Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/311 E. 2021/470 K. 05.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2021/311 Esas
KARAR NO : 2021/470

DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 31/10/2012
KARAR TARİHİ : 05/07/2021
YAZIM TARİHİ : 09/07/2021
Mahkememizde açılan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı Vekili ; Davalı … tarafından ihalesi yapılan “Ordu ili Gölköyü İlçesi 208 Adet Komut, Ticaret Merkezi, Cami, 16 Derslik Okul ile Adaiçi Genel Altyapı ve Çevre Düzenlemesi İnşaatı” işine ilişkin en uygun teklifi davacının vermesi nedeni ile taraflar arasında eser sözleşmesi imzalandığını, 03/08/2009 tarihli ihtarname ile sözleşmenin tek yanlı olarak fesih edildiğini, uygulanması istenen projenin araziye uymaması nedeni ile proje değişikliği ve sözleşme dışı ek işler yaptırıldığını, ek iş bedellerinin ödenmediğini, ikinci kez süre uzatım verilmiş olmasına rağmen işin gerçekleşme seviyesinin %18.4 olarak gösterilip fesih işlemi yapıldığını, ek imalat bedelleri ile demir fiyat farkı kararnamesinden kaynaklanan alacaklarının ödenmediğini, fesih tarihindeki işin tamamlanma seviyesinin kötü niyetli olarak düşük gösterildiğini, sözleşme hükümlerine aykırı biçimde ek süre verilmesi isteklerinin geri çevrildiğini belirtip, bu nedenle yapılan fesih işleminin haksız olduğunun tespitine, ek imalat nedeni ile ödenmesi gerekir iken ödenmeyen ve hakedişe dahil edilmeyen alacakları için 5.000,00 TL, sözleşmenin haksız feshi nedeni ile yoksun kaldıkları kar kaybı nedeni ile 5.000,00 TL, demir fiyat farkı kararnamesi nedeni ile oluşan alacakları için 1.000,00 TL olmak üzere toplam 11.000,00 TL alacaklarının idareye başvurulduğu tarihten itibaren hesaplanacak ticari faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı Vekili ; Davacı şirketin … Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı davası ile yapılan yargılaması sonucu 30/09/2009 tarihinde iflasına karar verildiğini, iflas işlemlerinin Ankara … İcra Müdürlüğü aracılığı ile yürütülmesi nedeni ile davacı sıfatı eksikliği oluştuğunu, sözleşmede işin hangi tarihte bitirileceğinin açıkça belirlendiğini, davacının sözleşme ile üstlendiği işi yerine getirme çabası değerlendirildirilip, işin süresi içerisinde tamamlanmayacağının anlaşılması üzerine ihtarname düzenlendiğini, ihtar ile verilen süre tamamlandığı halde şantiyede herhangi bir çalışmanın olmadığını ve yeni imalata başlanmadığını, çalışacak ekip ve bu işte kullanılacak ekipmanların bulunmadığının tespit edildiğini, bu nedenle yapılan fesih işleminin haklı nedene dayandığını, davacının sözleşme ve eklerini incelemek sureti ile teklif verdiğini, uygulanacak avam ve uygulama projelerinin yasal süre içerisinde onaylandığını, davacının iş programına uymadığını, işin sözleşme hükümlerine uygun biçimde yerine getirilmemesinin nedeninin davacının ekonomik sıkıntıları nedeni ile borca batık olmasının olduğunu, teminat mektuplarının gelir kayıt edilmesi ve teminat mektuplarının güncellenmesinden kaynaklanan alacaklarının tahsili için … Ticaret Mahkemesinde açılan … Esas sayılı davanın lehlerine sonuçlandığını, sözleşmenin feshinin haklı nedene dayandığını, davacının kendilerinden ek ücret talep etmesinin mümkün olmadığı gibi, kar yoksunluğu ve demir fiyat farkı nedeniyle de alacak talep edilemeyeceğini belirtip davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
– “Ordu ili Gölköyü İlçesi 208 Adet Komut, Ticaret Merkezi, Cami, 16 Derslik Okul ile Adaiçi Genel Altyapı ve Çevre Düzenlemesi İnşaatı” işine ilişkin taraflar arasında imzalanan eser sözleşmesi,
– Davacı tarafından yerine getirilen işleri ile ilgili kayıtlar, aynı iş nedeni ile davalı tarafından yapılan ödemelere ilişkin kayıtlar,
– Davacı şirketin iflasına karar verilen ve 22/02/2010 tarihinde kesinleşen … Ticaret Mahkemesinin .. Karar sayılı ilamı,
– Teminat mektuplarının gelir kaydedilmesinin konusunun tartışıldığı … Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı ilamı,
– Bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ve itirazlar üzerine alınan ek raporlar,
– Tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili ile birlikte davalı tarafından gerçekleştirilen sözleşmenin feshi işleminin haksız olduğunun tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkememiz tarafından yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karar taraflarca istinaf yasa yolu incelemesine götürülmüştür. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27.Hukuk Dairesi 07/04/2021 tarihli kararı ile görevsizlik kararı verilmesi gerektiği belirtilip, kararımızın kaldırılmasına ve görevsizlik kararı verilerek dosyanın mahkememize iadesine karar vermiştir.
İstinaf mahkemesi görevsizlik kararını yeni hiç bir işlem yapmadan kendisi verilebilecek iken dosyayı karar verilmek üzere iade ettiği ve kesin olarak verilen bu karara karşı mahkememiz tarafından yapılacak bir işlem olmadığı için iade kararı doğrultusunda işlem yapılmıştır.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27.Hukuk Dairesi 07/04/2021 tarihli kararında da belirtildiği gibi ; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
Diğer taraftan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Somut olayda; uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, bu nevi davaların ticari dava olduğuna ya da asliye ticaret mahkemelerinde görüleceğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. O halde, eldeki davanın ticari dava olarak kabulü ve mahkemenin uyuşmazlığı Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla çözmesi için uyuşmazlık konusu işin her iki tarafın birden ticari işletmesi ile ilgili olması zorunludur.
Davacı yüklenici tacir olup, uyuşmazlık konusu işi, ticari işletmesi ile ilgili olarak yapmıştır. Davalı … ise Yargıtay Yüksek 15. Hukuk Dairesi’nin 20/10/2016 tarih ve … Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; 5018 sayılı Kamu Yönetimi Mali Kontrol Kanunu’nda I sayılı listede üçüncü sırada genel bütçe kapsamında kamu idareleri arasında gösterilen Başbakanlığa bağlı bir kuruluştur. 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu ek 1. maddede de …’nin Başbakanlığa bağlı ve kamu tüzel kişiliğine sahip bir kuruluş olduğu belirtilmiştir. Bu Kanun’da …’nin görevleri, gelir ve giderleri gösterilmiş olup, sermayesinin tamamı devlete ait, iktisadi alanda ticari esaslara göre faaliyet göstermek üzere kurulan, kamu iktisadi teşebbüsü olduğuna dair düzenlemeye de yer verilmediği gibi ek 3. maddede Toplu Konut İdaresi personelinin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu Hükümlerine tabi olduğu düzenlenmiştir. 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye ek listede kamu iktisadi teşebbüsleri sayılmış olup bunlar arasında … bulunmamaktadır. Bu kurallar karşısında kamu idaresi olan Başbakanlığa bağlı, kamu tüzel kişiliğine sahip bir kuruluş olarak faaliyet gösteren …’nin iktisadi alanda ticari esaslara göre faaliyet göstermek üzere kurulmuş olmadığı ve tacir sıfatı bulunmadığı açıktır. 2985 sayılı Kanun’un ek 1. maddenin e bendi ile konut sektörüyle ilgili şirketler kurmak veya kurulmuş şirketlere ve finans kurumlarına ortak olmak …’nin görevleri arasında sayılmış ise de bu hüküm …’nin tacir sayılmasını gerektirmemektedir. 6102 sayılı TTK’nın tüzel kişiler başlıklı 16. maddesine göre ticaret şirketleriyle, amacına varmak için ticari bir işletme işleten vakıflar, dernekler ve kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşlar da tacir sayılırlar. Bu maddeden de anlaşıldığı üzere …’nin kurduğu veya ortak olduğu şirketler yönünden tacir sıfatı, kurulan veya ortak olunan ve ayrı tüzel kişiliği bulunan şirkete ait olup bunları kuran veya ortak olan …’ye ait değildir.
Eldeki davaya bakma görevi 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olup, ticaret mahkemesince görevsiz olduğu kabul edilip, aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere
1-HMK m.114/1-c, 115/2 uyarınca göreve ilişkin dava şartı eksikliği nedeniyle davanın usulden reddine,
Ankara Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduklarının tespitine,
Karar kesinleştiğinde ve süresinde başvuru olduğnda dava dosyasının görevli Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
Süresi içerisinde görevli mahkemeye dava dosyasının gönderilmesi için başvuru yapılmaz ise dosyanın re’sen ele alınıp Mahkememiz tarafından açılmamış sayılması kararı verilmesine,
Yargılama harç ve giderleri hakkında görevli mahkemece değerlendirme yapılmasına,
Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dosyanın görevli mahkemede davaya devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK 331/2 maddesi gereğince bir karar verilmesine,

Dair, Davacı … şirketin iflas idaresi görevlisi … ile iflas idaresi Vekili Av. …, Davalı … Vekili Av. …’in yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/07/2021

Katip …

Hakim …