Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/513 E. 2022/700 K. 14.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2021/513 Esas
KARAR NO : 2022/700

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 27/08/2021

KARAR TARİHİ : 14/11/2022
YAZIM TARİHİ : 14/12/2022
Mahkememizde itirazın İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili ; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacıya ait yayın organlarında davalının vermiş olduğu reklam ve tanıtım işleri dolayısıyla davacının davalıdan alacağı oluştuğunu, bu alacak ödenmediği için başlatılan icra takibinin davalının kısmi itirazı nedeniyle itiraza konu bölüm yönünden durdurulduğunu belirtip, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatını davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı şirket yetkilisi ; taraflar arasında ticari ilişki bulunmakla birlikte, yaptıkları ödemelerin davacı kayıtlarında yer almadığını, ayrıca yine kendileri tarafından düzenlenen prim faturalarının da davacı alacağından düşülmesi gerekir iken bunların da düşülmediğini belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
-Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyası,
-Alacağın dayanağı cari hesap özeti ve faturalar,
-Arabuluculuk anlaşmazlık son tutanağı,
-Her iki taraf ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen raporlar.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davadaki talep; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında oluşan davacı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı şirketin reklam ve tanıtım alanında faaliyet gösterdiği, davalı şirkete ait tanıtım amaçlı reklam ve diğer yayınların davacı şirket tarafından yerine getirildiği, davalının bu iş karşılığı prim faturası düzenlediği taraflar arasında çekişmeye konu değildir.
Yukarıda içeriği kısaca özetlenen ticari ilişki nedeniyle davalıdan alacaklı olduğunu düşünen davacı şirket alacağının tahsili için Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takibini başlatmıştır. Bu icra takibi ile 11.659,59 TL cari hesap alacağının tahsili talep edilmiştir. Ödeme emri 10/08/2020 tarihinde tebliğ edilen davalının 17/08/2020 tarihli itirazı üzerine icra takibi durdurulmuştur. Davalı borçlu itirazında; icra takibine konu alacağın 1.900,00 TL’sini kabul ettiklerini, kalan 9.759,59 TL asıl alacak yönünden borçlu olmadıklarını söylemiştir. Davacımız itirazın iptali davasının itiraza uğrayan 9.759,59 TL asıl alacak üzerinden açmıştır.
Davanın her iki tarafı tacir olduğu için, tarafların ticari kayıtlarının birlikte incelenmek suretiyle davacının davalıdan alacağı var ise miktarının buna göre belirlenmesi gerekmektedir.
İddiaların ileri sürülüş şekli itibariyle, davacının davalıdan cari hesap alacağına konu miktar kadar alacaklı olduğunu kanıtlaması gerekmektedir. Davacının alacağının varlığını kanıtlaması halinde bu kez davalının davacının kabulünde olan ödeme miktarının üzerinde ödeme yaptığını ispat etmesi gerekecektir.
Davacı kayıtlarına göre alacağın bir bölümü 2016 yılından 2017 yılına devir eden devir alacağı, bir bölümü 2017 ve 2018 yıllarına ait ilan ve tanıtım işlerinden kaynaklanan alacaktan oluştuğu, davalının da ödeme yerine geçmek üzere prim faturası düzenlediği, prim faturalarının davacı alacağından ödeme yerine geçmek üzere mahsubu gerektiği için, her iki taraf kayıtlarını inceleyen bilirkişi raporlarındaki tespitler ayrı ayrı değerlendirilmek suretiyle ve denetim kolaylığı olması için her bir alacak dayanağı ve ödeme iddiası ayrı başlıklar altında incelenmiştir.
1-) Davacının alacağının bir kısmı 2016 yılından 2017 yılına devir eden alacaktan oluşmaktadır. Davacı kayıtlarını inceleyen bilirkişinin raporunda da belirtildiği gibi, davacının davalıdan 2017 yılına devir eden alacağının 3.710,63 TL olarak görünmektedir. Aynı devir alacağı yönünden davalı kayıtlarını inceleyen bilirkişinin raporuna göre ise davalı kayıtlarında 2017 yılına devir eden davalı borcunun (davacı alacağının) 1.563,56 TL olarak kayıtlı olduğu görülmüştür. 2017 yılına devir eden davacı alacağı yönünden her iki taraf kayıtları uyuşmadığı ve davacı davalının kabulünde olan devir alacağının üzerinde kalan miktar yönünden iddiasını başkaca delil ile ispat edemediği için delilleri arasında yemin bulunduğu için yemin hakkını kullanıp kullanmayacağı hatırlatıldığında, yemin teklif etmek istemiş, hazırlanan metin doğrultusunda davalı şirket yetkilisi 14/11/2022 tarihli duruşmada yemin ettiği için davacının davalıdan 2016 yılından 2017 yılına devir eden alacağının davalı kayıtlarında yer aldığı şekilde 1.563,56 TL olarak kabul edilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
2-) Davacı alacağının ikinci bölümü 2017 – 2018 yıllarında yerine getirilen hizmetlerden kaynaklanmaktadır. Davacı kayıtlarını inceleyen bilirkişimiz davacı kayıtlarına göre bu iki yıllık dönemde toplam davacı alacağının 19.135,51 TL olduğunu, aynı döneme ilişkin davalı kayıtlarında ise davalının davacıya olan borcunun 19.241,07 TL olarak kayıtlı olduğu belirlenmiştir. Dava cari hesap alacağına dayandırılmış olup, icra takibi ile talep edilen ve bu döneme ait davacı alacağı davacı tarafından 19.135,51 TL olarak talep edildiği için davanın itirazın iptali davası olduğu, davacının icra takibindeki talebi ile bağlı kalınarak hüküm oluşturulması gerekmekle; davacının 2017 – 2018 yıllarına ait sunduğu hizmet nedeniyle davalıdan olan cari hesap alacağının davacı kayıtlarında yer aldığı gibi 19.135,51 TL olduğu kabul edilmiştir.
3-) Tarafla arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalıya ait tanıtım işlemleri davacı tarafından yerine getirilmekte ve bunun karşılığında davalı tarafından ödeme yapılmakla birlikte, davacının bu ticari ilişki nedeniyle davalıya ayrıca prim ödemesi yaptığı her iki tarafın kayıtlarından anlaşılmaktadır. Bilirkişilerimizin yaptığı inceleme sonucu davacı tarafından davalıya ödenmesi gereken prim miktarının davacı kayıtlarında 1.561,44 TL olarak kayıtlı olmasına rağmen, davalı kayıtlarında prim alacağının 1.684,08 TL olarak kayıtlı olduğu, bu hali ile davacının kabulünde olan 1.561,44 TL’nin üzerindeki prim alacağının davalı tarafından ispat edilmesi gerektiği kabul edilmiştir. Davalı prim alacağının kendi ticari defterlerinde kayıtlı olan miktar kadar olduğunu başkaca deliller ile ispat edememiştir. Davalının delilleri arasında yemin olduğu için, yemin hakkını kullanıp kullanmayacakları konusunda kesin süre verilerek uyarı yapılmış, davalı tarafından prim alacaklarının davacı kaydında yer alan 1.561,44 TL olmayıp, kendi kayıtlarında yer alan 1.684,08 TL olduğu konusunda yemin deliline başvurmadığı için, davalının davacıdan olan prim alacağı tutarının davacı kayıtlarında yer aldığı şekilde 1.561,44 TL olduğu kabul edilmiştir.
4-) En son araştırılması gereken davalı tarafından yapılan ödeme miktarı olup, davacı kayıtlarını inceleyen bilirkişilerimiz, davalının davacıya yaptığı ödeme miktarının davacı kayıtlarda 9.625,11 TL olduğunu belirlemiştir. Aynı amaçla davalı kayıtları üzerinde inceleme yapan bilirkişi ise, davalı kayıtlarına göre davacıya yapılan ödeme miktarını 7.829,40 TL olarak belirlemiş ise de; davalının davacı kayıtları ile kendi kayıtlarında yer alan miktarı aşan şekilde ödeme yaptığını kanıtladığı, bu nedenle davalı tarafından yapılan ödeme miktarının davacı kayıtlarında yer alan 9.625,11 TL olması gerektiği kabul edilmiştir.
Yukarıda ayrı başlıklar altında incelenen davacı alacağını oluşturan miktarlar ve bu alacaktan mahsubu gereken davalı prim alacağı ve ödeme miktarı dikkate alındığında; davacının 2016 yılından 2017 yılına devir eden alacağının 1.563,56 TL olduğu, 2017 – 2018 yıllarına ilişkin ticari ilişki nedeniyle oluşan davacı alacağının davacı kayıtlarında yer aldığı şekilde 19.135,51 TL olarak kabulü gerektiği, bu hali ile davacının davalıdan tahsili gereken alacağının (1.563,56 TL + 19.135,51 TL = 20.699,07 TL) 20.699,07 TL olduğu kabul edilmiştir. Daha sonra davalı tarafından yapılan ödeme ve prim alacağı nedeniyle bu miktar da ödeme yerine geçeceği için davalının toplam ödeme miktarının 1.561,44 TL prim alacağı ve 9.625,11 TL nakit ödemeden ibaret olup, toplam ödeme miktarının (1.561,44 TL + 9.625,11 TL = 11.186,55 TL) 11.186,55 TL olduğu mahkememizce belirlenmiştir. Davacının belirlenen alacak miktarı 20.699,07 TL’den toplam ödeme miktarı olan 11.186,55 TL mahsup edildiğinde halen davacının davalıdan tahsili gereken alacağının 9.512,52 TL olduğu, bu miktara yönelik davalı itirazı haklı nedene dayanmadığı için iptali gerektiği, tarafların kayıtları ile alacak borç miktarının hesaplanması mümkün olup davalının haksız itirazı nedeniyle davacının varlığı kabul edilen alacağına ulaşması geciktirildiği için hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili gerektiği kabul edilip davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
Davalının Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı icra takibine yönelik itirazının 9.512,52 TL asıl alacak üzerinden iptaline,
Takip tarihinden itibaren davacı asıl alacağına yıllık %13,75 oranından başlayıp değişen oranlı avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına,
Hüküm altına alınan 9.512,52 TL’nin % 20’sine karşılık gelen 1.902,50 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
Davacının fazla isteminin reddine,
Alınması gereken 649,80 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 108,37 TL’nin mahsubu ile bakiye 541,43 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE ÖDENMESİNE.
Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 108,37 TL peşin harç olmak üzere toplam 167,67 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE.
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığına,
Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE.
Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 244,90 TL ve bilirkişi ücreti 2.000,00 TL olmak üzere toplam 2.244,90 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 2.188,07 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, artan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA.
Arabuluculuk için ödenen 1.320,00 TL nin 6325 sayılı yasanın 18/A (11) (13) maddesi uyarınca;
1.286,58 TL’sinin davalıdan,
33,42 TL’Sinin davacıdan,
Alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davacı Vekili Av. …(e-duruşma), davalı şirket yetkilisi …’in yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/11/2022

Katip …

Hakim …