Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/386 E. 2021/482 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANKARA
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/386
KARAR NO : 2021/482
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2021/386
KARAR NO : 2021/482

DAVA : Menfi Tespit, Sözleşme Hükmünün İptali ve İstirdat
DAVA TARİHİ : 14/05/2014
KARAR TARİHİ : 06/07/2021
KAR. YAZ. TAR. : 08/07/2021

Mahkememizce verilen 12/05/2017 tarih, … K. sayılı karara karşı yapılan istinaf isteminin Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin 23/01/2019 tarih, … K, sayılı kararı ile “istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine” karar verildiği; işbu kararın temyiz edilmesiyle Yargıtay 15.HD’sinin 25/05/2021 tarih, … K. sayılı ilâmı ile “yargı yolunun caiz olmaması” nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilerek gönderilen ve yeniden Mahkememizin tevzi edilen ve yukarıdaki numarasına kaydı yapılan dosyanın incelenmesi sonucunda:

DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında “İletim Sistemi Sistem Kullanım Anlaşma”ları imzalandığını; davalı tarafından, Sistem Kullanım Anlaşması’nda belirlenen sınırların aşıldığı gerekçesiyle Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık 2012 ile Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz ve Eylül 2013 dönemi için düzenlenen reaktif cezasına ilişkin faturalarının hukuka aykırı olduğunun tespiti ile işbu faturalar nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile 09.07.2012 tarihli Sistem Kullanım Anlaşmasındaki “…söz konusu ihlali …’ın uyarısına rağmen uyarıda belirtilen süre içinde sona erdirmemesi durumunda…” şeklindeki süreli uyarı hükmünün sözleşmeden çıkartılmasının genel işlem koşullarına aykırı olduğu iddiasıyla sözleşmedeki genel işlem koşuluna aykırı düzenlemenin yazılmamış sayılmasına ve ödenen 804.351,66 TL ceza bedelinin Temmuz/Aralık 2012 dönemi için ödeme tarihi olan 31.05.2013 tarihinden itibaren ve 2013 yılına ilişkin olanların ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
YANIT:
Davalı vekili, yanıt dilekçesinde kısaca; davada idarî yargılının görevli olduğunu; işlemlerin mevzuata uygun olduğunu; taraflar arasındaki 07.12.2009 tarihli sözleşmenin revize edilerek 09.07.2012 tarihli sözleşmenin düzenlendiğini; sözleşmenin yalnız başına … tarafından hazırlanmadığını; EPDK’nın onayının gerektiğini; 2013 dönemine ilişkin faturaların ihtirazi kayıtla ödenmediğini; “Sistem Kullanım Anlaşması”nın “cezai şartlar” başlıklı maddesi kapsamında cezaî işlem uygulandığını; Sistem Kullanım Anlaşması’nın 9. Maddesinde “uyarı” koşulunun bulunmadığını; yapılan işlemin anlaşma ve mevzuat hükümlerine uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir davanın reddine karar verilmesini, savunmuştur.
DELİLLER :
1-Sistem Kullanım Anlaşması, Bağlantı Anlaşması ve ekleri,
2-Faturalar ve ödeme dekontları,
3-Bilirkişi görüşü,
4-Tüm dosya münderecatı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKÎ NİTELENDİRME :
Dava, sözleşmeden kaynaklanan cezaî ödemelerin haksız alındığından bahisle menfi tespit, genel işlem koşulu nedeniyle sözleşme hükmünün çıkartılması ve ödenen bedelin istirdadına ilişkindir.
Yanlar arasında 07.12.2009 tarihli ve bilahare revize edilen 09.07.2012 tarihli “Sistem Kullanım Anlaşması” ve 18.09.2009 tarihli “Bağlantı Anlaşması” yapıldığı, bu sistem kullanım anlaşmaları ile davacının davalıdan elektrik enerjisi alımı yaptığı hususunda ihtilaf yoktur.
İhtilaf, davacının maksimum enerji alış kapasitesini aşıp aşmadığı, aştığından bahisle davalı tarafından tahsil edilen ceza bedellerinin haklı olup olmadığı, revize edilen sözleşmedeki uyarı koşulanın çıkartılmasının genel işlem koşulu olup olmadığı ile ödenen bedellerin istirdadı gerekip gerekmediği, noktasındadır.
Taraf vekillerinin iradeleri tutanaklara yansıtılmış, deliller toplanmış, bilirkişi görüşü alınarak; davanın kısmen kabulü ile yasal koşulları bulunmayan uyarı koşulunu değiştiren sözleşme hükmünün iptali ile yazılmamış sayılmasına ilişkin istemin reddine, karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen 12/05/2017 tarih, ..K. sayılı karara karşı yapılan istinaf isteminin Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin 23/01/2019 tarih, .. sayılı kararı ile “istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine” karar verildiği; işbu kararın temyiz edilmesiyle Yargıtay 15.HD’sinin 25/05/2021 tarih, 2021/4671 E., 2021/2231 K. sayılı ilâmı ile;
“(…)
1-Dava, taraflar arasındaki sistem kullanım anlaşması uyarınca davalı tarafından düzenlenen ceza faturalarından kaynaklı borçlu olmadığının tespiti ve istirdat istemine ilişkindir.
02/12/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan, 25/11/2020 tarihli 7257 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasına (ç) bendinden sonra gelmek üzere (d) bendi eklenmiş, buna göre “İletim sisteminin normal işletme koşulları içerisinde işletilmesi ile işletme güvenliği ve bütünlüğü üzerinde risk oluşturan durumlara ilişkin olarak bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerinin takibini yapmak, ihlal durumu tespit edilen tüzel kişilere sistem kullanım anlaşmasında düzenlenen ceza-i şartları ve diğer yaptırımları uygulamak” …’ın görev ve yükümlülükleri arasında gösterildikten sonra 6446 sayılı Kanun’a Ek madde 3 ile “8 nci maddenin ikinci fıkrasının (d) bendinin uygulamasından kaynaklanan uyuşmazlıklar idari yargıda görülür.” hükmü eklenmiş, 46. madde ile de Kanun’un yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenmiştir.
Bu bağlamda, ilk derece mahkemesinin ve Dairemizin karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 7257 sayılı Kanun ile bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerine ilişkin ceza-i şartlara ilişkin uyuşmazlıkların idari yargı yolunda görüleceği hükme bağlandığından yargı yoluna ilişkin bu değişikliğin usul hükmü niteliğinde olduğu, derhal ve kesinleşmemiş tüm uyuşmazlıkları da kapsar şekilde uygulanması gerektiği anlaşıldığından 6100 sayılı HMK’nın 114/1-b maddesine göre dava şartı olan “yargı yolunun caiz olmaması” nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğinden ilk derece mahkemesi kararının bozulması uygun görülmüştür (…)”
Gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.
Mahkememiz, esas ve usul yönünden yasaya uygun olan bozma ilâmına uymuştur.
Somut olayda; Mahkememizce verilen karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 7257 sayılı Kanun ile bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerine ilişkin ceza-i şartlara ilişkin uyuşmazlıkların idari yargı yolunda görüleceği hükme bağlandığından yargı yoluna ilişkin bu değişikliğin usul hükmü niteliğinde olduğu, derhal ve kesinleşmemiş tüm uyuşmazlıkları da kapsar şekilde uygulanması gerektiği anlaşıldığından; 6100 sayılı HMK’nın 114/1-b maddesine göre dava şartı olan “yargı yolunun caiz olmaması” nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan yasal ve hukuksal olgu göz önüne alınarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara ve Kurul’un takdirine göre;
1.-Dava şartı olan “yargı yolunun caiz olmaması” nedeniyle, HMK’nın 114/(1)-b ve 115/(2). maddeleri uyarınca davanın usulden reddine
2.- 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 59,30 TL karar ve ilâm harcından, peşin alınan 13.736,35 TL harçtan indirilerek artan 13.677,05 TL harcın, karar kesinleştiğinde istemi ve başvurusu halinde davacıya iadesine,
3.-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4.-HMK m.333/1 uyarınca harcanmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5.-Davalı tarafından yapılan 124,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6.-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı yararına hesaplanan 4.080,00 TL maktû vekâlet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekili Av. .. ile davalı vekili Av. …’nin yüzlerine karşı; kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 06/07/2021 tarihinde oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı.

Başkan … Üye … Üye … Kâtip …
¸ ¸ ¸ ¸