Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/137 E. 2022/659 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/137 Esas – 2022/659
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR

ESAS NO : 2022/137 Esas
KARAR NO : 2022/659

DAVA : İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/12/2021
KARAR TARİHİ : 02/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİHİ : 11/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinden …Özel Güvenlik Hizmetleri Limited Şirketi kurucusu ve temsilcisi … … ile diğer müvekkili … … …’in karı koca olduğunu, müvekkilleri ile davalı şirketin kurucusu ve eski temsilcisi olan merhum … … ile çok eskiye dayanan dostluk ilişkileri olduğunu, müvekkillerinden … … ile … … arasındaki samimi bir dostluk temeline dayalı ilişkinin, … …’in vefatına kadar devam ettiğini, müvekkili … … … de eşi ile … …’e ailevi ve ticari hayatında eşi birlikte destek olduklarını, müvekkili …Şirketinin 15.03.2005 tarihinde faaliyete başlayan uzun soluklu ve başarılı bir şirket olduğunu, … …’in de kuruluşundan beri temsilcisi ve müdürü olup, halen bu görevini yürüttüğünü, davanın, öncelikle ödünç (karz) aktine dayalı olarak verilen paranın taraflarına ödenmesine, olmaz ise alınamamış mal ve hizmete ilişkin olarak gönderilen paranın davalıyı sebepsiz zenginleştirmesinden kaynaklı taraflarına iadesine dair yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkin terditli bir dava olduğunu, müvekkilleri ile davalı şirket eski ve yeni temsilcileri arasındaki ilişki dolayısıyla davalı şirket hesaplarına ödünç para miktarlarının girdiği banka kayıtları ile sabit olduğunu, …LTD. ŞTİ. tarafından, banka kanalıyla karşı tarafa, 21.02.2020 tarihinde 5.000,00 TL, 24.02.2020 tarihinde 5.000,00 TL ile, … … … tarafından yine banka kanalıyla karşı tarafa 10.02.2020 tarihinde 30.000,00 TL, 11.02.2020 tarihinde de 5.000,00 TL borç gönderildiğini, … … … tarafından gönderilen miktarlara dair her iki dekontta da “HAYIRLARA VESİLE OLUR İNŞALLAH” ve ” HAYIRLARA VESİLE OLUR İNŞALLAH-2″ şeklinde açıklamalar olduğu, … … tarafından …LTD. ŞTİ. Hesabından “Diğer ödemeler” seçeneği seçilerek gönderilen miktarlarda ise sadece “ÖDEME” şeklinde kayıt yer aldığını, taraflarınca dürüstlük kuralınca alacağın karz aktinden doğduğunun belirtildiğini, bu doğrultuda yapılacak incelemeler neticesinde yasal karinenin aksinin sabit olduğunun ortaya çıkacağını, ancak aksi kanaatin hasıl olması halinde de davalı tarafça her hangi bir mal, hizmet ya da karşılık maddi değer sunulmadığından sebepsiz zenginleşme halinin mevcut olduğunu yine aynı şekilde yapılacak incelemeler neticesinde tespit edilecek olmakla, davalı tarafça takibe vaki itirazın iptali ile asıl alacaklarının inkar tazminatı ile birlikte taraflarınca tahsili için davanın kabulüne karar verilmesini talep etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının ödünç olarak gönderdiğini iddia ettiği paranın müvekkiline ödünç olarak gönderildiğine dair soyut beyanın ötesine geçen hiçbir delil veya emare olmadığını, davacının bütün iddia ve taleplerini reddettiklerini, müvekkili şirketin karşılıksız olarak böyle bir para almadığını, bu paraların müvekkili şirkete ödenmiş ise bir hizmet veya mal karşılığı veya bir borcun ifası olarak ödenmiş olduğunu, bu ödemelerin karine olarak borcun ifası olarak kabulünün gerekeceği yasa ve Yargıtay içtihatları gereği açık olduğunu, bu ödemelerim açıkça davacıların müvekkil şirkete olan borçlarının ifası olduğunu, müvekkilinin vaki itirazı haklı olup işbu davanın reddi talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL:
Dava, borç olarak verilen alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ödünç alacağı nedeniyle yapılan icra takibine ilişkin olarak açılan itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; … İcra Müd’nün … esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış, taraf delilleri toplanmış taraf defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dosya içeresinde mevcut tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde Türk Borçlar Kanunu’nun 555 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan havale, hukuksal niteliği itibari ile bir ödeme vasıtasıdır. Diğer bir deyişle havalenin mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal karine mevcuttur. Yasal karinenin tersini ileri süren havaleci, bu iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12/03/2003 gün, 2003/3-118 Esas, 2003/158 Karar sayılı ilamı) Havale işlemi sırasında havale gönderen kişi bir açıklamada bulunmuş ise havale borç ödeme vasıtası olarak kabul edilmediği için gönderilen paranın borç olarak gönderilmediğinin ispat yükü havale alacaklısında bulunmaktadır. Bir başka anlatımla havale dekontunda gönderilen paranın havale alacaklısına geri ödenmek üzere borç olarak gönderildiği yazılı ise artık havalenin borç ödeme belgesi olmayıp bir miktar paranın havale alacaklısına borç olarak gönderildiğini gösterir nitelikte olduğunun kabulü gerekir. Havale makbuzlarında gönderilen paranın geri verilmek üzere borç olarak gönderildiğinin belirtilmesi halinde ise havale alacaklısı kişinin gerekçeli inkarda bulunmuş olması bu sonucu değiştirecek nitelikte değildir. Dava konusu uyuşmazlıkta davacının davalıya 45.750,00 TL para gönderimine ilişkin dekontlarda “borç” açıklaması bulunmamaktadır. Davalı yana para gönderilmiş olması, paranın davalıya borç olarak verildiğinin ispatı için yeterli olmayıp, paranın borç olarak verildiğini ispat yükü üzerinde bulunan davacının ödünç iddiasını yazılı deliller ile kanıtlaması gerekmektedir. Ne var ki davacı taraf, dayandığı banka dekontları dışında dava konusu ettiği miktarı davalıya borç olarak verdiğini yazılı belge ile kanıtlayamadığından davanın reddi gerektiği kanaatine varıldığından aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Bu karar nedeniyle alınması gerekli 80,70 TL harcın peşin alınan 543,49 TL harçtan çıkartılarak geriye kalan 462,79‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 11,50 TL vekalet tasdik harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
7-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.360,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekili Av. …’in yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/11/2022