Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/760 E. 2022/189 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/760 Esas – 2022/189
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/760 Esas
KARAR NO : 2022/189

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/10/2019
KARAR TARİHİ : 24/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı Belediye’nin çeşitli tarihlerde katı atık (çöp) toplama, cadde, sokak, pazar yerlerinin süpürülmesi ve katı atıkların çöplüğe nakliyesi ile ilgili ihaleler düzenlendiğini, bu ihalelerin sonucunda davalılar … … Ltd.Şti. ve … … Ltd.Şti. ile müvekkili Belediye arasında hizmet alım sözleşmeleri imzalandığını, dava dışı … adlı şahsın müvekkili Belediye ile hizmet alım sözleşmesi imzalayan … .. Ltd.Şti’nin personeli olup, 13/09/2006-10/08/2014 tarihleri arasında bu şirkette çalıştığını, …’ün kıdem tazminatı alacağı, ihbar tazminatı alacağı, yıllık ücretli izin alacağı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı ve fazla mesai alacağının tahsili amacıyla müvekkili Belediye aleyhine Ankara … Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası üzerinden dava açıldığını, davanın Ankara …İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyası üzerinden devam ettiğini, yapılan yargılama sonucunda verilen 15/09/2017 tarih ve … sayılı kararıyla davanın sonuçlandığını ve davanın kabulüne karar verildiğini, İşçi … vekili tarafından kararla hüküm altına alınan alacakların tahsili amacıyla Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattığını, takip dosyasına teminat olarak 30/10/2017 tarihinde 26.737,58 TL ödeme yapıldığını, müvekkili İdare tarafından toplam 2.722,62 TL yargılama gideri yapıldığını, dolayısıyla müvekkili İdare bütçesinden 29.460,20 TL ödeme yapıldığını, söz konusu karar aleyhine yapılan istinaf başvurusunun Ankara BAM 8. Hukuk dairesi’nin 31/10/2018 tarih ve … sayılı kararı ile esastan kesin olarak reddine karar verildiğini, davacıyı Belediye Başkanlığı ile yüklenici Şirketler arasında akdedilen sözleşme ve ekleri ile yapılan düzenlemeler gereği dava konusu ödemelerin sorumluluğunun davalı yüklenici Şirketlerde olduğunu, davalı Şirketlere yapılan ödeme ihtarından sonuç alınamadığını belirterek, netice olarak; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davalıların sorumlu oldukları miktarların tespiti ile 29.462,27 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Usuli itirazlar yanında esas yönünden; dava dışı işçinin asıl olarak davacı İdare’nin işçisi olup, iş akdi sözleşmenin feshi nedeniyle sona erdiğini, müvekkili Şirket’in kıdem tazminatı ve işçi alacaklarından sorumluluğunun bulunmadığını, işçilerin çalışma koşulları ve denetimlerinin davacı İdare tarafından yürütüldüğünü, davacı tarafından ödenen meblağın müvekkilinden talep edilmesinin hukuka aykırı olup, İdare’nin sebepsiz zenginleşmesine yol açacağını, aksinin kabulü halinde dahi müvekkilinin sorumluluğunun sadece davacı İdare’nin alt işvereni olarak işi üstlendiği dönemle ilgili ancak davacı ile birlikte yarı oranda olabileceğini, davacı İdare tarafından yargılama nedeniyle yapılan masrafların müvekkilinden talep edilemeyeceğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmede işçi alacaklarının müvekkil tarafından ödeneceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL:
Dava, rücuen alacak istemine ilişkindir.
Ankara 15. ASHM’de yapılan yargılama sonucunda davanın karar verilmesine yer olmadığına dair verilen kararın istinaf edilmesi üzerine , Ankara BAM 20.Hukuk Dairesinin … karar Sayılı kararı ile “….Dava, taşıma sözleşmesine dayalı rücuen alacak istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. 6102 sayılı TTK.’nın 3. maddesi uyarınca, bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir. Aynı Yasa’nın 4/1-a maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; bu Kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. 6102 sayılı TTK.’nın 26.06.2012 tarihli ve 6335 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değişik 5/3. maddesi uyarınca, asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. Göreve ilişkin kurallar ise dava şartıdır (HMK. m. 114) ve mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır (HMK. M.115). Taşıma işleri hakkındaki maddi hukuk normları ile ilgili düzenlemeler de TTK.’nın 4. Kitabında yer aldığından, taşıma sözleşmelerden kaynaklanan tüm uyuşmazlıklar, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari iş ve ticari dava sayılır. Bu durum karşısında, içinde taşıma işinin de yer aldığı karma nitelikteki dava konusu sözleşmeden kaynaklanan somut uyuşmazlığı görüp incelemeye de asliye ticaret mahkemesi görevlidir. O halde mahkemece, yukarıda belirtilen hususlar nazara alınarak görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesine girişilerek yazılı şeklide hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu durumda, HMK’nın 353/1-a-3 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerekmiş, anılan maddenin (a) bendinde açıkça, bölge adliye mahkemesince dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan karar verilebileceği düzenlendiğinden HMK’nın 360. maddesinin atfı ile aynı Kanun’un 20. maddesi hükmü uygulanmaksızın dosyanın görevli Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edilmek üzere Ankara Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. 2-İstinaf kararının neden ve şekline göre, davalı … Ltd. Şti. vekilinin diğer istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.” gerekçesiyle Ankara 15. ASHM’nin … karar sayılı ilamı kaldırılarak dosya mahkememize iade edilmiş 2021/760 esas sırasından yargılamaya devam edilmiştir.
Ankara BAM 20 HD Başkanlığı’nın …E.K sayılı ilamına istinaden yürütülen yargılamada davanın TTK’nın 4.maddesi uyarınca mutlak ticari davalardan olduğu anlaşılmış, öncesinde Ankara 15. ASHM’de yürütülen yargılamada davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olmaması nedeniyle davacı tarafça zorunlu arabuluculuğa başvurulmadan mahkemesinde dava açtığı, Ankara BAM 20 HD Başkanlığı’nın kaldırma kararından sonra ve görevsizlik ile mahkememize gelen dava dosyasında işin esasına girişilen 24/03/2022 tarihli celse itibariyle davacı tarafça ticari davalar yönünden zorunlu olan arabuluculuğa herhangi bir başvuruda bulunulmadığı, buna ilişkin mahkememize zorunlu arabuluculuğa başvurulduğuna yönelik bir bilgi, belge sunulmadığı, işin esasına girişilen 24/03/2022 tarihli celsede davacı vekilinin hazır bulunmadığı, mahkememize gönderdiği 14/03/2022 tarihli dilekçesi kapsamında zorunlu arabuluculuğa başvurulduğuna yönelik beyanda bulunulmadığı, davalı vekilinin ise hazır bulunarak zorunlu arabuluculuğa başvurulduğuna ilişkin kendilerine herhangi bir davet gelmediği yönünde beyanda bulunduğu tespit edilmiştir. Bu durumda davanın mahkememizde görevsizlik kararından sonra işin esasına girildiği celse itibariyle zorunlu arabuluculuğa başvurulmamış olduğu açıkça anlaşılmaktadır.
Mahkemenin, davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi (davayı esastan inceleyebilmesi) için varlığı veya yokluğu gerekli olan haller, dava (yargılama) şartları’dır. Dava şartları, dava açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esası hakkında inceleme yapabilmesi (davanın esasına girebilmesi) için gerekli olan şartlardır. Buna davanın dinlenebilmesi şartları da denilmektedir. Dava şartlarından biri olmadan açılan dava da açılmış (var) sayılır, yani derdesttir. Ancak mahkeme, dava şartlarından birinin bulunmadığını tespit edince, davanın esası hakkında inceleme yapamaz; davayı dava şartı yokluğundan (usulden) reddetmekle yükümlüdür. Dava şartlarının bulunup bulunmadığı davada hakim tarafından kendiliğinden (re’sen) gözetilir; taraflar bir dava şartının noksan olduğu davanın görülmesine (esastan karara bağlanmasına) muvafakat etseler bile, hakim davayı usulden reddetmekle yükümlüdür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 114/1 maddesinin birinci fıkrasında, tüm davalar bakımından geçerlilik taşıyan dava şartlarının neler olduğu hususu açıkça hükme bağlanmış, HMK 114/2 maddesinde ise diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin ise saklı olduğu belirtilmiştir.
19/12/2018 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 7155 sayılı “Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun”un 20. maddesinde “13/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
3. Dava şartı olarak arabulucuk
Madde 5/A – (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
Aynı Kanun’un 26/1-a bendinde ise anılan maddenin 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlemesi yer almaktadır.
Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesinin “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hüküm gereğince davacı arabulucuya başvurmak ve arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır.
7155 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen ve 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren, 5/A maddesi uyarınca, “konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki ticari davalarda” dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmak zorunlu hale gelmiş, eş söyleyişle arabuluculuğa başvurmak dava şartı haline getirilmiş bulunmaktadır.
Davacı tarafça Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılan davada verilen kararın Ankara BAM 20 HD Başkanlığı ile görev yönünden kaldırılmasından sonra ve mahkememizde işin esasına girişilmeden önce usulünce zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulmadan mahkememizde işin esasına girildiği sabit olduğundan davanın HMK 114/2 maddesi yollaması, TTK’nun 5/A ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesi gereğince HMK’nın 114/2 ve 115 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Zorunlu arabuluculuğa başvurulmaması nedeniyle davanın dava şartları nedeniyle reddine,
Bu karar nedeniyle alınması gerekli 80,70 TL harcın peşin alınan 503,11 TL harçtan çıkartılarak artan 422,41 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalılardan … Tekstil tarafından yapılan 150,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
Davalılar işbu davada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, Davalı … …’in yüzüne karşı davacı ve diğer davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/03/2022