Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/756 E. 2021/830 K. 17.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/756 Esas – 2021/830
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/756 Esas
KARAR NO : 2021/830

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/12/2021
KARAR TARİHİ : 17/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … plakalı aracın sürücüsü 07/03/2021 tarihinde kırmızı ışıkta durduğu esnada davalı alkollü sürücü … sevk ve idaresindeki …. plakalı aracın müvekkilinin aracına arkadan çarpması suretiyle maddi hasarlı ve yaralanmalı kaza meydana geldiğini, olayda davalı… Otomotiv… Ltd. Şti.’nin işleten konumunda olduğunu, bu nedenlerle davalılardan şimdilik 1.000,00 TL’nin tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL:
Dava; tazminat isteminden ibarettir.
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticarî davalardır.
TTK 5/1.maddesi gereği ticarî davalara bakmakla görevli mahkeme asliye ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden itibaren yasanın 5/3 maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Yargıtay 19. HD.’nin …K. sayılı kararında özetle;”Mahkemece, görülen davanın hukuki niteliği itibariyle davalının davacı şirketle olan iş akdine aykırı davranması nedeniyle açılan menfi tespit davası olduğu, her ne kadar bono, kambiyo senedi olarak TTK’nda düzenlenmiş ise de kambiyo senedinin doğumuna neden olan temel ilişki işçinin iş akdine aykırı davrandığı iddiasına dayandığı, davalının tacir olmadığı, davanın TTK’ nda sayılan mutlak ve nispi ticari dava niteliği bulunmadığı, davada iş mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiş..” verilen görevsizlik kararı onanmıştır. Aynı şekilde Yargıtay 15. HD.’nin 2018/1943E.-2018/4180K. ve 2018/1593E.-2018/3866K. sayılı kararlarında yine; “6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlık için özel bir düzenleme bulunmadığından davanın ticaret mahkemesinde görülebilmesi için tarafların tacir ve dava konusunun tarafların ticari işletmeleriyle ilgili olması gerekir. İşin ticari iş olması davanın doğrudan ticaret mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Davacı ve davalının tacir olmadığı anlaşıldığından her iki tarafın tacir olma koşulu gerçekleşmediği için davaya bakmaya ticaret mahkemesi görevli olmayıp asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup mahkemece resen gözetilmelidir. Bu nedenle mahkemece davanın görevsizlik nedeniyle dava şartı yokluğundan reddi gerekirken esasın incelenip davanın reddine karar verilmesi ve Antalya Bölge Adliyesi 7. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın temyiz eden davacı yararına bozulması uygun bulunmuştur.” temeldeki ilişkinin de ticari davaya vücut vermesi gerekmektedir.
Somut olayda, dava dilekçesindeki anlatıma göre, dava haksız fiile dayalı davacı aracında meydana gelen değer kaybı tazminatı isteminden ibaret olup, dava TTK 4.maddede sayılan mutlak ticari davalardan olmamakla birlikte tacir olan taraflar yönünden ise ticari işletmeleriyle ilgili olmayıp, mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemelerin görevi, dava şartıdır. (HMK m. 114/(1)-c)
Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. (HMK m.115/(2))
Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.

Eldeki davada TTK m. 4/1 uyarınca; “her iki tarafın tacir olması” koşulu gerçekleşmediğinden ve uyuşmazlık mutlak ticarî davalardan olmadığından; TTK m.5 gereğince, Mahkememizin görevsizliğine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-6100 Sayılı HMK’nın 114/1, 115/2, 6502 Sayılı Yasanın 83/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı eksikliği nedeniyle davanın usulden REDDİNE, MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğunun TESPİTİNE,
3-Kararın kesinleşmesinden sonra ve talep halinde dosyanın görevli Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
4-Süresi içerisinde görevli mahkemeye dava dosyasının gönderilmesi için başvuru yapılmaz ise dosyanın re’sen ele alınıp Mahkememiz tarafından açılmamış sayılması kararı verilmesine,
5-Yargılama harç ve giderleri hakkında görevli mahkemece değerlendirme yapılmasına,
6-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dosyanın görevli mahkemede davaya devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK 331/2 maddesi gereğince bir karar verilmesine,
Dair, Davacı Vekili Av. … ‘nın yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/12/2021