Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/261 E. 2022/874 K. 23.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2021/261 Esas
KARAR NO : 2022/874

DAVA : TAPU İPTALİ – ALACAK – MEN’İ MÜDAHELE – ECRİMİSİL
DAVA TARİHİ : 22/04/2021

KARAR TARİHİ : 23/12/2022
YAZIM TARİHİ : 10/01/2023
Mahkememizde açılan tapu iptali ve tescil – alacak davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili ; müvekkili kooperatifin kooperatife özgülenen 206 konutu tahsis ettiği ortaklara ferdileşme işlemlerini de yaparak tapularını verdiğini, davalının 16/03/2012 tarihinde tahsis edilen taşınmazını satıp 23/05/2012 tarihinde kooperatif ortaklığından istifa ettiğini, bir kısım üyeleri için henüz konut tahsisi yapılamadığı için istifa eden üyenin kooperatiften edinmiş olduğu hakkı, yani konutunu kooperatife iade etmekle yükümlü olduğunu, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarının da bu doğrultuda olduğunu ileri sürerek, istifa geçerli ise çıkma payı hesaplanıp belirlendiğinde bu miktarı depo etmeleri koşulu ile taşınmazın tapu kaydının iptaline, taşınmaza yönelik müdahelenin men’ine, taşınmazın boş olarak davacıya teslimine ve tapu iptal edilmez ise daire bedelinden çıkma payının mahsubu ile kalan miktarın davalıdan tahsiline, istifa geçersiz ise aidat ve genel giderlerin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı vekili ; Davacının kooperatife üye olup bir kısmı peşin kalan kısmı ise aidat ödemesi şeklinde ödemeler yaparak bağımsız bölüm sahibi olduğunu, tapusunun devri karşılığı şerefiye ödemesi de yaptığını, müvekkilinin istifasının ardından kendisine 23/05/2012 tarihli hiç bir borcu bulunmadığına dair yazı verildiğini, taşınmazı 08/10/2010 tarihinde sattığını, her ortağın kooperatiften çıkma hakkı bulunduğunu, müvekkilinin istifasından sonra alınan kararlardan dolayı sorumluluğunun bulunmadığını, genel kurulun tasfiye kararı almış olması nedeni ile tapu iptali talebinde bulunulamayacağını belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kooperatif ortaklığından istifa edilmesi nedeniyle ortak adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir.
Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin…K. sayılı kararlarında açıklandığı üzere;1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 1. maddesi uyarınca, yapı kooperatiflerinin amacı karşılıklı yardım ve dayanışma içinde ortaklarını konut veya işyeri sahibi yapmaktır. Kooperatifler giderlerini ortaklarından topladıkları aidatlar ile karşılamak zorunda olduklarından, ortağın da konut isteyebilmesi için yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmesi ve kooperatife borcu olmaması gerekir. İstifa eden ortak ise ancak Kanun’un 17. ve anasözleşmenin 15. maddesine göre kooperatiften istifa ettiği yıla göre genel gider payı düşüldükten sonra ödediği aidatın iadesini isteyebilir. Çıkan veya çıkarılan ortağın, kooperatif ortaklığı nedeniyle edindiği hakları da kooperatife iadesi gerekir. Bunun istisnası Kooperatifler Kanunu’nun 81. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan kanun maddesinin 5983 sayılı Kanunu’nun 2. maddesi ile değiştirilen 2. fıkrası hükmüne göre; amacına ulaşılarak dağılma sürecine girmiş olan kooperatiflerden çıkan veya çıkarılan ortağın konutu veya işyeri çıkma veya çıkarılma sebebiyle geri alınamaz; ancak, bu eski ortaklar daha sonra oluşabilecek tasfiye masraflarına katılırlar.
Dosya kapsamından; davacı kooperatifin 14/04/2019 tarihli genel kurulunun 7/a maddesinde kooperatifin tasfiyesine karar verildiği, bazı kooperatif ortaklarınca Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesine anılan genel kurulun iptali istemiyle dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda mahkemenin …. K. sayılı kararıyla davanın kısmen kabulüne, tasfiyeye ilişkin gündemin 7/a maddesindeki kararın nitelikli çoğunlukla alınmadığı gerekçesiyle bu maddenin iptaline karar verildiği, taraf vekillerince hükmün istinafı üzerine Dairemizin …. K. sayılı kararıyla HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verildiği, davacı vekilinin beyanına göre dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay’da olduğu anlaşılmıştır.
Buna göre, davacı kooperatifin dava tarihi itibariyle tasfiye halinde olduğu, tasfiye halinde bulunan kooperatiflerde 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 81-2. maddesi uyarınca kooperatiften çıkan ortağın konutunun çıkma sebebiyle geri alınamayacağı, tasfiyeye ilişkin genel kurul kararının iptaline ilişkin Mahkeme kararının kesinleşmesi ile tasfiye halinden çıkan kooperatifin aynı taleple başvuruda bulunabileceği, bu davanın tapu iptali ve tescil yönünden erken açılmış olduğu, üstelik davalıya tahsis edilen bağımsız bölümün 16/03/2012 tarihinde dava dışı …’ a devir edildiği ve davacımızın kayıt malikini davalı gösterip dava açmadığı için davalının tapu iptali ve tescil talebi yönünden davalı sıfatı bulunmadığı, davalının ayrılma payı belirlenip taşınmazın değerinden mahsup edilerek bakiye kısmın davalıdan tahsili istemininde, yine tapu iptali ve tescil talebi yerinde olmadığı için bu talebinde aynı gerekçe ile yerinde olmadığı için bu taleplerin reddine karar verilmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Dosya kapsamına göre davacı kooperatifin 1999 yılında kurulduğu, devam eden yıllarda pek çok kişinin kooperatif üyesi olduğu, davacı kooperatifin üyesi olan davacının başlangıçtan itibaren kooperatif üyesi olup, 08/10/2010 tarihinde ferdileştirme işlemi yapılarak taşınmazının adına tescil edildiği, 16/03/2012 tarihinde bir örneği dava dosyası içerisinde bulunan taşınmaz devrine ilişkin sözleşme ile bağımsız bölümün dava dışı Adem COŞAR’a devir ve teslim edildiği, davalının 27/03/2012 tarihli ihtarname ile istifa isteğini kooperatife bildirdiği, kooperatifin 23/05/2012 tarihli kararı ile istifanın kabul edilmiş olması nedeniyle usulüne uygun şekilde gerçekleşmiş istifanın varlığı kabul edilmiştir.
Davalımız kooperatif üyeliğinde istifa ve öncesinde yaptığı taşınmaz devri sonrası kendisine tahsis edilen fakat devrettiği bağımsız bölümü terk edip çocuğunun okuluna yakın başka bir taşınmaz edindiği ve davacı tarafından davalının taşınmazı kullanmaya devam ettiği kanıtlanamadığı taşınmazın fiilen davalı tarafından kullanılmadığı kabul edilmiştir.
Yukarıda da belirtildiği gibi; kooperatif tasfiye aşamasına girdiği için dava tarihi itibariyle tasfiye aşamasına giren kooperatiflerde üyelere ait bağımsız bölümlerin geri istenmesinin mümkün olmadığı, üstelik tapu iptali tescil istemine konu taşınmazın 3.kişiye devir edilmiş olmasına rağmen, bu kişiye karşı tapu iptali amaçlı dava açılmamış olması nedeniyle hem tapu iptali tescil hem de taşınmaz bedelinden ayrılma payı mahsup edilerek kalan kısmın davalıdan tahsiline ilişkin taleplerin yerinde olmadığı, davalı bağımsız bölümü devir ettikten sonra taşınmazı kullanmaktan vazgeçtiği için davalının taşınmaza yönelik müdahalesi (kullanımı) söz konusu olmadığı, bu nedenle müdahalesinin men’ine karar verilemeyeceği, satış sonrası davalı bağımsız bölümü fiilen kullanmadığı için genel giderlere katılma yükümlülüğünün de bulunmadığı kabul edilip, davanın reddine ilişkin aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 6.933,47 TL’den (tamamlama harcı dahil) mahsubu ile artan 6.852,77 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya İADESİNE.
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına.
Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 59.700,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE.
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığına,
Arabuluculuk için ödenen 1.320,00 TL nin 6325 sayılı yasanın 18/A (11) (13) maddesi uyarınca davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davalı … ile vekili Av. …’ın yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/12/2022

Katip …

Hakim …