Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/504 E. 2021/522 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANKARA
9.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/504
KARAR NO : 2021/522

Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2021/504
KARAR NO : 2021/522

DAVA : Alacak (Sbepsez Zenginleşmeden Doğan)
DAVA TARİHİ : 23/08/2021
KARAR TAR. : 09/09/2021
KARAR YAZ.T. : 09/09/2021

Mahkememize tevzi edilerek yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılan dosyanın yapılan incelemesi sonunda:

DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın dava dışı … Kuruyemiş Şekerleme Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. ile genel kredi sözleşmesi düzenlediğini ve kredi kullandırdığını; kredinin geri dönmemesi nedeniyle hesabın kat edildiğini; dava dışı borçlu firmanın kredinin teminatı olarak davalının keşide ettiği çeklerin verildiğini, süresi içinde ibraz edilmeyen çeklerin kambiyo senedi vasfını yitirdiğini; bu nedenle, TTK m.732 çerçevesinde zebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca alacağın tahsilini istediklerini belirterek toplam 1.496.500,00 TL’nin sebepsiz zenginleşmenin vaki olduğu tarihten itibaren temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.

YANIT:
Davada yanıt bulunmamaktadır.

DELİLLER :
1-Tüm dosya münderecatı,

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKÎ NİTELENDİRME :
Dava, ibraz süresi geçmiş çeklerden dolayı sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacağın tahsilini amaçlayan alacak davasıdır.
Mahkemenin, davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi (davayı esastan inceleyebilmesi) için varlığı veya yokluğu gerekli olan haller, dava (yargılama) şartları’dır. Dava şartları, dava açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esası hakkında inceleme yapabilmesi (davanın esasına girebilmesi) için gerekli olan şartlardır. Buna davanın dinlenebilmesi şartları da denilmektedir. Dava şartlarından biri olmadan açılan dava da açılmış (var) sayılır, yani derdesttir. Ancak mahkeme, dava şartlarından birinin bulunmadığını tespit edince, davanın esası hakkında inceleme yapamaz; davayı dava şartı yokluğundan (usulden) reddetmekle yükümlüdür. Dava şartlarının bulunup bulunmadığı davada hakim tarafından kendiliğinden (re’sen) gözetilir; taraflar bir dava şartının noksan olduğu davanın görülmesine (esastan karara bağlanmasına) muvafakat etseler bile, hakim davayı usulden reddetmekle yükümlüdür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 114/1 maddesinin birinci fıkrasında, tüm davalar bakımından geçerlilik taşıyan dava şartlarının neler olduğu hususu açıkça hükme bağlanmış, HMK 114/2 maddesinde ise diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin ise saklı olduğu belirtilmiştir.
19/12/2018 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 7155 sayılı “Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun”un 20. maddesinde “13/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
3. Dava şartı olarak arabulucuk
Madde 5/A – (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
Aynı Kanun’un 26/1-a bendinde ise anılan maddenin 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlemesi yer almaktadır.
Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesinin “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hüküm gereğince davacı arabulucuya başvurmak ve arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır.
7155 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen ve 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren, 5/A maddesi uyarınca, “konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki ticari davalarda” dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmak zorunlu hale gelmiş, eş söyleyişle arabuluculuğa başvurmak dava şartı haline getirilmiş bulunmaktadır.
Yukarıda belirtilen yasal mevzuat hükümleri doğrultusunda gerçekleşen somut olay değerlendirildiğinde;
Dava dilekçesi içeriğine göre; davacı, ibraz süresi geçtiğinden kambiyo senedi vasfını yitiren çeklerden dolayı TTK m.732 kapsamında sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacağın tahsilini talep etmektedir. Eldeki dava, 7155 sayılı Kanun ile 6102 sayılı TTK’na eklenen 5/A maddesinin yürürlük tarihi olan 01/01/2019 tarihinden sonra açılmış olduğu ve davacı vekilinin 06/09/2021 tarihli dilekçesinden, arabuluculuğa başvurulmadığı, anlaşılmıştır. Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Dava tarihi itibariyle arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın bulunmadığı beyan edilmiştir. Dolayısıyla, davacı vekili, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini sunmadığından, HMK 114/2 maddesi yollaması, TTK’nun 5/A ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesi gereğince HMK’nın 114/2 ve 115 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

Yukarda açıklanan yasal ve hukuksal olgu göz önüne alınarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara ve Kurul’un takdirine göre;
1.-Davanın TTK’nun 5/A ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesi gereğince HMK’nın 114/2 ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2.-Kredinin tahsili için girişilen davada davacı bankanın harçtan muafiyeti bulunduğundan, 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince, harç alınmasına yer olmadığına,
3.-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4.-Hüküm kesinleştiğinde harcanmayan gider avansının HMK m.333/1 uyarınca davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda; kararın tebiğilenden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere 09/09/2021 tarihinde karar verildi.
Başkan … Üye … Üye … Kâtip
¸ ¸ ¸ ¸