Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/471 E. 2022/106 K. 21.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2021/471 Esas
KARAR NO : 2022/106

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 05/10/2016

KARAR TARİHİ : 21/02/2022
YAZIM TARİHİ : 16/03/2022
Mahkememizde açılan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili ; davalı … tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi düzenlenen aracın 26/09/2015 tarihinde davacının kullandığı motosiklete çarparak kazaya neden olduğunu, bu kaza sonucu motosiklet sürücüsü olan davacının meslekte kazanç kaybı oluşturacak şekilde yaralandığını, dava açılmadan önce yapılan ödemenin yetersiz olduğunu belirterek, sürekli ve geçici işgücü kaybı nedeni ile toplam 200,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili mahkemeye sunduğu dilekçe ile davadaki sürekli işgöremezlik tazminatı talebini 234.020,00 TL olarak arttırmıştır.
YANIT :
Davalı vekili ; sorumluluklarının poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, dava açılmadan önce yaptıkları ödeme ile davacının tüm zararının karşılandığını, sigortalı araç sürücüsü ile davacının kusur dağılım oranları ile çalışma gücü kaybına ilişkin raporlarının ATK’dan alınması gerektiğini, geçici iş göremezlik zararının poliçe kapsamında olmadığını belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucu; davanın kısmen kabulüne, 224.688,98 TL’nin temerrüt tarihi olan 17/12/2015 tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlı avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazla istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından ayrı ayrı istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesini yapan Ankara BAM si 26. Hukuk Dairesi, Sigorta şirketi tarafından davacıya davadan önce yapılan ödemenin güncellenmiş bedelinin limitten değil de tazminattan düşülmesi, sigorta limitinden ise güncellenmeden yapılan ödeme mahsup edilerek kalan limit dahilinde tazminata karar verilmesi gerekirken, mahkemece resen yapılan hesaplama ile tazminat miktarının yanlış hesaplanmasıyla tazminat miktarının hatalı şekilde hüküm altına alınması ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından kaza nedeniyle oluşan maluliyetin, koruyucu dizlik ve kask takılması halinde de oluşup oluşmayacağı ve dizlik ile kask takılmayışı ile oluşan maluliyet arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı konusunda ek rapor alınması, koruyucu ekipmanların takılmamış olması ve maluliyetle illiyeti bulunduğunun saptanması halinde, BK’nın 44. maddesi (TBK md. 52) uyarınca tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmak suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek kararımızın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının yaralanması ile sonuçlanan olayda tarafların kusur dağılım oranının ne olduğu, çalışma gücü kayıp oranı ile ödeme sonrası halen davacının talep edilebileceği tazminat olup olmadığı konularından oluşmaktadır.
Dava dışı … adına trafikte kayıtlı olan … plaka sayılı araç için davalı … tarafından 30/04/2015 tarihinde kaza tarihini içinde koruma sağlayan zorunlu karayolu trafik sigorta poliçesi düzenlenmiştir. 26/09/2015 tarihinde söz konusu araç … idaresinde iken davacının kullandığı motosiklete çarparak davacının yaralanması ile sonuçlanan kazaya neden olmuştur.
Sigorta şirketleri sigortalı araç sürücüsünün kusur dağılım oranlarına bağlı olmak koşulu ile 3.kişilere ait ve poliçe kapsamındaki zararları sigortalısı adına ödemeyi üstlendikleri için sigortalı araç sürücüsü ile motosiklet sürücüsü olan davacının kusur dağılım oranlarının belirlenmesi için bilirkişiden 02/01/2018 tarihli rapor alınmıştır. Bu rapor ile davacının % 25 oranında ve sigortalı araç sürücüsünün ise % 75 oranında kusurlu oldukları tespit edilmiştir. Kaza tespit tutanağı ile uyuşmadığı için bu kez üç kişilik heyetten 13/08/2018 tarihli rapor alınmış, bu raporda ise davacının kusursuz olduğu belirlenmiştir.
Kazanın oluş şekline ilişkin ” kaza tesbit tutanağı ” kusur dağılım raporu düzenleme birikimine sahip trafik görevlileri tarafından hazırlanmış ve davacının kural ihlali olmadığı belirtilmiş olup, 13/08/2018 tarihli heyet raporununda kazanın oluş şekline uygun olup, davacının yaralanması ile sonuçlanan kazada davacının kural ihlalinin olmadığı, dolayısı ile davacının kusurunun bulunmadığı kabul edilmiştir.
Sigortalı araç … idaresinde karayolunda seyir halinde iken yolun sol tarafına dönüş yapmak istemiş, bu amaçla dönüş için yolun sol şeridine yaklaşıp, karşıdan gelen araçların geçişini tamamlamalarını bekleyip, yol boşaldığında sola dönüşe başlaması gerekir iken, kurallara aykırı biçimde dönüşe başlayarak davacının kullandığı yol bölümene girmiş, böylece sola dönüşe ilişkin kuralları ihlal ederek % 100 oranında kusurlu sayılmayı gerektirecek şekilde davacının kullandığı motosiklete çarparak kazaya neden olmuştur. Davacının ise hiç bir kural ihlali olmadığı, sigortalı araç sürücüsünün davacıya ait aracın kullandığı yol bölümünü kapatması nedeni ile davacının hiç bir kural ihlalinden söz edilemeyeceği, bu nedenle kusursuz olacak şekilde kendisinin yaralanması ile sonuçlanan kazaya neden olduğu kabul edilmiş, kazanın yukarıda anlatılan şekilde gerçekleştiği kabul edildiği için davacının kusursuz olduğuna ilişkin bilirkişi raporuna itibar edilmiştir.
Davacının olay nedeni ile çalışma gücü kaybına uğrayıp uğramadığının belirlenmesi için Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından 27/09/2017 tarihli rapor alınmıştır. Kaza tarihinde geçerli olan yönetmelik hükümleri dikkate alınıp hazırlanan ve davacıda tanımlanan yaralanmalar ile uyumlu olduğu için hükme esas alınan bu rapora göre davacının % 17 oranında ve kalıcı olarak meslekte kazanç kaybına uğradığı, 4 (Dört ) ayda iyileşebilecek şekilde yaralandığı kabul edilmiştir.
Davacının yaralanması ile sonuçlanan olay nedeni ile SGK tarafından davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı bildirilmiştir.
Davalı vekili geçici iş göremezlik zararının tedavi gideri olup poliçe kapsamında olmadığını ileri sürmüş ise de, poliçe genel şartları incelendiğinde poliçe kapsamında olmayan zararlar bölümünde geçici iş göremezlik zararının sayılmadığı, bu nedenle geçici iş göremezlik zararının poliçe kapsamında ve bedensel zararlar içerisinde yer alması nedeni ile davalı tarafından karşılanması gerektiği kabul edilmiştir.
Mahkememizin verdiği bu karar davanın her iki tarafınca istinaf edilmiş ise de, davalı … sadece tazminat hesabı yapılır iken gelirin asgari ücretin 2.34 katı alınmasının yerinde olmadığını ve koruyucu kıyafet olmadığı için davacının zararın artmasına neden olduğu için tazminattan indirim yapılması gerektiğini ileri sürmüş, davacı ise davalının istinaf nedenlerinin yerinde olmadığını belirtip, sigorta şirketinin sorumluluğunun sınırını belirleyen limitten sadece ödemenin düşülmesi gerektiği halde güncellenmiş miktarın düşülmesinin yerinde olmadığını ileri sürmüştür.
İstinaf incelemesi sonucu ise, koruyucu kıyafet kullanılmamasının zararın artmasına yol açıp açmadığı konusunda ATK dan rapor alınması gerektiği ve zarar belirlendikten sonra limitten sadece ödemenin düşülmesi gerektiği belirtilerek kararımız kaldırılıp, dosya mahkememize iade edilmiştir.
İade karara doğrultusunda Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından 24/12/2021 tarihli rapor alınmış, ATK yaptığı değerlendirme sonucu; koruyucu kıyafetlerin ikincil koruma sağladıklarını, çarpmanın şekli, kazaya karışan araçların türü, kişinin motosiklette bulunduğu konum, koruyucu dizliğin türü, kaza anındaki bilinç durumu gibi pek çok nedenin sonuca etkili olabileceğini, tüm bu bileşenler dikkate alındığında somut olayda koruyucu kıyafet kullanmamanın zararın artmasına neden olup olmadığının kesin belirlenemeyeceğini belirtilmiştir. Bu görüş dikkate alındığında koruyucu kıyafet kullanmamanın zararın artmasına neden olduğunun tespiti mümkün olmadığı için zarardan bu nedenle indirim yapılamayacağı kabul edilmiştir.
Davalının bir diğer istinaf nedeni, hesaplamaya esas alınan davacı geliri olup, davacının kaza tarihinde kalfalık belgesi sahibi olup fiilen sanayide oto elektrikçisi olarak çalıştığı, ödenen ücrete ilişkin belge sunulamaması nedeni ile emsal ücret araştırması yapılması gerektiği, bu amaçla meslek odalarından ücret sorgulaması yapıldığı, bildirilen ücretlerin ortalaması alınarak hesaplamaya esas alınan ücretin 3.050,00 TL olduğu ve bu miktarın asgari ücretin 2.34 katı olduğuna ilişkin tespitin ve bilirkişinin bu miktarı esas almasının yerinde olduğu kabul edilmiştir.
Bir diğer iade nedeni, zarardan ödeme yerine ödemenin güncellenmiş değerin düşülmesinin yerinde olmadığına ilişkin olup, bu iade nedeninin yerinde olduğu, 11/10/2018 tarihli raporda da belirtildiği gibi, davacının toplam zararının 331,961,88 TL olduğu, kaza tarihindeki poliçe limiti 290.000,00 TL olup, bu miktardan sadece ödeme miktarı olan 55.980,00 TL nin indirilmesi gerektiği, bu halde davacının davalıdan tahsili gereken alacağının 234.020,00 TL olduğu kabul edilmiştir.
Davalı … poliçe limiti kadar sorumlu olup, sürekli iş göremezlik ödemesi tüm poliçe limitini doldurduğu için aynı limit kapsamındaki geçici iş göremezlik talebi yönünden ödenecek miktar kalmadığı için geçici iş göremezlik alacağının reddi gerektiği kabul edilmiştir.
Temmerrüt tarihinin belirlenmesi taraflarca istinaf istemine konu edilmediği için kazanılmış hak kuralına bağlı kalınıp eksik belge ile başvuru yapılmış olmasına rağmen dava açılmadan önce 04/12/2015 tarihinde yapılan başvurudan itibaren 8 iş günlük sürenin tamamlandığı 17/12/2015 tarihinde temerrüt gerçekleştiği için davacının tüm alacağına davanın belirsiz alacak davası olması nedeni ile bu tarihten itibaren faiz işletilmesi gerektiği, sigortalı araç özel nitelikte olduğu için faizin türünün ise yasal faiz olması gerektiği kabul edilip, davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
234.020,00 TL sürekli iş göremezlik alacağının 17/12/2015 temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlı yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
Geçici iş göremezlik alacağı ile ilgili talebin reddine,
Alınması gereken 15.985,91 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20 TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 798,96 TL toplamı 828,16 TL’nin mahsubu ile bakiye 15.157,75 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE ÖDENMESİNE.
Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvurma harcı, 828,16 TL peşin harç (ıslah harcı dahil) olmak üzere toplam 857,36 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE.
Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 24.831,40 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE.
Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE.
Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 430,98 TL, ATK rapor gideri 727,00 TL ve bilirkişi ücreti 2.700,00 TL olmak üzere toplam 3.530,98 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 3.529,47 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, artan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA.
Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin takdiren üzerinde BIRAKILMASINA.
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davacı Vekili Av. …’nın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/02/2022

Katip …

Hakim …