Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/673 E. 2023/484 K. 10.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/795 Esas – 2023/435
TÜRK MİLLETİ ADINA
Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/795 Esas
KARAR NO : 2023/435

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 04/08/2016
KARAR TARİHİ : 15/06/2023
YAZIM TARİHİ : 14/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı bankadan nakit ödemeli krediler aldığını, krediler alınırken davalı bankaca kredi sözleşmesine konulan ve masraflar adı altındaki şartlar uyarınca müvekkilinden bir kısım kesintiler yapıldığını bu yöndeki hükümlerin 6098 sayılı TBK’nun Genel İşlem Koşulları başlıklı 25 ve 26. Maddelerine aykırı olduğunu iddia ederek davalı bankadan çekilen tüm kredilere istinaden haksız olarak alınmış bulunan tüm kredi masrafları kesinti bedellerinden (dosya masrafı, hayat sigortası şube komisyonları dekont ücretleri, kredi tahsis ücreti, kredi kullandırım komisyonları, istihbarat ücreti, işlem masrafı, yapılandırma masrafı, faiz indirim komisyonları, ekspertiz masrafı, ipotek masrafı, ipotek fek masrafı, hesap işletim ücretleri, hesap özeti ücreti, komisyon ve masraf kesintileri, erken ödeme komisyonları) fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 125,00 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava konusu sözleşmeleri serbest iradesiyle imzaladığını ve dava konusu işlemlerin birden fazla kez gerçekleştirildiğinden davacının iradesi ve yaptığı işlemlerin süreklilik arz ettiğini, bu nedenle davacıdan alınan masrafların genel işlem koşulu niteliğinde olmadığını dava konusu masraf ve ücretlerin diğer bankaların tahsil ettiği ücretlerle muadil oran ve miktarlarda olduğunu, müvekkilinin müşterilerine sunduğu bankacılık işlemleri sebebiyle, hizmet bedeli, komisyon, masraf gibi adlar altında münasip bir ücret tahsil etmesine yasal bir engel bulunmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davanın HMK 194 maddesindeki davayı somutlaştırma ilkesine aykırı olarak açıldığını, davacının dava dilekçesinde haksız davasını hangi krediden dolayı açtığını, hangi krediden hangi tarihte ne oran ve tutarda ücret alındığını, buna istinaden dava ettiği ücretlerin neler olduğunu ve tutarlarını açıkça bildirmediğini, davacı taleplerinin medeni kanun 2. Maddesine aykırılık teşkil ettiğini, davacının taleplerinin taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine ve yasal düzenlemelere aykırı olduğunu, davacının ödemeleri herhangi bir itirazi kayıt koymadan yaptığını, davacının taleplerini kabul anlamına gelmemek üzere, davacının banka nezdinde mevcut asaleten ve kefaleten borçları ve nakdi ve gayri nakdi riskleri nedeniyle takas def’ilerinin bulunduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL:
Dava, davalı bankadan kullanılan tüm kredilerden yapılan kesintilerin ödeme tarihlerinden işleyecek avans faizleriyle birlikte iadesi isteminden ibarettir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda davanın reddine dair verilen kararın istinaf edilmesi üzerine, … Sayılı kararı ile ” Bu durumda ilk derece mahkemesince bankacılık alanında uzman bilirkişi heyetine davalı banka şubelerinde yerinde inceleme yetkisi verilerek davacının dava ve açıklama dilekçesinde belirtmiş olduğu tüm alacak kalemleri yönünden yerinde ve değerlendirme yapılarak ilgili banka şubelerinden bu inceleme ve değerlendirmeye yönelik varsa belgelerin bir suretinin de rapora eklenerek davacının tüm talepleri hakkında ayrı ayrı değerlendirme yapılmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli nitelikteki delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olduğu anlaşılmakla 6100 Sayılı HMK’nın 22/07/2020 tarih ve 7751 Sayılı Yasa’nın 35.maddesi ile değişik 353/(1)-a.6.maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle mahkememizin 27/12/2018 tarihli … sayılı ilamı kaldırılarak dosya mahkememize iade edilmiş … esas sırasından yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkemenin, davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi (davayı esastan inceleyebilmesi) için varlığı veya yokluğu gerekli olan haller, dava (yargılama) şartları’dır. Dava şartları, dava açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esası hakkında inceleme yapabilmesi (davanın esasına girebilmesi) için gerekli olan şartlardır. Buna davanın dinlenebilmesi şartları da denilmektedir. Dava şartlarından biri olmadan açılan dava da açılmış (var) sayılır, yani derdesttir. Ancak mahkeme, dava şartlarından birinin bulunmadığını tespit edince, davanın esası hakkında inceleme yapamaz; davayı dava şartı yokluğundan (usulden) reddetmekle yükümlüdür. Dava şartlarının bulunup bulunmadığı davada hakim tarafından kendiliğinden (re’sen) gözetilir; taraflar bir dava şartının noksan olduğu davanın görülmesine (esastan karara bağlanmasına) muvafakat etseler bile, hakim davayı usulden reddetmekle yükümlüdür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 114/1 maddesinin birinci fıkrasında, tüm davalar bakımından geçerlilik taşıyan dava şartlarının neler olduğu hususu açıkça hükme bağlanmış, HMK 114/1-g fıkrası uyarınca davacının gerekli gider avansını yatırması dava şartıdır. Eldeki davada davacı usule uygun ihtarata rağmen gider avansını yatırmamış olduğundan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine,
Bu karar nedeniyle alınması gerekli 179,90 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 150,70 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı işbu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 125,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, Davacı Vekili Av. … , Davalı Vekili Av. … ın yüzüne miktar yönünden kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/06/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸