Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/66 E. 2022/642 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/66 Esas – 2022/642
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/66 Esas
KARAR NO : 2022/642

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/01/2021
KARAR TARİHİ : 27/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından yapımı üstlenilen … TV-Radyo kulesinin inşaatında çalışan … … adlı işçinin 11/12/2019 tarihinde iş kazası geçirerek vefat ettiğini, bunun ardından sigortalı işçinin mirasçıları ile arabulucu huzurunda anlaşma sağlanarak 75.000,00.-TL toplam ödemenin kendilerine yapıldığını, yapılan ödemenin taraflar arasında varlığı tartışmasız Mali Mesuliyet Ve İnşaat All Risk poliçeleri kapsamında davalı taraf sorumluluğunda olduğunu, bu yönde kendilerine anlaşma tutanağı ve ödeme dekontunun Ankara 24.Noterliği vasıtasıyla gönderilerek vaki ödemenin taraflarına iadesinin istendiği ancak davalının bu ihtar ve ardından arabulculuk sürecinde sorumluluğunu yerine getirmemesi nedeniyle işbu davanın açıldığını ifade ederek; alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; her bir hasarda şahıs başına bedeni limitin 250.000,00.-TL olduğunu, davacı tarafın talep ettiği tutarın içerisinde kıdem tazminatının da mevcut olduğunu, kıdem tazminatı ödemelerinden müvekkili şirketin sorumlu olmadığını, davacı sigortalının sorumluluğunun tespitinin gerektiğini, talebin teminat içinde olup olmadığının tespitinin gerektiğini, kararlaştırılan manevi tazminat tutarının fahiş olduğunu ifade ederek; davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL:
Dava, işveren mali mesuliyet sigorta poliçesine dayalı rücuen tazminat isteminden ibarettir.
Davacı taraf, “….TV – Radyo Kulesi İnşaatı İşi” kapsamında davacı şirketin personeli olarak çalıştığı sırada 11/12/2019 tarihinde geçirdiği iş kazası nedeniyle vefat eden işçisi … … yönünden iş kazası bildiriminde bulunarak 24/01/2020 tarihinde … … mirasçıları ile arasında gerçekleşen ihtiyari arabuluculuk süreci sonrasında mirasçılara anlaşma çerçevesinde maddi ve manevi tazminat taleplerine esas olmak üzere toplam 75.000,00 TL ödeme yaptığını, bu tutarın davalı şirket tarafından düzenlenen mali mesuliyet sigorta poliçesi ile inşaat ALL risk sigorta poliçesi kapsamında kaldığını, düzenlenen sigorta poliçeleri çerçevesinde vefat eden işçinin mirasçılarına ödenen tazminatın rücuen kendilerine ödenmesini talep ettiklerini ancak ödeme yapılmadığını ileri sürmektedir.
Davalı sigorta ise savunmalarında; davacı tarafından talep edilen tutarın içerisinde kıdem tazminatı ödemeleri bulunduğunu, söz konusu ödemelerin teminat kapsamında bulunmadığını, öte yandan kazanın meydana gelmesinde şirket kusuru bulunmadığını, talebin sigorta teminatı içerisinde bulunmaması nedeniyle ödeme isteminin kabul edilmediğini belirtmektedir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacının SGK’lı çalışanı … …’ın 11/11/2019 tarihinde geçirdiği iş kazası nedeniyle işçinin mirasçılarına ödediği 75.000,00 TL’yi poliçeler uyarınca davalı şirkete rücu edip edemeyeceği, ödenen bu tutar içinde kıdem tazminatının yer alıp almadığı, davalı sigortanın poliçeler uyarınca bu ödeme tutarlarından sorumlu olup olmadığı, sorumlu tutulabileceği miktarın ne olabileceği noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında 35511600000448 poliçe numaralı, 11/11/2019 – 24/05/2020 tarihlerini kapsayan “mali mesuliyet sigorta poliçesi” ile 6101900000477 poliçe numaralı 18/04/2019 – 04/12/2019 tarihlerini kapsayan “inşaat all risk sigorta poliçesi” düzenlendiği, davacı şirketin vefat eden işçinin mirasçılarına ihtiyari arabuluculuk çerçevesinde yaptığı 75.000,00 TL tazminat ödemesini, davalı sigortadan bu poliçelere dayalı olarak talep ettiği anlaşılmaktadır.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, vefat eden dava dışı işçi … …’a ilişkin SGK kayıtları dosyaya konulmuş, dava dışı işçinin ölümüne ilişkin kayıtlar ve mirasçılarını gösterir nüfus kaydı çıkarılmış, İstanbul Anadolu CBS’nin ….soruşturma sayılı dosyası kapsamı celbedilerek dosyaya konulmuş, dosya kapsamı üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Sigortacı bilirkişiler …. tarafından düzenlenen 03/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 11.12.2019 tarihinde beyin kanaması şeklinde meydana gelen ve sigortalı işçi … …ın ölümü ile sonuçlanan iş kazasında davacı işverene isnat edecek kusura ilişkin bilgi ve belge bulunmadığından, davacı işveren tarafınan yapılan maddi ve manevi tazminat ödemelerinin sigorta kapsamında kalmayan, davacı işverenin kendi ihtiyarı kapsamında yapılan ödemeler olduğunu, 4857 sayılı İş Kanunundan kaynaklanan ve müteveffa işçinin çalışması nedeniyle almaya hak kazandığı ve ölümü nedeniyle mirasçılara intikal eden tazminat ve alacakların ise sigorta poliçesi kapsamına girmediğinin bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce davacı vekilinin bilirkişi raporuna yönelik itirazları çerçevesinde inceleme ve araştırmalar yapılmış, İstanbul Anadolu CBS’nin 08/06/2020 tarihli …. soruşturma sayılı dosyada 2020/39555 karar numarası üzerinden KYOK kararı verdiği, bu kararın incelenmesinde “30/11/2019 tarihinde ölen … …’ın TV kulesi şantiye ofisinin lavabosunda rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldığı, belirtilen tarihte ex olması üzerine yapılan harici ölüm muayene ve otopsi işleminde kesin ölüm sebebi tespit edilemediğinden İstanbul ATK’ya kesin ölüm sebebinin tespit için gönderildiği, ATK Morg İhtisas Dairesi’nin 11/05/2020 tarih, 129364/4536 sayılı raporunda, kişinin ölümünün patolojik (travmatik olmayan) beyin kanaması ve gelişen komplikasyonlar sonucu meydana gelmiş olduğuna dair raporunun alındığı, müşteki olarak eşi Sema …’ın alınan ifadesinde eşinin tansiyon ve şeker rahatsızlığı olduğunu, ilaç kullandığını, olayla ilgili kimseden davacı ve şikayetçi olmadığını belirttiği, alınan ifadeler ile ATK’nın kesin raporu kapsamına göre meydana gelen ölüm olayı ile ilgili kimseye atfı kabil bir kusur bulunmadığı, ölümün patolojik (travmatik olmayan) beyin kanaması ve gelişen komplikasyonlar sonucu doğal ölüm olduğundan kovuşturmaya yer olmadığına” ilişkin değerlendirme ve karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce İstanbul SGK İl Müdürlüğü’ne yazı yazılarak … …’ın davacı şirket çalışanı olarak …..TV – Radyo Kulesi İnşaatı İşi kapsamında çalıştığı sırada beyin kanaması geçirerek vefat ettiği belirtilmekle, bu hususun bir iş kazası olup olmadığı, iş kazası nedeniyle yürütülen bir soruşturma bulunup bulunmadığı, düzenlenmiş bulunan bir teftiş raporu bulunup bulunmadığı hususları kapsamlıca araştırılmış, verilen cevaplardan vefat eden … …’ın mirasçılarının kuruma sürekli iş göremezlik geliri ile ilgili herhangi bir başvuruda bulunmadıklarının, kişi ile ilgili hazırlanan herhangi bir tahkikat raporu bulunmadığının, iş kazasının işveren tarafından 24/01/2020 tarihinde kuruma bildirildiğinin belirtilmiş olduğu görülmüştür.
Mahkememizce dosyaya kazandırılan belgeler dikkate alınarak yeniden bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyetinin 18/08/2022 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; İstanbul Kadıköy Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından gönderilen 20.12.2021 tarih ve 37173904 sayılı yazıda “… …’ın 30.11.2019 tarihinde iş yerinde yaşanılmış olan beyin kanaması sonucu vefat etmesinin bir iş kazası olduğunu, kazaya ilişkin sigortalı varislerinin kuruma sürekli iş göremezlik geliri ile ilgili herhangi bir başvuruda bulunmadıkları, iş kazasının işveren tarafından 24.01.2020 tarihinde kuruma bildirildiği” açıklamalarına yer verildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve deliller, bilirkişi incelemesi kapsamı, SGK yazı cevabı kapsamı, İstanbul Anadolu CBS KYOK kararı kapsamı, poliçeler kapsamı, hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirketin vefat eden işçinin mirasçılarına ihtiyari arabuluculuk çerçevesinde yaptığı 75.000,00 TL tazminat ödemesini, davalı sigortadan düzenlenen poliçelere dayalı olarak talep ettiği, İstanbul Anadolu CBS’nin 08/06/2020 tarihli KYOK kararı kapsamına göre 30/11/2019 tarihinde ölen davacı işçisi … …’ın İstanbul ATK Morg İhtisas Dairesi’nin 11/05/2020 tarihli otopsi raporu içeriğinde ölüm nedeninin patolojik (travmatik olmayan) beyin kanaması ve gelişen komplikasyonlar sonucu doğal ölüm olduğunun ve kimseye kusur atfedilemeyeceğinin tespit edildiği, ölenin yakınlarının SGK’ya herhangi bir başvurusunun bulunmadığı, davacı şirketin ölenin yasal mirasçıları ile yaptığı ihtiyari arabuluculuk çerçevesinde 24/01/2020 tarihinde 75.000,00 TL ödeme yapılması hususunda anlaşmaya vardığı, bu tutarı 27/01/2020 tarihinde kıdem tazminatı ve manevi tazminat toplamı olarak ölenin yakınlarına ödediği, ihtiyari arabuluculukta 24/01/2020 tarihinde kararlaştırılan ödeme anlaşması üzerine davacı şirketin aynı tarihte 24/01/2020 tarihinde meydana gelen olayı iş kazası olarak SGK’ya bildirdiği, bu durumda davacı işçisi olduğu anlaşılan … …’ın ölümünün doğal ölüm olmasının tespitine göre yapılan ödemenin poliçeler kapsamında kalmayarak davacının kendi ihtiyari ile yaptığı ödemeler niteliğinde olduğu, bu ödemeyi poliçeye dayanarak davalı sigortadan talep edemeyeceği kanaatine varıldığından yerinde görülmeyen davanın reddine yönelik aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
Bu karar nedeniyle alınması gerekli 80,70 TL harcın peşin alınan 1.280,82 TL harçtan çıkartılarak artan 1.200,12 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 12.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, Davacı Vekili Av. ….’ın yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/10/2022