Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/767 E. 2022/128 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR

ESAS NO : 2021/767 Esas
KARAR NO : 2022/128

DAVA : İstirdat ve Tazminat
DAVA TARİHİ : 22/05/2012
KARAR TARİHİ : 02/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİHİ : 02/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat ve Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Asıl davada davacı{…) vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile aralarında 01.10.2009 tarihinde imzalanan sözleşme kapsamında sadece Milli Kütüphane arşivlerinin taranması edimlerini yerine getirdiğini; edimini yerine getirirken taradığı ciltlere zarar verdiğini; verilere ulaşımı sağlayan yazılımı ise yapamadığını; daha önce gerçekleştirdiği ve güncellemesi gereken haber yönetim sistemi, fotoğraf arşivi ve satış sistemi, görüntülü haberler sistemi, uydu yayın sisteminin de güncellemelerini yapmadığını; Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.iş sayılı delil tespiti dosyasında yaptırılan tespitten bu hususların sabit olduğunu; sözleşme bedelinin 1.500.000,00 TL olduğunu; davalıya kendi beyanlarıyla da kabule dildiği üzere; toplam 1.116.748,00 TL ödenmiş olmasına rağmen edimlerini yerine getirmediğini; yapılan işin sadece arşiv taraması olduğunu ve bunun piyasa değerinin sadece 70.000 – 80.000TL olduğunu; taranan verilerin de kullanılamadığından şimdilik fazladan ödenen 50.000,00 TL’nın istirdadı ile 2009 yılı öncesinde kurulan sistemler güncellenmediğinden kurumun uğradığı prestij kaybı ve gelir kaybı gözetilerek 50.000 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı karşı davacı ( … A.Ş.) vekili cevap dilekçesi ve karşı dava dilekçesinde özetle; 01.10.2009 tarihli sözleşme hükümleri gereğince davalının ücret ödeme borcunu yerine getirmediğini; ücret ödeme borcunun yerine getirilmemesi nedeniyle ihtarname çekildiğini; 12.02.2010 tarihinde 1.116.748,00 TL ödeme yapıldığını; sözleşmede 1.000,00 TL’nin ödenmesinden sonra kalan kısmın eşit taksitlerle ödenmesinin kararlaştırıldığını; ancak ödeme yapılmadığını sözleşme şartlarının ihlal edildiğini; borcun muaccel hale geldiğini; davacının Mart ayı itibariyle temerrüde düştüğünü; ücretin ödenmeyen kısmına ilişkin şimdilik 50.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile beraber tahsilini istediklerini; karşı tarafın kusuru ile sözleşmenin süresinin 30 gün uzatılmasının öngörülemeyen masrafların çıkmasına neden olduğundan bu sürenin tespitiyle müvekkili tarafından ödenen makine bedellerinin taşeron firmaya ve yeni istihdam edilen işçilerin ödenen ücret ve ek masraflara ilişkin olarak fazlaya dair hakların saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile tahsiline karar verilmesini istediklerini; sözleşmenin 6. maddesi uyarınca sözleşme kapsamında geliştirilen uygulamaların başka kişi veya kuruluşlara kullanıldığından sözleşmenin % 25’i oranında tazminat ödenmesi gerektiğini; şimdilik 10.000. 00 TL’nin temerrüt tarihînden itibaren avans faizi île birlikte tahsilini istediklerini; sözleşmenin süresinin karşı taraftan kaynaklanan nedenlerle uzatılması nedeniyle müvekkilinin başka işlerle ilgîlenememesi ve iş alamaması nedeniyle oluşan maddî zararını karşılık şimdilik 1.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile tahsilini istediklerini; müvekkilinin bu yaşananlar nedeniyle itibarının zedelenmesi karşısında 50.000,00 TL manevî tazminatın dava tarihinden itibaren faizi ile istediklerini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
DELİLLER:
1-01.10.2009 tarihli sözleşme ve 30.04.2010 tarihli ek protokol,
2- Taraflar arasındaki yazışmalar,
3- Tüm dosya içeriği,
2012/2 D. İş Sayılı Tespit Dosyası ve 27.01,2012 Tarihli Bilirkişi Raporunda özetle; Mahallinde yapılan keşif sonrasında hazırlanan bilirkişi raporunda; Bahis konusu sözleşme ve protokolde belirtilen maddelerden önemli bir kısmının incelemeye sunulan modüller tarafından tümüyle veya kısmen karşılanmadığı belirlenmiştir. Ancak bu modüllerden birine erişim sağlanması nedeniyle; karşılanma oranını net olarak belirlemek mümkün olmamıştır. Bununla birlikte maddeler içinde eksik işlevlerin bulunmasının yanında henüz gerçekleştirilmemiş olan maddeler ve daha önceki sürümlerde bulunmayan yepyeni işlevleri bulunmaktadır. Ayrıca var olan ve geliştirilen modüllerin entegre edilmesine yönelik somut bir çıktıya da rastlanılmamıştır. Tespit edilen bu eksikliklerin ne kadar zamanda giderilebileceği sorusunu kesin olarak yanıtlamak da; modüllerden birine erişilememesi ve ayrıca bu sürenin yazılım projesini yürütülmekte olan firmanın geçmiş deneyimi ve yapısına bağlı olarak durumdan duruma farklılık gösterecek olması nedeniyle mümkün olmamaktadır.” İfadelerine yer verilmiştir. Söz konusu tespit raporundan anlaşıldığı kadarıyla; davalı … Sistem Yazılım Tasarım AŞ firması; sözleşmeden kaynaklanan edimlerini sözleşmeye uygun olarak tam ve gereği gibi yerine getirmemiştir. Ancak yapılan tespitte sözleşme hükümleri gereğince üstlenilen edimlerin yüzde (%) olarak hangi oranda gerçekleştirilmiş olduğuna ilişkin bir tespit bulunmamaktadır.
Mahkememizce 18.03.2014 Tarihinde alınan Bilirkişi Kurulu Raporunda özetle; “Sözleşme kapsamında işin gerçekleşme oranı % 70 olduğu; bu nedenle; işin niteliği nedeniyle işverenin işi kabulden kaçınamayacağı; işin gerçekleşme oranına göre yükleniciye ödenmesi gereken ücretin KDV dâhil 1.239.000 TL olduğu; işverenin 1.180.000 TL ödediği anlaşıldığından istirdat tabi bir alacağının bulunmadığı; işverenin ücret ödeme borcu yönünden sözleşme süresince de temerrüdünü sürdürdüğünden sair tazminatlar ile cezai şart isteminde bulunamayacağı”;
Birleşen dava bakımından ise; “Gerçekleşme oranına göre yükleniciye ödenmesi gereken ücretin KDV dahil 1.239.000 TL olduğunu; işverenin 1.180.000 TL brüt ödediği anlaşıldığından yüklenicinin işverenden birleşen dava tarihi itibariyle KDV dahil 59.000 TL alacağı bulunduğu; yüklenicinin götürü bedel ile sözleşme konusu işi tümüyle tamamlayıp teslim edemeyip; temerrüdünü sürdürdüğünden herhangi bir tazminat isteminde bulunamayacağı” kanaatine varılmıştır.
Alınan rapora gelen itirazlar üzerine, Mahkememizce 05.12.2014 Tarihinde alınan Bilirkişi Kurulu Raporunda özetle; “Davacının sözleşmeyi feshetmekte haklı olduğunun ve feshin işin niteliği gereği tamamlanma oranı dikkate alınarak ileriye etkili sonuç doğuracağını kabulü halinde, ilişkinin tasfiyesi çerçevesinde davacının istirdada konu bir alacağının bulunmadığı; İfanın gecikmesinden doğan zararların tazmini isteyebileceği’,
Karşılık dava bakımından ise; “Davalının tasfiye ilişkisi çerçevesinde KDV dâhil 59.000 TL alacağı bulunduğu; maddi tazminat ve cezai şart talebi bakımından ise, feshin haksız olduğunu ve davacının kusurlu olduğunun kabulünün gerektiği kanaatine varılmıştır. ” ifadelerine yer verilmiştir.
Alınan raporlar arasında çelişki oluşması nedeniyle çelişkiyi gidermek üzere alınan 21.12.2015 Tarihli Bilirkişi Kurulu Raporunda özetle; “Sözleşme kapsamındaki işin gerçekleşme oranının 90 olmasından dolayı Yargıtay içtihatları da dikkate alınarak; sözleşmenin ileriye etkili olarak sona ereceği ve bu oran dikkate alınarak tasfiye yapılması gerektiği; yüklenicinin gerçekleştirmiş olduğu işe karşılık ödenmesi gereken ücretin 1.593.000 TL olup iş sahibinin de 1.180.000 TL ödediği dikkate alındığında davacı iş sahibinin istirdat tabi bir alacağının olmadığı; işverenin ücret ödeme borcu yönünden temerrüt hali devam ettiğinden tazminat ve cezai şart alacağı taleplerinin yerinde olmadığı”
Birleşen dava bakımından; “Sözleşme kapsamındaki işin gerçekleşme oranının % 90 olmasından dolayı yüklenicinin gerçekleştirmiş olduğu işe karşılık ödenmesi gereken ücretin 1.593.000 TL olduğu; iş sahibinin 1.180.000 TL ödediği dikkate alındığında yüklenicinin KDV dâhil 413.000 TL alacağının olduğu; yüklenicinin yüklenmiş olduğu işin tamamını yerine getirmemiş olması sebebiyle temerrüde düşmüş olduğundan tazminat taleplerinin yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.” ifadelerine yer verilmiştir.
27.09.2016 tarihli ek Bilirkişi Kurulu Raporunda özetle; “08.02.2016 tarihli kök bilirkişi raporuna yapılan itiraz dilekçesinde esasen programın işe yaramadığı ileri sürülerek % 90 oranında tamamlandığına yönelik tespite itiraz edilmiştir. Dava konusu uyuşmazlıkla ilgili olarak bilirkişi raporu tanzim edilirken söz konusu oran belirlenirken dava dosyasında yer alan daha önce yerinde yapılan teknik incelemelerden yararlanılarak bu sonuca varılmıştır. İtirazlardan bir diğeri Anadolu Ajansında herhangi bir inceleme yapılmadığı noktasındadır. Söz konusu itiraz hususunda takdir Mahkemeye ait olmak üzere heyetimizde teknik bilirkişi olarak yer alan … tarafından Anadolu Ajansında ve hatta itiraz dilekçesinde yer alan diğer itirazlar hususunda da bir değerlendirme yapmak üzere … şirketinde ve program üzerinde bir inceleme gerçekleştirilerek programın ne oranda tamamlandığı tespit edilmeye çalışılacaktır. Diğer itirazlar hakkında yapılan inceleme sonucunda itirazların kök raporu değiştirecek mahiyette olmadığı anlaşılmıştır. İtirazların kök bilirkişi raporunu değiştirecek mahiyette olmadığı” ifadelerine yer verilmiştir.
Sorunun bu rapor ile de çözümlenememesi ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın teknik bir konu olması sebebiyle 23.10.2017 Tarihli Bilirkişi Kurulu Raporu alınmış raporda özetle; “Dosyadaki bilgi ve belgeler eksik olduğundan; dava konusu uyuşmazlık ve Sayın Mahkemece verilen görev doğrultusunda; nihai bir karar varmanın mümkün olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.” ifadeleri sonuç ve kanaat olarak belirtilmiştir.
18.04.2018 Tarihli Bilirkişi Kurulu EK Raporunda özetle; ” 1- Yazılım mühendisliği edimlerinin karşılıklı olarak şartnamelere eklenmeden başlanılan ve ödemesi yapılan bir yazılımın dosyada mevcut bilgi ve belgeler ışığında tamamlanma yüzdesinin verilmesinin teknik açıdan mümkün olmadığı,
2- Modüller arası çalışabilirliğin ancak yazılımı kodlayan ve gerçekte çalıştıracak olan tarafların hazır olduğu bir ortamda yazılım üzerinden anlaşılabileceği, Sonuç ve kanaatine varılmıştır.” İfadeleri mevcuttur.
11.07.2019 tarihinde … Genel Müdürlüğü’nde yapılan ve her iki tarafında yetkili ve vekillerinin katıldığı YERİNDE TESPİT TUTANAĞINDA ” Server Login ekranına gelindi. … ( Eski … Yöneticisi ) şifreye girmek suretiyle sunucuya giriş yaptı. Sunucuda bazı klasörler görülmüş ancak yazılımın çalıştırılmasına yönelik her hangi bir objektif delil (dosya) tespit edilememiştir denilmiştir.
Dosyamız kapsamında alınan raporların hepsinin birbiri ile çelişkili olması, raporlar arasında teknik tespitlerde ciddi görüş ayrılıklarının bulunması nedeniyle bu raporlardan herhangi birinin hüküm kurmada esas alınamayacağı anlaşılmış mahkememizce; Dosya kapsamında yeni bir heyet oluşturularak;
“A)Taraflar arasındaki sözleşme kapsamında edimlerin yerine gelip gelmediği,
B)Fesih ihbar tarihi itibariyle işin %kaçlık kısmının yerine getirilmiş olduğu, taraflara ait yerlerdeki incelemede işin geldiği oran konusunda farklılık bulunması durumunda nedeni,
C)Teknik incelemeler de dikkate alınarak feshin haklı olup olmadığı,
D)Saptanacak işyüzdesi itibariyle iş verenin işi kabulden kaçınıp kaçınamayacağı,
E)Asıl ve birleşen davada tarafların alacak, tazminat taleplerinde haklı olup olmadıkları ile varsa miktarları,
F)İşverenin yükleniciye yaptırdığı işin niteliği itibari ile yüklenici tarafından meydana getirilen işin geldiği aşama itibariyle iş sahibinin yapılan işten faydalanmasının mümkün olup olmadığı, ” hususlarında rapor alınmak üzere bilirkişiye tevdiine karar verilmiştir.
Alınan 03.10.2019 Tarihli Bilirkişi Kurulu Raporunda özetle; “Davacı işveren arşivinin taramaların yapılarak sayısal arşive dönüştürülmesi ve yazılımların güncellenmek ve yeni yazılımlar da yapılmak sureti ile sayısal arşive mevcut ve güncellenen haber dağıtım ve satış ağından ulaşılabilmesi işinde, davacı yüklenicinin gerçekleştirdiği iş bölümünün sadece tarama ve bunun sisteme aktarılması işi olduğu, sayısal arşive mevcut ve güncellenen haber dağıtım ve satış ağından ulaşılabilmesi için yazılımların güncellenmesi ve yeni yazılımların yazılması ve eski ile entegrasyonu İşinin ise yüklenici tarafından tamamlanarak davacı iş sahibine teslim edilmemiş olduğu, Teknik Bilirkişilerce Mahallinde yapılan inceleme sonucunda tamamlanan modül yada yazılımların ….nın onayından geçmek suretiyle teslim alındığına dair objektif bir delile dosya içerisinde rastlanamadığı ve Davacı (…) tarafta incelemeye açılan yazılım bütün olarak değerlendirildiğinde teknik olarak arşivin taranması işi dışında her hangi bir mali değer kapsamadığının belirlenmiş olduğu, bu bağlamda gerçekleştirilen işin toplam işin % 40 nispetinde bulunduğu, davalı yükleniciye keşide ve tebliğ edilen ihtarlarla temerrüde düştüğü ve bu temerrüdünü sürdürdüğü, yüklenicinin temerrüdü sonucu davacının sözleşmeyi fesih etmekte haklı olduğu,
1. Asıl davada;
a. Davalı yanca tamamlanan iş bölümüne isabet eden tutarın KDV dahil 708.000 TL, davalıya yapılan ödemenin 1.180.000 TL olduğundan, davalıya yapılan fazla ödeme tutarının 472.000 TL olduğu davacının talebinin çoğa ilişkin hakları saktı kalmak üzere 50.000-TL olduğu,
b. Davacının feshettiği sözleşmeye dayanarak olumlu zarar niteliğindeki gelir kaybını talepte haklı olmadığı,
c. Salt sözleşmeye aykırılığın manevi tazminat talebi için yeterli olmadığı, davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde davalının bir eylemin bulunmadığı,
2. Birleşen (Karşı) davada;
a. Karşı davacı yüklenicinin bakiye alacak talebinin yerinde olmadığı,
b. Karşı davacının İşin uzaması nedeniyle ilave makine bedelleri, taşeron firmaya ve yeni istihdam edilen işçilere ödenen ücret ve ek masraflar nedeniyle alacak talebinin yerinde olmadığı,
c. Davacının geliştirdiği uygulamaların davalı tarafından başka kişi veya kuruluşlara kullandırılması nedeniyle tazminat isteminin yerinde olmadığı,
d. Karşı davacının kişilik haklarına bir saldırıda bulunulduğu kanıtlanamadığından manevi tazminat isteminin haklı olmadığı,” tespitinin yapıldığı, alınan bilirkişi raporunda dosya kapsamında alınan bütün raporların ayrı ayrı irdelendiği, bilirkişi raporunun hüküm kurmak açısından itibar olunabilecek nitelikte olduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, asıl davada taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında sözleşmeye aykırılık nedeniyle ödenen bedelin istirdatı ve gelir kaybı istemine, karşı dava da eser sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasında 01.10.2009 tarihli sözleşme uyarınca davacı tarafa 1.000,000 TL nin dışında KDV ödemesinin yapılıp yapılmadığı, davacının bakiye ödeme yapmamasının dayanağı olarak gösterdiği, eksikliklerin davalının kusuru yönünden veya davacının kusuru yönünden gerçekleşip gerçekleşmediği davacı yanca davalıya bu eksikliklerden dolayı yapılan ödemelerde fazlalık olup olmadığı istirdat talebinin yerinde olup olmadığı ayrıca davacı tarafın kar mahrumiyeti talebinin yerinde olup olmadığı, davacı yandan milli kütüphane tarafından istenen davalı yanın vermiş olduğu, zararların karşılığı olan istemin yerinde olup olmadığı, noktasında olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce aldırılan çelişki içeren raporlardan sonra bütün raporlar arasındaki çelişkiyi gidermek üzere alınan 03/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda, davalının sözleşme ile yüklendiği işi %40 oranında tamamladığını, davacı tarafından yapılmış bir kabulün olmadığını, davalının işi sözleşme ile kararlaştırılan sürede tamamlamadığını, bu nedenle davacının sözleşmeyi haklı olarak feshettiğini ve davalının işi tamamlama oranı dikkate alındığında davacının istirdat talebinin haklı olduğunu, davalının yüklendiği işi süresinde tamamlamadığı için temerrüt halinde olduğunu bu nedenle karşı davada ki taleplerinin haklı olmadığı tespit edilmiştir.
Sonuç itibariyle; Somut olayda yanlar arasında akdedilen 01.10.2009 tarihli sözleşme ile davalı-karşı davacı yüklenici, davacı- karşı davalı …’nın kâğıt üzerindeki A4 boyutunda haber arşivi sayfalarının taranması, optik karakter tanıma işlemine tabi tutulması ve sayısal ortama aktarılması, sayısal ortama aktarılan bu haber arşivi sayfalarına anahtar kelimeler, tarih aralığı, konu başlığı gibi bilgiler ile erişimin sağlanması için gerekli yazılımların geliştirilmesi, hâlihazırda kullanılan Haber Yönetim Sistemi, Fotoğraf Arşiv Sistemi ve Görüntülü Haber Yönetim Sistemi yazılımları ile entegrasyonunun sağlanması, oluşacak arşivin ajansın kullanımına açılması ve internet üzerinden dış kullanıcılara açılıp satışının sağlanması, mevcut yazılımlar ile yeni geliştirilecek yazılımların proje süresince güncellemelerinin ve ek taleplerin gerçekleştirilmesi işlerinin yapımını üstlenmiştir. Sözleşmede işin süresi 24 ay olarak belirlenmiştir. İşin 24 ay içinde gerçekleştirilememesi nedeniyle davalı yükleniciye ilave sürenin tanındığı, ilave süre içerisinde de işin tamamlanarak davacı iş sahibine teslim edilmediği, davacı iş sahibi tarafından ihtarnamelerle verilen süreler içerisinde de eksikliklerin tamamlanmaması üzerine davacı iş sahibi tarafından sözleşmeden dönüldüğü (sözleşmenin feshedildiği) ve huzurdaki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Eser sözleşmesinde teslimin yapılmış sayılabilmesi için yüklenicinin yüklendiği bütün işlerin tamamlanmış olması gereklidir. Eserin tamamlanıp teslim edildiği anda, bedel borcu muaccel olmaktadır. Düzenlenen önceki bilirkişi kurulu raporlarında davalı yüklenicinin tarama işini tamamladığı, yazılım güncelleme, yeni yazılım ile güncellemeleri mevcut sisteme entegre işlerini ise yüklenicideki mevcut yazılımlara göre % 90 – %70 oranında tamamlamış bulunduğu ifade edilmiş ise de, dava konusu olayda davalı yüklenici tarafından eserin teslim edildiğine ilişkin bir teslim belgesi dosya içerisinde mevcut değildir. Teknik yönden yapılan değerlendirmede de teknik olarak arşivin taranması dışında yapılan işin herhangi bir mali değerinin olmadığı tespit edilmiştir. Sözleşmenin 14.ncü maddesinde; ” iş bu sözleşme proje kapsamındaki tüm sistemin eksiksiz olarak çalıştırılıp teslim edilmesini ve kesin kabulü müteakip sona erer..” denilmiş, eserin ifa ve teslim edilip edilmediği delil sözleşmesi niteliğindeki Genel Müdürlüğün kayıtları esas alınarak belirleneceği kararlaştırılmış, olayımızda davacı iş sahibi Genel Müdürlüğün kayıtlarına göre işin ifasının gerçekleştirilmediği, davacıya teslim edilmediği anlaşılmaktadır. Ayrıca; sistemin eksiksiz olarak çalıştırılıp davacıya teslim edilmediği ve kesin kabulün yapılmadığı da sabittir. Bilindiği üzere fesih ( sözleşmeden dönme) halinde taraflar karşılıklı olarak ifa yükümünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Ancak davalı yanca gerçekleştirilen tarama ve bunun sisteme aktarılması işinin geri verilmesi söz konusu olmadığından buna ilişkin bedelin yükleniciye ödenmesi, gerçekleştirilmeyen veya gerçekleştirilemeyen işe isabet eden tutarın ise yükleniciden tahsili gerekecektir. Teknik bilirkişilerin değerlendirmesinde davacı nezdinde bulunan tarama işi ve sisteme aktarılması işinin toplam işin %40’ı olduğu tespit ve takdir edilmiştir. Yapılan bu tespitin dosyamız kapsamında alınan diğer bilirkişi raporları ve dosyadaki delil ve belgelere uygun olduğu kanaatine varılarak itibar olunmuş, bu tespit kapsamında davacının taraf defter ve belgelerindeki kayıtlara göre davalıya yapılan ödeme 1.180.000 TL olduğundan davalıya yapılan fazla ödeme tutarının yapılan işe göre 1.180.000TL – 708.000TL = 472.000 TL olarak hesaplanmıştır. Davacının talebinin ise 50.000,00 TL olduğu belirlenmiş davacının istirdat talebi yönünden haklı olduğu kanaatine varılmıştır. Davacının gelir kaybı talebi yönünden ise gelir kaybının gerçekleştiğine ilişkin delil sunuladığından ve sözleşmenin feshedilmiş olduğu anlaşıldığından davacının mahrum kalınan kar/gelir kaybı talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Davalının karşı davadaki talepleri yönünden ise, karşı davacı taleplerinin bu bölümünde davacı- karşı davalının ödeme borcunu yerine getirmediğinden ödenmeyen bakiye ücretten şimdilik 50.000 TL nin tahsili istenilmiş, yukarıda ifade edildiği üzere taraflar arasındaki sözleşmede ücret götürü olarak kararlaştırılmıştır. Eser bedelini talep hakkı eserin teslimi ile muaccel olmaktadır. Davaya konu olayda yanlar arasındaki sözleşme karşı davalı iş sahibi tarafından feshedilmiş, karşı davacı yüklenici de feshin iptalini dava etmemiş olmakla, bu feshi kabul etmiş durumdadır. Taraflar arasındaki sözleşme karşı davalı tarafından haklı nedenle feshedilmiş olduğundan davalı karşı davacı yüklenici ancak yaptığı iş bedelini talep edebilecektir. Bu durumda tarafların yapılan iş oranında talepte bulunma hakkı olduğu ve bilirkişi tarafından karşı davacının yüklendiği işi %40 oranında yaptığı tespit edilmiş olup davacının davalıya fazla ödeme yaptığı anlaşılmış, karşı davacının yaptığı iş dışındaki taleplerinin haklı olmadığı, taleplerinin bu kapsamda yerinde olmadığı tespit edilerek karşı davadaki maddi ve manevi tazminata ilişkin tüm taleplerin reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl dava yönünden;
Davacı …A.Ş’nin istirdat talebinin kabulü ile; 22/05/2012 tarihli dava dilekçesi dikkate alınarak 50.000,00 TL’nin dava tarihi olan 22/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
Davacının mahrum kalınan kar nedeniyle maddi tazminat isteminin reddine,
-Bu karar nedeniyle alınması gerekli 3.415,50 TL harçtan peşin alınan 1.485,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.930,50 TL. harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
-Davacı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 7.300,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan 4.547,2‬0 TL yargılama giderinin davanın kabul red oranına göre takdiren 2.273,6‬0 TL ile 1.485,00 TL peşin, 21,15 TL başvurma harcı toplamı 3.779,75‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
-Davalı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 7.300,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
2-Karşı dava yönünden;
Davacı … Sistem Yazılım Tasarım San. ve Tic. A.Ş.’nin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine,
Davacının maddi tazminat talebine istinaden;
-Bu karar nedeniyle maddi tazminat davası nedeniyle alınması gerekli 80,70 TL harç ile manevi tazminat davası nedeniyle alınması gerekli 80,70 TL harç toplamı 161,40 TL harcın peşin alınan 1.782,00 TL’den çıkartılarak 1.620,60 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya iadesine,
-Davalı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 9.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Davacının manevi tazminat talebine istinaden;
-Davalı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı karşı davalı vekili Av. …, Davalı karşı davacı Vekili Av. …’in yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/03/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸

Not : Bu evrak 5070 sayılı Elektronik imza yasası kapsamında imzalanmıştır.