Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/181 E. 2023/95 K. 13.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/181 Esas – 2023/95
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2022/181 Esas
KARAR NO : 2023/95

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 12/03/2022

KARAR TARİHİ : 13/02/2023
YAZIM TARİHİ : 22/02/2023
Mahkememizde açılan İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili; Davalı şirketin ihale ile yerine getirdiği işin yapımı sırasında dikkatsizlik sonucu davacıya ait sisteme zarar verdiğini, zararın kendi personeli tarafından giderildiğini, zarara neden olan davacı hakkında başlattıkları icra takibinin davalının itirazı üzerine durdurulduğunu belirtip, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı vekili ; Kavşak inşaatı sırasında zarar verildiği ileri sürülen davacıya ait sistemleri gösterir uyarı levhası bulunmadığını, iş ortaklığı tarafından yapılan iş ile ilgili davanın tek başına kendilerine açılamayacağını, ihale konusu projeye uygun şekilde faaliyette bulundukları için haksız fiilden sorumlu tutulamayacaklarını belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
-Ankara 2.İcra Müdürlüğünün 2021/9592 Esas sayılı icra takip dosyası,
-Davacı zararına ilişkin tutanaklar ve tamir gideri ile ilgili belgeler,
-Arabulucu anlaşmazlık son tutanağı,
-Asıl işveren Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığının inşaat öncesi kurumlara gönderdiği uyarı yazısı,
-Bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davadaki talep, davacı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığının sorumluluğunda olan Ayaş Ankara Yolu Bulvarı Devrimler Caddesi kavşağındaki çok katlı kavşak yapım işini aralarında davalının da bulunduğu iş ortaklığını oluşturan şirketler ihale ile üstlenmiştir. Bu işin yapımı sırasında davacının sahibi olduğu yer altı şebekelerine zarar verildiği davacı şirket çalışanlarının düzenlediği tutanak ve resimler ile belirlenmiştir. Davacımız sisteme verilen zararları giderdikten sonra bu zarara yol açtığını düşündüğü davalı şirket hakkında zararlarının giderilmesi için Ankara 2.İcra Müdürlüğünün 2021/9592 Esas sayılı icra takibini başlatmıştır. Ödeme emri 18/08/2021 tarihinde tebliğ edilen davalının aynı günlü itirazı üzerine icra takibi durdurulmuştur.
Davacı taraf, yer altı şebekelerinde oluşan zarara davalının dikkatsiz çalışması neden olduğu için zararın davalı tarafından giderilmesi gerektiğini ileri sürmekte iken, davalı taraf usule aykırı ve haksız fiil sayılabilecek eylemleri olmadığı için zararın kendilerinden talep edilemeyeceğini isöylemektedir.
İhaleye konu olup zarara neden olduğu ileri sürülen iş aralarında davalının da bulunduğu iş ortaklığını oluşturan şirketler tarafından yapılmakta ise de, iş ortaklığını oluşturan kişi veya şirketler üçüncü kişilere karşı iş ortaklığının borçlarından müteselsilen sorumlu oldukları için, somut olayda olduğu gibi zarar görenlerin müteselsil borçlulardan tek bir şirkete karşı dava açmaları mümkün olduğu için, davalı sıfatının tamam olduğu kabul edilmiştir.
Asıl işveren büyük şehir belediye başkanlığı olup, inşaat faaliyetine başlanmadan önce çalışma güzergahında alt yada üst yapıları bulunan tüm kişi ve kurumlara inşaat faaliyetleri olduğunu, sahada sistemleri var ise buna ilişkin tüm evrak ile birlikte çalışma sırasında bir eleman görevlendirmeleri konusunda uyarı yapması gerekmektedir. Somut olayda da bir örneği dosya içerisinde bulunan uyarı yazısı davacı kuruma da gönderilmiş, davalının kabulünde olduğu gibi davacı personel görevlendirmekle birlikte, bu görevlinin davacıya ait sistemini bulunduğu yeri doğru olarak göstermediği gibi, tüm çalışma süresi boyunca görevli sahada beklemeyip, çalışmalara da nezaret etmediği için, kendisine sunulan proje ve sistemin bulunduğu yeri gözeterek çalışan davalının oluşan zarardan sorumlu tutulamayacağı, bu halde tüm kusurun yukarıda belirtilen nedenlerle davacıda bulunduğu, davacının kendi kusuru ile neden olduğu zarara katlanması gerektiği kabul edilip, davanın reddine ilişkin aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Davacı icra takibi yapmakta haksız olmakla birlikte kötü niyetli olarak icra takibi yaptığı kanılanamadığı için davalının koşulları oluşmayan kötü niyet tazminat isteğinin REDDİNE,
Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 171,69 TL’nin mahsubu ile bakiye 8,21 TL’nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE ÖDENMESİNE.
Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına.
Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE.
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığına,
Arabuluculuk için ödenen 1.320,00 TL nin 6325 sayılı yasanın 18/A (11) (13) maddesi uyarınca davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davacı Vekili Av. …(e-duruşma), Davalı Vekili Av. …’ın karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/02/2023