Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/565 E. 2023/530 K. 12.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2021/565 Esas
KARAR NO : 2023/530

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI :…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI :…
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/09/2021
KARAR TARİHİ : 12/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/10/2023

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı …. arasında düzenlenen 05/10/2012, 07/10/2013, 22/10/2014 ve 27/10/2015 tarihli sözleşmeler kapsamında davalı şirketin …. ilçesinde yer alan … özel güvenlik hizmeti verildiğini,
Müvekkili şirketin sözleşmeden kaynaklı edimini eksiksiz ifa ettiğini, buna ilişkin koruma ve güvenlik planlarının … istenebileceğini, ancak davalının sözleşmede belirtilen sürelerde ödeme yapmadığını, geciktirdiğini, sözleşmenin 4.3 maddesinde fatura düzenleme tarihlerinden sonraki 10.günün hakediş onay tarihi olarak belirlendiğini, dolayısıyla 11.günde davalının temerrüte düştüğünü” iddia ederek, ilk sözleşme ve fatura tarihinden başlayarak 31/01/2016 tarihli … nolu son faturaya kadar, aradaki açık hesap ilişkisinden kaynaklı şimdilik 979.282,79 TL alacağının, her bir faturanın ödenmesi gereken günden hesaplanacak ticari temerrüt faiziyle birlikte, ödemeler düşülerek hesap edilip davalıdan tahsiline hükmedilmesini” talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, davanın yetkili olmayan mahkemede açıldığını, usulü itiraz olarak öne sürmüş,
Esasa ilişkin ise fatura düzenlenip karşı tarafa tebliğ edilmesinin verilen hizmeti ispatı için yeterli olmadığını, davacının özel güvenlik hizmeti verdiğini ispat etmesi gerektiğini, davacının sözleşmenin 4.4 ve 4.5 maddelerinde belirtilen güvenlik personelinin ücret, … ve vergi ödeme makbuzlarını her ay müşteriye teslim etmesi gerekirken bunları ibraz etmediğini, faturaların müvekkili davacı şirket personelince imzalanmadığını, davacı vekilinin bir yandan her bir faturaya düzenlenme tarihine göre faiz talep ettiğini, bir yandan da açık hesap ilişkisi kapsamında ödemeler mahsup edilerek ticari ilişkinin sürdürüldüğünü iddia ettiğini, dolayısıyla talep edilen alacağın net olmadığını, bir yandan alacağın sürelerinde ödenmediği iddia edilirken neden yıllardır hizmet vermeye devam edildiğinin izahının olmadığını, bu anlamda faiz talebinin de haksız olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davacı ile davalı arasında 05/10/2012, 07/10/2013,22/10/2014 ve 27/10/2015 tarihli “…” başlıklı sözleşmeler kapsamında, davacının, davalıya ait sözleşme konusu iş yerlerinde , güvenlik hizmetini sözleşmeye uygun şekilde verip vermediği, verdiyse yapılan ödemeler de dikkate alındığında takip tarihi itibariyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının belirlenmesine ilişkindir.
Alacağa dayanak sözleşmelerde, yetkili mahkeme olarak …. mahkemeleri bildirildiği gibi, dava konusu para alacağı olmakla, HMK 17. ve TBK 89. maddesi uyarınca yetki itirazının ve davanın hizmet sözleşmesinden kaynaklı alacak iddiasını dayalı olmakla, TBK 146. maddesi uyarınca tabi olduğu 10 yıllık zamanaşımı süresi dava tarihi itibariyle dolmamakla, zamanaşımı itirazı haklı görülmeyerek reddedilmiştir.
Taraflarca delil olarak dayanılan sözleşme örnekleri, cari hesap ekstresi, delil olarak dosyaya sunulmuş, işin ifa edildiği yer …. yazılan müzekkere ile davacı tarafından valiliğe yapılan işe başvuru belgesi ile dayanak kayıtların gönderilmesi sağlanmıştır.
Uyuşmazlık dönemiyle ilgili, davacı ve davalı şirketin bağlı olduğu vergi dairelerine müzekkere yazılarak , ilgili şirketlerce düzenlenen BA ve BS formlarının temini cihetine gidilmiştir.
Mahkememizce yerinde inceleme yetkisi verilen mali müşavir bilirkişi tarafından her iki şirket ticari defter ve kayıtları incelenmek sureti ile düzenlenen 13/07/2023 tarihli raporda her iki şirketin ticari defter ve kayıtlarının usulünce düzenlendiği,
Davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davalıdan sözleşmeye konu işin ifasına nedeniyle 979.282,79 TL alacaklı olduğu,
Davalının ticari defter ve kayıtlarına göre, 1.226.375,71 TL borçlu olup, davacı tarafça alacağa ilişkin düzenlenen tüm faturaların davalı şirket kayıtlarında mevcut olduğu,
02/01/2017 tarihi itibariyle 2 kuruş hariç her iki tarafın kayıtlarının birbiriyle uyumlu olup, davacının kendi cari hesap ekstresinde 979.282,79 kuruş alacaklı, davalı şirketin ise kendi defterlerinde 979.282,77 kuruş borçlu olduğu, 2 kuruş farkın 2012-2016 yılları arasındaki kuruş farkları toplamından kaynaklandığı tespiti yapılmış,
Dava tarihi itibariyle davalı defterlerindeki 1.226.375,71 TL borç esas alındığında aradaki 247.092,94 TL farkın gerekçesi yine raporda açıklanmış, söz konusu farkın davacının cari hesap ekstresinde kayıtlı olmadığı belirlenmiştir.
Yine… 10/03/2022 tarihli müzekkere cevabı ekinde sunulan personel listesi ile davacının 21/03/2022 tarihli delil listesi ekinde sunduğu, … ve … belgelerinden de davacının sözleşme konusu güvenlik hizmetini davalıya verdiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, davacının, davalı şirkete 4 ayrı sözleşme kapsamında güvenlik hizmeti verdiği, hizmet kapsamında düzenlenen tüm faturaların davalı şirkete ait ticari defterlerde kayıtlı olduğu, anılan sözleşmeler kapsamında verilen hizmet nedeniyle dava tarihi itibariyle kendi ticari defter ve kayıtlarına göre davacı şirket davalı şirketten 979.282,77 TL alacaklı olduğu gibi anılan sözleşmeler ilişkisi kapsamında aldığı hizmet nedeniyle kendi ticari defter ve kayıtlarına göre davalı şirket, dava tarihi itibariyle 1.226.375,71 TL borçlu olmakla, davacının istemi gibi birbirini doğrulayan taraflara ait ticari defter ve kayıtlara göre davalıdan, dava tarihi itibariyle 979.282,79 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla ve mahkememizce de bu yönde kanaat edinilmekle davanın ( TBK 117. Maddesi anlamında dava tarihinde önce davalı usulünce ihtar ile temerrüde düşürülmediği gibi yine sözleşme içeriği dikkate alındığında dava tarihinden önce temerrüdün oluşma koşulları bulunmamakla, temerrüdün dava tarihi itibariyle oluştuğu dikkate alınarak bu tarihten itibaren faize hükmedilmek sureti ile ) kabulü cihetine gidilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere,
Davanın kabulü ile,
979.282,79 TL’nin 21/09/2021 olan dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince,
Alınması gereken 66.894,81 TL harçtan peşin alınan 16.723,71 TL harcın mahsubu ile bakiye 50.171,10 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 8,50 TL vekalet harcı, 96,25 TL tebligat ve posta gideri, 3.000,00TL bilirkişi ücreti toplamı 3.104,75 TL yargılama gideri ile 59,30 TL başvurma harcı ile 16.723,71 TL peşin harç toplamı 19.887,76 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-HMK m.333/1 uyarınca harcanmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca; davacı yararına hesaplanan 125.721,11 TL nispî vekâlet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,

6-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, Davacı Vekili Av. …. , Davalı Vekili Av. …’ın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde …. Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/09/2023

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸