Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/508 E. 2022/42 K. 26.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR

ESAS NO : 2021/508 Esas
KARAR NO : 2022/42

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/08/2021
KARAR TARİHİ : 26/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİHİ : 16/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı …-… Ortak Gişimi arasında 02/09/2019 tarihinde “Havalandırma ve Isıtma Soğutma Tesisatı, BMS” işlerine ait … proje hizmetleri konulu hizmet alım sözleşmesi yapıldığını, müvekkilinin sözleşme konusu tüm işerin yapımlarını bitirdiğini, ancak davalı tarafın sözleşme gereği yapması gereken ödemeleri yapmadığını, müvekkilinden kaynaklanmayan gecikmelerden haksız olarak müvekkilini sorumlu tuttuğunu, müvekkilinin kalan bakiye alacağına karşılık gelen tutar ile ek iş yükünün tespit edilerek belirlenecek tutarın müvekkiline ödenmesine hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın iş ortalığına karşı açıldığını ve davalı iş ortaklığının taraf ehliyeti bulunmadığını bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL:
Dava, eser sözlemesinden kaynaklı alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Davalı iş ortaklığı vekili, yanıt dilekçesinde davalı iş ortaklığının taraf ehliyeti bulunmadığını bildirip davanın usulden reddine karar verilmesini istemiştir.
Taraf ehliyeti, bir davada taraf olabilme yeteneğini ifade eder. Taraf ehliyeti, medeni (maddi) hukuktaki medeni haklardan yararlanma ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekil olarak anlaşılmalıdır Buna göre; medeni haklardan yararlanma ehliyeti bulunan her gerçek yada tüzel kişi davada taraf ehliyetine sahip kabul edilmelidir. Mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 520 (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 620) ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklığın taraf ehliyeti yoktur. Bu nedenle, adi ortaklığa ilişkin davalarda, adi ortaklığı oluşturan kişilerin taraf olarak hep birlikte hareket etmeleri gerekir. Adi ortaklık tarafından açılacak davaların iştirak halinde mülkiyet hükümleri gereği bütün ortaklar tarafından birlikte açılması gerekir. Adi ortaklığa karşı açılacak davalar yönünden ise; ikili bir ayrım yapmak gerekecektir. Davanın konusu paradan başka bir şey ise davanın bütün ortaklara karşı birlikte açılması (mecburi dava arkadaşlığı), davanın konusu para ise; ortaklar bu borçtan müteselsil sorumlu bulunduklarından ortaklardan biri, bazıları yada tümüne karşı (ihtiyari dava arkadaşlığı) dava açılabilecektir. Zira 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 163. maddesi uyarınca “Alacaklı, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebilir. Borçluların sorumluluğu, borcun tamamı ödeninceye kadar devam eder”.
Taraf ehliyeti, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-d maddesi gereğince dava şartlarından olup, taraflarca ileri sürülmese dahi, mahkemece re’sen nazara alınabilecektir.
Sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 638. maddesine göre; ortaklık sözleşmesinde aksi kararlaştırılmadıkça adi ortaklar birlikte ya da temsilci vasıtasıyla üçüncü kişilere karşı deruhte etmiş oldukları borçlardan müteselsilen sorumlu olurlar. Bu hükme göre alacağa ilişkin bu davanın adi ortakların müteselsil sorumluluğuna dayalı olarak her birine karşı açılması mümkündür.
Alacak istemli dava dilekçesinde, dava adi ortaklıklardan birine veya birkaçına karşı açılmış ise, Türk Borçlar Kanunu 163. maddesi uyarınca dava incelenmelidir. Ancak sadece adi ortaklık veya ortak girişim denmiş ve kişi gösterilmemiş ise “Hukuk Genel Kurulunun 08.10.2003 tarih, 2003/12-574-564 sayılı kararında vurgulandığı üzere ortak girişim iki veya daha fazla gerçek veya tüzel kişinin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri bir ortaklık türü olup, bu ortaklığın tek başına tüzel kişiliği bulunmamaktadır.
Dava dilekçesine göre dava, davalı …-… Ortak Gişimi olarak adi ortaklığa yöneltilmiş, dava dilekçesi adi ortaklık adına tebliğ edilmiş, davalı adi ortaklık vekili taraf ehliyetlerinin olmadığını bildirmiş, bu nedenle davacı vekiline, adi ortaklığı oluşturan tüm ortakları davalı olarak göstermesi, dava dilekçesinin tebliği ve delillerin bildirilmesi için süre verilmiş, davacı vekili beyanında dilekçe verip davayı adi ortaklığı oluşturan şirketlere yöneltmeyeceklerini bildirmiştir. Bu durumda tüzel kişiliği ve dolayısıyla taraf ehliyeti bulunmayan davalı hakkında açılan davanın, pasif husumet ehliyeti yokluğundan dolayı HMK m.114/1-d delaletiyle HMK m.115/2 uyarınca, dava şartı yokluğundan, usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Bu karar nedeniyle alınması gerekli 80,70 TL harcın peşin alınan 341,55 TL’den çıkartılarak geriye kalan 260,85‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep haline davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 8,50 TL vekalet tasdik harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
7-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekili Av. ….’in yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/01/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸

Not : Bu evrak 5070 sayılı Elektronik imza yasası kapsamında imzalanmıştır.