Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/373 E. 2022/332 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2021/373 Esas
KARAR NO : 2022/332

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 17/07/2008
KARAR TARİHİ : 24/05/2022
YAZIM TARİH : 16/06/2022

DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davacının 18/12/2006 tarihinde davalıya ait Adapazarı-Haydarpaşa seferini yapmakta olan trene yolcu olarak bindiğini, ancak hareket halindeki trenin kapılarının açık olması nedeniyle trenden düştüğünü ve sol kolunun trenin tekerlekleri altında kalarak koptuğunu, davalının TTK’nun 806/1 maddesine göre taşıyıcı olarak yolcusunu gitmesi gereken yere güvenli şekilde götürmek zorunda olduğundan meydana gelen olayda asli ve 1. Derecede kusurlu ve davacının zararından sorumlu olduğunu, davacının iş makinesi operatörü olması nedeniyle çalışma ve kazanma güç kaybına uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 8.000,00 YTL’nin olay tarihi olan 18/12/2006 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini istemiş,
30/03/2012 tarihli tavzih dilekçesi ile isteminin 4.000,00 TL’lik bölümünün sürekli iş gücü kaybına, 1.000,00 TL’lik bölümünün 4 aylık geçici olarak iş ve güçten kalma, 3.000,00 TL’lik bölümünün ise 3. kişinin bakımına muhtaç olunması nedeniyle istendiği ifade edilmiş,
25/04/2012 tarihli ıslah dilekçesi ile istemlerini kalıcı iş gücü kaybından ötürü 304.000,00 TL’ye, bakıcı gideri için 65.238,37 TL’ye, geçici iş gücü kaybıyla ilgili olarak ise 13.481,97 TL olmak üzere toplamda 382.720,34 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; davacının 18/12/2006 tarihinde davalı tarafından işletilen Adapazarı Ekspresi isimli yolcu trenine Hereke istasyonunda trenin hareketinden sonra binmeye çalışırken düşmesi sonucu meydana gelen kazada sol kolunun bileğinden kırılması şeklinde yaralandığını, bu olayda müvekkilinin hiçbir kusuru olmayıp davacının tamamen kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir.
GEREKÇE:
Dava, yolcu taşıma sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucu, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalıya ait trene hareket halindeyken binmek isterken düşerek %61,6 oranında malul olacak şekilde yaralandığı, trenin kapısının açık olarak hareket etmesi nedeniyle davalının %20 kusurlu olduğu gerekçesiyle, 305.053,42 TL için davanın kısmen kabulüne ilişkin 14/06/2012 tarihinde verilen karar,
Taraf vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2012/15351 esas 2014/5267 karar sayılı, 18/03/2014 tarihli ilamı ile;
Dava, yolcu taşıma sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının işgörmezlik tazminatı belirlenirken aylık gelirinin asgari ücretin 8,41 katı olduğu kabul edilerek hesaplama yapılmış ve buna dayanak olarak da davacının çalıştığı iddia edilen dava dışı … Prefabrik Ltd. Şti.’den gelen yazıda belirtilen maaş miktarı esas alınmıştır.
Oysa, işgörmezlik tazminatı hesaplanırken, yaralanan kişinin bilinen en son gelirinin esas alınarak hesaplama yapılması gerekmektedir. Bunun da davacı tarafından ispat edilmesi gerekmektedir. Şayet yaralanan kişinin fiilen çalıştığı ispat edilemiyorsa bu durumda asgari ücret esas alınarak hesaplama yapılması gerekmektedir. Bununla birlikte yaralanan kişinin belirli bir mesleği icra ettiği ispat edilip de geliri belirlenemiyor ise bu durumda ilgili meslek odasından aylık gelirin ne olabileceğinin sorularak belirlenmesi gerekmektedir.
Somut olayda, davacının çalıştığı iddia edilen … Prefabrik Ltd. Şti.’den gelen yazıda; davacının bu işyerinde sürekli çalışmadığı, işlerin yoğun olduğu dönemlerde zaman zaman çalıştığı belirtildiği halde yazıda belirtilen maaş miktarına ilişkin bordro veya SGK bildirgesi gibi her hangi bir belge dosyaya sunulmadığı gibi ilgili meslek odasından da davacının yaptığı işe ilişkin aylık gelirin ne olduğu sorulup araştırılmamıştır.
Bu itibarla, mahkemece, yukarıda yazılı açıklamalar doğrultusunda, davacının kaza öncesi gelir getiren bir işte çalışıp çalışmadığı, çalışıyor ise aylık gelirinin ne olduğunun gerektiğinde davacının çalıştığı kabul edilen işyerine ait defter ve kayıtların da incelenmek suretiyle belirlenmesi, şayet bu şekilde belirleme yapılamıyor ise davacının mesleği ile ilgili meslek odasından rayiç gelirin ne olduğu sorularak buna göre davacının işgörmezlik tazminatının belirlenmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Gerekçesiyle Mahkememiz kararı araştırmalı olarak bozulmuş olup, bozma sonrası yeniden taraf teşkili yapılıp, uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama sonucu, temin olunan belgeler de değerlendirilip, davacının geliri asgari ücret olarak kabul edilerek aktüerya bilirkişiden aldırılan 21/11/2016 tarihli rapordaki hesaplama hükme esas alınarak geçici ve sürekli iş göremezlik maddi zararın 66.591,51 TL, bakıcı giderinden kaynaklanan maddi zararın 13.047,67 TL olduğu kabul edilerek 79.639,18 TL için davanın kısmen kabulüne ilişkin 13/12/2016 tarihli karar,
Taraf vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2017/1304 esas – 2019/694 karar sayılı, 24/01/2019 tarihli ilamı ile;
Dava, yolcu taşıma sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece verilen ilk karar Dairemizce, işgörmezlik tazminatı hesaplanırken, yaralanan kişinin bilinen en son gelirinin esas alınarak hesaplama yapılması gerektiği, şayet yaralanan kişinin fiilen çalıştığı ispat edilemiyorsa bu durumda asgari ücretin esas alınacağı, bununla birlikte yaralanan kişinin belirli bir mesleği icra ettiği ispat edilip de geliri belirlenemiyor ise bu durumda ilgili meslek odasından aylık gelirin ne olabileceğinin sorularak ücretin belirlenmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş, bozma üzerine Türkiye Müteahhitler Birliği, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yüksek Fen Kurulu Başkanlığı’na müzekkere yazılmış, kolluk araştırması yapılmış ve dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi tarafından hazırlanan raporda davacının iş makinesi operatörü olarak çalıştığını ipatlayacak bir bilgi ve bulgu bulunmadığı belirtilerek, Dairemiz bozma ilamında yer alan ”..fiilen çalıştığı ispat edilemiyorsa bu durumda asgari ücret esas alınarak hesaplama yapılır” ifadesi nazara alınmak suretiyle asgari ücret üzerinden hesaplama yapılmış ve mahkemece bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; Dairemiz bozma ilamında yer alan ”…fiilen çalıştığı ispat edilemiyorsa…” ifadesi, yaralanan kişinin yaralanma tarihi itibariyle bir işte çalışmamasını değil, bir süreliğine dahi olsa bir mesleği icra etmemesini ifade etmektedir. Somut olayda davacı yan, iş makinaları operatörü olarak meslek lisesi diplomasına sahip olup, olay tarihine kadar belirli zaman aralıklarında … Prefabrik …Ltd Şti’de iş makinesi operatörü olarak çalıştığı anılan şirketin cevabi yazısından anlaşılmaktadır. Bu itibarla yukarıda açıklanan yöntem nazara alınarak bir hesaplama yapılması gerekirken, Dairemiz bozma ilamına yanlış anlam verilerek asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması doğru olmamış, hükmün temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.
Gerekçesiyle mahkememiz kararı bozulmuş, yeniden taraf teşkili yapılarak bozmaya uyulmak suretiyle yapılan yargılamada,
1931 tarihli PMF tablosu ve dosyada mevcut Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Yüksek Fen Kurulunun 2006 yılında operatör makinist olarak çalışan kişi için aylık 977,20 TL brüt ücret ödendiğine ilişkin yazısı dikkate alınarak davacı ile ilgili önceki bilirkişiden 10/12/2021 tarihli ek rapor aldırılmış, tarafların itirazları sonrasında bu kez,
Davacı vekilinin 18/01/2022 tarihli dilekçesinde “Güncel Yargıtay İçtihatları ve Vergi Kanunundaki Değişiklik” dikkate alınarak, TRH 2010 Hayat Tablosu ve AGİ uygulanmadan, 2022 yılı Asgari Ücretin 1,844 katı dikkate alınarak güncel hesaplama yaptırılması için ikinci kez 20/02/2022 tarihli ek rapor aldırılmıştır.
Mahkememizin ara kararı doğrultusunda tazminat hesapları uzmanı Av. Niyazi YAŞAR tarafından gerekçeli ve denetime elverişli olarak yapılan hesaplama sonucu verilen raporda, davacının geliri, sağlık raporu içeriği, yaşı, kazanın oluşumundaki kusur oranı gibi gerekli unsurlar dikkate alınarak davacının geçici iş göremezlik nedeniyle 1.602,41 TL (%80 kusur oranı düşüldüğünde 320,48 TL), kalıcı iş göremezlik nedeniyle 1.717.706,68 TL (%80 kusur oranı düşüldüğünde 343.541,34 TL) talep edebileceği belirlenmiştir.
Davacı vekilince, 02/03/2022 tarihli dilekçe ile, taraflarınca ıslah edilen tutarın 382.720,34 TL olduğu, bu hususta dikkate alınarak raporda belirlenen 343.541,34 TL için davanın kabulünü talep etmiş, 24/05/2022 tarihli karar duruşmasında söz konusu dilekçeyi rapora istinaden verdiklerini ayrıca bakıcı gideri taleplerinin devam ettiğini ifade etmiştir.
Davacının bakıcı gideri ile ilgili talep edebileceği tutar daha önce aldırılan 21/11/2016 tarihli, raporda 139.462,78 TL olarak hesaplanmış, bu istek kalemi ile ilgili olarak mahkememizin 13/12/2016 tarihili kararında 14/06/2012 tarihli daha önceki kararın davalı yararına bozulması sebebiyle usulü kazanılmış hak oluşturduğu gerekçesi ile 13.047,67 TL için kısmen kabulüne ilişkin verilen karar ile davacı vekilinin 02/03/2022 tarihli dilekçesinde bu istek kalem ile ilgili ayrıca farklı bir miktarda talepte bulunulmayıp karar oturumunda da sadece bakıcı gider ile ilgili istememiz devam etmektedir şeklindeki beyanı birlikte değerlendirildiğinde anılan rapor ve diğer hususlar dikkate alınarak bu istek kalemi ile ilgili 13.047,67 TL için davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Geçici ve kalıcı iş gücü kaybı ile ilgili mahkememizce aldırılan 20/02/2022 tarihli ek rapor, gerekçeli ve denetime elverişli olmakla rapora yönelik taraf itirazları haklı görülmemiş, bu istek kalemleri ile ilgili belirlenen zarar tutarı ıslah dilekçesindeki talepde dikkate alınarak kalıcı iş gücü kaybı nedeniyle davanın 304.000,00 TL için bütünü ile geçici iş gücü kaybı için 320,48 TL için kısmen kabulü cihetine gidilerek yukarıda açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kısmen kabulü ile;
304.000,00 TL kalıcı, 320,48 TL geçici iş göremezlik ve 13.047,67 TL bakıcı gideri toplamı,
317.368,15 TL’nin 18/12/2016 olan olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 21.679,42 TL karar ve ilâm harcının, peşin alınan 108,00 TL ile ıslah harcı olan 1.112,95 TL toplamı 1.220,95 TL ile harç tahsil müzekkeresi gereğince tahsil olunan 16.899,25 TL ve 4.219,20 TL toplamı 22.339,40 TL’den çıkartılarak artan 659,98 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davalıya iadesine,
3.-Davacı tarafça yapılan 2,90 TL ilk dava, 391,60 TL posta ve tebligat gideri, 3.100,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.494,50 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre takdiren 2.897,79 TL’si ile 14,00 TL başvurma, ıslah dahil 1.220,95 TL peşin harç olmak üzere toplam 4.132,74 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4.-HMK m.333/1 uyarınca harcanmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5.-Davalı tarafça yapılan; 95,88 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre takdiren 16,37 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6.-HMK m.333/1 uyarınca harcanmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde davalıya iadesine,
7.-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına hesaplanan 30.665,77 TL nispî vekâlet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,

8.-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı yararına hesaplanan 9.295,78 TL nispî vekâlet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekili Av…., davalı vekili Av. …’in yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/05/2022

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip
¸