Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/431 E. 2022/595 K. 10.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2021/431 Esas
KARAR NO : 2022/595

DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 13/07/2021

KARAR TARİHİ : 10/10/2022
YAZIM TARİHİ : 10/11/2022
Mahkememizde açılan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili ; Müvekkili ile davalı arasında 2412/2020 tarihli satım sözleşmesi imzalandığını, sözleşme bedelinin 16.800,00-USD olduğunu, davalının davacı ödemesinden sonra en geç 14 gün içinde malları nakletmek ile yükümlü olduğunu, müvekkilinin ödemeyi tam olarak yapmasına rağmen davalının nakliyatı gerçekleştirmediğini, sözleşmenin 5.1. maddesinde, satıcının malların sevkiyatını geciktirdiği her gün için % 1 gecikme cezası ödeyeceğinin ve gecikme cezasının sözleşme bedelinin % 20’sini geçemeyeceğinin, 5.2. maddesinde ise, gecikme süresi bir ayı aştığı takdirde, alıcının sözleşmeyi tümüyle veya kısmen iptal etme yetkisi olduğu, bu durumda satıcının alıcıya göndermediği malların toplam bedelinin %10’u oranında cezai şart ödemekle yükümlü olduğunun hükme bağlandığını, %20 gecikme cezası olarak 3.360,00-USD ve %10 cezai şart olarak 1.680,00-USD ödemesi ile ödenen 16.800,00-USD’nin dava tarihinden itibaren hesaplanacak ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı vekili ; Talep ile ilgili yetkisizlik, görevsizlik, husumet, derdestlik ve zamanaşımı itirazları olduğunu, davacının taleplerinin hukuka aykırı, mesnetsiz olup reddi gerektiğini, sözleşme gereği tüm edimler yerine getirilmiş olup anılan jeneratörler teslime hazır hale getirilip gönderilmeyi beklerken davacı yanın dosyaya da sunmuş olduğu mailde davalıya mallar İstanbul Serbest Bölgesinden tesliminin istendiğini, bunun sözleşme hükümlerine aykırı olduğunu, davacının bu tutumunun hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle sözleşmenin feshinin haklı olmadığını, davacının sözleşme uyarınca gerekli olan ve tarafların kararlaştırdıkları malı temin etmekle kalmamış, aynı zamanda bağlantılı üretim ve tedariklerini de bihakkın yerine getirmiş iken davacı tarafın davalı tarafından yapılan çalışma, üretim ve bunların doğal sonucu olarak harcamalarını da yok sayarak sözleşmeden dönmesi; tamamen haksız, hukuksuz, ticaret ve genel ahlak kurallarına açıkça aykırılık teşkil eden kötüniyetli bir tutum olduğunu belirtip, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
-Taraflar arasında imzalanan sözleşme,
-Arabulucu anlaşmazlık son tutanağı,
-Düzenlenen fatura,
-Taraflar arasındaki yazışmalar,
-Bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davadaki talep; taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca davacı tarafından bedeli ödendiği halde süresinde ürün teslimi yapılmadığı için davacı tarafından fesih edilen sözleşmeden kaynaklanan ürün bedeli ile sözleşmenin 5.1 maddesindeki para cezası ile 5.2 maddesindeki cezai şartın davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasında 24/12/2020 tarihli sözleşmenin imzalandığı, davacı için davalının teslimini üstlendiği ürün bedelinin 16.800,00 USD olduğu, bu bedelin davacı tarafından ödendiği, buna rağmen ürünlerin teslim edilmediği tartışmasızdır.
İlk itirazlar ve dava şartı eksikliklerine ilişkin davalı vekilinin tüm taleplerinin 15/11/2021 tarihli ön inceleme duruşmasının 4,5,6,7 ve 8. maddelerindeki gerekçeler ile reddine karar verilmiştir.
Davacı taraf davalının mazeretsiz olarak ürünleri teslim edilmediğini ileri sürmekte iken, davalı taraf ise davacının sözleşmedeki teslim yeri dışında ürünlerin “İstanbul Serbest Bölgesinde” teslimini istediğini, bunun ek masraf gerektirmesi nedeniyle bunun doğuracağı bedelin davacıdan talep edilmesine rağmen ödeme yapılmadığı için ürün teslimi yapılamadığını, sözleşmenin feshi haksız olup, davacının dava dilekçesindeki hiçbir alacağı kendisinden talep edemeyeceğini ileri sürmektedir.
Her iki tarafın kabulü ile bilirkişi raporundaki tespite göre, davacımız sözleşmeden kaynaklanan 16.800,00 USD malzeme bedelini 02/02/2021 tarihinde davalıya ödemiştir. Sözleşmenin 3.1 maddesine göre ödeme tarihini takip eden 14 takvim günü sonu olan 16/02/2021 tarihinde davalının ürünleri teslim etmesi gerekmektedir.
Bir örneği dava dosyası içerisinde yer alan ve davalı tarafından davacıya gönderilen ” siparişe konu malzemenin tesliminde geciktiklerini, 1 Mart 2021 tarihi itibariyle ürünü göndereceklerini”, belirtmiş olmaları nedeni ile davalının 16/02/2021 son teslim tarihi olduğu halde yukarıda içeriği özetlenen yazıya göre 01/03/2021 tarihinde ürünü teslim edebileceklerini bildirdikleri için sözleşmenin 3.1 maddesinde belirtilen 14 günlük sürenin ödeme 02/02/2021 tarihinde yapıldığı için 16/02/2021 tarihinde sona erdiği, davalının 01/03/2021 tarihinde ürünleri teslim edebileceklerini söylemesi nedeniyle teslimin sözleşmede öngörülen sürede gerçekleşmediği kabul edilmiştir.
Yine dava dosyası içerisinde bulunan 18/02/2021 tarihli ve davacıdan kaynaklanan yazı içeriğine göre, malzeme Kahramankazan’da teslim edilecek iken davalının İstanbul Serbest Bölgesinde teslim yapmak istediği, bunun davacıya 250,00 USD daha maliyet getirmesi nedeniyle buna karşı çıkıldığı, nakliye İstanbul Serbest Bölgesine yapılır ise ek maliyet miktarı olan 250,00 USD’nin sözleşme ürün bedeli olan 16.800,00 USD’den düşülüp ürün bedelinin 16.550,00 USD olarak düzeltilmesi istemiştir.
Malzeme bedeli olarak davacının davalıya ödediği 16.800,00 USD’nin iade edilip-edilmeyeceği daha sonra tartışılacağı için burada ayrıntıya girilmemiştir.
Davacının bir diğer talebi taraflar arasındaki sözleşmenin 5.1 maddesindeki “malların sevkiyatının gecikmesi halinde her bir geçilen gün için sözleşme bedelinin %1’i oranında gecikme cezasına ilişkin olup”, bu alacak dava dilekçesinde 3.360,00 USD olarak talep edilmiştir.
Sözleşmenin 5.1 maddesindeki gecikme cezası ifaya ekli nitelikte olup, ancak ifa ile birlikte davalıdan talep edilebilir. Bunun aksi sözleşmede kararlaştırılabilir. Yani sözleşme fesih edilse dahi gecikme cezası talep edebilir şeklinde açık sözleşme hükmü olması veya sözleşme fesih edilir iken açıkça gecikme cezasından kaynaklanan talep hakkı saklı tutulur ise bu halde sözleşmenin 5.1 maddesindeki gecikme cezasının talep edilmesi mümkün olup, taraflar arasındaki sözleşmede sözleşmenin feshi halinde dahi gecikme cezasının talep edilebileceğine ilişkin açık hüküm yer almadığı gibi, davacının sözleşmeyi fesih eder iken gecikme cezası alacağı ile ilgili talep haklarını saklı tutmadığı için davacının sözleşmenin 5.1 maddesinden kaynaklanan gecikme cezası talep edemeyeceği kabul edilmiştir.
Davacının bir diğer talebi sözleşmenin 5.2 maddesi uyarınca “Gecikme süresi bir ayı aştığı takdirde sözleşme fesih edilerek ürün bedelinin %10’unu cezai şart olarak talep eder.” şeklindeki düzenlemeden kaynaklanmaktadır. Bu madde uyarınca sözleşmenin feshi ve maddedeki cezai şartın talep edilebilmesi için teslimdeki gecikmenin bir ayı aşması gerekir. Yukarıda belirtildiği gibi sözleşmenin 3.1 maddesine göre sözleşme bedelinin davacı tarafından ödenmesi ile bu süre işlemeye başlayacak ve 14 gün içerisinde teslim gerçekleşmesi gerekmektedir.
Davacı malzeme bedelini 02/02/2021 tarihinde ödemiş olup, sözleşmenin 3.1 maddesine göre 14 takvim günlük sürenin sona erdiği 16/02/2021 tarihinde davalının teslimi yapmış olması gerekmektedir. Bu tarihte teslim gerçekleşmediği için davacı 17/03/2021 tarihinde teslimin geciktiği 28.günde sözleşmeyi fesih etmiştir. Sözleşmenin 5.2 maddesindeki cezai şartın istenebilmesi için teslimdeki gecikmenin 1 AYI aşması gerekli olup, henüz bu 1 aylık gecikme süresi tamamlanmadan davacı tarafından 17/03/2021 tarihinde sözleşmenin fesih edildiği, bu hali ile sözleşmenin maddede öngörülen bir aylık gecikme süresi dolmadan gecikmenin 28 günde fesih edilmiş olması nedeniyle fesih tarihi itibariyle teslimde gecikmenin 1 AYI aşmayıp, 28 gün gecikme söz konusu olduğu için sözleşmenin 5.2 maddesindeki koşullar da gerçekleşmediği için, davacının 5.2 maddeden kaynaklanan 1.680,00 USD cezai şart alacağını talep koşulunun da gerçekleşmediği kabul edilmiştir.
Toplanan tüm delillere göre; taraflar arasındaki sözleşme bedelinin davacı tarafından ödendiği, davalının sözleşmenin 3.1 maddesinde öngörülen sürede ürünleri teslim etmediği, teslimde gecikmenin davalıdan kaynaklandığı, davacının Ankara’daki işyerinde teslimi gereken ürünlerin davacıya ek maliyet getirecek şekilde İstanbul serbest bölgede yapılmak istendiği, ek maliyete davacının katlanması gerekmediği için sözleşmenin feshinde davacının haklı olduğu ve ürün bedeli olarak davalıya ödediği 16.800,00 USD’nin davacıya iadesi gerektiği, sözleşmenin 5.1 maddesindeki koşullar gerçekleşmediği için gecikme cezasının, sözleşmenin 5.2 maddesindeki cezanın ise yine aynı maddede belirtilen gecikmenin 1 ayı aşmasından önce henüz 28 günlük gecikme gerçekleşmiş iken 17/03/2021 tarihinde sözleşme fesih edildiği için bu maddede öngörülen cezanın da davalıdan talep koşullarının gerçekleşmediği kabul edilip davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
16.800 USD’nin 3095 sayılı Yasa’nın 4/a maddesinde öngörülen ve 17/03/2021 dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
Fazla istemin reddine,
Alınması gereken 9.861,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 3.204,96 TL’nin mahsubu ile bakiye 6.656,44 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE ÖDENMESİNE.
Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 3.204,96 TL peşin harç olmak üzere toplam 3.264,26 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE.
Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 22.654,36 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE.
Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE.
Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 40,50 TL ve bilirkişi ücreti 1.000,00 TL olmak üzere toplam 1.040,50 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 800,38 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, artan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA.
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığına,
Arabuluculuk için ödenen 1.320,00 TL nin 6325 sayılı yasanın 18/A (11) (13) maddesi uyarınca;
1.015,38 TL’sinin davalından,
304,62 TL’sinin davacıdan,
Alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davacı Vekili Av. …, Davalı Vekili Av. …’ın yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/10/2022

Katip …

Hakim …