Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/26 E. 2022/324 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T…. 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2022/26 Esas
KARAR NO : 2022/324

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 11/01/2022
KARAR TARİHİ : 17/05/2022
YAZIM TARİH : 13/06/2022

DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün “…” sicil numarasında kayıtlı “… Tekstil Giyim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi”nin sicilden re’sen silinerek bu durumun tescil ve ilan edildiğini, oysa ki müvekkilinin de ortağı olduğu bu şirketin Ankara ili Akyurt ilçesinde birden fazla taşınmazı bulunduğu gibi taraf olduğu düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle payına düşecek gayrimenkuller ile ilgili yapılacak hukuki iş ve işlerler için şirketin ihyasının zorunlu olduğunu ifade ederek, anılan işlemler ile sınırlı olmak kaydıyla terkin işleminin iptali ile şirketin kısmen ihya olunmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVAP:
Davalı cevap dilekçesinde özetle; ihya davasının terkin tarihinden itibaren 5 yıllık süre içinde açılmadığını; bu sebeple zamanaşımı itirazını ileri sürdüklerini; dava dışı şirketin TTK geçici 7.madde kapsamında 23/01/2014 tarihinde ticaret sicilinden re’sen terkin edildiğini; 28513 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Münfesih Olmasına veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesinde Müdürlüklerce sayılı sebeplerle münfesih olan şirketlerin belirleneceği ifade edilmiş ve (d) bendinde “18/05/2004 tarihli ve 5714 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 10 ve 32’nci maddelerine göre adreslerinin ve durumlarının tespit edilmemesi nedeniyle ilgili odadaki üyelikleri askıya alınan ve oda yönetim kurulu kararını takip eden yılbaşından itibaren iki yıl sonunda oda kaydı silinerek, sicil kaydı silinmek üzere Müdürlüklere bildirilen şirketler ve kooperatifler”in müdürlüklerce kapsama alınacağının düzenlendiğini, dava dışı şirket bu kapsamda olduğunu, yasal hasım bulunduklarını ve davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
GEREKÇE:
Dava, ticaret sicilindeki kaydı terkin nedeniyle silinen şirketin ihyası, istemine ilişkindir.

Dava dışı şirketin ticaret sicil özetinden; “… Tekstil Giyim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi”nin münfesih olmalarına veya sayılmalarına rağmen TTK’nın geçici 7’nci maddesi uyarınca yapılan ihtar ve ilana rağmen süresi içinde bildirimde bulunulmaması nedeniyle 23/01/2014 tarihinde ticaret sicilindeki kaydının re’sen silindiği, anlaşılmaktadır.
Akyurt Tapu Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen 25/01/2022 tarihli cevap ekinde dava dışı şirket adına kayıtlı hisse sahibi olduğu 5 adet gayrimenkul ile ilgili tapu kayıt örnekleri gönderilmiş, yine ….yevmiye nolu “Düzenleme Biçiminde Arsa Payı Karşılığı Kat Yapım Sözleşmesi” başlıklı sözleşmenin incelenmesinden hakkında ihya kararı istenilen şirketin yüklenici, Hazan Konut Yapı Kooperatifi’nin ise iş sahibi, içeriğinin kat karşılığı inşaat sözleşmesi şeklinde olduğu, sözleşmenin yükleniciye hak ve borç yüklediği anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi, anonim ve limited şirketlerin hangi şartlarda sicilden resen terkin edileceğine ilişkindir. Maddenin 1. fıkrası uyarınca 1.7.2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. Madde hükmüne göre anonim şirketler, 559 sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 1.7.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması sebebiyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilebilirler. Ancak aynı maddenin 2. fıkrasına göre şirketin devam eden davasının bulunması halinde bu madde hükmü uygulanmayacaktır. Keza, 28513 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Münfesih Olmasına veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesinde Müdürlüklerce sayılı sebeplerle münfesih olan şirketlerin belirleneceği ifade edilmiş ve (d) bendinde “18/05/2004 tarihli ve 5714 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 10 ve 32’nci maddelerine göre adreslerinin ve durumlarının tespit edilmemesi nedeniyle ilgili odadaki üyelikleri askıya alınan ve oda yönetim kurulu kararını takip eden yılbaşından itibaren iki yıl sonunda oda kaydı silinerek, sicil kaydı silinmek üzere Müdürlüklere bildirilen şirketler ve kooperatifler”in müdürlüklerce kapsama alınacağı düzenlenmiştir. Dava dışı şirket bu kapsamdadır.
Şirket adına kayıtlı taşınmaz bulunması ve hak ile borçlar doğuran düzenleme biçiminde arsa payı karşılığı kat yapım sözleşmesinin tarafı olması nedeniyle davalının zamanaşımı def’i yerinde görülmemiştir.
Ticaret sicilindeki kaydı terkin edilen davalı şirketin üzerine kayıtlı birden fazla taşınmaz bulunması ve yine taraf olduğu kendisi açısından hak ve yükümlülükler doğuran sözleşme bulunması nedeniyle dava dışı şirketin ihyasında şirket hissedarı olan davacının hukukî menfaatinin bulunduğu kanaatine varılmış olup, şirketin ihyası ile ek tasfiye kararı verilmelidir. Tasfiye memuru olarak mahkememizce şirket eski hissedarlarından …’ün re’sen atanması uygun görülmüştür.
Dosya içeriğinden, ihyası istenen şirketin sicil kayıtlarındaki adresine tebligat çıkarıldığı, tebligatın bila ikmal döndüğü, 07/10/2013 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ilan yapıldığı ve 23/01/2014 tarihinde şirketin terkin edildiği anlaşılmaktadır. İhyası istenen şirkete gönderilen tebligat yapılamamış ise de 6102 sayılı TTK’nın geçici 7/4. maddesindeki usul dairesinde ilan tarihine göre tebliğ tarihi belirleneceğinden, ve Ticaret Sicili Müdürlüğünün dava dışı şirkete ait taşınmazların bulunduğu ve yine sözleşmede taraf olduğu hususlarında bilgi sahibi olmamasında kusurlu görülmemelidir. Davalı … Sicil Memurluğu, davada yasal hasım olduğundan yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulamamıştır. (Yargıtay 11 HD’nin 04.04.2016 tarih ve 2016/2926 E., 2016/3585 K. sayılı benzer ilâmı)
Yukarda açıklanan yasal ve hukuksal olgu göz önüne alınarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kabulü ile;

Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün “…” sicil numarasında kayıtlı “… Tekstil ve Giyim Sanayi Ticaret Limited Şirketi”nin;
… sayılı taşınmaz ile ilgili yapılacak tasarruflar ile,
Düzenleme biçiminde arsa payı karşılığı “Kat Yapım Sözleşmesi” başlıklı, 29/05/2020 tarihli, “… Tekstil ve Giyim Sanayi Ticaret Limited Şirketi”nin yüklenici sıfatıyla sorumlu olduğu, sözleşme ile ilgili yapılacak tasarruflar ile sınırlı olmak kaydıyla İHYASINA,
2-Tasfiye işlemlerini yapmak üzere TTK’nın 547/2.maddesi uyarınca, …’ün tasfiye memuru olarak atanmasına ve ek tasfiye işlemlerinin anılan tasfiye memuru tarafından yerine getirilmesine,
İhya kararının kesinleşmesi sonrasında ticaret sicilde tescil ve ticaret sicil gazetesinde ilanına,
Davalı … Sicil Müdürlüğü yasal hasım olmakla; yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
2-Alınması gereken harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili Av. …’ün yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/05/2022