Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/687 E. 2022/201 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/687 Esas – 2022/201
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR

ESAS NO : 2021/687 Esas
KARAR NO : 2022/201

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/10/2017
KARAR TARİHİ : 30/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİHİ : 15/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacının iddialarının kısaca; 17/02/2016 tarihinde davalıya ZMMS poliçesiyle sigortalı olan 600334 numaralı askeri araçta yolcu olarak bulunan davacının, terör örgütü mensuplarınca düzenlenen bombalı saldırıda yaralandığını, bu sebeple, şimdilik 1,000 TL maddî tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
YANIT :
Davalının yanıt vermediği izlenmiştir.
DELİLLER :
-Araç ruhsatı ile poliçeyi de içeren hasar dosyası,
-SGK ‘nın rücu edilmesi mümkün olan ödeme yapıldığına ilişkin cevabi yazısı,
-Davacı ile ilgili gelir araştırması,
-Bilirkişi incelemesi ve raporlar,
-Tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davadaki talepler, davalıya ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğu ileri sürülen araç içerisinde yolculuk yapmakta iken terör saldırısı sonucu meydana gelen yaralamadan kaynaklanan bedensel zararların davalıdan tahsili isteminden oluşmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının yaralanması ile sonuçlanan terör saldırısı sonucu, geçici ve sürekli çalışma gücü kaybı oluşup oluşmadığı, taleplerin poliçe kapsamında olup olmadığı, tazminattan indirim yapılmasını gerektiren durumların olup olmadığı ve davacının talep edilebilecek tazminat olup olmadığı konularından oluşmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 85. maddesine göre, bir aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin yaralanmasına veya ölümüne sebebiyet verilmesi halinde teşebbüs sahibi ve araç işleteni oluşan zarardan sorumludur. Aynı yasanın 88. maddesine göre, birden fazla zarar verenin bulunması halinde zarar verenler, zarar görene karşı müteselsilen sorumludur. Yine aynı kanunun 90. maddesine göre ise, maddi tazminatı biçim ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, Karayolları Trafik Kanunun 91/1 maddesi uyarınca işletenlerin aynı kanunun 85/1 maddesi kapsamındaki sorumluluklarının karşılanması için yaptırılması zorunlu bir sigorta türü olduğundan, zorunlu mali sorumluluk sigortasında sigortacı, işletenin yasadan kaynaklanan hukuki sorumluluğunun belirli limitler içinde üzerine almış bulunmaktadır.
Trafik sigortası genel şartları 01/06/2015 tarihinde değiştirilip, tazminatın diğer yasal düzenlemeler yanında bu genel şartlara göre hesaplanacağına ilişkin 2918 sayılı yasanın 90.maddesinde yapılan değişiklik ise 26/04/2016 tarihinde gerçekleşmiştir. Değişen yeni genel şartların yürürlük maddesi olan C 11 e göre ” yeni genel şartların ancak bu tarihten sonra düzenlenecek poliçeler dolayısı ile uygulanabileceğinin ” öngörülmüş ve davamıza konu araç ile ilgili poliçe ise 30/09/2015 tarihinde düzenlenmiş olup, bu nedenle somut uyuşmazlıkta yeni trafik sigortası genel şartların uygulanması gerektiği kabul edilmiştir.
…. plaka sayılı askeri araç için davalı sigorta şirketi tarafından 30/09/2015 tarihinde olay tarihi içinde koruma sağlar şekilde zorunlu karayolu trafik sigorta poliçesi düzenlenmiştir. 17/02/2016 tarihinde askeri aracın Ankara Merasim sokaktan geçişi sırasında yapılan bombalı saldırı sırasında ölümlü yaralanmalı olay meydana geldiği araçta yolcu olarak bulunan davacının olayda kusurunun bulunmadığı kabul edilmiştir.
Davacının olay nedeni ile çalışma gücü kaybına uğrayıp uğramadığının belirlenmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun 26/04/2019 tarihli rapor alınmıştır. Kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlü Ölçütü Sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmelik, yasa ve diğer düzenleme hükümleri dikkate alınıp hazırlanan ve davacıda tanımlanan yaralanmalara uygun olduğu için hükme esas alınan bu raporlara göre, davacının % 78 oranında sürekli çalışma gücü kaybı oluşturup altı (6) ayda iyileşebilecek şekilde yaralandığı kabul edilmiştir.
Davacının talep edebileceği tazminat miktarının belirlenebilmesi için bilirkişiden yeni trafik sigorta genel şartlarına göre hesaplama yapılan 31/10/2019 tarihli rapor alınmıştır. Bu raporu ile davacının sürekli çalışma gücü kaybı nedeni ile oluşan zararının 769.281,08 TL, geçici iş göremezlik nedeni ile oluşan zararının ise SGK tarafından yapılan ödemenin düşümü ile neticesinde kalmadığı hesaplanmış, bu raporun hüküm kurmak için yeterli olduğu kabul edilmiştir. Bilirkişi raporu hazırlandıktan sonra davacı vekili 23/12/2019 tarihli bedel artırım dilekçesi ile sürekli iş göremezlikten kaynaklanan zararlarını rapor ile belirlenen miktarlara yükseltep, bu miktarlarla ilgili eksik harcı tamamlamıştır.
Davalı taraf geçici iş göremezlikten kaynaklanan alacak talebinin poliçe kapsamında olmadığını ileri sürmüştür. 01/06/2015 tarihli yeni trafik sigorta genel şartlarının A-5-b bendine göre ” trafik kazası nedeni ile çalışma gücünün kısmen yada tamamen azalmasına bağlı GİDERLERİN sağlık teminatı kapsamında SGK nun sorumluluğunda olduğu” düzenlemesi yer almakla birlikte, maddenin içeriğinden anlaşılması gereken geçici iş göremezliğe bağlı zarar GELİR YOKSUNLUĞU OLMAMALIDIR. Maddede GİDERDEN BAHSEDİLMEKTE olup, geçici iş göremezliğe bağlı zarar KAZANÇ KAYBINI içermekte olup, bunun bir GİDER olduğunun kabulü mümkün değildir. Ayrıca 2918 sayılı yasanın 98.maddesinde SGK nun sorumluluğunun kapsamı ” Tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmeti gideri ” olarak belirlenmiş olup, geçici iş göremezlik zararının SGK nun sorumluluğunun kapsamını belirleyen 98.maddede de değişiklik yapılmadığı sürece SGK nun ödemesi gereken giderler arasında yer aldığını söylemek mümkün olmadığı için geçici iş göremezlikten kaynaklanan zararın sigorta şirketlerinin sorumluluğunda olduğu gibi kaza tarihinde yürürlükte olan poliçe genel şartları incelendiğinde poliçe kapsamında olmayan zararlar bölümünde geçici iş göremezlik zararının sayılmadığı, bu nedenle geçici iş göremezlik zararının poliçe kapsamında ve bedensel zararlar içerisinde yer alması nedeni ile davalı tarafından karşılanması gerektiği kabul edilmiştir.
Mahkememizden verilen 29/01/2020 tarihli kararı; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nin 23. Hukuk Dairesi’nin 04/11/2021 tarihli, 2021/1717 Esas, 2021/1553 Karar sayılı ilamı ile “Dava, ferdi kaza sigorta poliçesi nedeni ile tazminat istemine ilişkindir. Söz konusu olayda davalı, araçtaki yolcular için grup ferdi haza sigorta poliçesi düzenlemiştir. Davacı vekili tarafından yapılan ıslah dilekçesi ekinde bulunan poliçe de gözetildiğinde talebin ferdi kaza sigorta poliçesine dayalı tazminata ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla mahkemece bu sigorta poliçesi ve eki genel şartlara göre inceleme ve araştırma yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken poliçe ile ilgisi bulunmayan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ilkelerine göre inceleme yaptırılıp anılan şekilde karar verilmesi doğru olmamış,…” denilerek verilen kararla kaldırılmakla dosyanın mahkememize gönderildiği görüldü.
Mahkememizce kaldırma ilamı doğrultusunda deliller toplanmış ve davacının ferdi kaza sigorta poliçesi nedeni ile talep edebileceği tazminat tutarının belirlenmesi için bilirkişi heyetinden 04/03/2022 tarihli rapor alınmış, alınan rapora göre; davacının 17.02.2016 tarihinde meydana gelen terör saldırısında yaralanması sonucu oluşan araz nedeniyle, Ferdi Kaza Sigortası Daimi Maluliyet Cetveline göre, % 80 (seksen) oranında malül sayılması gerektiği, maluliyet oranı esas alınarak poliçe tazminat tutarının 20.000,00 TL olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.

Dava açılmadan önce başvuru yapılması 26/04/2016 tarihinde dava şartı haline getirilmiş olup, somut olayda dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuru yapılmadığı ancak dava açılmasına rağmen sigorta şirketinin davacının zararını gidermeye yönelik herhangi bir girişimde bulunmadığı anlaşıldığından dava açılması ile sigorta şirketinin temerrüde düştüğü kabul edilmiştir.
Toplanan delilere göre ; Davalıya sigortalı araca yönelik bombalı terör eylemi nedeniyle araçta yolcu olarak bulunan davacının maluliyeti oluşacak şekilde yaralandığı, davadan önce sigorta şirketine başvuru olmadığı için dava tarihi itibariyle davalı yönünden temerrüdün gerçekleştiği, talep edilen faizin yasal faiz olması nedeniyle talep kabul edilip, davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Toplam 20.000,00 TL tazminatın 23/10/2017 dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Bu karar nedeniyle alınması gerekli 1.366,2‬0 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harç ile 100,00 TL ıslah harcı toplamı 131,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.234,8‬0 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 2.759,1‬0 TL yargılama giderinin davanın kabul red oranına göre takdiren 2.207,28‬ TL ile 31,40 TL peşin, 31,40 TL başvurma harcı ile 100,00 TL ıslah harcı toplamı 2.370,08‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan 54,60 TL yargılama giderlerinin davanın kabul red oranına göre takdiren 10,92 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflar tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana İADESİNE,
Dair, davacı vekili Av. …in yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/03/2022