Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/30 E. 2021/17 K. 21.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2021/30 Esas
KARAR NO : 2021/17

2- … –

DAVA : MENFİ TESPİT
DAVA TARİHİ : 15/01/2021

KARAR TARİHİ : 21/01/2021
YAZIM TARİHİ : 21/01/2021

Mahkememizde açılan Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacılar vekili ; taraflar arasında imzalanacak protokol uyarınca davacı şirkete davalı tarafından verilen borç para karşılığı 18 adet bono verdiklerini, protokol imzalanıp borç para da verilmediği için bonoların bedelsiz kaldığını, bu bonolardan 15/01/2021 ödeme günlü 25.000,00 TL olanının ödenmesi konusunda ihtarname tebliğ edildiğini belirtip, senedin protesto edilmesinin yasalanması, bu mümkün olmayıp protesto edilir ise bunun Merkez Bankasına bildirilmesi için icra takibine konu edilmesinin ihtiyati tedbir yolu ile yasaklanmasını ve bedelsiz kalan dava konusu senedin iptalini talep ve dava etmiştir.
YANIT :
Dava dilekçesi tebliğe çıkarılmamıştır.

DELİLLER :
-Taraflar arasında imzalanacağı ileri sürülen protokol örneği,
-Elektronik yazışma örnekleri,
-Banka tarafından gönderilen ihtarname,
-Hakediş raporları,
-Tarafların imzalarını taşıyan 05/10/2017 tarihli sözleşme örneği,
-Tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkemenin, davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi (davayı esastan inceleyebilmesi) için varlığı veya yokluğu gerekli olan haller, dava (yargılama) şartları’dır. Dava şartları, dava açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esası hakkında inceleme yapabilmesi (davanın esasına girebilmesi) için gerekli olan şartlardır. Buna davanın dinlenebilmesi şartları da denilmektedir. Dava şartlarından biri olmadan açılan dava da açılmış (var) sayılır, yani derdesttir. Ancak mahkeme, dava şartlarından birinin bulunmadığını tespit edince, davanın esası hakkında inceleme yapamaz; davayı dava şartı yokluğundan (usulden) reddetmekle yükümlüdür. Dava şartlarının bulunup bulunmadığı davada hakim tarafından kendiliğinden (re’sen) gözetilir; taraflar bir dava şartının noksan olduğu davanın görülmesine (esastan karara bağlanmasına) muvafakat etseler bile, hakim davayı usulden reddetmekle yükümlüdür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 114/1 maddesinin birinci fıkrasında, tüm davalar bakımından geçerlilik taşıyan dava şartlarının neler olduğu hususu açıkça hükme bağlanmış, HMK 114/2 maddesinde ise diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin ise saklı olduğu belirtilmiştir.
19/12/2018 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 7155 sayılı “Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun”un 20. maddesinde “13/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
3. Dava şartı olarak arabulucuk
Madde 5/A – (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
Aynı Kanun’un 26/1-a bendinde ise anılan maddenin 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlemesi yer almaktadır.
Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesinin “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hüküm gereğince davacı arabulucuya başvurmak ve arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır.
7155 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen ve 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren, 5/A maddesi uyarınca, “konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki ticari davalarda” dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmak zorunlu hale gelmiş, eş söyleyişle arabuluculuğa başvurmak dava şartı haline getirilmiş bulunmaktadır.
Yukarıda belirtilen yasal mevzuat hükümleri doğrultusunda gerçekleşen somut olay değerlendirildiğinde;
Dava dilekçesi içeriğine göre; davacı, ihtarnameye konu bono nedeni ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmektedir. Eldeki dava, 7155 sayılı Kanun ile 6102 sayılı TTK’na eklenen 5/A maddesinin yürürlük tarihi olan 01/01/2019 tarihinden sonra açılmıştır. Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesi gereğince, davacı vekiline, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek üzere bir haftalık kesin süre verilmiş, davacı vekili 20/01/2021 tarihli dilekçesinde menfi tespit davaları için arabulucuya başvurunun dava şartı olmadığını, bu nedenle başvuru yapmadıklarını söylemiştir.. Gönderilen bu dilekçenin içeriğinden dava tarihi itibariyle arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın bulunmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, davacı vekili, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini sunmadığından, HMK 114/2 maddesi yollaması, TTK’nun 5/A ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesi gereğince HMK’nın 114/2 ve 115 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hükümoluşturulmuştur.

HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın TTK’nun 5/A ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesi gereğince HMK’nın 114/2 ve 115/2 maddeleri gereğince DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken; 59,30 TL karar ve ilâm harcından, peşin alınan 426,94 TL’nin düşülerek artan 367,64 TL harcın, karar kesinleştiğinde istemi ve başvurusu halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Hüküm kesinleştiğinde harcanmayan gider avansının HMK m.333/1 uyarınca davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.21/01/2021

Katip …

Hakim …