Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/127 E. 2023/159 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2022/127 Esas
KARAR NO : 2023/159

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/03/2014
KARAR TARİHİ : 08/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİHİ : 21/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 03/01/2011 tarihinde Nusaybin Gümrük Kapısı Şantiyesinin elektrik işlerinin malzemeli ve işçilikli yapımına ilişkin Alt Yüklenici Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme gereğince müvekkili şirketin edimlerini yerine getirdiğini, müvekkilinin davalıdan değişik tarihlerde kesilen fatura karşılıkları olarak 191.250,00 TL alacağının bulunduğunu, sadece 15.600,00 TL tahsilat yapıldığını, geriye 175.649,99 TL alacaklarının kaldığını, müvekkili şirketin bu alacağına istinaden noter aracılığı ile 16/05/2012 tarihinde ihtarname gönderdiğini, ihtarnamenin karşı tarafa tebliğ edildiğini, ancak borcun ödenmediğini belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 50.000,00 TL’nin ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 05/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davacı taraf arasında alt yüklenicilik sözleşmesi olduğunu, ancak kesin hakediş yapılmadığı için alacak muaccel hale gelmediğini, davanın nitelik itibariyle belirsiz alacak davası olarak açılması mümkün olmadığını, bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, aksi durumda taraflar arasındaki sözleşmenin 23.maddesi gereği, taraflar arasındaki ihtilafta sadece davalı işverenin defter ve kayıtlarının delil olarak incelenebileceğini, davacı tarafından davalıya fatura edilmiş bir alacak bulunmadığını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL:
Dava, eser sözleşmesine dayalı açılan alacak isteminden ibarettir.
Eser sözleşmesi karşılıklı edimler içeren bir sözleşme olup, yüklenicinin eseri meydana getirdiğini, iş sahibinin de kendisine teslim edilen esere bedel ödediğini usulünce ispat etmesi gerekir.
Davacı vekili dosyanın 13/11/2014 tarihli celsesinde dava değerini 50.000,00 TL’den 175.649,99 TL’ye artırılmış ve buna ilişkin harç ikmalini de ayapmıştır.
Mahkememizce taraf delilleri toplanarak taraflarca dosyaya sunulan noter ihtarnameleri, ibraz edilen faturalar, ödeme belgeleri, düzenlenen tutanaklar, taraflar arasındaki taşeron sözleşmesi, dava dışı … İşletmeleri Tic. A.Ş. ile davalı … Müh. İnş. ve Tic. A.Ş. arasında imzalanan ana sözleşme ve ekleri ile hakediş dosyası getirtilerek incelenmiş, taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş dosyamız kapsamında 06/06/2015 kök ve 11/06/2016-25/07/2017-06/09/2018 tarihli ek raporlar ile 08/04/2019 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Dosya kapsamında 06/06/2015 kök ve 11/06/2016-25/07/2017-06/09/2018 tarihli ek bilirkişi raporlarına taraf vekillerinin itirazları üzerine mahkememizce elektrik-elektronik mühendisi bilirkişi, mali müşavir bilirkişi, hukukçu bilirkişi tarafından oluşturulan bir başka heyet ile inceleme yapılması istenilmiş, 08/04/2019 tarihli 2.bilirkişi heyet raporunda, davacı nam ve hesabına yapılan ayrıca taraflar arasındaki sözleşmenin m.15.B.11: “Alt yüklenici/taşeron işçilerinin yamak, çay, su, ulaşım vs. her türlü giderlerini karşılamakla yükümlüdür.” hükmü gereğince taraflar arasındaki ihtilaf konularından biri olan 45.912,96 TL yemek faturası ve SGK primi ödemeleri yönünden, ayrıntılı inceleme yapılması istenmiş, 2.bilirkişi heyet raporunda özetle; taraf defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede, davacı tarafından davalı adına yapılan işler karşılığında 1.594.690,31 TL fatura kesildiğini, buna karşılık davalı tarafından 1.619.539,96 TL ödeme yapıldığını, cari hesaba göre 24.849,65 TL fazla ödeme olduğu, davacının toplam hakedişinden yapılan kesintinin 191.249,99 TL olduğu, davacı nam ve hesabına 3. kişilere yaptırıldığı anlaşılan edilen eksik ve kusurlu işler bedelinin KDV dahil 34.257,49 TL tutarında olduğu, davacı tarafında kabul edilen tutarın 11.000,00 TL olduğu, toplam tutarın davacı alacağından düşülmesi gerektiği, davacı nam ve hesabına yapılan SGK prim ödemesinin 5.961,58 TL olduğu, yemek bedeli olarak fatura edilen 45.912,96 TL yemek vs. gideri faturası üzerinde yapılan incelemede şantiyede çalışan işçi sayısı ve önceki faturalarda yer alan işçi başına ödenen yemek ücreti ortalaması alındığında bu faturanın 27.750,60 TL’sinin davacı alacağından mahsubu gerektiği, davacı alacağından mahsubu gerekenlerin toplamının 92.819,32 TL olduğu, davacı taşeronun bakiye 98.430,67 TL alacağı olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce hükme esas alınan 08/04/2019 tarihli bilirkişi heyet raporuna yapılan ve mahkememizce de kabul gören tespitlere göre; Davacının dava konusu itibariyle kısmi dava açmasında hukuken bir engel bulunmadığı, davacı nam ve hesabına yapılan ayrıca taraflar arasındaki sözleşmenin m.15.B.11: “Alt yüklenici/taşeron işçilerinin yamak, çay, su, ulaşım vs. her türlü giderlerini karşılamakla yükümlüdür.” hükmü gereğince taraflar arasındaki ihtilaf konularından biri olan 45.912,96 TL yemek faturasının tespit edilen miktarı ile SGK primi ödemelerininde davacı alacağından mahsubunun gerektiği, davacı tarafından davalı adına yapılan işler karşılığında 1.594.690,31 TL fatura kesildiği, buna karşılık davalı tarafından 1.619.539,96 TL ödeme yapıldığı anlaşılmış, cari hesaba göre 24.849,65 TL fazla ödeme olduğu, davacının toplam hakedişinden yapılan kesintinin 191.249,99 TL olduğu, davacı nam ve hesabına 3. kişilere yaptırıldığı anlaşılan edilen eksik ve kusurlu işler bedelinin KDV dahil 34.257,49 TL tutarında olduğu, davacı tarafında kabul edilen tutarın 11.000,00 TL olduğu, davacı nam ve hesabına yapılan SGK prim ödemesinin 5.961,58 TL olduğu, yemek bedeli olarak fatura edilen 45.912,96 TL yemek vs. gideri faturası üzerinde yapılan incelemede şantiyede çalışan işçi sayısı ve önceki faturalarda yer alan işçi başına ödenen yemek ücreti ortalaması alındığında bu faturanın 27.750,60 TL’sinin davacı alacağından mahsubu gerektiği kanaatine varılmış, davacı alacağından mahsubu gerekenlerin toplamının 92.819,32 TL olduğu, davacı taşeronun bakiye 98.430,67 TL alacağı olduğuna yönelik Mahkememizden verilen 26/06/2019 tarihli kararın, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nin 31. Hukuk Dairesi’nin 25/01/2022 tarih, 2020/809 Esas, 2022/31 Karar sayılı ilamıyla “…Somut olayda taraflar arasındaki işin kesin ve geçici kabullerinin dava tarihi itibariyle yapılıp yapılmadığı belli olmadığından, dava tarihi itibariyle alacağın muacceliyeti açısından kesin ve geçici kabullerin yapılması gerektiğinden mahkemece kesin ve geçici kabulün yapılmış olduğunun anlaşılması halinde davacı taşeron yönünden usulüne uygun şekilde itiraza uğramayan hak edişlerin kesinleşeceği ve bu hak edişler esas alınarak işin kesin hesabı yapılmış ise uyuşmazlığın taraflar arasında düzenlenen işin kesin hesabına göre sonuçlandırılması gerektiğinden bu hususlar değerlendirilerek ve dosyada aldırılan bilirkişi kurulu raporlarının çelişkili olduğu anlaşıldığından bu raporlara tarafların yaptığı itirazların da değerlendirilmesi ve raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için yeni bir bilirkişi kurulundan denetime elverişli rapor alınması ve sonucuna göre davacının dava tarihi itibariyle nakit teminat kesinti tutarlarından dolayı talep edebileceği alacağı konusunda karar verilmesi gerektiğinden davalı vekilinin istinaf başvurusu bu sebeple dairemizce haklı görülmüştür….” denilerek kaldırılmakla, mahkememizce BAM ilamında belirtilen hususlarda incelenerek bilirkişi heyetinden rapor alınmış, mahkememizce yapılan incelemede, taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında Kesin Kabul işleminin 23.05.2014 tarihinde yapıldığı, Sözleşme hükmüne göre bu tarihin 15 gün sonrası 08.06.2014 tarihi itibariyle davalı yüklenici tarafından davacı taşerondan kesilen teminat mektubunun iadesi şartının oluştuğu, dava tarihi olan 04.03.2014 tarihi itibariyle teminat tutarının iadesi şartının gerçekleşmediği, bu haliyle davacı alacağının henüz talep edilebilir yani muaccel hale gelmediği, bu durumda eldeki davanın davalı yönünden erken açılan dava niteliğinde olduğu anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Bu karar nedeniyle alınması gerekli 179,90 TL harcın peşin alınan 853,90 TL harç ile ıslah harcı olarak yatırılan 2.145,80 TL harç toplamı 2.999,70 TL harçtan çıkartılarak geriye kalan 2.819,8‬0 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-19/11/2019 tarihli harç tahsil müzekkeresi ile tahsil olunan 3.724,10 TL harcın yatırıldığına ilişkin makbuz sunulması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 27.347,50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan 1.190,7‬0 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflar tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, davacı vekili Av. …., Davalı Vekili Av. …..’nun yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/03/2023

Katip …
E-İmza

Hakim …
E-İmza

Not : Bu evrak 5070 sayılı Elektronik imza yasası kapsamında imzalanmıştır.