 TL işlemiş faiz ve 1.643,93 TL KDV olmak üzere toplam 144.560,58 TL bedeli talep emiştir.
Taraflar arasında özel hukuk hükümlerine tabi olarak düzenlenen ikili anlaşmanın; “Faturalama ve Ödeme” başlıklı 7.1. maddesinde; “ Müşteriye sağlanan aylık elektrik enerjisi için, her ayın son günü tarihli olarak, sözleşmede belirtilen esaslar ve PYS’deki değerler doğrultusunda fatura düzenlenecektir. Müşteri fatura tutarını, fatura tarihini takip eden 10 gün içerisinde … hesabına ödeyecektir….”
“Kusursuz İmkansızlık ve ifa Güçlüğü” başlıklı 8. maddesinde; “8.1. Taraflar aşağıda belirtilen kusursuz imkansızlık hallerinde; halin başlangıcından sonra mümkün olan ilk fırsatta ve derhal diğer tarafa söz konusu kusursuz imkansızlık halinin başlangıç tarihi, mahiyeti ve tahmini süresini ihbar edecektir; Patlama, yangın, nükleer radyasyon veya sızıntı, fırtına, deprem, sel, sair doğal afetler, salgın hastalıklar, ilan edilmiş harp, ihtilal, halk hareketleri, ayaklanma, isyan, sabotaj, terör hareketleri, grev ve diğer çalışan veya işçi eylemleri ve benzer sair haller dahil, fakat bunlara münhasır olmaksızın Elektrik Piyasası Kanunu ve bu Kanunun ikincil mevzuatı kapsamında kabul edilebilecek her hangi bir mücbir sebep hali, 8.2. Kusursuz imkansızlık hali durumunda Tarafların yükümlülükleri, bu durumun devamı süresince askıya alınmış sayılır ve taraflar iş bu kusursuz imkansızlık sebebiyle karşı tarafa verdikleri zarardan sorumlu tutulamazlar. Kusursuz imkansızlık halinin 30 günden fazla sürmesi veya süreceğinin kesin olarak anlaşılması halinde ihbar edilen taraf, sözleşmeyi tazminatsız ve cezasız derhal feshetme hakkına haizdir.” hükümleri yer almaktadır.
Dosya kapsamında sözleşme feshine konu ödenmemiş fatura bilgisi yer almamakla birlikte, davalı şirketçe davacıya gönderilen 31 Mart 2020 tarihli e-meil yazısında özetle; “Dünya Sağlık Örgütü tarafından dünya genelinde küresel pandemi ilan edildiği, İçişleri Bakanlığının 16.03.2020 tarihli genelgesi ile ülke çapında umuma açık yerlerde geçici bir süreliğine faaliyetlerin durdurulduğu, buna istinaden 16.03.2020 tarihi saat 00,00 itibariyle otelleri ve bünyelerinde bulunan kafelerin tamamı ile kapalı duruma geldiği, ticari kazanç elde edemediklerinden faturaları ödeyecek güçleri kalmadığının bildirildiği,” Davacı şirketin davalıya gönderdiği 01.04.2020 tarihli yazısında ise ; borcun fiili ödeme tarihindeki güncel faizi ile birlikte yazının tebliğinden itibaren 10 gün içinde ödenmesi gerektiğinin, borcun ödenmemesi halinde 10. günün sonu itibariyle sözleşmenin fesih edileceğinin, portföylerinden çıkarılacağının ve varsa teminatların borçlarına mahsup edileceğinin, ihtaren bildirildiği, dosyada sözleşme fesih yazısı bulunmamakla birlikte, tarafların yazışmalarından sözleşmenin 30.04.2020 tarihinde davacı … … tarafından fesih edilerek portföylerinden çıkarıldığı anlaşılmıştır.
2020 yılı başlarında Çin’de başlayan Covit-19 salgın hastalığı tüm dünyayı ve ülkemizide etkilemiş ve salgın hastalık ilan edilerek, bir çok iş kolunda işyerleri kapanmış, bazı kurumlarda evde çalışma ortamına geçilmiş ve ülkemizdeki tüm işletmeler ve vatandaşlar az veya çok ölçüde bu salgından etkilenmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 8.1. maddesinde “Kusursuz İmkansızlık ve İfa Güçlüğü” ile ilgili düzenlemeler yapılmış olup “ salgın hastalıklar” da bu halin içinde yer almaktadır. 8.1 maddeye göre davalı tüketici davacı tedarik şirketine 31.03.2020 tarihinde salgın hastalık ihbarı yapmış olup, söz konusu salgın hastalıktan azda olsa etkilenen davacı şirketin bu salgın hastalığının 30 günden fazla süreceğini yaptığı uygulamalar kapsamında kendisine bilmektedir. Sözleşmenin 8.2. maddesine göre; Kusursuz imkansızlık halinin devamı süresince her iki taraf yükümlülüğü askıya alınmış olup, davalının ihbarı sonrasında davacının sözleşmeyi tazminatsız fesih etme hakkı bulunmaktadır.
Bu hükümlere göre davacı … … ikili anlaşmayı 8.2 madde kapsamında fesih edebilecekken sözleşmenin 12.1 maddesi kapsamında verilen 10 günlük süre içerisinde ödeme yükümlüğünü yerine getirilmediği gerekçesiyle sözleşmeyi fesih etmiştir. Sözleşme fesih hakkının kullanımında davacıya iki hak tanımakla birlikte, bir hakkın karşı tarafa en az zarar verecek şekilde kullanılması 4721 Sayılı Türk Medeni Yasasının 2.maddesi uyarınca” Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kuralına uymak zorundadır.” şeklindeki açık yasal düzenlemeye konu edildiği gibi, davacının tercihi taraflar arasındaki sözleşmeye uygun bulunmamaktadır. Ortada ülke genelinde tüm işletmeleri ve vatandaşları etkileyen bir salgın hastalık söz konusu olup, buna göre uygulanması gereken hüküm sözleşmenin 8. maddesi hükmüdür. Davacının 8.2. maddeye göre fesih hakkı bulunmakla birlikte, bu hakkın kullanılması sonucunda taraf yükümlülükleri askıya alındığından sözleşmenin12.5 ve 14.4 maddelerine göre bir cezai şart veya zarar kalemi uygulanmasının mümkün olmayacağı kabul edilmiştir.
Yukarıda da açıklandığı üzere, davacının uyuşmazlık kapsamında bağlayıcı olan elektrik enerjisi satış sözleşmesinin 8. maddesinde yer alan “ Kusursuz İmkansızlık ve İfa Güçlüğü” ile ilgili salgın hastalık bulunmasına bağlı olarak her iki tarafın anlaşmadaki yükümlülüklerinin salgın süresinde askıda olacağı, 8.2. maddesi uyarınca davacının ihbarı sonrasında davacı tedarik şirketi tazminatsız anlaşmayı fesih edebilecekken anlaşmanın 12. 1 maddesi kapsamında fesih yapmış olmasının anlaşmaya uygun bulunmadığı, bu fesih şeklinin Medeni Yasanın 2. maddesinin 1. fıkrasındaki düzenlemeye de uygun olmadığı, bu sebeple davacının fesih işleminden yaklaşık 4,5 ay sonra 18 Eylül 2020 tarihinde anlaşmanın 12.5 ve 14.4 maddeleri uyarınca düzenlediği ve takip konusu yaptığı fatura kapsamında davalının davacıya borcu bulunmadığı, kabul edilip, davanın reddine ilişkin aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Davacı icra takibi yapmakta haksız olmakla birlikte kötüniyetli olarak icra takibi yapıldığı kanıtlanamadığı için davalının koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı isteğinin REDDİNE,
Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.468,74 TL’nin mahsubu ile artan 2.288,84 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya İADESİNE.
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA.
Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 22.684,09 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE.
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri BULUNMADIĞINA.
Arabuluculuk için ödenen 1.320,00 TL nin 6325 sayılı yasanın 18/A (11) (13) maddesi uyarınca davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davacı Vekili Av. ….., Davalı Vekili Av. …….I’nın yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/03/2023