Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/262 E. 2022/667 K. 07.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/262 Esas – 2022/667
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2021/262 Esas
KARAR NO : 2022/667

DAVA : KOOPERATİF ÜYELİĞİNİN TESBİTİ
DAVA TARİHİ : 26/04/2021

KARAR TARİHİ : 07/11/2022
YAZIM TARİHİ : 30/11/2022
Mahkememizde açılan kooperatif üyeliğinin tespiti ve borç miktarının belirlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili ; Davacının 2005 yılında kurulan kooperatife üye olup, aidatlarını süresinde ödemeye devam ettiği halde 2009 yılı ve devam eden genel kurul toplantılarına çağırılmadığını, haricen kooperatif üyeliğinden çıkarıldığını öğrendiklerini, bu işlemi yapan yöneticiler hakkında Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden davalar bulunduğunu, ihraç işleminin 1163 sayılı yasa ve ana sözleşmeye uygun olarak gerçekleştirilmediğini belirtip, davacının davalı kooperatif üyesi olduğunun ve kooperatife olan borç miktarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı vekili ; Davalıya ait kayıtlarda davacının üye olduğuna ilişkin bilgi ve belge olmadığını, 2011 yılı ve takip eden yıllara ait genel kurul toplantı tutanaklarında davacının isminin yer almadığını, ihraç işlemini haricen öğrendiğini ileri süren davacının bu kararın iptali için dava açmadığı için ihraç kararının kesinleştiğini belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
-Davalı kooperatifin yönetim ve genel kurul karaları,
-Davacının ihracına ilişkin yönetim kurulu kararları, tebliğ belgeleri,
-Bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davadaki talep, davacının halen davalı kooperatifin üyesi olduğunun tespiti ve var ise kooperatife olan borç miktarının tespiti istemine ilişkindir.
Davacının başvurusu yerinde görülmekle yönetim kurulunun 20/05/2007 tarihli ve 66 sayılı kararı ile davacımızın davalı kooperatifin 39 numaralı ortağı olarak üyeliğe kabulü yapılmıştır. Davacımız 31/12/2011 tarihine kadar aidat ödemelerini yapmaya devam etmiş, bu tarihten sonra kayıtlarda ödemeye rastlanılmamıştır.
Davalı kooperatifin 30/06/2011 tarihli genel kurul toplantısının 7. maddesi ile ” aidatlarını üç ay üst üste ödemeyenler için 1163 sayılı yasanın 14. maddesi uyarınca üyelikten çıkarılma prosedürünün işletilmesine karar verilmiştir. Aidat ödemelerini aksatan üyelerin durumu 30/05/2012 tarihli yönetim kurulu toplantısının gündemine alınmış, 124 nolu yönetim kurulu kararı ile ” bir yıldan fazla süre ile aidat ödemesi yapmayanların ÜYELİKLERİNİN DONDURULMASINA karar verilmiştir.
Davalı kooperatifin 20/05/2013 tarihli 5. nolu yönetim kurulu kararı ile 15/05/2013 tarihli ödeme yapılması istekli uyarı yazısına yanıt vermeyenlerden Genel Kurulun 30/06/2011 tarihli toplantısında alınan 7 nolu kararı uyarınca aralarında davacının da bulunduğu 31 üyenin üyelikten çıkarılmalarına karar verilmiştir. Davacı ihraç edilenlere ait listenin 4. sırasında yer almakta olup, ihraç kararının kendisine tebliği için … barkot numaralı evrak hazırlanmış olmakla birlikte, PTT ile yapılan yazışmaya verilen 16/09/2022 tarihli yanıt ile, ilgili evrak için yasal saklama süresinin 2013 yılında dolmuş olması nedeni ile ihraç kararının davalıya tebliğ edildiğine ilişkin evraka ulaşılamamıştır.
Somut olayda olduğu gibi, üyelikten çıkarma genel kurulun yetkisinde olmakla birlikte bu yetkinin yönetim kuruluna devir edilmesi mümkün olup, davalı kooperatifte de böyle bir yekti devri yapıldığı için yönetim kurulunun ihraç kararı vermesinin mümkün olduğu kabul edilmiştir.
Üyelikten ihraç işlemi yapma konusunda yekti alan yönetim kurulunun 1163 sayılı yasanın 16 ve 27 maddeleri ile ana sözleşmenin 14. maddesinde öngörülen prosedüre uyarak bu işlemi yapması gerekir.
Nitekim 1163 sayılı yasasının 27 inci maddesi, “..kooperatif sermaye yüklemlerinde borçlu ve sair ödemelerle yükümlü bulunan ortaklarından elden yazılı olarak veya taahhütlü mektupla, bu husus mümkün olmazsa ilanla ve münasip bir süre belirterek yükümlerini yerine getirmelerini isteyeceği, ilk isteğe uymayan ve ikinci istemeden sonra da bir ay içinde yükümlerini yerine getirmeyenlerin ortaklığının kendiliğinden düşeceği…” , 16. maddesi, ..kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebeplerin ana sözleşmede açıkça gösterileceği, ortakların ana sözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamayacağı…” şeklinde düzenlenme bulunmaktadır.
Ortağın kooperatif tarafından ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin 14 üncü maddesinde diğer nedenler yanında parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyenlerin usuli işlemlere uyulması koşulu ile ihraçlarına karar verilebilir ” şeklindeki düzenleme karşısında; ilgililerin parasal yükümlülüklerini otuz gün geciktirmeleri üzerine, yönetim kurulunca noter aracılığı ile yapılacak ihtarı takip eden on gün içinde bu yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere yine aynı kurulca ikinci ihtar yapılır. İkinci ihtarı takip eden bir ay içerisinde de yükümlülüklerini yerine getirmeyenler, ihraç edilebilir şeklinde hüküm yer almakta olup, kararın onaylı örneği, çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere 10 gün içinde notere tevdi edilir. Ortak, çıkarma kararının tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde iptal davası açabilir veya genel kurula itiraz edebilir. Bu itiraz,” ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine iptal davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı iptal davası hakkı saklıdır. Üç aylık süre içinde genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen çıkarma kararları kesinleşir.
Ayrıca Ortaklar, bu maddede gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar. Haklarındaki çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların yerine yeni ortak alınamaz. Bu kişilerin ortaklık hak ve yükümlülükleri, çıkarma kararı kesinleşinceye kadar devam eder…” şeklinde düzenlemede yer almaktadır.
Buna göre ; belirtilen yasa ve ana sözleşme hükümleri ile yerleşik yargı kararları gereği kooperatif ortağı hakkında alınan ihraç kararının usul ve yasaya uygun olması için, ” ihtarlarda belirtilen borcun gerçek borcu yansıtması, ihtar edilen borç ile gerçek borç arasında fahiş bir farkın bulunmaması, ortağa tebliğ edilen her iki ihtarda bildirilen borç miktarının aynı olması, farklı ise bunun ihtarda gerekçesinin açıklanması, her iki ihtarda da ortağın ödemesi gereken tutarın anapara ve varsa faiz olarak açıkça gösterilmesi, ayrıca hangi aylara ve yıllara ait olduğunun gösterilmesi, birinci ihtardan sonra ödeme yapılmış olması halinde bu durumun ikinci ihtarda gösterilmiş olması, sürelerin bildirilmiş olması, sonunda ihraç edileceğine ilişkin uyarının bulunması, ihtarların ve ihraç kararının usulüne uygun tebliğ edilmiş olması gerekmektedir.
Somut olayda ; davacı yanın, kooperatif yönetim kurulunun 20/05/2007 gün 66 nolu kararı ile kooperatif üyeliğine kabul edildiği, kooperatif yönetim kurulunun 30/05/2012 tarih 124 sayılı kararı ile; “… 30.06.2011 günü yapılan genel kurul kararı gereği aidatlarını üst üste 3 aydan fazla kooperatife üyelik aldatlarını bir yıldan fazla süredir yatırmayan isimleri yazılı üyelerin üyeliklerinin dondurulmasına … genel kurul sonrası yazı yazılıp kooperatif borçlarını yatıranlara üyelik haklarının geri verilmesine..” şeklinde karar alındığı, bu kararda ismi geçen üyeler arasında davacının da yer aldığı, 20.05.2013 tarih 5 sayılı yönetim kurulu kararı ile de, davacının üyeliğinin iptal edildiği anlaşılmıştır. Ancak, davacı hakkında yukarıda açıklanan yasa ve ana sözleşmeye uygun alınmış bir ihraç kararı olmadığı, birinci ihtar düzenlenip 10 gün süre verilerek, ikinci ihtar düzenlenip bir ay ödeme yapılması istenmekle birlikte bu iki ihtarların davacı yana tebliğ edildiğine ilişkin tebliğ belgesi sunulmadığı gibi, ihraç kararın da davacıya tebliğ edildiğine ilişkin tebligat parçası elde edilemediği için davacı hakkında usulüne uygun ihraç işleminin var olduğunun kabul edilemeyeceği, bu nedenle davacının kooperatif ortaklığının halen devam ettiği kabul edilmiştir. Bu durumda davacının, davalı kooperatifin üyesi olduğun anlaşıldığından, üye olduğunun tespitene yönelik davasının kabulü gerekmektedir.
Mahkememizin görevi davacının üye olduğunun tespiti ile ilgili uyuşmazlığı sona erdirmek olup, halen güncel aidat borcu var ise bunu belirlemek davalı kooperatifin yükümlülüğünde olup, borç belirlendikten sonra davacı bu borcun gerçekçi olmadığını iddia ediyor ise çekişmenin giderilmesi amacı ile dava açması gerektiği, yine belirlenecek aidat borcunun ödenmemesine bağlı ihraç vb. işlem yapıldığında da dayanak işlemin iptali amacı ile açılacak davada aidat miktarının tartışılıp, gerçek borcun belirlenmesi mümkün olduğu için, borç miktarının tespitine ilişkin istekte şimdilik hukuki yarar bulunmadığı kabul edilip, aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı İbrahim YENİ’nin (T.C.No: …) davalı SS … Konut Yapı Kooperatifi’nin (Eskı Unvanı: SS … Konut Yapı Kooperatifi) ÜYESİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
Aidat borcunun tespiti isteği konusunda şimdilik hukuki yarar bulunmadığı için bu talebin reddine,
Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE ÖDENMESİNE.
Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç olmak üzere toplam 118,60 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE.
Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE.
Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 50,35 TL ve bilirkişi ücreti 1.000,00 TL olmak üzere toplam 1.050,35 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE.
Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davacı Vekili Av. ….’un(e-duruşma) yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
07/11/2022