Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/637 E. 2021/844 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR

ESAS NO : 2021/637 Esas
KARAR NO : 2021/844

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/12/2019
KARAR TARİHİ : 22/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİHİ : 05/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’ın …A.Ş.’ye ait … nolu kartından, davalı … Dağıtım Pazarlama San. ve Tic. A.Ş. tarafından 17.11.2018 tarihinde 20.000,00-TL’lik bir tahsilat yapıldığını fark ettiğini, Müvekkilinin önceleri bu tahsilatın abisi …’ın ticari alışverişi kapsamında davalı firmaya olan borcunun tahsilatı olarak yapılmış olabileceğini düşündüğünü , Zira müvekkilinin abisinin , davalı gibi bir çok firmadan elektronik ürün tedarik ederek bu ürünlerin satışını yapmakta, bazen finansman desteği olarak da müvekkilinin kredi kartlarını kullandığını, Müvekkilinin, önceleri davalı tarafından yapılan bu tahsilatın, abisinin davalı tarafa olan borcunun tahsili olduğunu düşündüğünü ancak sonrasında abisi ile görüşünce, abisinin müvekkilinin kartından davalı tarafa herhangi bir ödeme yapmadığını, davalı tarafa herhangi bir sipariş vermediğini davalı tarafından da tahsil edilen meblağ kadar abisine herhangi bir ürün teslim edilmediğini öğrenmiş olduğunu Bunun üzerine de davalı aleyhine; …nolu ihtarnamesi ile yapılan tahsilatın iadesini talep ettiğini , davalı tarafın iş bu ihtara cevaben yapılan ödemenin 3D güvenli çekim sistemi ile … tarafından yapıldığını belirterek iadeden kaçınmış olduğunu, bunun üzerine müvekkilin abisinin kendi kartından çekilen 10.000,00-TL ile müvekkilin kartından çekilen 20.000,00-TL’nin iadesi için davalı aleyhine Ankara .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin E: … esas sayılı dosyası üzerinden dava açmış olduğunu Davalı tarafın , aleyhinde ikame edilen davaya verdiği dilekçe ile ihtarname içeriğinden farklı olarak kendilerinde 20.000,00-TL ödemeye ilişkin bir kayıt bulunmadığını, 20.000,00-TL ile ilgili iddianın neye dayandığının taraflarınca anlaşılamadığını ve 20.000,00-TL ödemenin kendileri ile hiçbir ilgisinin olmadığını beyan etmiş olduğunu, Beyanla ; Davanın Kabulüne , Müvekkili …’ın, davalı firma ile herhangi bir alışverişi olmamasına ve herhangi bir siparişi olmamasına rağmen … A.Ş.’ye ait …. nolu kartından 17.11.2018 tarihinde davalı firma hesabına çekilmiş olan 20.000,00-TL’nin sebepsiz zenginleşme tarihi olan 17.11.2018 tarihinden itibaren işleyecek faizi, yargılama giderleri ve avuklatlık vekalet ücreti ile birlikte iadesine, Yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından dava dilekçesinde kartın yapıldığı iddia olunan tahsilatların ticari iş nedeni ile yapıldığının açıkça ikrar edildiğini bu nedenle huzurdaki uyuşmazlığın Tüketici Mahkemelerinin görev alanına girmediğini , davaya konu haksız şekilde yapıldığı iddia edilen tahsilatın müvekkili şirket tarafından yapılmadığını bu nedenle davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddinin gerektiğini , müvekkili şirket tarafından tahsil edildiği iddia edilen tutarın ticari defter ve kayıtlarında yer almadığını ve müvekkili şirket tarafından böyle bir tahsilatın yapılmamış olduğunu , davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte huzurdaki davanın tarafının müvekkili şirketin eski ortaklarından … Tüketici A.Ş olması gerektiğini beyanla; Usulsüz tebligat şikayetlerinin kabulü ile, tebliğ tarihinin, öğrenme tarihi olan 15.06.2020 olarak Kabulüne , Huzurdaki uyuşmazlığın ticari iş uyuşmazlığı olmasından bahisle huzurdaki davada görevli mahkemeler Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğundan; huzurdaki davanın Görevsizlik kararı verilerek usulden Reddine , Mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda, huzurdaki davanın hiçbir aşamasında müvekkili şirketin adı ve namı adı altında işlem yapılmadığından, davanın Pasif Husumet yokluğu sebebi ile Usulden Reddine ,Mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda, huzurdaki davanın tarafı olmayan müvekkil şirket bakımından davacının davasını ispata yarar herhangi bir delile dayanamayacağı açık olduğundan davanın esastan Reddine Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DEĞERLENDİRME ve KABUL:
Dava alacak davasıdır.
Ankara … Tüketici Mahkemesi’ nin … Karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilmiş ve Mahkememizce dava şartları yönünden davanın usulden reddine karar verilmiş, mahkememizce verilen kararın İstinaf edilmesi neticesinde Mahkememizden verilen 04/03/2021 tarih ve 2021/57 Esas 2021/139 sayılı kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi’nin 29/09/2021 tarih, …karar sayılı ilamıyla “…6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre; her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ve tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın maddede altı bent halinde sayılan davalar, ticari dava sayılır. Taraflardan biri, tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı, ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK.’nun 1.maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan, re’sen incelenir.
Dosya kapsamından, davacının tacir olmadığı gibi uyuşmazlığın ticari işletmesinden de kaynaklanmadığı, davalı şirket aleyhine sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre alacağının tahsili için icra takibi başlattığı anlaşılmıştır.
Görev kamu düzeni ile ilgili olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen dikkate alınması gerekir.
Bu durumda, uyuşmazlığın; çözümünde Asliye Ticaret Mahkemesinin değil Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu anlaşıldığına göre, mahkemece; görevsizlik kararı verilerek dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi gerekirken davanın usulden reddine karar verilmesi, doğru görülmemiştir.
Belirtilen nedenlerle, mahkemece; davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, TTK’nın 5/A maddesi ve 6325 sayılı Yasanın 18/A-2. maddesi gereğince davanın usulden reddine ilişkin hüküm kurulması doğru görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun (esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin) kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a.3. maddesi gereğince KALDIRILMASINA karar verilmesi gerekmiştir..” denilerek karar kaldırılmakla dosyanın mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticarî davalardır.
TTK 5/1.maddesi gereği ticarî davalara bakmakla görevli mahkeme asliye ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden itibaren yasanın 5/3 maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Somut olayda, dava dilekçesindeki anlatıma göre, dava davalı tarafından haksız yere tahsil edildiği iddia edilen alacağın iadesi isteminden ibaret olup, dava TTK 4.maddede sayılan mutlak ticari davalardan olmamakla birlikte davacının tacir olmadığı, tacir olan taraf yönünden ise ticari işletmeleriyle ilgili olmayıp, mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemelerin görevi, dava şartıdır. (HMK m. 114/(1)-c)
Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. (HMK m.115/(2))
Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.

Eldeki davada TTK m. 4/1 uyarınca; “her iki tarafın tacir olması” koşulu gerçekleşmediğinden ve uyuşmazlık mutlak ticarî davalardan olmadığından; TTK m.5 gereğince, Mahkememizin görevsizliğine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK m.114/1-c, 115/2 uyarınca göreve ilişkin dava şartı eksikliği nedeniyle davanın usulden reddine,
Ankara Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduklarının tespitine,
Karar kesinleştiğinde ve süresinde başvuru olduğnda dava dosyasının görevli Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
Süresi içerisinde görevli mahkemeye dava dosyasının gönderilmesi için başvuru yapılmaz ise dosyanın re’sen ele alınıp Mahkememiz tarafından açılmamış sayılması kararı verilmesine,
Yargılama harç ve giderleri hakkında görevli mahkemece değerlendirme yapılmasına,
Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dosyanın görevli mahkemede davaya devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK 331/2 maddesi gereğince bir karar verilmesine,
Dair, davacı vekili Av. …, Davalı Vekili Av. …’ın yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/12/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸

Not : Bu evrak 5070 sayılı Elektronik imza yasası kapsamında imzalanmıştır.