Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/209 E. 2022/810 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2022/209 Esas
KARAR NO : 2022/810

DAVA : Kooperatifin Feshi ve Tasfiye Heyeti Atanması
DAVA TARİHİ : 22/03/2022
KARAR TARİHİ : 13/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/12/2022

DAVA: Davacı … vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin işletme kooperatifi olmadan önce ” S.S. … Konut Yapı Kooperatifi” iken …. yevmiye nolu işlemi ile ( işletme kooperatifinin ana sözleşmesinin onayı ile) işletme kooperatifine dönüştüğünü, ticaret sicil numarasının … olup, 305 üyesi bulunduğunu ve müvekkilinin de 131 nolu üye olduğunu,
Davalı işletme kooperatifinin kuruluş amacının, ortakların sahibi bulunduğu konutlardan oluşan sitenin ve sakinlerinin ortak ihtiyaçlarını karşılamak, siteyi geliştirme ve güzelleştirme olarak belirlendiğini ve bu amaca ulaşmak için ana sözleşmenin 6. Maddesinde yapılacak işlerin belirlendiğini, ancak aradan geçen 27 yıldan sonra konutların bulunduğu alanda bir site, ortak yaşam kalmadığını, tüm hizmetlerin belediyece karşılanır hale geldiğini, üyelerin menfaatine kurulan davalı işletme kooperatifinin üyelerin menfaatine aykırı faaliyetler göstermeye başladığını, bu nedenle davalı kooperatifin hukuken ve fiilen mevcut olmamasının üyelere, ” yönetim ve denetim kurulu üyeleri hariç” hiçbir yararı kalmadığını,
Ortada bir site olmayıp mahalle konumunda bulunduğunu, tapuya tescil edilmiş bir yönetim planının olmadığını, her üyenin bağımsız parsel ve tapusu bulunduğunu, buna rağmen davalı işletme kooperatifinin tüm resmi ve özel yazışmalarında gerçeğe aykırı olarak kat mülkiyeti hükümlerine tabi olduklarını ve buna göre yöneticilik yaptıklarını, görev ve yetkilerinin olduğunun yazıldığını,
Ara sokaklar dahil tüm yolların belediye hizmet alanına ve sorumluluğuna girdiğini, tüm temizlik, güvenlik, ulaşım, altyapı, haberleşme ve diğer işlerin Çankaya belediyesi ile ilgili diğer kamu kuruluş ve özel kuruluşların hizmeti ile sağlandığını, kooperatifçe kontrol alanına alınan bir sorumluluk alanının bulunmadığını, sonradan malik olan bir çok kat malikinin davalı kooperatife zaten üyeliği bulunmadığını, davalı kooperatife üye olan ya da üye olmayan bağımsız bölüm sahiplerinin davalı kooperatiften almış olduğu bir hizmet olmadığı gibi tam tersine davalı kooperatif tarafından mülkiyet hakkı kısıtlanacak şekilde işlem yapıldığını, özellikle üye olmayan kiracılardan da usulsüz para toplanarak suç işlendiğini, yönetimin iş yeri açılmasını engellemek için faaliyet gösterdiği gibi usule uygun açılan her türlü izin ve ruhsatları alınan iş yerlerini kapatmak için çalışarak bağımız bölümlerin değerini düşürerek, düşük bedellerden taşınmazların mülkiyetini ele geçirerek rant sağlanmak amacının güdüldüğünü,
Davalı işletme kooperatifinin ortadan bir amacının kalmadığı gibi, amacına aykırı faaliyet gösterdiğini, usulsüz aidat topladığı gibi artık üyelerine de zarar verir bir hale geldiğini, kooperatif defter ve kayıtları incelendiğinde hiçbir faaliyetinin olmadığı, gerçekleştirebileceği bir amacının da kalmadığı anlaşılacağını belirterek,
Davalı işletme kooperatifinin gerçekleştirebilecek bir amacının kalmadığının, üyelerin menfaatine aykırı faaliyet gösterdiğinin tespiti ile, kooperatifin feshi ile tasfiye heyeti atanmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVAP: Davalı … İşletme Kooperatifi vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin 18/04/1995 tarihinde ana sözleşmenin de onayı ile bir işletme kooperatifine dönüştüğünü, müvekkili kooperatifinin ortak yaşamın devamı için sunduğu çok sayıda hizmet bulunduğunu, kooperatifin alt yapı hizmetlerini yaptığını, ortak hayat için gerekli temizlik, ortak alanların bakımı , su… vb. gibi ortak olan konularda yönetim faaliyetinin yerine getirildiğinin, en basit olarak bir kamu hizmeti olan ASKİ tarafından sunulan kamu hizmetlerinden alt yapı ve üst yapı olmak üzere birçok işin halen kooperatif tarafından sunulduğunu,
Kooperatif yönetimi tarafından üyeler aleyhine tasarrufta bulunulduğu iddia edilmekte ise de buna ilişkin herhangi bir belge sunulmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
GEREKÇE : Dava, gerçekleştirilebilecek bir amacının kalmadığı iddiasına dayalı olarak davalı işletme kooperatifinin feshi ile tasfiyesi için tasfiye kurulu atanması istemine ilişkindir.
Taraflarca delil olarak dayanılan belgeler dosyaya sunulmuş ve yazılan müzekkereler ile temin edilmiştir.
Mahkememizce atanan bilirkişi kurulundan, kooperatif kayıtları üzerinde yerinde inceleme yetkisi de verilmek sureti ile 26/10/2022 tarihli rapor aldırılmıştır.
Dosya kapsamı ile, davalı kooperatifin konut yapı kooperatifi iken … yevmiye onaylı ve yine aynı noterlikçe düzenlenen… yevmiye numaralı düzeltme beyannamesine göre bir kısım eklemeler yapılan ana sözleşmesine göre işletme kooperatifine dönüştüğü, işletme kooperatifi olarak ilk genel kurulunun 11/06/1995 tarihinde yaptığı ihtilafsız olup, davacı tarafça aradan 17 yıl geçtikten sonra kooperatif konutlarının bulunduğu alanda bir site ve ortak yaşam kalmadığı, tüm hizmetlerin belediyece karşılanır hale geldiği gerekçesi ile kooperatifin feshi talep edilmektedir.
1163 sayılı kooperatifler kanununun ” dağılma sebepleri başlıklı 81. Maddesinin 7 fıkrasında “, kooperatifin amacına ulaşma imkanının bulunmadığının ilgili bakanlıkça tespiti halinde mahkemeden alacağı karar ile ” dağılır. Düzenlemesi mevcut olduğu gibi, kooperatif ana sözleşmesinin dağılma sebepleri, başlıklı 66. Maddesinin 7. Fıkrasında da anılan yasa hükmüne koşut düzenleme mevcuttur.
Davacı tarafça, davalı kooperatifinin gerçekleştirebilecek bir amacının kalmadığı iddia edilerek, kooperatifin feshi ve tasfiyesi talep edilmekte ise de,
Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere bu gerekçe ile davalı işletme kooperatifinin fesih ve tasfiyesini isteme (davacı olarak taraf olma sıfatı) yetkisi, 1163 sayılı kanunun 81. maddesinin 7. fıkrası ile bu yasal düzenlemeye koşut olarak ana sözleşmenin dağılma sebepleri başlıklı 66. maddesinin 7. fıkrasında ” amacına ulaşması imkanının kalmadığının Sanayi ve Ticaret bakanlığı tarafından tespit edilmesi halinde mahkemeden alacağı kararla, dağılır.” düzenlemesi bütün olarak değerlendirildiğinde, davacı da olmayıp Sanayi ve Ticaret bakanlığında olmakla, davanın usulden reddi cihetine gidilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-HMK’nun 114/d ve 115/2 maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince,
Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca; davalı yararına hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekili Av. … , Davalı Vekili Av. …’in yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/12/2022

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸