Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/208 Esas – 2022/183
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR

ESAS NO : 2022/208 Esas
KARAR NO : 2022/183

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/01/2020
KARAR TARİHİ : 24/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİHİ : 25/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07/09/2013 günü meydana gelen trafik kazasında, …’a ait … plakalı araç … … sevk ve idaresinde Kastamonu istikametinden Karabük istikametine seyir halindeyken yakıtlarının bitmesi üzerine aralarında davacının da bulunduğu üç yolcu aracı iterken, … Piliç Gıda San. A. Ş.’ye ait olup sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpması sonucu davacının yaralandığını, kolluk güçleri tarafından tutulan kaza tespit tutanağında her ne kadar sürücü … …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın dörtlü flaşörleri ve ışıklarının yanmadığı şeklinde bir ibare bulunmakta ise de söz konusu tespitin yanlış olduğunu, aracın dörtlü flaşörleri yanıyor olmasına rağmen kazaya karışan diğer araç sürücüsü …’in uykusuz olduğunu ve direksiyon başında içinin geçmiş olduğunu bu sebeple kazanın meydana geldiğini olay anında tüm kazazedeler ve görgü tanıklarına beyan ettiğini, kaza tespit tutanağında ise sürücü … …’ın Karayolları Trafik Kanunu’nun 116. Maddesini (Trafiği tehlikeye düşürecek, engel olacak şekilde veya yasaklanmış yerlerde park etmiş araçlara veya trafik kural ve yasaklarına aykırı davranışları belirlenmiş bulunan, karayolları ağırlık kontrol mahallerinde işaret, ışık, ses veya görevlilerin ikazına rağmen tartı sistemine girmeden seyrine devam eden ve sürücüsü tespit edilemeyen araçlara tescil plakalarına göre ceza veya suç tutanağı düzenlenir.) ihlal ettiği, sürücü …’in de KTK 56/1-C kuralını (Sürücüler önlerinde giden araçları yönetmelikte belirtilen güvenli ve yeterli bir mesafeden izlemek zorundadırlar.) ihlal ettiği kanaatine varıldığı, davalılardan …’in yönetimindeki … plakalı araç … Sigorta A.Ş., … … yönetimindeki … plakalı araç ise … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalandığını, davaya konu trafik kazası 07.09.2019 tarihinde meydana gelmiş olup davacı, arkadaşı … … sevk ve idaresindeki … plakalı araçta yolcu olarak bulunduğunu, aracın yakıtının bitmesi üzerine diğer iki yolcu ile arabayı iteklerken arkalarından gelen … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpması sonucu davacının ağır bir şekilde yaralandığını, bu yaralama sonucunda müvekkilin burun kemiğinde, alın bölgesinin alt kısmında bulunan ve tıp literatüründe frontal kemik olarak bilinen kısımda, çenesinin sağ ve sol tarafındaki kemiklerde, göz yuvası olarak bilinen orbita duvarını oluşturan kemikte kırıklar meydana geldiğini, müvekkilinin kafa kubbesinde de kırık meydana geldiğini, bu sebeple müvekkil uzun süre şiddetli baş ağrısı çektiğini, müvekkilin bu kazadan dolayı dişlerinde ve görme duyusunda ciddi hasarlar oluştuğunu, ayrıca müvekkilin kollarında, bacaklarında, ayağında ve bel bölgesinde kazadan dolayı zedelenmeler ve izler kaldığını, günlerce bacağındaki kas ağrıları sebebiyle topallayarak yürüdüğünü, müvekkilinin ailesiyle beraber Ankara ili Polatlı ilçesinde ikamet etmekte olup üniversite eğitimi için Karabük’te bulunduğunu, Karabük Üniversitesi Fethi Toker Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi’nde Türk Halk Müziği Ana Sanat dalında öğrenci olarak bulunduğunu, bu nedenle kaza sonrası Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne getirilen davacının tedavisine devam edilmesi için Ankara’ya sevk edildiğini, önce Polatlı Devlet Hastanesine başvurulmuş ancak tedavinin plastik cerrahi servisinin bulunduğu bir hastanede yapılması için Ankara Şehir Hastanesi’ne gönderildiğini, 20 Eylül 2019 tarihinde Ankara Şehir Hastanesi’nde plastik cerrahi servisinde çene ameliyatı olduğunu, çenesinin sağ tarafına platin takıldığını, 20 gün istirahat raporu verildiğini, bir süre sonra müvekkilin çenesinin yerine tam oturtulamadığı, ağzını kapattığında alt ve üst çenenin orantısız durduğu tespit edilerek Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinde tekrar ameliyata alındığını, ilk ameliyatta takılan platin değiştirilmiş ve sol tarafına da yeni bir platin takıldığını, gereken müdahalelerin eksik yapılmış olması sebebiyle göz aşağı doğru kaydığını, ikinci ameliyatta bu durum düzeltilmeye çalışılmışsa da müvekkilin gözü hala tam olarak kapanmadığını, alt dudağını hala kontrol edemediğini, burnu kemik kırığından dolayı yamulduğunu, kollarında, bacaklarında ve belinde kalıcı izler mevcut olduğunu davacının eğitim hayatının kaza sebebiyle aksadığı, davacının çalışma gücünün bu anlamda azaldığı açık bir şekilde görüldüğünü, kaza tarihinden bu yana uzun süren tedavi sürecinde de şifa bulma sürecinde de hem davacının hem ailesinin büyük bir üzüntüye maruz kaldığı ve yıprandığını, davanın sebebiyet verdiği haksız fiil neticesiyle manevi olarak büyük bir ızdırap yaşadığını, davalı sigorta şirketlerine 30 Ekim 2019 tarihinde ilgili tazminat taleplerimize ilişkin olarak başvuru yapıldığını, söz konusu talebinin reddedildiğini, 18/11/2019 tarihinde tarafımızdan Ankara Arabuluculuk Merkezine başvurulduğunu yapılan arabuluculuk görüşmeleri sonucunda anlaşma sağlanamadığını, yaralamalı trafik kazası nedeniyle davacının sürekli iş görmezlik kaybı için, efor kaybı, ekonomik geleceğinin sarsılması, gerçeklemiş zarar kalemleri ve tedavi sürecinde yapılan masraflar için fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, bilirkişi hesaplaması sonucu talebimizi ileride arttırmak üzere 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini (davalı sigorta şirketleri yönünden poliçe limitleri sınırlı olarak), davalıların müştereken ve müteselsilen davacıya 100.000 TL manevi tazminat ödemeye mahkum edilmelerine (poliçede şartları varsa davalı sigorta şirketlerinin poliçe limitleri dahilinde) hükmedilecek tüm tazminatlar için haksız fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren işlemiş ve işleyecek olan yasal faize hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE;
Davanın trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Yapılan inceleme sonucunda, Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 nolu kararın yürürlüğünden önce iş bu davanın Polatlı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 15/01/2020 tarihinde açıldığı, Yargıtay 5. HD., 21/02/2022 tarih ve 2022/1073 Esas 2022/2686 Karar sayılı kararı, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi’nce 21/12/2021 tarih ve 2021/2232 Esas, 2021/2029 Karar sayılı kararla HSK Genel Kurul kararının yürürlüğünden sonra açılacak davalara uygulanması gerektiğine karar verildiği, davanın HSK kararının yürürlüğünden önce açılmış olması nedeniyle davaya bakma görevinin Polatlı Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu anlaşılmakla HMK 114/1-c ve 115 maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Davanın HMK 114/1-c ve 115 maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kanun yolundan geçerek kesinleşmesi ve 2 hafta içerisinde talep halinde dosyanın görevli Polatlı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-Kararın istinaf yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde, 6100 sayılı HMK’nın 21. Maddesi hükümlerine göre yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın re’sen Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Yargılama harç ve giderlerinin görevli mahkeme tarafından karara BAĞLANMASINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/03/2022