Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/357 E. 2022/686 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/357 Esas – 2022/686
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR

ESAS NO : 2021/357 Esas
KARAR NO : 2022/686
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 24/10/2011
KARAR TARİHİ : 09/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİHİ : 09/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili müvekkilinin davalı tarafından danışmanlık hizmeti işi için açılan ihaleye teklif verip, ihaleyi aldığını, bu kapsamda yapılan hizmet için davalı şirkete serbest meslek makbuzu verdildiğini, makbuzların iadesi üzerine Ankara …İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibin itiraz üzerine durduğunu belirterek itarazın iptaline takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davalı vekili davacı ve dava konusu işin genel koordinatörü olarak gözüken … aleyhine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na ihaleye fesat karıştırma ve görevi kötüye kullanma suçlarından suç duyurusunda bulunduklarını, bu kapsamda Ankara Barosu Başkanlığı’nada şikayetlerini ilettiklerini, bu şikayetler kapsamında yapılan soruşturmaların neticesinin beklenmesini talep ettiklerini ifade ederek haksız davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL:
Dava, taraflar arasında imzalanan danışmanlık hizmet sözleşmesi nedeniyle verilen hizmet karşılığı ücretin ödenmesi için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali isteminden ibarettir.
Dosya içine Ankara Barosu Başkanlığınca yapılan soruşturmaya ilişkin evraklar, savcılıkça yapılan soruşturmaya ilişkin evraklar, Ankara …Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının örneği alınmış tüm deliller toplanmış dosya mahkememizce resen seçilen bilirkişi heyetine tevdi edilmiş 29/05/2015 tarihli rapor alınmıştır.
Bilirkişiler tarafından düzenlenen raporda, davalının hukuki danışmanlık hizmeti satın almak üzere açtığı ihalenin davacı üzerinde kalması nedeniyle, davacının davalıya hukuki danışmanlık hizmeti vermesi doğrultusunda bir hukuki ilişki kurulduğunun ihtilafsız olduğu, uyuşmazlığın davacının açılan ihalede aranan vasıflara sahip olup olmadığı, taraflar arasında ihale sonucunda yazılı bir sözleşme imzalanıp imzalanmadığı, davacının sözleşme gereği vermesi gereken hizmeti verip vermediği, davacının davalıdan talep tarihi itibarı ile alacağı olup olmadığı noktasında toplandığı, davacı tarafın çalışma ekibi hakkında davalı tarafça suç teşkil edildiği iddia edilen eylemler nedeniyle suç duyurusunda bulunulduğu, bu kapsamda davacı tarafın çalışma ekibi içinde yer alan … aleyhine Ankara …Asliye Ceza Mahkemesinin … esasa kayıtlı davanın açıldığı, davalı tarafından talep edilen danışmanlık hizmetinin kamu arsalarının tapu, kadastro, imar ve harita bilgilerini içeren dosyalar hazırlanması işi olduğu söz konusu hizmetin Harita Mühendisi, Jeoloji Mühendisi, Gayrimenkul Değerlendirme Uzmanı ve Emlakçıdan oluşacak bir çalışma ekibince verilebileceği, davacı tarafından davalının talebi doğrultusunda hizmet verildiğine dair bir belge bulunmadığı, davacı çalışanı tarafından düzenlenen Aralık 2009 dönem çalışmasının davalı kurumun ihtiyacını karşılar nitelikte olmadığı, talep edilen hizmete uygun bulunmadığı, davalı kurum tarafından davacıya 16.681,36 TL ödeme yapıldığı dikkate alındığında davacının davalıdan alacak talebinde bulunamayacağı aksi kanaat halinde davacının davalıdan 16.745,00 TL asıl alacak talebinde bulunabileceği ifade edilmiştir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilmiş her ne kadar Ankara …Asliye Ceza Mahkemesinin kesinleşmemiş … esas sayılı dosyasında davacının ekibinde yer alan … isimli dava dışı şahsın suç tarihinde avukat olmadığı halde kendisini avukat olarak tanıttığı iddiası ile açılan kamu davasında delil yetersizliği nedeni ile beraat kararı verilmiş ise de, bilirkişi heyetinin davacı tarafın davalının talebi doğrultusunda hizmet verildiğine dair iddiasının ıspat edilemediği, Aralık 2009 dönem çalışmasının davalı kurumun ihtiyacını karşılar nitelikte olmadığı, talep edilen hizmete uygun olmadığı, esasen davacının çalışma ekibinin davalının talep ettiği hizmeti karşılayacak kişilerden oluşmadığı şeklindeki tespiti kabul görmüş buna göre davanın reddine dair Mahkememizden verilen 31/03/2016 tarihli kararın Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 14/04/2021 tarihli, 2021/2951 Esas, 2021/1682 Karar sayılı ilamıyla “….Sözleşmede işi alanın avukat olmasına ilişkin herhangi bir şart bulunmadığına ve verilen hizmetin konusunda ancak avukat aracılığı ile yapılacak işlerden olmamasına göre işi yerine getirecek kişinin avukat olmasının sözleşmenin geçerliliğine herhangi bir etkisi yoktur. Taraflar arasındaki işin tamamlanması aşama aşama belirlenmiş olup götürü usulü bedelle yapılması kararlaştırılmıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre yapılan işin davalının talebi doğrultusunda olmadığı ve teslim edilen dönem çalışmasının davalı kurumun ihtiyacını karşılar nitelikte olmadığı gerekçelendirilmişse de, kararlaştırılan işin hukuki danışmanlık işi olduğu ve davalı kurumca birtakım ödemeler yapıldığı gözetildiğinde, mahkemece yapılan işin seviyesi ve tüm sözleşmeye göre oranı belirlendikten sonra yapılan ödemeler de göz önüne alınarak davacının hak ettiği bedelin tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.” denilmek suretiyle bozulduğu anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamında bozma ilamına uyularak bilirkişi heyetinden 05/03/2022 tarihli kök ve bu rapora yapılan itirazların değerlendirildiği 06/06/2022 tarihli ek raporlar alınmış, bilirkişi heyeti raporda, Davacı yanın davalı şirkete düzenlemiş olduğu 3 adet serbest meslek makbuzundan ötürü toplam 24.148,07 TL alacak tutarına karşılık davalı şirketten 16.681,36 TL tutarında tahsilat yaptığı, davacının davalıdan talepte haklı bakiye alacak tutarının 7.466,71 TL olduğunun bildirildiği görülmüş bilirkişi raporunun dosya kapsamına ve Yargıtay bozma ilamına uygun olduğu anlaşılmakla yapılan tespitlere itibar edilmiştir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilmiş, davalı yan herne kadar davacının sözleşme kapsamındaki işi verebilecek nitelikte avukat olmadığından bahisle davanın reddin istemiş ise de, taraflar arasındaki sözleşmede söz konusu hizmetin verilebilmesi için avukat olma şartının bulunmadığı, davalı yanca yapılan iş karşılığında davacı yana bir takım ödemeler yapıldığı dolayısıyla taraflar arasında kurulan sözleşme ilişkisi kapsamında davacı yanca hizmet sunumunun da gerçekleştiği anlaşılmış, Yargıtay bozma ilamında belirtilen hususlar dikkate alınarak bilirkişi heyetince yapılan hesaplama doğrultusunda davacının 3 adet serbest meslek makbuzundan ötürü toplam alacak tutarının 24.148,07 TL olduğu, davalı şirketin davacı yana yapmış olduğu ödemlere ilişkin banka ekstreleri ve dekont örneklerinin incelenmesi neticesinde davalı şirket tarafından davacı hesabına 16.681,36 TL tutarında banka yolu ile EFT ödeme işleminin gerçekleşmiş olduğu dikkate alındığında davacı yanın davalı şirketten talep etmekte haklı olduğu tutarın 7.466,71 TL olduğu (24.148,07 TL – 16.681,36 TL), davacı yanın alacağının likit olduğu anlaşılmakla %40 oranı üzerinden hesap edilen icra inkar tazminatının tahsiline karar vermek gerekmiş, davalı tarafın koşulları oluşmadığı kanaatine varılan kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile;
Davalının Ankara …İcra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında vaki itirazının, 7.466,71 TL alacak üzerinden iptaline, ve takibin devamına,
Alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına,
Hükmedilen 7.466,71 TL’nin %40’ı üzerinden hesap edilen 2.986,68 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davalının yasal koşulları bulunmayan tazminat isteminin reddine,
3-Bu karar nedeniyle alınması gerekli 510,05 TL harçtan peşin alınan 351,85 TL harcın mahsubu ile bakiye 158,20 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 7.466,71 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 3.111,90 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre taktiren 980,78 TL’si ile 18,40 TL başvurma, 351,85 TL peşin harç toplamı 1.351,03‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 7.466,71 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
8-Davalı tarafından yapılan 17,50 TL yargılama giderinin davanın kabul red oranına göre takdiren 11,98 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, artan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
Dair, davacı vekili …ın yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde Yargıtay nezdinde Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/11/2022