Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/64 E. 2022/101 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/64 Esas – 2022/101
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/64 Esas
KARAR NO : 2022/101

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/12/2013
KARAR TARİHİ : 17/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacılar vekili 15/10/2013 tarihinde … sevk ve idaresindeki araçta bulunan müvekkillerinin desteği …’nun meydana gelen tek taraflı trafik kazası neticesinde vefat ettiğini belirterek müvekkilleri yararına destekten yoksun kalma tazminatının karar altına alınmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesini dosyaya sunmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL:
Dava, trafik kazasından kaynaklı destekten yoksun kalma tazminatı talebinden ibarettir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne dair verilen kararın temyiz edilmesi üzerine , Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin … karar Sayılı kararı ile “….1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine göre davalı vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava trafik sigorta poliçesinden kaynaklanan destek tazminatı istemine ilişkindir.
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde sözkonusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunu’nun 44. maddesinde (6098 sayılı TBK md. 52) düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması sözkonusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir. Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmalıdır.
Somut olayda davalı vekili, davacıların murisinin ve yolcu olduğu araç sürücüsünün alkollü olduğunu belirterek müteveffa …’ın müterafık kusurunun bulunduğunu savunmuştur.
Yapılan soruşturmada, devrilmiş ters vaziyette duran aracın yolcu ön kısmının penceresine yakın yerde kapakları açık ve içleri yarıya kadar dolu bira şişeleri olduğunun tespit edildiği, ayrıca …’nun koklamakla alkollü olduğunun tespit edildiğinin, şüpheli Ahmet Sepetci’nin yapılan alkol ölçümünde 1.77 promil alkollü olduğunun tespit edilmiş olması bakımından olayda müteveffa …’ın müterafik kusurunun bulunduğuna dair davalı savunması üzerinde durulmalı ve tarafların delilleri toplanarak BK’nın 44. (6098 sayılı BK 52) maddesi uyarınca tazminattan indirim yapılması gerekip gerekmediği, müterafık kusurunun bulunduğunun kabul edilmesi halinde tazminattan Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre %20 oranında indirim yapılması hususunda karar yerinde tartışılıp değerlendirilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Hükme esas alınan aktüer hesap bilirkişi raporunda davacılardan … … için 28.654,01 TL, davacılardan … için 25.097,10 TL destekten yoksunluk tazminatı hesaplanmış, ancak yargılama sırasında davalı … Sigorta A.Ş. Tarafından 20.03.2014 tarihinde yapılan ödemenin de güncelleme yapılmadan hesaplanan tazminat tutarından mahsup edilmesi gerektiği halde, tazminat tutarından indirim yapılmadan hatalı bilirkişi raporuna dayanarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle mahkememizin 14/07/2016 tarihli 2013/793 esas 2016/460 karar sayılı ilamı bozularak dosya mahkememize iade edilmiş 2021/64 esas sırasından yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay ilamı uyarınca, hesap bilirkişisi …’ten rapor istenilmiş, bilirkişinin 08/10/2021 tarihli raporunda özetle;
1.Müteveffa …’ün dava konusu olay sonucu ölmesi nedeniyle, davacı
baba … için 100,00 TL, davacı anne … … için 100,00 TL destekten
yoksun kalma tazminatı talep edildiğini, 2. Dava konusu olayın meydana gelmesinde, davalı … Sigorta A.Ş.ne ZMMS
ile sigortalanan … plakalı araç dava dışı sürücüsü …’nin kusurlu
olduğunu, müteveffa yaya …’ün kusurlu olduğu tespit edilmiş olmakla, davacı anne
… … ve davacı baba … lehine hesaplanan maddi zarardan TBK 52.
maddesi kapsamında kusur indirimi yapılmadığını, 3. İşbu davada yapılan yargılama sonucunda, davacı … … lehine
28.654,01 TL davacı … yararına 25.097,10 TL olmak üzere toplam 53.751,11 TL
destekten yoksun kalma tazminatına hükmedildiğini, kararın temyiz edildiğini,
4. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin bozma kararı sonrasında, davacı ya da davalı
tarafın usuli kazanılmış hakkı olup olmadığı hususunda hukuki değerlendirme yapılması
gerektiğini, hukuki değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğundan, iki ayrı hesaplama yapılarak, hukuki değerlendirmenin takdirinin Mahkemeye
bırakıldığını, 5. Dava konusu olayda, usuli kazanılmış hak olduğunun kabulü halinde, Mahkemenin 14.07.2016 tarihli kararına esas alınan 18.01.2016 tarihli bilirkişi raporundaki
verilere göre, 2016 yılı verileri baz alınarak, TRH 2010 yaşam tablosu kullanılarak hesaplama
yapılması gerektiğinin kabulü halinde; davacı anne … … lehine 63.459,48 TL ve
davacı baba … lehine 39.551,03 TL olmak üzere toplam 103.010,51 TL destekten yoksun kalma maddi tazminatı hesaplandığını 6. Dava konusu olayda, Mahkemece usuli kazanılmış hak olmadığının, 2021
yılı verilerine göre, TRH 2010 yaşam tablosuna göre ve 1,8 Teknik faiz kullanılmadan
hesaplama yapılması gerektiğinin kabulü halinde, davacı anne … … lehine
130.155,60 TL ve davacı baba … lehine 76.168,32 TL olmak üzere toplam
206.323,92 TL destekten yoksun kalma maddi tazminatı hesaplandığını,
7. Mahkemenin işbu davada verilen 2013/793 esas ve 14.07.2016 tarihli
kararında, hükmedilen tazminata, 04.12.2013 temerrüd tarihinden itibaren avans faiz
işletilmesine karar verildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Davalı sigorta vekilinin bilirkişi raporuna itirazı yerinde görülmekle, kaza tarihinin 15/10/2013, poliçe tanzim tarihinin 17/05/2013 olması dikkate alınarak Yargıtay 17 HD Başkanlığı’nın emsal kararları dikkate alınmak suretiyle bozmadan önceki ilk rapor tarihi verileri esas alınarak yeniden hesaplama yapılması için bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişinin10/12/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; 1.Müteveffa …’ün dava konusu olay sonucu ölmesi nedeniyle, davacı
baba … için 100,00 TL, davacı anne … … için 100,00 TL destekten
yoksun kalma tazminatı talep edildiğini, 2. Dava konusu olayın meydana gelmesinde, davalı … Sigorta A.Ş.ne ZMMS
ile sigortalanan … plakalı araç dava dışı sürücüsü …’nin kusurlu
olduğunu, müteveffa yolcu …’nun kusursuz olduğu tespit edilmiş olmakla, davacı
anne … … ve davacı baba … lehine hesaplanan maddi zarardan TBK
52. maddesi kapsamında kusur indirimi yapılmadığını, 3. İşbu davada yapılan yargılama sonucunda, davacı … … lehine
28.654,01 TL davacı … yararına 25.097,10 TL olmak üzere toplam 53.751,11 TL destekten yoksun kalma tazminatına hükmedildiğini, kararın temyiz edildiğini, 4. Mahkemenin 25.11.2021 tarihli duruşmasında, davalı vekilinin
itirazlarının haklı görüldüğünü, poliçe tarihinin 17.05.2013 olduğunu, Yargıtay 17. Hukuk
Dairesinin … E.K. sayılı emsal kararı gereği, bozma kararından önceki rapor
tarihi verileri esas alınarak yeniden hesaplama yapılması için ek rapor düzenlenmesi
gerektiği kararlaştırılmış olup, iş bu ek raporumuzda, PMF 1931 tablosuna göre hesaplama
yapıldığını, 5. Dava konusu olayda, usuli kazanılmış hak olduğunun kabulü halinde, Mahkemenin 14.07.2016 tarihli kararına esas alınan 18.01.2016 tarihli bilirkişi raporundaki
verilere göre, 2016 yılı verileri baz alınarak, PMF 1931 yaşam tablosu kullanılarak hesaplama
yapılması gerektiğinin kabulü halinde; davacı anne … … lehine 40.399,41 TL ve
davacı baba … lehine 33.241,22 TL olmak üzere toplam 73.640,63 TL destekten
yoksun kalma maddi tazminatı hesaplandığının bildirildiği görülmüştür.
Bİlirkişi ek raporunda yapılan hesaplamalarda davacı annenin 40.399,41 TL, davacı babanın 33.241,22 TL DYK tazminatı talep edebileceği tespit edilmiş ise de bozmadan önce verilen ilk karardan davacı anne lehine 28.654,01 TL DYK tazminatına, davacı baba lehine 25.097,10 TL DYK tazminatına hükmedildiği tespit edilerek bozmadan önceki kararı davalı sigortanın temyiz etmesi ve davalı sigorta lehine kararın bozulmuş olması dikkate alınıp, davalının usuli kazanılmış haklarının korunması gerektiği anlaşılarak bilirkişi tarafından yapılan hesaplama tutarlarının ilk kararda hüküm altına alınan tutarlarda daha fazla olması dikkate alındığında ilk kararda belirlenen tutarlar üzerinden değerlendirme yapılması gerektiği anlaşılmış, meydana gelen kaza sırasında davacıların murisi müteveffa …’ın ve sürücü …’nin alkollü oldukları, soruşturma dosyası kapsamında toplanan delillerle devrilip ters duran aracın yolcu ön kısmının penceresine yakın yerde kapakları açık ve içleri yarıya kadar dolu bira şişeleri bulunması ile …’nun koklamakla alkollü olduğunun yine sürücü …’nin 1.77 promil alkollü olduğunun açıkça tespit edilmiş olması gözönüne alındığında davalı sigortanın müterafik kusur savunmasının yerinde olduğu, buna göre ilk kararda davacı anne lehine tespit edilen 28.654,01 TL DYK tazminatından %20 oranında müterafik kusur indirimi sonrası davacı annenin 22.923,20 TL DYK tazminatı talep edebileceği, yine davacı baba lehine tespit edilen 25.097,10 TL’den %20 oranında müterafik kusur indirimi sonrası davacı babanın 20.077,68 TL DYK tazminatı talep edebileceği açıkça anlaşıldığından davacı vekilinin 26/10/2021 tarihli ıslah dilekçesi kapsamı dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davacı anne … … lehine 22.923,20 TL,
Davacı baba … lehine 20.077,68 TL destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere toplam 43.000,88 TL tazminatın temerrüt tarihi olan 04/12/2013 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigortadan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Bu karar nedeniyle alınması gerekli 2.937,39 TL harçtan peşin alınan 24,30 TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 351,16 TL toplamı 375,46 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.561,93 TL harcın, harç tahsil müzekkeresi ile tahsil olunan 3.464,53 TL’den mahsubu ile artan 902,60 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davalıya iadesine.
Davacı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 6.390,11 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım üzerinden AAÜT gereğince hesaplanan 6.390,11 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Bozmadan önce yapılan yargılama gideri 796,26 TL ile bozmadan sonra yapılan davacı tarafından 907,50 TL yargılama gideri toplamı 1.703,76 TL’nin davanın kabul ve ret oranına göre taktiren 711,22 TL’si ile 24,30 TL başvurma, 375,46 TL peşin harç toplamı 1.110,98 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Davalı tarafından yapılan 27,50 TL yargılama giderinden davanın ret ve kabul oranına göre takdiren 16,02 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, artan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, Davacı Vekili Av. …in yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/02/2022