Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/182 E. 2022/524 K. 19.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2022/182 Esas
KARAR NO : 2022/524

DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 18/03/2020

KARAR TARİHİ : 19/09/2022
YAZIM TARİHİ : 30/09/2022
Mahkememizde açılan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili ; Davalı kooperatife ait arsa üzerine diğer davalı şirket tarafından alt yüklenici olarak yapımı üstlenilen bir kısım işlerle ilgili olarak yüklenici davalı … şirketi ile davacı arasında alt yüklenicilik sözleşmesi imzalandığını, sözleşme ile 40 adet dairenin davacıya teslimi için süre öngörüldüğünü, bu süre içerisinde ve halen taşınmazların davacıya teslim edilmediğini, geç teslim nedeni ile kararlaştırılan tazminatın değişik dönemlerine ilişkin olmak üzere farklı mahkemelerde davalar açıp kazandıklarını belirtip, bu kez 22.09/2018 tarihi ile arabulucuya başvuru tarihi olan 17/02/2020 tarihleri aralığındaki 514 gün için günlük 500,00 TL den oluşan toplam 257.000,00 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı vekili ; davacı derneğin davalı kooperatifte 106-145 arası 40 adet ortaklık payının bulunduğunu, taraflar arasında her ne kadar protokol bulunsa da davacının sonradan ortaklık talebinde bulunduğunu ve ortaklığa kabul edildiğini, davacının talebinin anlaşılamadığını, protokolde yazılı teslim tarihlerinin karşılıklı anlaşmalarla uzatıldığını, davacı ek protokolün geçerli olmadığını ileri sürüyorsa muhatabının Derneğin eski yöneticileri olduğunu, inşaatların yapıldığı yerde henüz belediye alt yapısı mevcut olmadığından bir kısım işlerin yapılmasının mümkün olmadığını, davacının bu hususu iyi bildiğini ve buna göre üye olarak daireleri aldığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davanın açıldığı Asliye Hukuk Mahkemesi yaptığı yargılama sonucu, taraflar arasında 40 dairenin satışına ilişkin sözleşme imzalandığı, sözleşmeye göre D blokun inşaatının 15.09.2015 tarihinde bitirileceğinin kararlaştırıldığı, davalının talebi üzerine 2 aylık ek süre verildiği, fakat bu süre sonunda da teslim edilmediği, %90 oranında tamamlandığı, davacı taleplerinden 7/A’daki inşaatın bitirilmemesi nedeniyle yanıltılarak ödenen 200.000,00 TL, 7/B maddesinde yönetim kurulu kararı olmadan 16.11.2015 tarihinde ödenen 100.000,00 TL’nin sözleşmesel dayanağının bulunmadığı, 7/C maddesinde istenen 35.400,00 TL’nin böyle bir imalat sonradan yapılmadığı halde yanıltılarak davacıdan alındığı, 7/D maddesinde inşaat henüz teslim edilmediği halde 36.000,00 TL KDV’nin gerçek dışı beyanla davacıdan tahsil edildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 371.400,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararana kararı davanın taraflarınca istinaf yasa yolana başvurulmuştur. Ankara BAM si 23. Hukuk Dairesi 08/09/2021 tarihli kararında; davalı kooperatifin üyesi olduğu anlaşılan davacı ile davalı arasındaki davaya bakmakla 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 99. maddesi uyarınca Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olduğu belirtilip, ilk verilen karar kaldırılmış, dosyanın gönderildiği Ankara 28.Asliye Hukuk Mahkemesinin verdiği görevsizlik kararı süresinde yapılan başvuru üzerine mahkememize gönderilip, yukarıda belirtilen esas numarasına kaydı yapılmıştır.
Davadaki talep dikkate alındığında, görevsizlik kararını veren mahkeme tarafından toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu yeterli görüldüğü için yeniden delil toplanmamış. Bu deliller değerlendirilerek hüküm oluşturulması gerektiği kabul edilmiştir.
Taraflar arasında ” İnşaat alım – satım protokolü ” başlıklı sözleşme imzalanmıştır. Bu sözleşme ile davalı kooperatife ait inşaat işlerini yürüten davalı şirket yüklenici, kooperatif satıcı ve davacıda yüklenicinin bir kısım işlerini yapan alıcı olarak isimlendirilmiştir. Yüklenici davalı … şirketinin yapımı tamamlayacağı yerlerden 40 tanesinin davacıya satışının yapılacağı kararlaştırılmış. Dairelerin yapımı için süre verilmiş, süre uzatımları yapılmış, sonuç olarak öngörülen süre içerisinde dairelerin teslim edilmediği gerekçesi ile dava dilekçesinde belirtilen tarihler aralığı için sözleşmenin 5. Maddesi uyarınca geciken 514 günün her bir gün için 500,00 TL olmak üzere toplam 257.000,00 TL gecikme tazminatı talep edilmiştir.
Davalı kooperatifte sözleşmenin tarafı olmakla birlikte, gecikme cezası talebinin dayanağı olan sözleşmenin 5. Maddesinde “Yüklenici sözleşmede belirtilen süre içerisinde inşaatı bitirmek zorunda olup, süresinde bitirmez ise geciken her bir gün için 500,00 TL gecikme tazminatı öder” şeklinde açık hüküm mevcut olup, sözleşmede cezai şart ödemekle YÜKLENİCİ’nin yükümlü kılındığı, sözleşmede yüklenici olarak davalı … şirketinin ismi geçtiği için, gecikme cezası talebi yönünden davalı kooperatifin davalı sıfatı bulunmadığı kabul edilmiştir.
Taraflar arasındaki protokol uyarınca, D bloktaki işlerin 15/09/2013 tarihinde başlayıp 15/09/2015 tarihinde teslimin gerçekleşeceği, doğal afetler dışında bu süreye sadece 15 gün eklenebileceği kararlaştırılmış olup, toplanan delillere göre halen davacıya teslimi gereken taşınmazların sözleşme hükümlerine uygun biçimde teslimlerinin yapılmadığı, bu hali ile davacının önceki davalara konu dönem dışında kalan 22/09/2018 tarihi ile arabulucuya başvurunun yapıldığı 17/02/2020 tarihleri aralığındaki 514 günlük gecikmeye karşılık satış protokolü hükmü gereği günlük 500.00 TL olmak üzere toplam 257.000,00 TL yi talep etmekte haklı olduğu, talep para alacağına ilişkin olup, borcun kesin vadeyi içermemesi nedeni ile davalının temerrüte düşürülmesi gerektiği, dava açılmadan önce temerrüt halini gerçekleştirecek ihtarnamenin var olduğu ileri sürülmediği için, faiz başlangıcının dava tarihi olması gerektiği, davacı ile davalı … şirketi tacir olduğu için davacı alacağına avans faizi uygulanması gerektiği kabul edilip, her iki davalıya yönelik talep ile ilgili aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı SS … Park Evleri … hakkındaki davanın davalı sıfatı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
Davalı SS … Park Evleri … lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile adı geçen davalıya VERİLMESİNE,
2-Davalı … yönünden;
257.000,00 TL’nin 18/03/2020 dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı avans faiziyle birlikte adı geçen davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
Alınması gereken 17.555,67 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 4.388,92 TL’nin mahsubu ile bakiye 13.166,75 TL’nin davalı …’nden tahsili ile HAZİNEYE ÖDENMESİNE.
Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 4.388,92 TL peşin harç olmak üzere toplam 4.443,32 TL’nin davalı …’nden tahsili ile davacıya VERİLMESİNE.
Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 38.980,00 TL vekalet ücretinin davalı …’nden alınarak davacıya VERİLMESİNE.
Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 198,00 TL ve bilirkişi ücreti 650,00 TL olmak üzere toplam 848,00 TL yargılama giderinin davalı …’nden alınarak davacıya VERİLMESİNE.
Arabuluculuk için ödenen 1.320,00 TL nin 6325 sayılı yasanın 18/A (11) (13) maddesi uyarınca davalı …’nden alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davacı Vekili Av. …’un yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/09/2022

Katip …

Hakim …