Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/462 E. 2021/699 K. 08.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/462 Esas – 2021/699
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2021/462 Esas
KARAR NO : 2021/699

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 12/11/2020

KARAR TARİHİ : 08/11/2021
YAZIM TARİHİ : 30/11/2021
Mahkememizde İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili ; Davalıya sigortalı aracın neden olduğu trafik kazası sonucu davacının desteği ve oğlu olan … ‘ın ölümü sonrası oluşan zararlarının giderilmesi amacı ile Uyuşmazlık Hakem Heyetine başvurduklarını, yapılan değerlendirme sonucu taleplerinin kabulüne karar verildiğini, davalının yasa yolu başvurusu üzerine İtiraz Hakem Heyetinin kararı kaldırarak bedel artırımına konu olan 60.696,07 TL yönünden taleplerinin kabulüne, fazla istemin usulden reddine karar verdiğini, bu kararı bir üst yasa yoluna başvurmadan kesinleştirdiklerini, zamandan kazanmak için ret kararına konu alacakları ve işlemiş faizinden oluşan 29.343,05 TL yönünden ise başlattıkları icra takibinin davalının itirazı üzerine durdurulması nedeni ile bu davayı açtıklarını belirtip, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı vekili ; Davalı tarafa usulüne uygun şekilde davetiye tebliğ edildiği halde yanıt verilmediği gibi duruşmalara katılan da olmamıştır.
DELİLLER :
-Uyuşmazlık Hakem Heyeti ve İtiraz Hakem Heyeti kararları ve tebliğlerine ilişkin kayıtlar,
-Arabulucu anlaşmazlık son tutanağı,
-… Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası,
-Tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davadaki talep, davacının oğlu olan desteğinin ölümü nedeni ile hüküm altına alınmayan destekten yoksun kalma alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememiz tarafından daha önce yapılan yargılama sonucu kesin hüküm nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmiştir. Bu karar aleyhine davacı tarafın İstinaf yasa yolu başvurusu üzerine Ankara BAM 26. Hukuk Dairesinin 01/07/2021 tarihli kararı ile, bu davaya konu istemin İtiraz Hakem Heyeti kararı ile usulden ret edildiği, ortada esas tan verilmiş ve kesin hüküm oluşturan karar bulunmadığı için, işin esasına girip, deliller toplanarak bir karar verilmesi gerektiği belirtilip, dava dosyasının önceki kararımız kaldırılarak mahkememize iade edilmiştir.
Ankara BAM 26. Hukuk Dairesinin değerlendirmesi yerinde görülüp, yeniden yapılan değerlendirme sonucu,
Davalıya sigortalı olup şehir içi yolcu taşımacılığı yapan … plaka sayılı araç Mamak Caddesi üzerinde seyir halinde iken, 220 nolu durağa geldiğinde araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybedip sağ tarafta bulunan durağa çarpmasıyla sonuçlanan trafik kazası sonucu durakta araç bekleyen ya da kaldırımda yaya olarak bulunan ve aralarında davacının oğlu …’ın da bulunduğu birden fazla kişinin ölümü ve yaralanması ile sonuçlanan kazaya neden olmuştur. Bu kaza sonrası davacının da aralarında bulunduğu hak sahipleri tarafından sigorta şirketine yapılan başvuru üzerine kısmi ödeme yapılmıştır. Yapılan bu ödemenin yetersiz olduğu düşüncesinde olan davacı sigorta tahkim komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetine 21/02/2020 tarihinde başvurmuş, başvurusu 2020/19500 esas numarasına kayıt edilmiştir. Taleple ilgili yapılan inceleme sonucu alınan hesap raporu ile davacı Beyhan’ın 60.696,07 TL destekten yoksun kalma zararı talep edebileceği belirlenmiş, belirlenen bu miktar üzerinden davacı tarafından ilk kez bedel artırım işlemi yapılmıştır. Rapora yönelik itiraz uyarınca alınan 2.raporda davacının talep edebileceği zararının 86.756,25 TL olduğu belirlenmiş, davacı bu kez ıslah işlemi yapmıştır. Uyuşmazlık Hakem Heyeti yaptığı değerlendirme sonucu davacı Beyhan yönünden 86.756,25 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar vermiştir.
Davalı tarafından Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararı aleyhine İtiraz Hakem Heyetine başvurulmuş, bu başvuru sonucu yapılan değerlendirmede, ikinci kez ıslah işlemi yapılamayacağı, bu nedenle davacının son rapor ile belirlenen alacağı üzerinden oluşturulan hükmün kaldırılmasına, ilk raporda belirtilen 60.696,07 TL’nin 18/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. İtiraz Hakem Heyetinin kararı 25/09/2020 tarihinde taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekilinin dava dilekçesinde de açıkça belirttiği gibi bu kararla ilgili devam eden yasa yoluna başvurulmamış ve İtiraz Hakem Heyeti kararı bu hali ile kesinleşmiştir.
Davacı, İtiraz Hakem Heyeti tarafından hüküm altına alınan alacak miktarı ile ilk karardaki hükme esas alınan ikinci bilirkişi raporu ile belirlenen miktar arasındaki fark nedeniyle alacaklı olduğunu düşündüğü için bu alacağının tahsili amacıyla Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takibini başlatmıştır. Ödeme emri 02/10/2020 tarihinde tebliğ edilen davalının süresinde gerçekleşen itirazı üzerine icra takibi durdurulmuştur. İtirazın iptali amacıyla mahkememizde bu dava açılmıştır.
Davacı destekten yoksun kalma zararının giderilmesi için mahkemelere başvurmaksızın alternatif çözüm yerlerinden olan Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetine başvurmuştur. Uyuşmazlık Hakem Heyeti doğru bir değerlendirme ile ilk raporda belirlenen alacakla ilgili davacı işlemini bedel artırımı, 2.rapor ile ortaya çıkan fark yönünden oluşan alacak için yapılan bedel artırımı işlemini ise ıslah kabul ederek 86.756,25 TL’nin davalıdan tahsiline karar vermiştir. Bu karar aleyhine davalı tarafından Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetine başvurulmuştur. İtiraz Hakem Heyeti yaptığı değerlendirme sonucu, her iki bedel artırım işleminin ıslah niteliğinde olduğunu, ıslahın ancak bir kez yapılabileceğini kabul edip Sigorta Hakem Heyetinin kararının kaldırılarak daha önce yapılan değerlendirme sonucu alınan ilk rapordaki alacak miktarını esas almak suretiyle 60.696,07 TL destekten yoksun kalma alacağının 18/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar vermiş, ikinci rapor ile ortaya çıkan ve icra takibine konu edilen fazla talep yönünden fazlaya ilişkin talebin usulden reddine karar vermiştir.
Davacı bu kararla ilgili devam eden yasa yollarını kararın kendisine tebliğinden itibaren yasada öngörülen süre içerisinde kullanmadığı için İtiraz Hakem Heyeti kararı taraflar yönünden kesinleşmiş olmakla birlikte, İtiraz Hakem Heyetinin ikinci rapor ile ortaya çıkan ve bedel artırımı sonrası ıslah işlemine konu edilen talep ile ilgili ret kararının usulden ret şeklinde gerçekleşmesi nedeni ile davacının fazlaya ilişkin miktar yönünden icra takibi yapması ve mahkemelerde yeniden talepte bulunmasının mümkün olduğu kabul edilmiştir.
Mahkememiz tarafından yapılan değerlendirme sonucu, davacının oğlu ve desteği olan …’nin ölümü nedeni ile davacının destekten yoksun kalma talebinde bulunmasının yerinde olduğu, davacının talep edebileceği destekten yoksun kalma alacağının Uyuşmazlık Hakem Heyetinin isteği üzerine düzenlenen 12/05/2020 tarihli raporda belirlendiği gibi 86.756,25 TL olduğu, bu miktarın 60.696,07 TL sinin İtiraz Hakem Heyetinin 22/09/2020 tarihli olup yasa yoluna gidilmediği için kesinleşen kararı ile hüküm altına alındığı, davacının mahkememizden talep edebileceği alacağının ise ( 86.756,25 TL – 60.696,07 TL = 26.060,18 TL ) 26.060,18 TL olduğu, … Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine konu edilen alacağında 26.060,18 TL olması nedeni ile davacının asıl alacağa yönelik itirazının haklı nedene dayanmadığı için iptali gerektiği kabul edilmiştir.
Davacının icra takibindeki bir diğer talebi işlemiş faize ilişkin olup, Hakem Heyetine başvuru yapılmadan önce sigorta şirketine yapılan başvuru üzerine 18/11/2019 tarihinde kısmi ödeme yapıldığı için, davalı yönünden bu tarihte temerrütün gerçekleştiği, sigortalı araç ticari nitelikli olduğu için talep edilebilir faizin avans faizi olması gerektiği, temerrüt tarihi ile icra takibinin başlatıldığı tarih aralığında talep edilebilir faiz miktarının ise bir örneği dava dosyasında bulunan ve mahkememizin resen hazırladığı tabloya göre 2.896,25 TL olduğu, bu miktar faiz isteğinin de yasal düzenlememize uygun olması nedeni ile 2.896,25 TL işlemiş faize yönelik itirazın da iptali gerektiği kabul edilmiştir.
İcra inkar tazminatı talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise, talep destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup, takip öncesi yapılan yargılama sırasında ölenin elde ettiği gelir, hak sahipleri ve diğer hesaplama unsurlarının belirlendiği, bilirkişi raporu ile de talep edilebilir destekten yoksun kalma alacağının hesaplandığı, üstelik elde edilen verilere göre sigorta şirketinin tazminat miktarını hesaplaması da mümkün olmakla alacak likit niteliğe dönüştüğü için haksız itiraz nedeniyle davacının alacağına ulaşması geciktirildiğinden hüküm altına alınan alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının da davalıdan tahsili gerektiği kabul edilip, davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
Davalının Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takibine yönelik itirazının 26.060,18 TL asıl alacak ve 2.896,25 TL işlemiş temerrüt faizi olmak üzere toplam 28.956,43 TL üzerinden iptaline,
Davacı asıl alacağı olan 26.060,18 TL’ye takip tarihinden itibaren değişen oranlı avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına,
Talep destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup takip öncesi yapılan yargılama sırasında ölenin elde ettiği gelir, hak sahipleri ve diğer hesaplama unsurları belirlendiği, bilirkişi raporu ile de miktar hesaplandığı için üstelik elde edilen verilere göre sigorta şirketinin tazminat miktarını hesaplaması da mümkün olmakla alacak likit niteliğe dönüştüğü için haksız itiraz nedeniyle davacının alacağına ulaşması geciktirildiğinden hüküm altına alınan 28.956,43 TL’nin % 20’sine karşılık gelen 5.791,29 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
Davacının fazla isteminin reddine,
Alınması gereken 1.978,01 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 354,39 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.623,62 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE ÖDENMESİNE.
Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 354,39 TL peşin harç olmak üzere toplam 408,79 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE.
Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 4.343,46 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE.
Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 354,39 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE.
Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 91,50 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 90,29 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
Artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığına,
Arabuluculuk için ödenen 1.320,00 TL nin 6325 sayılı yasanın 18/A (11) (13) maddesi uyarınca kabul ve ret oranları dikkate alınarak ;
1.306,80 TL sinin davalıdan
13,20 TL sinin davacıdan alınarak
HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davacı Vekili Av. …’nın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/11/2021