Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/703 E. 2022/223 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T…. 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2021/703 Esas
KARAR NO : 2022/223

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 17/11/2021
KARAR TARİHİ : 05/04/2022
YAZIM TARİHİ : 12/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün “…” sicil numarasında kayıtlı “… … İnşaat Emlak Gıda Otomotiv Turizm Limited Şirketi” ile ilgili Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesinin …. karar sayılı taraf olduğu dosyada dava konusu taşınmaz ile ilgili anılan şirket lehine tescil kararı verildiğini ancak şirket ticaret sicilinden re’sen terkin olunduğu için kararın infazını sağlayamadıklarını belirterek, söz konusu kararın infazının sağlanabilmesi için şirketin ihyasına karar verilmesini, talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı yanıt dilekçesinde özetle; ihya davasının terkin tarihinden itibaren 5 yıllık süre içinde açılmadığını; bu sebeple zamanaşımı itirazını ileri sürdüklerini; dava dışı şirketin TTK geçici 7.madde kapsamında 06/02/2015 tarihinde ticaret sicilinden re’sen terkin edildiğini; 28513 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Münfesih Olmasına veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesinde Müdürlüklerce sayılı sebeplerle münfesih olan şirketlerin belirleneceği ifade edilmiş ve (d) bendinde “18/05/2004 tarihli ve 5714 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 10 ve 32’nci maddelerine göre adreslerinin ve durumlarının tespit edilmemesi nedeniyle ilgili odadaki üyelikleri askıya alınan ve oda yönetim kurulu kararını takip eden yılbaşından itibaren iki yıl sonunda oda kaydı silinerek, sicil kaydı silinmek üzere Müdürlüklere bildirilen şirketler ve kooperatifler”in müdürlüklerce kapsama alınacağının düzenlendiğini, dava dışı şirket bu kapsamda olduğunu, yasal hasım bulunduklarını ve davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
GEREKÇE:
Dava, ticaret sicilindeki kaydı terkin nedeniyle silinen şirketin ihyası, istemine ilişkindir.

Dava dışı şirketin ticaret sicil özetinden; “… … İnşaat Emlak Gıda Otomotiv Turizm Limited Şirketi”nin münfesih olmalarına veya sayılmalarına rağmen TTK’nın geçici 7’nci maddesi uyarınca yapılan ihtar ve ilana rağmen süresi içinde bildirimde bulunulmaması nedeniyle 06/02/2015 tarihinde ticaret sicilindeki kaydının re’sen silindiği, anlaşılmaktadır.
Ankara …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … karar sayılı ilamının incelenmesinde; 19/12/2017 tarihinde verilen karar ile hakkında ihya kararı istenilen şirket lehine “…. nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile dava dışı şirket lehine tesciline karar verildiği, söz konusu kararın Yargıtay aşamasından geçerek 14/10/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi, anonim ve limited şirketlerin hangi şartlarda sicilden resen terkin edileceğine ilişkindir. Maddenin 1. fıkrası uyarınca 1.7.2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. Madde hükmüne göre anonim şirketler, 559 sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 1.7.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması sebebiyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilebilirler. Ancak aynı maddenin 2. fıkrasına göre şirketin devam eden davasının bulunması halinde bu madde hükmü uygulanmayacaktır. Keza, 28513 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Münfesih Olmasına veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesinde Müdürlüklerce sayılı sebeplerle münfesih olan şirketlerin belirleneceği ifade edilmiş ve (d) bendinde “18/05/2004 tarihli ve 5714 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 10 ve 32’nci maddelerine göre adreslerinin ve durumlarının tespit edilmemesi nedeniyle ilgili odadaki üyelikleri askıya alınan ve oda yönetim kurulu kararını takip eden yılbaşından itibaren iki yıl sonunda oda kaydı silinerek, sicil kaydı silinmek üzere Müdürlüklere bildirilen şirketler ve kooperatifler”in müdürlüklerce kapsama alınacağı düzenlenmiştir. Dava dışı şirket bu kapsamdadır.
Derdest dava bulunması sebebiyle davalının zamanaşımı def’i yerinde görülmemiştir.
Ticaret sicilindeki kaydı terkin edilen davalı şirketin kesinleşen mahkeme kararı ile ilgili üzerinde tasarruf hakkına sahip olduğu gayrimenkul bulunmakla ve bu kararın infazı için dava dışı şirketin ihyasında davacının hukukî menfaatinin bulunduğu kanaatine varılmış olup, şirketin ihyası ile ek tasfiye kararı verilmelidir. Tasfiye memuru olarak mahkememizce şirket eski hissedarlarından … …’nun re’sen atanması uygun görülmüştür.
Dosya içeriğinden, ihyası istenen şirketin sicil kayıtlarındaki adresine tebligat çıkarıldığı, tebligatın bila ikmal döndüğü, 07/07/2014 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ilan yapıldığı ve 06/02/2015 tarihinde şirketin terkin edildiği anlaşılmaktadır. İhyası istenen şirkete gönderilen tebligat yapılamamış ise de 6102 sayılı TTK’nın geçici 7/4. maddesindeki usul dairesinde ilan tarihine göre tebliğ tarihi belirleneceğinden, ve Ticaret Sicili Müdürlüğünün derdest davadan bilgi sahibi olmamasında kusurlu görülmemelidir. Davalı … Sicil Memurluğu, davada yasal hasım olduğundan yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulamamıştır. (Yargıtay 11 HD’nin 04.04.2016 tarih ve 2016/2926 E., 2016/3585 K. sayılı benzer ilâmı)
Yukarda açıklanan yasal ve hukuksal olgu göz önüne alınarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kabulü ile;
Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün “…” sicil numarasında kayıtlı “… … İnşaat Emlak Gıda Otomotiv Turizm Limited Şirketi”nin Ankara … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … K., sayılı (Ankara …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esasında kayıtlıyken birleşen dava dosyasını da kapsayacak şekilde) dava dosyası ve tasfiye ile sınırlı olmak üzere İHYASINA,
2-Tasfiye işlemlerini yapmak üzere TTK’nın 547/2.maddesi uyarınca, şirket hissedarlarından … …’nun tasfiye memuru olarak atanmasına ve ek tasfiye işlemlerinin anılan tasfiye memuru tarafından yerine getirilmesine,
İhya kararının kesinleşmesi sonrasında ticaret sicilde tescil ve ticaret sicil gazetesinde ilanına,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye ödenmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili Av. …’ın yüzüne karşı karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/04/2022