Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/174 E. 2022/692 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/174 Esas – 2022/692
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/174 Esas
KARAR NO : 2022/692

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/03/2022
KARAR TARİHİ : 10/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 22.12.2020 tarihinde müvekkilinin oğlu olan maktul …’un içerisinde bulunduğu ve sanık
… sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile hakkında KYOK verilen …
…’ün sevk ve idaresindeki … plakalı araç arasında meydana gelen ölümlü trafik kazası
neticesinde …’un vefat ettiğini, sanığın kaza anında burnu dahi kanamadığını, hatta kaza
sonrasında ambulans ve polise haber vermek yerine kaza yerinden hızlıca uzaklaştığını, sanık
hakkında defaten düzenlenen yakalama müzakerelerinin aylarca sürdüğünü ve nihayet 08.09.2021
tarihinde yakalandığını, mevcut kazanın sanığın kasıtlı hareketleri ile başlamış olduğunu,
arkadaşlarını olay yerinde ölüme terk etmesi ile bu denli büyük zarar ve kayıplar olmasına sebebiyet
vererek tamamladığını, sanığın kaza sonrasında yaralılara yardım etmediğini, kolluk birimlerine ve
ambulansa haber vermediğini, bilinçli ve soğukkanlı bir şekilde kaçmayı tercih ettiğini, olay sonrası
düzenlenen 22.12.2020 tarihli kaza tespit tutanağına göre kamyonete arkadan çarpan …
plakalı … marka araca ait fren izinin tespit edilemediği çarpma sonrası … plakalı
Isuzu marka kamyonetin sağ şeritte çarpma noktasına 75 metre mesafede yan yattığını, …
plakalı maktullerin ve sanığın bulunduğu aracın ise sol şeritte kamyonete 20 metre mesafede
durduğunu, Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının 23.12.2021 tarih 10270
sayılı raporunda özetle sürücü …’ın mahal hız limitleri üzerinde seyrettiğini, müteveffa
yolcular …, …’ ın kazanın oluşumunda atfı kabil
kusurlarının olmadığına dair tespitlerin yapıldığı, müteveffanın vefat etmesinde kusursuz
olduğunun sabit olmakla, …’ın da %100 kusurlu olduğunun açık ve net olduğunu, ceza
yargılamasında sanık olan trafik kazası sırasında ise sürücü olan …’ın %100 kusuru ile
sebep verdiği anda kullandığı … plakalı aracın kaza günü trafik sigorta poliçesinin davalı
sigorta şirketi tarafından yapılmış olmasından dolayı davalı siorta şirketi teminat limitleri dahilinde
maddi tazminatlardan sorumlu olduğunu, müvekkillerinin yaşadığı acı ve üzüntülerin karşılığı
olmamakla birlikte en azından belli bir teselli bulabilmek açısından işbu maddi tazminat talepli davayı açma zorunluluğunun doğduğunu, davalarında mevcut ve varsa muhtemel sorumlular
açısından da müşterek ve müteselsil sorumluluğa dayandığını, davalarının HMK 107 kapsamında
kısmi alacak ve eda davası olarak açıldığını, müvekkillerinin yaşları ve müteveffanın yaşının ekte
sunulan Nüfus Kayıt Örneği ile sabit olduğunu, ayrıca müteveffanın gelirinin asgari ücret olarak
hesaplanmasına uygun bulunduğunu, dava öncesinde davalı Sigorta şirketine ödeme için başvuru
yapılmış olup taraflarına herhangi bir ödeme yapmadıklarını, müvekkillerinin dava öncesinde dava
şartı olan Arabuluculuğa başvurduğunu ve arabuluculuk görüşmesi yaptığını, Ankara Arabuluculuk
Bürosunun 2021/129358 dosya numaralı 2021/14532 başvuru numaralı 29.12.2021 tarihli son
tutanak ile anlaşmama tutanağının düzenlendiğini, yukarıda izah edilen tüm nedenlerden dolayı
müvekkil … … (müteveffanın babası) için şimdilik 25.000,00 TL maddi tazminatın kaza
tarihi olan 22.12.2020 tarihinden itibaren TC Merkez Bankasınca kısa vadeli kredilere uygulanan
reeskont(avans) faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, müvekkil … (müteveffanın
annesi) için şimdilik 25.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 22.12.2020 tarihinden itibaren
TC Merkez Bankasınca kısa vadeli kredilere uygulanan reeskont(avans) faizi ile birlikte davalıdan
tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep
etmiştir.
CEVAP:
Davalı … Sigorta vekili 04.04.2022 UYAP tarihli cevap dilekçesinde özetle;
Davacı tarafın müvekkili sigorta şirketine yaptığı eksik evraka müstenit başvurusu sebebiyle dava
öncesi sigorta kuruluşuna yazılı başvuru şartının yerine getirilmediğinden açılan işbu davanın
reddinin gerektiğini, sigortacının 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen
hukuki sorumluluğun zorunlu sigorta limitlerine kadar temin ettiğini, davayı kabul anlamına
gelmemekle birlikte destekten yoksunluk hesabına ilişkin bilirkişi raporu alınması gerekli olduğunu,
bilirkişi raporunun Yargıtay’ın değişen içtihatları neticesinde yetersiz kalmamasını, davacılar
tarafından destekten yoksun kaldıklarının makul ve muteber delillerle ispatlanması gerektiğini,
ayrıca müvekkil şirketin yapmış olduğu ödemeler varsa bu ödemelerin güncellenerek tazminat
hesaplamasında dikkate alınması gerektiğini, işbu hesaplamanın son derece teknik bilgi
gerektirdiğinden alınan hesaplamaların Hazine Müsteşarlığı tarafından kabul edilen bir Aktüer
uzman seçilerek yaptırılması gerektiğini ve TRH tablosunun dikkate alınması gerektiğini, destekten
yoksun kalma tazminatı belirlenirken bilinen ücret yoksa asgari ücretin baz alınması gerektiğini,
davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte şayet aleyhe bir tazminata hükmedilecek ise sigortalının
kusur oranının dikkate alınarak aleyhe hükmedilme ihtimali bulunan tazminat miktarından yerleşik
içtihatlar gereği müterafik kusur ve hatır taşıması nedeniyle indirim yapılması gerektiğini,
müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kabul
anlamına gelmemekle müvekkil şirketten dava tarihinden önceki bir tarihten itibaren faiz talep
edemeyeceğini, yukarıda belirtilen sebeplerden ötürü işbu davanın usul yönünden reddini, davanın
esastan reddini, yargılama giderleri ile ilgili masrafların ve vekalet ücretinin davacıdan tahsiline
karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL:
Dava, 22/12/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazasına dayalı olarak destekten yoksun kalma tazminatı talebinden ibarettir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanarak SGK yazı cevabı, davalı sigorta hasar dosyası ve poliçesi, ceza soruşturması dosyası örneği, sosyal ekonomik durum araştırmaları celbedilerek dosya içerisine konulmuştur.
Davacıların talep edebileceği tazminat miktarı ve kusura ilişkin bilirkişi heyetinden rapor alınmış, bilirkişi heyetinin 01/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; mülkiyeti … Otomotiv.. Ltd Şti adına ait olan, davalı … Sigorta’ya sigortalı bulunan … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğunu, … plakalı araç sürücüsü … …’ün ise tamamen kusursuz olduğunu, davacı annenin 246.106,81 TL tazminat talep edebileceği, davacı babanın ise 146.137,95 TL talep edebileceğinin bildirildiği görülmüştür.
Ankara …. AĞCM’nin …karar sayılı dosyası ve eklerinin incelenmesinde; kazaya karışan … plakalı araç sürücüsü …’ın bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne, bir kişinin yaralanmasına neden olma suçuyla takdiren ve teşdiden cezalandırılmasına yönelik karar verildiği, ceza dosyası kapsamında aldırılan Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 23/12/2021 tarihli raporu kapsamında sürücü …’ın asli kusurlu olduklarının, meydana gelen kazada … plakalı araç içinde yolcu olarak bulunan müteveffa yolcular …, …, …ın kazanın oluşunda atfı kabil kusurlarının olmadığının tespit edildiği, dosya kapsamında mevcut otopsi tutanaklarının incelenmesinde müteveffa yolcuların araç içerisinde sıkışmaya bağlı sebeplerle vefat ettiklerinin açık olduğu, emniyet kemerine ilişkin herhangi bir tespit yapılamadığının kaza tutanağında yazılı olduğu, bu nedenle davacıların murisi ile birlikte tüm müteveffaların vefatında emniyet kemeri takıp takmamalarının sonuca etkili olmadığı, bu nedenle kendilerine kusur yüklenemeyeceği değerlendirilmiş, müterafik kusur indirimi bu nedenle yapılmamıştır. Yine müteveffaların sanık sürücünün kullandığı araca, sürücünün alkollü olduğunu bilerek bindiklerine yönelik dosya kapsamında herhangi bir delil bulunmadığı, sanığın olaydan sonra kaza mahallinden kaçtığı, aylar sonra yakalandığı, savunmalarının aksine olay sırasında alkollü olduğuna ilişkin dosya kapsamında hiçbir delil elde edilemediği, bu açıdan da müterafik kusur indirimi yapılamayacağı mahkememizce değerlendirilmiştir. Öte yandan ceza dosyası kapsamına göre sanık sürücü ile müteveffaların arkadaş oldukları, olay günü birlikte gezmek amacıyla bir araya geldikleri, bu nedenle hatır taşıması bulunduğunun sabit olduğu açıkça anlaşılmış, davacılar lehine hesaplanan tazminatlardan takdiren %20 oranında hatır indirimi yapılması gerekmiştir.
Davacılar vekilinin 19/09/2022 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporu doğrultusunda davasını ıslah ettiği, ıslah harcını yatırarak ıslah dilekçesini karşı tarafa usulünce tebliğe çıkarttığı anlaşılmıştır. Davacılar vekilinin davacı anne yönünden 244.773,00 TL, davacı baba yönünden 146.137,00 TL DYK tazminatı talep ettiği anlaşılmış, bu tutarlardan yukarıda açıklanan gerekçelerle mahkememizce %20 oranında hatır indirimi yapılarak sonuç olarak davacı annenin 195.818,40 TL, davacı babanın 116.909,60 TL DYK tazminatı talep edebilecekleri kanaatine varılmıştır. Davacılar vekilinin davalı sigortadan usulünce talepte bulunmaları nedeniyle sigortanın 12/02/2021 tarihinde temerrüde düştüğünü belirterek bu tarihten geçerli avans faizi yürütülmesini talep ettiği anlaşılmış ise de; kazaya karışan aracın hususi olması dikkate alınarak yasal faiz yürütülmüş, davalı sigortanın cevap dilekçesi kapsamında eksik belgelerle başvuru yapıldığına yönelik beyanları dikkate alınarak dava tarihinden geçerli yasal faiz yürütülmesi uygun görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve deliller, kazaya karışan araçların kusur durumu, hesap bilirkişisi raporu kapsamı hep birlikte göz önünde bulundurulduğunda; olay tarihi olan 22/12/2020 günü saat 03:15 sıralarında sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile Esenboğa yolu üzerinde Pursaklar-Ankara istikametine doğru seyri sırasında geldiği olay mahalli yol bölümünde aracının ön kısımları ile, ön ilerisinde aynı istikamette seyir halinde olan sürücü … …’ün sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonetin arka kısımlarına çarpması sonucu ölümlü, yaralamalı trafik kazası meydana geldiği, kazada davacıların murisi oğulları olan …’un araç içinde sıkışarak vefat ettiği, meydana gelen kazada sürücü …’ın tam ve asli kusurlu bulunduğu, müteveffa …’a yöneltilebilecek herhangi bir kusur, indirime sebebiyet verecek müterafik kusur bulunmadığı, yukarıda açıklanan gerekçelerle hesaplanan tazminattan hatır indirimi yapılması gerektiği açıkça anlaşılarak davanın kısmen kabulüne yönelik aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davacı anne lehine hesaplanan 244.773,00 TL DYK tazminatından takdiren %20 hatır indirimi yapılarak sonuç olarak hesaplanan 195.818,40 TL DYK tazminatının dava tarihi olan 09/03/2022 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Davacı baba lehine hesaplanan 146.137,00 TL DYK tazminatından takdiren %20 hatır indirimi yapılarak sonuç olarak hesaplanan 116.909,60 TL DYK tazminatının dava tarihi olan 09/03/2022 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Bu karar nedeniyle alınması gerekli 21.362,45 TL harçtan peşin alınan 1.335,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 20.026,67 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacılar iş bu davada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan
30.372,76 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı anne … …’a verilmesine,
18.536,44 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı baba … …’a verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 3.274,48 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
Davacılar tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,

Dair, Davacılar Vekili …’nin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/11/2022