Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/569 E. 2021/596 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/569 Esas – 2021/596
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR

ESAS NO : 2021/569 Esas
KARAR NO : 2021/596

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/09/2021
KARAR TARİHİ : 30/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİHİ : 30/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili ; Davacı tarafından üretilen elektrik enerjisinin taraflar arasındaki sözleşme hükümleri uyarınca davalının iletim sistemleri üzerinden sisteme verdiğini, bu amaçla yapılacak ödeme miktarının RES katkı payı anlaşması ile belirlendiği halde davalının sözleşme hükümlerine aykırı şekilde hesaplama yapıp fatura düzenlediğini, fatura bedellerini ödediklerini belirtip, şimdilik fazladan ödedikleri 20.000,00 TL nin ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Dava dilekçesi tebliğe çıkartılmamıştır.
DELİLLER :
-Arabulucu anlaşmazlık son tutanağı,
-Davanın dayanağı fatura örneği,
-Davacı tarafından yapılan ödeme ile ilgili kayıtlar,
-Uyuşmazlık Mahkemesinin kararı,
-Tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davadaki talep, davcı tarafından davalıdan tahsili gereken RES katkı payının taraflar arasındaki sözleşme ve yasal düzenlemeye uygun hesaplanmadığı gerekçesi ile fazladan ödendiği ileri sürülen miktarın davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Kamu iktisadi girişimleri kurdukları ticari işletmeler nedeniyle tacir niteliğini taşımaktadırlar. Bu nedenle, gerek sözleşmeden gerekse sözleşmeye aykırılık nedenleriyle özel hukuk kuralları uygulanır. Ancak, idarenin iş ve işlemlerinden dolayı çıkan uyuşmazlıklar idari yargı yerinde sonuca bağlanır. Nitekim, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı başlıklı 2.maddesinde “1.İdari dava türleri şunlardır:
a)İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları,
b)İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,
c)Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar.” hükmü düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davacının dayandığı banka makbuzları üzerinde ödeme gerekçesi olarak katkı payı bedeli açıklamasının yer aldığı görülmektedir.
Davalı bu bedelin tahsilinde taraflar arasındaki sözleşmeye dayanmamış, ilgili yasa ve yönetmeliklerin tarafına yüklediği görevlerin ifasına sırasında alınabilecek hizmet bedeli olduğu, başka bir anlatımla yasa ile yapılan düzenlemeye dayanmaktadır. Taraflar arasındaki özel hukuku ilgilendiren bir sözleşme hükümlerine dayanılmadığından davalı idarenin iş ve işlemlerinden doğan bir eylem nedeniyle bedel iadesi istendiğinden 2577 sayılı yasanın 2.maddesi de gözetildiğinde idari yargının görevli olduğu açıktır.
Bu konuda Uyuşmazlık Mahkemesinin … Karar sayılı ve 05/04/2021 tarihli kararı olup, uyuşmazlığın idari eylem ve işlemden kaynaklandığı, bu hali ile İdari Yargı Mahkemelerinin görevli oldukları belirtildiği, söz konusu kararda açıkça …’ın işleminin bir idari işlem olduğu, bu idari işlemden kaynaklanan uyuşmazlıklara idare mahkemesi tarafından bakılması gerektiğinin açıkça belirtilmiştir. Davacı tarafından idari işlemin iptali veya idari işlem sonucu ödenen bedelin iadesi için idari mahkemelerinde dava açması gerekirken TBK’daki sözleşmeye aykırılık hükümlerine dayanarak adli yargıda dava açtığı, idarece yapılan işlemlerin usulüne uygun olup olmadığının değerlendirilme yerinin idare mahkemesi olduğu, sadece idari işlemin sözleşmeye aykırılık hükümleri dayanak gösterilerek ödenen bedelin iadesi istenmekle mevcut davanın idare mahkemesi görevinden çıkarak adli yargı mahkemeleri görevine girmeyeceği, bu nedenle adli yargı mahkemelerinin somut olayda görevli olmadıkları kabul edilip aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-6100 Sayılı HMK’nın 114/1-b, 115/2 maddeleri uyarınca yargı yoluna ilişkin dava şartı eksikliği nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Bu karar nedeniyle alınması gerekli 59,30 TL harcın peşin alınan 341,55 TL harçtan çıkartılarak geriye kalan 282,25 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/09/2021