Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/715 E. 2023/555 K. 20.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/715 Esas – 2023/555
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2021/715 Esas
KARAR NO : 2023/555

BAŞKAN : ….
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI :…
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/11/2021
KARAR TARİHİ : 20/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/09/2023

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “müvekkili şirketin tek pay sahibi 250.000,00 TL sermaye ile … iken 10.06.2020 tarihli genel kurul kararı ile sermayenin %5’inin …’na, %45’inin …’e devredildiğini, hisse devir bedellerinin 19.06.2020 tarihinde … ve … tarafından ödendiğini, sonrasında 26.06.2020 tarihli Genel Kurul kararıyla sermayenin 500.000 TLye yükseltildiğini, arttırılan sermayenin 12.08.2020 tarihinde … ve … tarafından banka kanalıyla ödendiğini, …’in 23.06.2020 tarihinden itibaren şirketin tek yetkilisi olarak seçildiğini,
Üç ortaklı hale gelen şirketin iki ortağı … ve … şirketin durumunun kötü olduğu, ekonomik açıdan çıkmaza girildiği, … (arkasındaki gizli ortak …) tarafından keyfi harcamalar yapıldığı, ürünlerin kaliteli, yeterli üretilmediği, şirket adına gerçekleştirilen işlemler nedeniyle şirket müdürler kurulu başkanı ve münferiden müdür olan …’in bilgilendirilmediği v.s. sebeplerle şirketin sürekli zarara uğratıldığı, ilerde kendileri ve davacı şirket açısından telafisi imkansız zararlar doğacağı, bu nedenlerle ortaklıktan çıkma ve şirketin feshi davası açacaklarını belirterek anlaşma amaçlı olarak görünüşte ortak … ve arka plandaki şirket …’lı çalışanı olarak gözüken … ile görüşmelere başladıklarını, şirketin resmi ortağı … ve arka plandaki ortağı …’un sermaye koyma borçlarını ifa etmedikleri gibi … ve …’nun şirket hesabına koydukları 250.000,00 TL sermayenin büyük çoğunluğunu şahsi işleri için kullandığını, şirket adına alınan makinalar için çekilen kredi olan 250.000TL den makinaların peşinatı için 90.000 TL ödediklerini, kalan 160.000 TL’nin büyük çoğunluğunu şirket hesabından kendi şahsi işleri için kullandıklarını, ayrıca şirkete ait banka kayıtları celp edildiğinde arka planda …’un (görünüşte …’nın) ATM’lerden 180.000TL civarı para çektiğini, 100.000 TL civarı parayı şirketle ilgisi olamayan kişilere gönderdiğini, Şirket yetkilisi …’in, şirketin resmi ortağı … ve arka plandaki ortağı …’un şirket hesabından şahsi harcamalar yaptıklarını 2021 yılının Ocak ayında fark ettiğini ve derhal bu kişilerin şirket hesabından harcama yapmasını bankaya şirket yetkilisi olduğunu gösterir evrakları sunarak engellediğini, sonrasında …, … ve … arasında görüşmeler başladığını,
Şirketin iyileşme durumunun olmadığını anlayan davacı şirket yetkilisi …’in, kendisine ait diğer şirket olan … ltd.şti.nin şirketten olan alacaklarından dolayı 03.08.2021 tarihinde … E. sayılı dosyası ile 313.395,42 TL lik faturalara dayalı icra takibi başlattığını,
Sonrasında 11.08.2021 tarihinde şirketin diğer iki ortağı olan … ve … tarafından davacı şirkete ortaklıktan çıkma ve şirketin feshi amaçlı …. E.sayılı dosyada dava açıldığını, davanın derdest olduğunu, davada şirket mallarının … ve … tarafından kaçırılması, satılması, hileli yollarla haciz konulması, 3.kişilere hileli yolarla satılması tehlikesi ve ihtimallerine binaen, şirket tarafından alınmış olan ve halen ödemeleri şirketçe yapılmakta olan ; 230.000,00 TL’ye alınan Hortum Kesme Makinası, 236.000,00 TL ye alınan Enjeksiyon makinası ve alınan hammaddelerin tedbiren yediemin olarak şirket müdürler kurulu başkam …’e teslimi ve bu makinalar ve hammaddeler üzerine tedbir konulması talep edilmekle birlikte Mahkemece halen tedbir kararı verilmediğini,
Sonrasında davacı şirketin eski tarihli … de müdür olarak gözüken ve halen müdürlüğü devam eden …’nın muvazaalı işlemler yapmaya başladığını, … ve …’un tanıdığı olan ve … ltd.şti.’nin ortağı görünen … isimli kişiye şirket adına 15.01.2021 düzenleme, 04.06.2021 vade tarihli, lehtarı … olan, 417.000 TL bedelli muvazaalı bononun verildiğini, bonoya istinaden …. E. sayılı dosyasından 14.07.2021 tarihinde şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, şirketin … adresi de …’da olduğundan tebligatı kendisi alarak icra takibine itiraz etmeyerek takibi kesinleştirdiğini, sonrasında şirketin … alacağına 89/1 haciz ihbarnamesi gönderterek 82.105,41 TL alacağını muvazaalı işlemler yaptığı arkadaşı …’ın almasını sağladığını, şirkete ait bu bedelin bir anlamda … tarafından alındığını, …’ın davacı şirketin hangi sağlık kuruluşundan alacağı olduğunu bilmesinin imkansız olduğunu, ülkemizde binlerce sağlık kuruluşu olmasına rağmen nokta atışı olacak şekilde … 89/1 haciz ihbarnamesi göndermesinin davacı şirket ortağı … ile birlikte …’ın muvazaalı işler yaptığına karine olduğunu, yine bu icra dosyasından şirkete ait makinalara da icra dosyasındaki 20.09.2021 tarihli haciz tutanağı ile muvazaalı haciz konulduğunu, şirket makinalarının muvazaalı satılması tehlikesi olduğunu,
Tüm bu yaşananlardan şirketin müdürler kurulu başkanı …’in bilgisinin olmadığını, …’nın …’i bilgilendirmediğini, onayını almadığını, kaldı ki şirketin böyle bir borcunun olmadığını, bononun gerçek bir alacağa dayanmadığını, şirketin … isimli kişiyle ticari ilişkisinin olmadığını, davacı şirket defter kayıtlarından bu durumun anlaşılacağını,
….. E. sayılı dosyasında 16.09.2021 tarihinde başlatılan icra takibine konu bono incelendiğinde …’nın kendisinin ve …’un tanıdığı olan … isimli kişiye muvazaaya dayalı olarak 01.03.2020 düzenleme, 10.08.2021 vade tarihli 225.000,00 TL’lik bir bono daha düzenlediğini, …’nın yine şirketin … adresi kendisinde olduğundan tebligatı kendisi alıp icra takibine itiraz etmeyerek icra takibini kesinleştirdiğini,
…’in şirketlerden … ….ltd.şti.ne ait … plakalı …marka … model … araç ile … plakalı … marka … model otomobilin … ve …’a iş arkadaşlığı ve güven ilişkisinden dolayı kısa süreliğine kullanılmak ve geri verilmek üzere verildiğini, ancak bu araçların … ltd.şti.ne iade edilmediğini, bunun için … ve … hakkında …. soruşturma numaralı dosyada güveni kötüye kullanma suçundan haklarında şikayette bulunulduğunu, soruşturmanın halen derdest olduğunu,
Haksız kazançlar elde etmek, bilerek ve isteyerek şirket zararına olması için muvazaalı olarak dava konusu bonoları düzenleyip, … ve …’nun şirkete ortak olmadan önce yemek alım sözleşmesi imzaladığı … ltd.şti. sahibi davalı arkadaşına verdiğini, davalının bu iş ilişkisi nedeniyle davacı şirketin borca batık olduğunu bildiğini, savcılık ifadesinde de para sıkıntısını bildiğini belirttiğini, dolayısıyla borca batık bir şirkete bu miktarlarda borç para vermeyeceğini, bu hususların dava dışı … ltd.şti.ticari defterlerinin de incelenmesiyle ortaya çıkacağını, tüm bu nedenlerle şirket ortağı … hakkında …. soruşturma numaralı dosyasından, … hakkında da …. nolu dosyasından şikayette bulunulduğunu, dosyaların halen derdest olduğunu,
…’nın şirketin ticari defterlerini muhasebeciden İstanbul’da yaşayan …’in bilgisi ve onayını almadan alıp kaçırdığını ve halen gizlediğini, muhasebeciye kendisinin şirket müdürü olduğunu ve defterleri kendi isteğiyle aldığını beyan eden 16.07.2021 tarihli yazıyı imzaladığını” iddia ederek, “fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla ;
-Dava sonuçlanıncaya kadar …. E. sayılı dosyalarında şirketin borçlu olmadığının tespitine ve takiplerin iptaline,
-Şirketin … A.Ş.’nden olan 82.105,41 TL alacağı bu şirket tarafından …. E. sayılı icra dosyasına ödendiğinden, ödenen tutarın 03.09.2021 ödeme tarihinden itibaren bankalara uygulanan en yüksek mevduat faiziyle birlikte davalıdan tahsiline hükmedilmesini” talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; alacaklarının senede dayalı olup, yasal düzenleme ve yerleşik yargı uygulaması dikkate alındığında, müvekkilinin senetlerden ötürü alacaklı olmadığı iddiasının kesin delillerle kanıtlanması gerektiğini, şirket ortakları arasında yaşanan çıkar çatışması nedeniyle müvekkili aleyhine bu şekilde bir dava açılamayacağını, ayrıca şirket ticari defter ve kayıtlarına delil olarak dayanılamayacağını belirterek davanın reddini ve müvekkili yararına kötü niyet tazminatına hükmolunmasını talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davacı şirket yetkililerinden …’nın, şirketin borcu olmamasına karşın muvazaalı olarak 15/01/2021 tanzim, 04/06/2021 ödeme tarihli, 417.000,00 TL bedelli, 01/03/2020 tanzim tarih, 10/08/2021 ödeme tarihli, 225.000,00 TL bedelli 2 adet bono ile lehtar olarak da davalı … göstermek suretiyle şirketi borçlandırdığı iddiasına dayalı olarak,
Bu senetlere dayalı olarak ….. esas ve yine aynı … …. esas sayılı dosyalarında yapılan takiplerin, bonolardan ötürü borçlu olunmadığının tespiti ile iptali ve yapılan kısmi ödemenin istirdadı istemine ilişkindir.
Davacı şirket adına bonoları tanzim edip şirket adına kaşe ve üzerine imza atan yani borçlandırıcı işlemi yapan …’nın senet tanzim tarihleri itibari ile söz konusu senetleri düzenlemeye yetkili olduğu, dosya içeriği dikkate alındığında ihtilafsızdır.
Ticari defter ve kayıtlar üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığıyla yapılan inceleme ile söz konusu bonoların davacı şirket ticari defter ve kayıtlarında yer almadığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu bonolardan 417.000,00 TL tutarlı olan ile ilgili şirket ortaklarından … tarafından, … ve … aleyhine … yapılan şikayet sonrasında …. soruşturma numaralı – … karar numaralı, 07/03/2022 tarihli ilamı ile şüpheliler … ve …’ın birlikte hareket ederek muvazaalı işlemler ile atılı resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediklerine dair haklarında kamu davası açılmasını gerektirecek nitelikte ve yeterlilikte müştekinin iddiaları dışında delil elde edilemediği gerekçesi ile kovuşturma yapılmasına yer olmadığına şeklinde karar verilmiş,
Yine davacı şirket tarafından resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçundan … ve … aleyhine … yapılan şikayet sonrasında …. soruşturma numaralı -…. karar numaralı, 01/05/2023 tarihli ilamı ile şüphelinin iddia edildiği şekilde resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediklerine dair haklarında kamu davası açılmasını gerektirecek nitelikte ve yeterlilikte delil elde edilemediği gerekçesi ile kovuşturma yapılmasına yer olmadığına şeklinde karar verilmiştir.
Yukarıda ayrıntılı olarak açıkladığı üzere dava, icra takibine dayanak 2 adet bonodan ötürü borçlu olunmadığının tespiti ve buna bağlı olarak yapılan icra takiplerinin iptali, kısmi ödemenin istirdadı istemine ilişkindir. Dava konusu bonolar, davacı şirket yetkilisi … tarafından imzalanmış olup, davacı şirket vekilince, şirket yetkilisi …’nın diğer davalı … ile anlaşarak muvazaalı şekilde dava konusu bonoları düzenlediği, senedin bedelsiz olması nedeniyle müvekkilinin bu senetten dolayı borçlu olmadığını ileri sürmüş ise de, ispat yükü kendisinde olan davacının bu yöndeki iddiasını yazılı delil ile kanıtlayamadığı, davacı tarafın şikayeti ve diğer şirket hissedarının şikayeti üzerine yapılan hazırlık soruşturmalarında takipsizlik kararı verildiği anlaşılmakla, yine kambiyo senetlerinin davacı şirket ticari defterlerine kaydedilmemiş olmasının senetleri hükümden düşürmediği dikkate alınarak davacı tarafça kesin delillerle ispatlanamayan davanın (ve koşulları oluşmayan davacının kötü niyet tazminat isteminin) reddi cihetine gidilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın reddine,
Davalı vekilinin kötü niyet tazminat talebinin reddine,
Bu karar nedeni ile alınması gereken 269,85 TL harcın peşin alınan 10.963,76 TL harçtan çıkartılarak artan 10.693,91 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya geri verilmesine,
4-A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 88.620,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, Davacı Vekili Av. …. , Davalı Vekili Av. …. ‘in yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde …. Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/09/2023

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸