Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/292 E. 2022/492 K. 12.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2022/292 Esas
KARAR NO : 2022/492

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 26/10/2017

KARAR TARİHİ : 12/09/2022
YAZIM TARİHİ : 22/09/2022
Mahkememizde açılan itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili ; Davacı ile davalı arasında lokanta işletmesinin devrini konu alan sözleşme imzalandığını, ancak davalının üzerine düşen edimi yerine getirmediğini ve haksız yere 30.000TL kazanç sağlandığını, bu paranın ödenmesi için başlatılan icra takibine davalı tarafça haksız olarak itiraz edildiğini belirtip, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı vekili ; Taraflar arasındaki sözleşmenin davacı tarafça haksız olarak fesih edildiğini, davacının kötü niyetli olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davadaki talep, taraflar arasında lokanta olarak kullanılan işletmenin davacıya devri sonrası davalının yükümlülüklerini yerine getirmeyip, davacı ödemesi olan 30.000,00 TL zenginleştiği iddiası ile bu miktarın davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememiz tarafından yapılan yargılama sonucu taraflar arasındaki sözleşmenin hükümlerine davalı tarafça aykırı davranıldığı, davalı tarafın lokantayı davacıya teslim ettiği, ancak davacının ödeme yapmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Süresinde istinaf yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; davalının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacının yaptığı peşin ödemenin iade edilmesi gerektiğini, tanık dinlenilemeyeceğini belirterek, kararının kaldırılmasını istemiştir.
Ankara BAM si 22. Hukuk Dairesi yaptığı değerlendirme sonucu ;Dava; işletmenin devrinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. İşletme devri ile ilgili uyuşmazlıklar 6102 sayılı TTK 11. maddesinde işletmeyi esnaf işletmesi ve ticari işletme olarak sınıflandırmış, bu sınıflandırmanın ölçütünü de yine anılan maddede yer vermiştir. Ticari işletmenin devrine ilişkin olarak da TTK’nın 11. maddesinin 3. fıkrasında düzenlemeye yer verilmiştir. Bunun yanında 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde mutlak ticari davalar düzenlenmiş, TTK’nın 4/(1)-c. maddesi düzenlemesi gereğince 11/01/2011 tarihli 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203. maddelerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava olduğu hüküm altına alınmıştır. TBK m. 202 uyarınca işletme devrine ilişkin uyuşmazlıklar bakımından işletmenin türünün ticari işletme ya da esnaf işletmesi olduğuna bakılmaksızın TBK’nın 202 ve 203. maddelerinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu kabul edilerek görevsizlik karar verilmesi gerektiği belirtilip, karar kaldırılmış, verilen görevsizlik kararı üzerine dava dosyası mahkememizin yukarıdaki esasına kayıt edilmiştir.
Davanın tarafları arasında “… Lokantası İşletmesi” isimli iş yerinin devrini konu alan 03/08/2017 ve 04/08/2017 tarihli sözleşmeler imzalanmıştır. Bu sözleşmelerin her ikisi de tarafların imzalarını taşımakta olup, 04/08/2017 tarihli sözleşmede iş yeri devir bedeli 30.000,00 TL olarak belirlenmiş ve ödemelerin her biri 7.500,00 TL bedelli olarak düzenlenip teslim alınan bonolar ile ödeneceği kararlaştırılmıştır. 03/08/2017 tarihli sözleşmede ise, devir bedeli toplam 60.000,00 TL olarak belirlenmiş, 30.000,00 TL nin nakit olarak ödendiği, kalan 30.000,00 TL için ise her biri 7.500,00 TL olan bonolar verilerek ödeneceği kararlaştırılmıştır.
İşletmenin davacıya devir edildiği ve 03/08/2017 tarihli olup, her iki tarafın imzasını taşıyan sözleşmeye göre de 30.000,00 TL nakit ödemenin davacı tarafından davalıya yapıldığı mahkememiz tarafından kabul edilmiştir.
Davalı kalan 30.000,00 TL ile ilgili her biri 7.500,00 TL olan bonoların ödenmediğini söylemekte iken, davacı ise lokantanın işletilmesine ilişkin sözleşmenin fesih edildiğini, bu nedenle icra takibine konu ettikleri ve sözleşmenin imzalanması ile birlikte davalıya nakit olarak verdikleri 30.000,00 TL nin iadesini talep etmektedir. Uyuşmazlık bu konudan kaynaklandığı için sözleşme bedelinin sadece iadesi istenilen 30.000,00 TL mi olduğu, bunun dışında dört adet bono bedelinin de devir bedeline dahil olup olmadığı ayrıca tartışılmamıştır.
Uyuşmazlık ile ilgili tüm deliller görevsizlik kararı veren mahkeme tarafından toplandığı için, bu toplanan deliller ile uyuşmazlığın sonuçladırılmasının mümkün olduğu kabul edilmiş, görevsizlik kararı veren mahkemenin işlemleri yenilenmemiştir.
Davalıya ait lokanta olarak kullanılan işletmenin davacıya devir ve teslim edildiği mahkememizin kabulündedir. Davacı sözleşmeyi fesih ediyor ise işletmeyi teslim aldığı şekli ile davalıya iade etmek zorundadır. Tanık anlatımı ve dosya kapsamına göre lokantayı bir süre işleten davacı beklediği geliri elde edemediği için iş yerini teslim aldığı şekli ile davalıya iade ve teslim etmesi gerekir iken, iş yerinin davalıya teslimi gerçekleşmeden terk edilip saldırılara açık şekilde bırakılması sonrası camları ve içerisindeki eşyanın tahrip edildiği, bu tahribata davacının kusurlu davranışlarının nedin olduğu, yine davacının beklediği geliri elde edememesinden davalının sorumlu olamayacağı, devir almadan önce iş yerinin beklenilen faydayı sağlayıp sağlamayacağının davacı tarafından araştırılıp, ondan sonra devir alınması gerektiği, davalıdan kaynaklanan hiç bir haksız davranış olmadığı halde davacının iş yerinin harap olmasına neden olduğu, sözleşmenin sonlandırılmasının tamamen davacının haksız hareketlerinden kaynaklandığı, bu durumda davacının devir bedeli olarak davalıya ödediği 30.000,00 TL yi geri isteme hakkı olmadığı kabul edilip, davanın reddine ilişkin aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 362,29 TL’nin mahsubu ile artan 281,59 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya İADESİNE.
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE.
Davalı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE.
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davacı Vekili ….in yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/09/2022

Katip …

Hakim …