Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/169 E. 2022/559 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T…. 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2022/169 Esas
KARAR NO : 2022/559

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 08/03/2022
KARAR TARİHİ : 27/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/09/2022

DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından … Tekstil İnşaat Turizm Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi aleyhine dava dışı … T.A.Ş’den temlik alınan alacağa istinaden Ankara …İcra müdürlüğünün … eski … yeni esas sayılı dosyası ile Ankara …İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takip alacaklısı olduklarını, söz konusu icra dosyalarında başlatılan takibi sürdürebilmeleri için 23/01/2014 tarihli Türk Ticaret Kanununun geçici 7. maddesi uyarınca sicilden resen terkin edilen borçlu şirketin söz konusu icra takiplerle sınırlı olmak üzere taraf teşkili yönünden ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … Sicil Müdürlüğü yetkilisi cevap dilekçesinde özetle; ihya davasının terkin tarihinden itibaren 5 yıllık süre içinde açılmadığını; bu sebeple zamanaşımı itirazını ileri sürdüklerini; dava dışı şirketin TTK geçici 7.madde kapsamında 23/01/2014 tarihinde ticaret sicilinden re’sen terkin edildiğini; 28513 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Münfesih Olmasına veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesinde Müdürlüklerce sayılı sebeplerle münfesih olan şirketlerin belirleneceği ifade edilmiş ve (d) bendinde “18/05/2004 tarihli ve 5714 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 10 ve 32’nci maddelerine göre adreslerinin ve durumlarının tespit edilmemesi nedeniyle ilgili odadaki üyelikleri askıya alınan ve oda yönetim kurulu kararını takip eden yılbaşından itibaren iki yıl sonunda oda kaydı silinerek, sicil kaydı silinmek üzere Müdürlüklere bildirilen şirketler ve kooperatifler”in müdürlüklerce kapsama alınacağının düzenlendiğini, dava dışı şirket bu kapsamda olduğunu, yasal hasım bulunduklarını ve davanın reddine karar verilmesini savunulmuştur.
GEREKÇE:
Dava, ticaret sicilindeki kaydı terkin nedeniyle silinen şirketin ihyası, istemine ilişkindir.
Dava dışı şirketin ticaret sicil özetinden; “… Tekstil İnşaat Turizm Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi”nin münfesih olmalarına veya sayılmalarına rağmen TTK’nın geçici 7’nci maddesi uyarınca yapılan ihtar ve ilana rağmen süresi içinde bildirimde bulunulmaması nedeniyle 23/01/2014 tarihinde ticaret sicilindeki kaydının re’sen silindiği, anlaşılmaktadır.
Ankara …İcra müdürlüğünün … eski … yeni esas sayılı dosyası ile Ankara …İcra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyalarının incelenmesinden başlangıçta takip alacaklısının … TAŞ olduğu ancak bir örneği dosyaya da eklenen belgeye istinaden alacağın davacı şirket tarafından temlik alındığı davacı şirketin takip alacaklısı olarak sisteme eklendiği anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi, anonim ve limited şirketlerin hangi şartlarda sicilden resen terkin edileceğine ilişkindir. Maddenin 1. fıkrası uyarınca 1.7.2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. Madde hükmüne göre anonim şirketler, 559 sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 1.7.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması sebebiyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilebilirler. Ancak aynı maddenin 2. fıkrasına göre şirketin devam eden davasının bulunması halinde bu madde hükmü uygulanmayacaktır. Keza, 28513 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Münfesih Olmasına veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesinde Müdürlüklerce sayılı sebeplerle münfesih olan şirketlerin belirleneceği ifade edilmiş ve (d) bendinde “18/05/2004 tarihli ve 5714 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 10 ve 32’nci maddelerine göre adreslerinin ve durumlarının tespit edilmemesi nedeniyle ilgili odadaki üyelikleri askıya alınan ve oda yönetim kurulu kararını takip eden yılbaşından itibaren iki yıl sonunda oda kaydı silinerek, sicil kaydı silinmek üzere Müdürlüklere bildirilen şirketler ve kooperatifler”in müdürlüklerce kapsama alınacağı düzenlenmiştir. Dava dışı şirket bu kapsamdadır.
Şirketin resen terkin edildiği tarih öncesinde aleyhine başlatılan ve halen derdest icra takipleri bulunması nedeni ile davalının zamanaşımı def’i yerinde görülmemiştir.
Ticaret sicilindeki kaydı terkin edilen davalı … aleyhine süre gelen icra takipleri bulunması nedeni ile dava dışı şirketin ihyasında şirket hissedarı olan davacının hukukî menfaatinin bulunduğu kanaatine varılmış olup, şirketin ihyası ile ek tasfiye kararı verilmelidir. Tasfiye memuru olarak mahkememizce şirket eski hissedarlarından İbrahim … …’nun re’sen atanması uygun görülmüştür.
Dosya içeriğinden, ihyası istenen şirketin sicil kayıtlarındaki adresine tebligat çıkarıldığı, tebligatın bila ikmal döndüğü, 07/10/2013 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ilan yapıldığı ve 23/01/2014 tarihinde şirketin terkin edildiği anlaşılmaktadır. İhyası istenen şirkete gönderilen tebligat yapılamamış ise de 6102 sayılı TTK’nın geçici 7/4. maddesindeki usul dairesinde ilan tarihine göre tebliğ tarihi belirleneceğinden, ve Ticaret Sicili Müdürlüğünün dava dışı şirket aleyhine yapılan icra takiplerinden haberdar olmamasından ötürü kusurlu görülmemelidir. Ayrıca davalı … Sicil Memurluğu, davada yasal hasım olduğundan yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulamamıştır. (Yargıtay 11 HD’nin 04.04.2016 tarih ve 2016/2926 E., 2016/3585 K. sayılı benzer ilâmı)
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kabulü ile;
Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün “…” sicil numarasında kayıtlı “… Tekstil İnşaat Turizm Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi”nin Ankara ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı ve Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … (… eski esas) esas sayılı takip dosyası ile sınırlı olmak üzere İHYASINA,
2-Tasfiye işlemlerini yapmak üzere TTK’nın 547/2.maddesi uyarınca, şirket ortaklarından …. T.C. Kimlik Numaralı İbrahim … …’nun tasfiye memuru olarak atanmasına ve ek tasfiye işlemlerinin anılan tasfiye memuru tarafından yerine getirilmesine,
İhya kararının kesinleşmesi sonrasında ticaret sicilde tescil ve ticaret sicil gazetesinde ilanına,

3-Bu karar nedeniyle alınması gereken 80,70 TL harç peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılardan Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün yasadan kaynaklanan nedenlerle davalı olarak yer aldığından yargılama gideri ve vekalet ücreti nedeniyle sorumlu tutulmamalarına,

Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili Av. …’ın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/09/2022

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸