Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/20 E. 2022/389 K. 13.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2022/20 Esas
KARAR NO : 2022/389

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 05/02/2018
KARAR TARİHİ : 13/06/2022
YAZIM TARİHİ : 01/07/2022
Mahkememizde açılan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı Vekili ; Davalıya sigortalı … ve … plaka sayılı araçların 19/05/2017 tarihinde neden oldukları trafik kazası sonucu … plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını belirtip, geçici iş göremezlik nedeni ile 100,00 TL ve sürekli iş göremezlik nedeni ile 100,00 TL olmak üzere toplam 200,00 TL nin temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı Vekili ; Dava açılmadan önce dava şartı olduğu halde kendilerine başvuru yapılmadığını, sorumluluklarının sigortalı araç sürücülerinin kusur dağılım oranına bağlı olmak şartı ile kaza tarihindeki poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, çalışma gücü kayıp oranı ve kusur dağılım oranına ilişkin raporların ATK’dan alınması, davacı emniyet kemeri olmaksızın yolculuk yaptığı için tazminatlardan indirim yapılması , davacının zararlarının varlığını ispat etmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik zararının poliçe kapsamında bulunmadığını, olayın haksız fiilden kaynaklanması nedeni ile kendilerinden yasal faiz talep edilebileceğini belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
-Araçlar ile ilgili ruhsat ve poliçe örneklerini de içeren hasar dosyası,
-Suç soruşturma dosyası örneği,
-Sigorta şirketine yapılan başvuru ve yapılan ödeme ile ilgili kayıtlar,
-Davacının elde ettiği gelir ile ilgili ücret ödeme belgeleri,
-SGK tarafından yapılan ödemeye ilişkin kayıtlar,
-Çalışma gücü kayıp oranı ve tazminat hesaplamasına ilişkin bilirkişi raporları,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, Trafik kazası sonucu davacıda oluştuğu ileri sürülen geçici ve sürekli çalışma gücü kaybından kaynaklanan zararların davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememiz tarafından yapılan yargılama sonucu, 8.187,58 TL geçici iş göremezlik zararının 09/01/2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile davalıdan tahsiline, sürekli iş göremezlik tazminatı yönünden ise; 60.632,00 TL 09/01/2018 tarihinde yapılan ödeme ile konusuz kaldığından bu miktarla sınırlı olarak esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, konusuz kalan 60.532,00 TL için 09/01/2018 temerrüt tarihi ile 20/03/2019 ödeme tarihi aralığında değişen oranlı yasal faiz uygulanmak suretiyle oluşan faiz alacağının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, son bedel artırımına konu 7.091,00 TL’nin 09/01/2018 temerrüt tarihinden itibaren hesaplanan değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir. Bu karar davalı … şirketi tarafından istinaf edilmiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Dava şartı usulüne uygun yerine getirilmeden dava açıldığını, davanın belirsiz alacak dava olarak kabul edilmesi için dava dilekçesinde açıkça belirtilmesi gerektiğini, aksi takdirde davanın kısmi dava kabulü gerektiğini, bu duruma göre ise davacının davasını yargılamada 2 kez ıslah yapılamayacağını, ayrıca ıslah edilen miktara ıslah tarihinden itibaren yasal faizi yürütülmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik zararlarını sigorta teminatı kapsamında olmadığından, müvekkilinin hakkındaki talebin reddi yerine kabulüne karar verilmesini hatalı olduğunu, belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Ankara BAM.26. Hukuk Dairesi 25/11/2021 tarihli kararında ; daha önce başvuru olduğu için davalı vekilinin dava şartının yerine getirilmediğine ilişkin istinaf sebepleri yerinde olmadığını, davacı 31/01/2018 tarihli dava dilekçesinde, meydana gelen kaza nedeniyle yaralandığından bahisle fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 100,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı talep etmiş, dava dilekçesinde davasının “Belirsiz Alacak” davası olduğuna dair açıklama yer almadığı için davanın “kısmi dava” olduğu ve HMK’nın 176/2 maddesi gereğince ikinci kez ıslah edilemeyeceğini, davanın kısmi dava olmasına göre; davacının harç ikmal ederek verdiği dilekçeler ile talebini artırdığından, verilen dilekçeler ıslah dilekçesi olup, davacı vekili tarafından 08/03/2019 tarihli ve 25/03/2019 tarihli ıslah dilekçeleri ile dava değeri iki kez artırılmış olup, bir tarafın aynı davada ancak bir kez ıslah yoluna başvurabileceği HMK’nın 176/2 maddesinde düzenlenmiş olup, hal böyle iken; mahkemece, davacı vekili tarafından sunulan ikinci ıslah dilekçesinde belirtilen miktar benimsenmek suretiyle hüküm kurulması yasaya aykırı olduğundan davalı vekilinin buna ilişkin istinaf talebi yerinde görülmüş, davalı vekili, hükmedilen tazminata da itiraz ederek davanın bu nedenlerle de reddini istemiş olup, raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı, bu nedenle bu raporun davalının lehine olup olmadığının değerlendirilebilme imkanı da bulunmamaktadır, denilerek kararımızın kaldırılarak dava dosyası yeniden yargılama yapılması amacı ile mahkememize iade edilmiştir.
Dava dışı … adına trafikte kayıtlı olup, davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu ve aynı kişi tarafından kullanılan ve davalı … şirketine sigortalı … plaka sayılı araç ile karşı yönden gelen dava dışı … adına trafikte kayıtlı olup, aynı kişi tarafından kullanılan ve davalı … şirketine sigortalı … plaka sayılı araçlar … plaka sayılı aracın kontrolden çıkarak … plaka sayılı aracın kullandığı yol bölümüne geçmiş, her iki aracın çarpışması ile sonuçlanan kaza sonucu … plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunan davacı yaralanmıştır. Kaza yukarıda anlatılan şekilde gerçekleşmiş olup, 28/01/2019 tarihli raporda da belirtildiği gibi, davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu … plaka sayılı araç sürücüsünün karşıdan gelen araçların kullandığı yol bölümüne girerek % 100 oranında kusurlu olacak şekilde, karşı araç sürücüsü ile araçlardan birinde yolcu olarak bulunan davacının ise kusurları olmaksızın yaralanma ile sonuçlanan kazaya neden oldukları kabul edilmiştir.
Dava her iki araç için düzenlenen trafik sigorta poliçelerine dayanılarak açılmış ise de, davalıya sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsü olayda kusursuz olmakla birlikte yaralanma ile sonuçlanan kazaya yine davalıya sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsünün tam kusurlu olarak neden olduğu kabul edildiği için davalının var ise davacı zararından sorumlu olduğu kabul edilmiştir.
Davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazası dolayısı ile SGK tarafından davacıya rücu edilmesi mümkün olan ödeme yapıldığı bildirilmiştir.
Çalışma gücü kayıp oranı ve iyileşme sürelerinin belirlenmesi amacı ile Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığından 27/12/2018 tarihli rapor alınmıştır. Kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak hazırlanan ve davacıdaki yaralanmalar ile uyumlu olduğu kabul edildiği için hükme esas alınan raporda da belirtildiği gibi, davacının davaya konu kaza nedeni ile % 10 oranında sürekli çalışma gücü kaybı oluşturup 6 ay iş ve gücünden kalacak şekilde yaralandığı kabul edilmiştir.
Davalı tarafın itirazı davacının sigortalı araçta emniyet kemeri olmaksızın yolculuk yaptığına ilişkin olup, bu durumun varlığının davalı tarafından kanıtlanması gerekmesine rağmen davalı tarafın buna ilişkin iddia dışında delil sunmadığı gibi, davacının sigortalı araçta emniyet kemeri olmaksızın yolculuk yaptığına ilişkin suç soruşturma dosyasında da delil olmadığı anlaşılmakla tazminattan bu nedenle indirim yapılamayacağı kabul edilmiştir.
Davalı taraf geçici iş göremezlikten kaynaklanan alacak talebinin poliçe kapsamında olmadığını ileri sürmüştür. BAM si iade kararı ile mahkememizin önceki kararındaki gerekçeler ile geçici iş göremezlikten kaynaklanan zararın sigorta şirketlerinin sorumluluğunda ve davalı tarafından giderilmesi gereken zararlar arasında yer aldığı kabul edilmiştir.
BAM iade kararında da belirtildiği gibi, dava dilekçesindeki talep itibarı ile davanın kısmi dava olduğu da tartışmasızdır.
Davacının uğradığı zararların hesaplanması için hazırlanan önceki raporların Ankara BAM si 26 . Hukuk Dairesinin iade kararında da belirtildiği gibi, hem dosya içerisindeki delillere, hem de Anayasa Mahkemesinin iptal kararı sonrası ortaya çıkan hukuki duruma uygun olmadığı anlaşılmakla, iade kararı doğrultusunda hesaplamanın yapıldığı 21/03/2022 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır. Bu raporda da belirtildiği gibi, davacının elde ettiği gelirin daha önceki raporlarda belirlenen miktar kadar olduğu, yaşam süresinin TRH 2010 tablosuna göre ve hesaplamanın ise proğrasif rant yöntemi kullanılarak yapılması gerektiği, alayda tamamen kusursuz olan davacının yaralanmalarının % 10 oranında sürekli çalışma gücü kaybı oluşturduğu, aynı yaralanmaların 6 ay süre ile geçici iş göremezlik oluşturduğu kabul edildiğinde, 84.706,96 TL sürekli iş göremezlik ve daha önce yapılan ödeme dışında kalan 3.655,05 TL de geçici iş göremezlik alacağının bulunduğu kabul edilmiştir.
Davacı talebi kısmi dava nitelikli olup, bir kez ıslah işlemi yapılabileceği, bunun ise davacı vekilinin 08/03/2019 tarihli dilekçesi ile yapılıp, sürekli iş göremezlik için 60.532,49 TL ve geçici iş göremezlik için 8.187,58 TL olarak talep edildiği, ilk karar sadece davalı tarafından istinafa konu edilmiş olup, doğru hesaplamaya göre davacının sürekli iş göremezlik alacağı 84.706,96 TL olmakla birlikte hüküm altına alınması gereken sürekli iş göremezlik alacağının bu dava ile karara bağlanabilecek kısmının 60.532,49 TL olduğu kabul edilmiştir. Bu miktar yargılama sırasında davalı tarafından davacıya ödendiği için bu miktarla sınırlı olmak üzere karar verilmesine yer olmadığı şeklinde karar verilmesi gerektiği, davacının ödenen kısma ilişkin faiz isteği sürdüğü için temerrüt tarihi olarak kabul edilen 09/01/2019 tarihi ile ödemenin yapıldığı 20/03/2019 tarihleri arasındaki dönem için davacının işlemiş faiz talep hakkı bulunduğu kabul edilmiştir.
Daha önceki yargılama sonucunda geçici iş göremezlik alacağı yapılan ödeme sonrası 8.187,58 TL olarak belirlenmiş ve bu miktar esas alınıp yapılan ıslah işlemi dikkate alınarak hüküm altına alınmış ise de, bu tazminat türü için doğru hesaplamanın 21/03/2022 tarihli son raporda belirtiltiği gibi 3.655,05 TL olduğu, bu zarar türüne ilişkin fazla istemin reddi gerektiği kabul edilmiştir.
Davalı yönünden kendilerine tazminatın belirlenmesine esas olacak tüm belgelerin teslimini takip eden 8 iş günlük sürenin bitiminden itibaren temerrüt gerçekleşmektedir. Somut olayda dava açılmadan önce tazminat ödemesi için davalıya 27/12/2017 tarihinde gerçekleşen başvuru üzerine 09/01/2018 tarihinde temerrütün oluştuğu, bu tarihin davalı tarafından açıkça istinaf sebebi yapılmaması nedeni ile davacı yararına kazanılmış hak oluştuğu, sigortalı araç hususi nitelikli olması nedeni ile davacının alacağına yasal faizi uygulanmasının mümkün olduğu kabul edilip, aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Geçici iş göremezlik alacağı talebi yönünden;
Talebin KISMEN KABULÜNE,
3.655,05 TL’nin 09/01/2018 temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlı yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
Fazla istemin reddine,
2-Sürekli iş göremezlik alacağı talebi yönünden;
A-20/03/2019 tarihinde dava ve ıslah işleminden sonra ödenen 60.532,00 TL yönünden davanın konusu kalmadığı için bu miktarla sınırlı olacak şekilde asıl alacak yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
B-Konusuz kalan 60.532,00 TL’ye 09/01/2018 temerrüt tarihi ile 20/03/2019 ödeme tarihleri arasında geçen süre için değişen oranlı yasal faiz uygulanarak belirlenecek faiz alacağının davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin talep hakkının saklı tutulmasına,
Alınması gereken geçici iş göremezlik talebi yönünden 249,68 TL karar ve ilam harcı ile sürekli iş göremezlik alacağı yönünden alınması gereken 80,70 TL harç toplamı 330,38 TL harcın harç tahsil müzekkeresi ile tahsil olunan 773,28 TL’den çıkartılarak artan 442,90 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davalıya İADESİNE.
Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 270,40 TL peşin harç(ıslah harcı dahil) olmak üzere toplam 306,30 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya İADESİNE.
Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 9.144,38 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE.
Davalı lehine ret edilen geçici iş göremezlik alacağı yönünden hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 4.532,53 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE.
Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 671,70 TL ve bilirkişi ücreti 2.100,00 TL olmak üzere toplam 3.443,40 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 3.216,29 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 52,88 TL yargılama giderinden davanın ret ve kabul oranına göre takdiren 3,49 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, artan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davacı Vekili Av. …’ın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
13/06/2022

Katip …

Hakim …