Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/344 E. 2023/18 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2021/344 Esas
KARAR NO : 2023/18

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … (T.C. Kimlik Numaralı)
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/06/2021
KARAR TARİHİ : 17/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/02/2023

DAVA: Davacı … vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkete sattığı malların bir kısmını Mebusevleri ….Çankaya, bir kısmını ise Emek Mahallesi…… Çankaya adresinde teslim ettiğini ve montajında bu adreslerde yaptığını,
Müvekkilinin davalı firmaya iş yapmaya Aralık 2019 tarihinde başlayıp 2020 yılı sonunda işi teslim ettiğini, iş teslim edildikten sonra davalı mail adresine takibe konu faturaların gönderildiğini ve müvekkilince faturaların ticari defterlerine işlendiğini,
Davalı şirketin 26/01/2021 tarihli ihtarname ile iade edilen faturaların tekrar gönderilmesinin talep edildiğini ancak faturaların nasıl ve hangi miktarda düzeltilmesi gerektiği konusunda herhangi bir bilgi ve belgenin de mevcut olmadığını,
Davalının bakiye borcunun tahsili amacıyla Ankara 2. İcra müdürlüğünün 2021/1053 esas sayılı dosyasında başlatılan ilamsız icra takibinin haksız itiraz nedeni ile durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hüküm olunmasını talep etmiştir.
Dava başlangıçta 380.000,00 TL, harca esas gösterilmek sureti ile açılmış, 30/12/2021 tarihinde harç ikmal edilmek sureti ile dava değeri 580.000,00 TL’ye yükseltilmiştir.

CEVAP: Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığını, fatura içeriklerinin taraflar arasındaki anlaşmaya uygun düzenlenmediğini, müvekkili şirket tarafından taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacıya,
25/11/2019 tarihinde … Yapı hesabından … hesabına 30.000,00 TL EFT,
… hesabından … hesabına 05/12/2019 tarihinde 30.000,00 TL, 11/12/2019 tarihinde 45.000,00 TL, 31/12/2019 tarihinde 5.000,00 TL, 10/01/2020 tarihinde 20.000,00 TL, 18/02/2020 tarihinde 15.000,00 TL, 06/04/2020 tarihinde 20.000,00 TL, 06/07/2020 tarihinde 5.000,00 TL, 31/05/2020 tarihinde EFT yoluyla,
31/05/2020 tarihinde 1576120 numaralı …Türk Katılım Bankasına ait çek karşılığında …Grup Alüminyum adına 30.000,00 TL,
17/02/2020 tarihinde 1224922 numaralı …’a ait çek karşılığında …Grup Alimünyum adına 29.000,00 TL,
30/03/2020 tarihinde 1224923 numaralı …’a ait çek karşılığında …Grup Alimünyum adına 29.000,00 TL,
19/01/2021 tarihinde … adına verilen vekalet ile … tarafından …’e 75.000,00 TL bedelli satılan araç bedelinin tahsil edilmemesinden de anlaşılacağı üzere borca karşılık 75.000,00 TL ödemenin kabulü gerektiği,
Yukarıda açıklandığı şekilde yapılan ödemeler dikkate alındığında borç bulunmadığı ifade edilerek davanın reddi ile karşı taraf aleyhine tazminata hüküm olunması talep edilmiştir.
GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafından davalı şirkete satılıp teslim edildiği ve kısmen montajının yapıldığı ifade edilen emtia ile ilgili, teslim edilen emtianın miktar ve bedeli ile buna karşılık davacı tarafça yapılan ödeme belirlenerek, takip tarihi itibari ile varsa davacının alacaklı olduğu miktarın belirlenmesine ilişkindir.
27/01/2021 tarihinde yapılan icra takibinde alacak tutarı 580.000,00 TL olarak belirlenmiş, başlangıçta dava değeri 380.000,00 TL olarak gösterilmiş ise de takip tarihinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre dolmadan 30/12/2021 tarihinde dava değeri 580.000,00 TL’ye yükseltilmiştir.
Taraflarca delil olarak dayanılan belgeler dosyaya sunulmuş, yazılan müzekkereler ile temin edilmiştir.
Ankara 2. İcra dairesinin 2021/1053 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinden,
Davacı tarafından davalı şirket aleyhine 4 adet fatura dayanak gösterilip, bakiye alacak olduğu ifade edilerek 580.000,00 TL asıl alacak, takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak sureti ile tahsili amacıyla 27/01/2021 tarihinde başlatılan ilamsız takipte ödeme emrinin 29/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, 05/02/2021 tarihinde süresi içerisinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, mevcut davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacıya ait ticari defter ve kayıtlar yerinde incelemek sureti ile mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, icra takibine dayanak 4 adet faturanın KDV dahil toplam bedelinin 641.314,60 TL olduğu, davacının 2019 ve 2020 yılı ticari defterlerinin belirli satış haddini aşmayan ikinci sınıf tacirlerin gelir idaresi web sistemi üzerinden tuttuğu ve defter beyan sistemi olarak adlandırılan işletme defteri olduğunu,
Bu tarz defterlerin alınan mal veya hizmet karşılığında düzenlenen faturaları kayıt etmeye yönelik bir defter şekli olup, ödemeleri kayıt etmeye uygun olmadığı, bu nedenle davacının 2019 ve 2020 yılı defterleri üzerinden ödeme olup olmadığının tespit edilme imkanının bulunamadığını, 2021 yılında ise usulünce birinci sınıf tacirlerin tuttuğu defterleri tutmaya başladığını ve bu defterde 641.315,40 TL olarak yer aldığını ifade etmiştir.
Aynı bilirkişiden davalının ticari defter ve kayıtları ile ödeme belgeleri de değerlendirilmek sureti ile aldırılan ek raporda,
Davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtların usulünce tutulduğu, dava konusu 4 faturadan 20/12/2019 tarih 29.500,00 TL bedelli, 24/12/2019 tarih 30.927,00 TL bedelli 2 adet faturanın davacı alacağına kayıt edilip, bedelinin ödenmediği,
30/12/2020 tarihli 375.813,00 TL ve 205.074,60 TL bedelli 2 adet faturanın ise davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalı şirketin bu 2 faturayı davacıyı muhatap alarak düzenlediği 37. Noterliğinin 26/01/2021 tarihli 2277 nolu ihtarname ekinde davacıya iade ettiğini, iade gerekçesi olarak fatura bedellerinin ödendiği ifade edilip kapalı fatura olarak düzenlenmesinin istenildiği,
Davalı şirket ve bu şirketin yetkilisi … tarafından banka havaleleri ile davacı …’a 170.000,00 TL ödendiği, keşidecisi davalı şirket, lehtarı …Grup Alimünyum Doğrama ( …) olan 3 adet çek ile 88.000,00 TL ödendiği, …’ın davacının babası olduğunun ifade edildiği, ayrıca 2016 model …. marka kamyonetin davalı şirket adına kayıtlı iken dava dışı …’e 75.000,00 TL bedelle satılması sonrasında satışın vekaleten davacının babası … tarafından gerçekleştirildiği, tespitini yaparak,
Davalı şirket tarafından banka havalesi ile davacının banka hesabına toplamda 170.000,00 TL havale edilmekle, bu tutarın 4 adet fatura toplam tutarı 641.314,60 TL’den mahsubu sonrasında davacının alacağının 471.314,60 TL olacağı belirlenmiştir.
Davacının babası …’ın 3 adet çeki davacının nam ve hesabına tahsil ettiği, ……. marka aracıda davacı nam ve hesabına satıp bedelini tahsil ettiği savunması, davacı vekilinin 13/06/2022 tarihli yazılı beyanında bu savunmayı kabul etmeyerek müvekkilince bu ödemelerin müvekkili ile … arasındaki başka bir ticari işin kapsamında verildiğinin ifade edilmesi karşısında haklı görülmemiştir.
Davalı tarafça 2 adet faturanın iadesi ile ilgili 26/01/2021 ihtarname içeriği incelendiğinde, faturanın yanlış tutarda kesildiğinin ifade edildiği anlaşılmakla, ve yine bu faturaların konusu inşaat malzemelerinden oluşmakla,
İnşaat mühendisi bilirkişiden, faturaya konu emtianın faturanın düzenlendiği tarih itibari ile piyasa koşullarına uygun olmadığı konusunda 22/11/2022 tarih rapor aldırılmış, bilirkişi raporunda ayrıntılı ve gerekçeli olarak söz konusu faturalarda belirlenen bedellerin rayiç bedele uygun olduğu belirlenmiştir.
Davalı tarafça, mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen ek rapor ve inşaat mühendisi tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna karşı süresi içerisinde itiraz edilmemiştir.
İddia, savunma, mali müşavir bilirkişi tarafından taraf ticari defter ve kayıtları incelenerek düzenlenen rapor ve ek rapor, inşaat mühendisi bilirkişi tarafından özellikle davalı tarafça içeriği sadece emtia bedeli yönünden kabul edilmeyerek iade edilen 2 adet fatura içeriğindeki emtia bedelinin rayiçe uygun olduğuna ilişkin raporu ve dosya kapsamı bütün olarak değerlendirildiğinde,
Davacı tarafından düzenlenen 4 adet toplam 641.314,60 TL bedelli faturaya konu emtianın davalı şirkete usulünce teslim edildiği, davalı tarafça HMK 200. Maddesinine uygun olarak kanıtlayabildiği toplam ödeme tutarının 170.000,00 TL olduğu, bu tutarın davacı alacağından mahsup edildiğinde , davacının takip tarihi itibari ile alacaklı olduğu toplam tutarın 471.314,60 TL olduğu anlaşılmakla ve mahkememizce de bu yönde kanaat edilmekle bu miktar için ( alacak tutarının likit ve hesaplanabilir olan özelliği dikkate alınarak kabul edilen miktar için davacı yararına icra inkar tazminatı, davalının doğrudan banka aracılığıyla yapmış olduğu ödeme dikkate alınmadan fazladan alacaklı olunduğu iddiası ile kötüniyet icra takibi yapılmış olması nedeni ile red olunan kısım için davalı yararına kötüniyet tazminatına hüküm olunmak sureti ile ) davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kısmen kabulü ile,
Ankara 2. İcra Dairesi’nin 2021/1053 esas sayılı takip dosyasında
471.314,60 TL asıl alacağa yönelik itirazın iptali ile, bu miktar asıl alacak için 27/01/2021 tarihli takip talebindeki koşullar ile takibin devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Kabul edilen asıl alacak tutarı 471.314,60 TL’nin %20 tutarı 94.262,92 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Reddolunan asıl alacak tutarı 108.685,40 TL’nin %20 tutarı 21.737,08 TL kötü niyet tazminatının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince,
Alınması gereken 32.195,50 TL harçtan peşin alınan 3.589,45 TL harç ile 3.415,50 TL ıslah harcı toplamı 7.004,95 TL harcın mahsubu ile bakiye 25.190,55 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 8,50 TL ilk dava, 92,35 TL tebligat ve posta gideri, 2.700,00 TL bilirkişi ücreti toplamı 2.800,85 TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre 2.276,00TL’si ile 59,30 TL başvurma harcı, 3.589,45 TL peşin harç ile 3.415,50 TL ıslah harcı toplamı 9.340,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK m.333/1 uyarınca harcanmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca; davacı yararına hesaplanan 68.984,04 TL nispî vekâlet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca; davalı yararına hesaplanan 17.302,81 TL nispî vekâlet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davanın kabul ve red oranına göre,
1.072,65 TL’sinin davalıdan,
247,35 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, Davacı Vekili Av. … , Davalı Vekili Av. …’ın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/01/2023

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸