Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/441 E. 2022/31 K. 24.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2021/441 Esas
KARAR NO : 2022/31

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 16/07/2021

KARAR TARİHİ : 24/01/2022
YAZIM TARİHİ : 28/01/2022
Mahkememizde açılan İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili ; Davalıya ait aracın davacının işlettiği otoyol ve bağlantılarından ücret ödemeden yararlanması nedeni ile oluşan alacaklarının tahsili için başlattıkları icra takibinin davalının itirazı üzerine durdurulduğunu belirtip, itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı vekili ; Davalı tüketici olduğu için ticaret mahkemelerinin görevli olmadıklarını ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davadaki talep, davalıya ait aracın davacının işlettiği otoyol ve bağlantılarından ücret ödemeden yararlanması nedeni ile oluşan davacı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalıya ait … plaka sayılı aracın davacının işlettiği otoyol ve bağlantılarından ücret ödemeden yararlandığının belirlenmesi üzerine geçiş bedeli ve cezasından oluşan davacı alacağının tahsili için davalı hakkında Ankara … Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibi başlatılmış, davalının itirazı üzerine duran icra takibinin devam edebilmesi için ise bu dava açılmıştır.
Davalının gerçek kişi olduğu, yapılan araştırmada tacir sayılmasını gerektiren koşulları taşımadığı, üstelik kaçak geçişi yapan aracın da hususi olarak trafikte kayıtlı olduğu, davalının ticari veya mesleki amaçla hareket ettiği de belirlenemediği için tüketici sayılması gerektiği kabul edilmiştir.
28 Kasım 2013 Tarih ve 28835 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanıp 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-k maddesine göre Tüketici:” Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” olarak, aynı yasanın 3/1-l maddesine göre Tüketici işlemi: “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” olarak tanımlanmıştır.
Yukarıda kısaca içeriği özetlenen yasal düzenleme nedeni ile davalı 28 Kasım 2013 Tarih ve 28835 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanıp 28/05/2014 Tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-k maddesine göre ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek kişi olarak tüketici konumundadır. Aynı Yasa’nın 3/1-l maddesine göre uyuşmazlık davalı tüketicinin davacıya ait otoyolu ücret ödemeden kullanılmasından kaynaklanan alacağın tahsili isteminden kaynaklanan tüketici işlemidir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 83/2 maddesinde” Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda uyuşmazlık davalıya ait aracın davacının işlettiği otoyol ve bağlantılarından ücret ödemeden yararlanması nedeni ile oluşan davacı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali isteminden kaynaklanmaktadır. Bu hali ile uyuşmazlığın 6102 sayılı TTK.nun 16/1 maddesi gereğince tacir olan davacı şirket ile 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-k maddesine göre ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek kişi tüketici davalı arasındaki alacak isteminden kaynaklandığı, davalının tacir olduğunun iddia ve ispat edilmediği görülmekle uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği kabul edilmiştir.
6100 sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi gereğince görev hususunun dava şartı olduğu, 6100 sayılı HMK.nun 115/1 maddesi gereğince dava şartlarının yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılacağının belirtildiği anlaşıldığından 6100 sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi delaletiyle, 6100 sayılı HMK.nun 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine ve mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-6100 Sayılı HMK’nın 114/1, 115/2, 6502 Sayılı Yasanın 83/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı eksikliği nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-Tüketici Mahkemeleri’nin görevli olduğunun TESPİTİNE,
3-Kararın kesinleşmesinden sonra ve talep halinde dosyanın görevli Ankara Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine,
4-Süresi içerisinde görevli mahkemeye dava dosyasının gönderilmesi için başvuru yapılmaz ise dosyanın re’sen ele alınıp Mahkememiz tarafından açılmamış sayılması kararı verilmesine,
5-Yargılama harç ve giderleri hakkında görevli mahkemece değerlendirme yapılmasına,
6-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dosyanın görevli mahkemede davaya devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK 331/2 maddesi gereğince bir karar verilmesine,
Dair, Davacı Vekili Av. ….’in yüzüne karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/01/2022

Katip …

Hakim …